8 Ocak 2005
Sayı: 2005/02(02)


  Kızıl Bayrak'tan
  ABD-İsrail şer ekseninin hizmetindeler
  Sağlıkta özelleştirmenin kılıfı; Sağlıkta Dönüşüm Projesi
  Özelleştirmeler durdurulsun, kölelik yasaları çöpe atılsın!
  Sosyal saldırılara karşı sınıf mücadelesi!
  Sefalet ücreti politikası 2005 yılında da devam edecek
  Patronlar kıdem tazminatını 15 güne indirmek istiyor
  DİSK'in 2004 daporu üzerine
  CHP'de patlayan "cerahat"
  Abdullah Gül siyonist şeflerin huzurunda
  "Yardım koalisyonu", "Bağdat fatihi" feneralden sorulacak
  Tasfiyecilik, sahte dostlar ve ötesi
  Birleşik gençlik kurultayı için ileri!/Orta sayfa
  Birleşik bir gençlik kurultayı için harekete geçildi
  2004'te gençlik hareketi
  Mimar Sinan'da tepki büyüyor
  İşgal karşıtı direniş seçim oyununu bozmaya aday
  Filistin halkının cellatları Irak'ta işbaşında!
  İsrail işgali altında "özgür seçimler"
  Almanya;Burjuva demokrasisinin iç yüzü
  OSİM-DER 1. Olağan Genel Kurulu yapıldı
  Bültenlerden
  BEKO'da kitlesel işçi kıyımı
  Ya barbarlık ya sosyalizm!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 

İşgal karşıtı direniş, seçim oyununu bozmaya aday

Emperyalist işgalcilerin Irak'ta saplandıkları bataklık günden güne derinleşiyor. Irak'ı kontrol altına almak bir yana, ‘Yeşil Bölge' diye adlandırılan ve içinde işgal orduları komutanlığı ile kukla yönetim binalarının bulunduğu alanı bile koruyamıyorlar.
İşgale meşruluk kazandırma girişimi olan seçimlere az bir süre kala (tabii eğer ertelenmezse) direnişçilerin eylemlerinde önemli bir artış oldu. Son günlerde gerçekleşen sadece birkaç eylemde ondan fazla işgalci Amerikan askeri, üç İngiliz ajanı, Bağdat valisi ile altı koruması ve yüzü aşkın ‘Irak' polisi ya da ‘ulusal' muhafız öldürüldü. Bağdat valisini bile koruma gücünden yoksun hale gelen işgalcilerle işbirlikçilerinin Irak'a dair iddiaları iflas etmiştir.
Felluce'nin neredeyse haritadan silinmesine neden işgal orduları saldırısının ardından, Musul kenti direnişin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Bundan dolayı emperyalist orduların bu kente karşı büyük bir saldırı hazırlığı içinde olduğuna dair haberler yayılmaya başladı. Toplu kıyımlar, işgalcilerin içinde çırpındıkları bataklığı daha da derinleştirdiği halde, emperyalistlerin başvurduğu temel bir işgal politikası olmaya devam ediyor.
Direnişçilerin sayısına dair dillendirilen rakamlar ise, savaş kundakçılarının uykularını kaçıracak cinstendir. Amerikan ordusunun hizmetinde çalışan Iraklı bir general, bu rakamın 200 bin civarında olduğunu açıkladı. Bunların 30-40 bininin doğrudan silahlı direnişçi olduğunu vurgulayan general, diğerlerinin ise, arada bir silahlı eylemlere katılmakla beraber esas olarak lojistik destek ve istihbarat sağlama alanında çalıştığını söyledi.
Bu açıklamaya dair yorum yapmaktan kaçınan işgal ordusu yetkilileri, dolaylı da olsa onaylamış oldular. Direnişçilerin kazanmakta olduğunu açıkça dile getirmekten kaçınan sözkonusu Amerikan işbirlikçisi, Bağdat ve diğer kentlerde rahatlıkla 30-40 kişilik silahlı gruplar halinde dolaşan direnişçilerden sözetti.
Bu şartlarda yapılacak göstermelik seçimlerin işgale meşruluk kazandırması mümkün değil. Çünkü Irak'taki direnişin ve yaşanan kaosun temel nedeni işgaldir. Seçimler de işgalin sona ermesiyle ilgili bir gelişme olmadığına göre, herhangi bir soruna çözüm üretemeyecektir. Kaldı ki, emperyalist orduların namluları gölgesinde yapılacak bir seçim zaten gayri meşrudur. Sünniler büyük çoğunluğu tarafından boykot edilecek olması ise, sözkonusu seçimleri tamamen anlamsız kılıyor. Olsa olsa kukla yönetimin başındaki isimlerde bir değişiklik olur. Bu ise, vitrine ilişkin bir sorundur. Bunun farkında olan ABD emperyalizmi, başta Türkiye'deki işbirlikçileri olmak üzere bölgedeki gerici rejimlerden destek istiyor.
‘Birleşik Irak İttifakı' adı altında ortak katılacak olan Şii partilerin göstermelik seçimlerin galibi olacağı biliniyor. Böylesi bir sonuç ise, seçime dört elle sarılan işgalcileri kaygılandırıyor. ABD emperyalizmi İran'a tehdit savururken, Bağdat'taki kukla yönetimin Şii ağırlıklı olmasından rahatsızlık duyuyor. Seçimlere hazırlanan ‘Birleşik Irak İttifakı' liderleri de bunun farkında. Bundan dolayı emperyalist orduları rahatlatan açıklamalar yaptılar. Bağdat'ta düzenledikleri basın toplantısında, İran'ın etkisi altında olmadıklarını ve bir din devleti kurmayı arzulamadıklarını söylediler.
Toplantıya, Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi (IİDYK) Başkanı Abdülaziz el Hekim ile Irak Ulusal Kongresi (IUK) Başkanı Ahmed Çelebi katıldı. El Hekim, seçimleri kazanmaları halinde ABD birliklerinin ‘hemen çekilmesini' talep etmeyeceklerini, Irak ordusunun güçlendirilmesini bekleyeceklerini söyledi. El Hekim, ‘Mezhepçi bir rejim fikrini reddediyoruz. Irak, bütün Iraklılar'ındır' diye konuşarak Sünniler'in desteğini de almaya çalıştı.
İşgalci zorbalar Irak'tan defedilmedikleri sürece bu ülkede yapılacak seçimlerin kepazelikten başka bir anlamı olmayacak. Zaten vahşi işgallerin seçim görüntüsü verilmiş ayak oyunlarıyla meşrulaştıkları da görülmüş şey değildir. Dolayısıyla Irak haklarının iradesinin yansıyacağı yer ABD'nin kurduğu seçim sandıkları değil, emperyalist işgal karşıtı direnişin safları olacaktır.
------------------------------------------------------------------------------

