İstanbul Üniversitesi'nde yine aynı oyun...
Soruşturma terörü yine sahnede!
İstanbul Üniversitesi?nde 12 Kasım günü faşistlerle başlayan saldırı kitlesel soruşturmalarla devam ediyor. Faşist çetelerin saldırısıyla 3 öğrencinin yaralanması üniversitedeki anti-faşist bilince sahip tüm güçleri birleşik bir biçimde harekete geçirmiş, etkili bir ideolojik mücadele ve teşhir faaliyeti başlatılmıştı.
Sınav dönemine denk gelen bu süreçte, sivil polis kordonu altında üniversiteye girip-çıkan faşistlerin her sınav günü bir eylem gününe dönüşmüş, faşist çeteler kitle önünde teşhir edilmişti. Bu dönem boyunca çevik polis defalarca üniversitenin içine girmeye çalışmış, ancak öğrencilerin kararlı tutumları sonucunda kapı dışarı edilmiştir.
13 Aralık günü İstanbul Üniversitesi bir kez daha faşistlerin saldırı girişimiyle karşı karşıya kalmış, ancak bu kez üniversiteden polis desteğiyle çıkarılan faşistlerin yerine doğrudan çevik polisler harekete geçmiş, 41 öğrenciyi üniversitenin koridor ve amfilerinde gözaltına almıştı. Fakültenin dört bir yanını kuşatan çevik polis, fakültenin koridorlarında yoğun bir biçimde gaz bombası atmış ve rektörlük tüm bu olaylara seyirci kalmıştır. Gözaltına alınan öğrenci sayısı 190?ı bulduğunda ise rektörlüğün bu duruma ilişkin yaptığı tek açıklama, soruşturmaların kapıda olduğu açıklamasıydı.
Şu an İstanbul Üniversitesi?nde ?eğitim ve öğretimi engellemek? suçlamasıyla yaklaşık 80 öğrenciye soruşturma açıldı. Soruşturma listesinde mezun olan eski öğrencilerin adları olduğu gibi, geçtiğimiz yıllarda trafik kazasında hayatını kaybeden bir öğrencinin de adı var. Soruşturma listelerinin hazırlanmasındaki özensizlik, acelecilik ve polis iradesi açık bir biçimde kendini gösteriyor. 3 devrimci öğrenciyi yaralayan ve adları defalarca rektörlüğe bildirilen faşistlerden hiçbirinin adı bu listelerde bulunmuyor.
Soruşturma tarihi, geçen yılkı soruşturma tarihleriyle neredeyse aynı. İstanbul Üniversitesi?nde bir yönetim politikası haline gelen soruşturmalarla, üniversitedeki politik atmosferin dağıtılması amaçlanıyor.
Haklarında soruşturma açılan öğrenciler, 3 ve 5 Ocak tarihinde savunma yapacaklar. Her iki soruşturma günü devrimci-demokrat öğrenciler kitlesel eylem yapmayı planlıyor. Tüm fakültelerde canlı bir politik atmosfer hakim. 7 Ocak günü İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimlerinin yapılacak olması bu politik atmosferi ayrıca güçlendiriyor. Soruşturma terörüne ve seçim oyununa karşı ortak bir çalışma başlatılmış durumda. Çalışmaya üniversitedeki tüm siyasal güçlerin birleşik olarak katılması ve gündemlerin yakıcılığının yarattığı etkinin ötesinde bir etkinin ortaya çıkmasına yolaçıyor. Kısacası üniversitede egemenlik peşinde olanların hesapları bir kez daha tutmayacak. Onların beklentilerinin çok üzerinde bir çalışma yoğunluğu ve temposu mevcut.
3 Ocak günü İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi önünde gerçekleşecek olan soruşturma karşıtı etkinliğe ve yapılacak alternatif seçim ?mitingi?ne tüm duyarlı kesimlerin katılımını bekliyoruz.
Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!
İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği
|