Irak'ta ölen askerlerin yakınları
işgal karşıtı mücadeleye başladı

Amerikalı asker aileleri, işgalci Amerikan ordusunun binlerce kişiyi katlettiği Felluce'ye yardım götürüyor. Emperyalist orduların yerle bir ettiği kente tıbbi gereç, battaniye ve oyuncak gibi malzemeler götüren aileler, çocuklarının yalan üzerine kurulu bir savaşta, petrol için öldüğünü vurgulayarak, emperyalist savaşı mahkum ediyorlar.
Felluce'ye ulaştırılacak tıbbi gereç, battaniye vb. malzemelerin kullanımını denetlemek üzere Ürdün'ün başkenti Amman'a gelen asker aileleri ‘Bush yalan söyledi. Petrol savaşında niçin buradayız'' diyerek kanlı işgale duydukları tepkiyi dile getirdiler.
California-San Diego'dan Amman'a gelen Fernando Suarez del Solar, ABD hükümetine öfke dolu olduğunu, çünkü askerlerin sadece petrol için öldüklerini söyleyerek, ‘Bush Irak savaşının nedenleri üzerine hep yalan söyledi' dedi. Savaşın ilk günlerinde tek çocukları Jesus'un 20 yaşında öldüğünü söyleyen baba Solar, savaşın haksızlığını ve işgalin acımasızlığını anlatmak için ABD'yi eyalet eyalet dolaşmaya çalıştığını anlattı. Acılı baba, ‘Bush Irak'a demokrasi sözü vermişti. Oysa halkı susuz, elektriksiz, gıdasız bırakıyor' dedi. Solar, Amman'a ABD'nin üç insani yardım örgütü adına 14 kişi olarak geldiklerini, Felluce'ye 600 bin dolarlık yardım sağlamaya karar verdiklerini belirtti.
Çocuklarını emperyalist savaşa kurban veren ailelerin sesini yükseltmesi, işgal karşıtı mücadele açısından özel bir önem taşıyor. Zira ailelerin işgal karşıtı duruşu, oturdukları lüks ofislerden savaş tellallığı yapan kan tacirlerinin yalanlarını ve kirli hesaplarını deşifre etme mücadelesinin en etkili yollarından biridir. Aileler ile savaş karşıtı oluşumların işgal karşıtı mücadeleyi ortaklaştırması ise, Washington'daki savaş kundakçısı çete üzerindeki basıncı arttıracaktır.
Bu mütevazi başlangıç savaşı engelleme gücünden yoksun olmakla beraber, daha kitlesel ve etkili bir savaş karşıtı direnişin gelişimi açısından küçümsenmeyecek bir rol oynayacaktır.