12 Haziran'04
Sayı: 2004/23 (15)


  Kızıl Bayrak'tan
  Ya ABD askeri olunacak ya da sosyalizmin neferi!
  İMF ile kölece ilişkiler sürüyor...
  Sermaye düzeni tepeden tırnağa bir mayfa düzenidir!.
  BM şemsiyesi de işgalcileri rahatlatmaya yetmeyecek!
  İncirlik bölge halklarına yönelik bir saldırı üssü olarak kullanılacak!
  İtalya ve Fransa’da onbinler katil Bush’u protestolarla karşıladı!
  NATO karşıtı faaliyetlerden..
  NATO karşıtı faaliyetlerden...
  NATO karşıtı faaliyetlerden...
  Büyük Ortadoğu Projesi ve Kürdistan sorunu
  İnsert’ten atılan bir işçinin kaleminden İnsert deneyimi...
  Özelleştirme saldırısını işçilerin birleşik-militan mücadelesi püskürtebilir
  DİSK 12. Genel Kurulu’ndan notlar
  DİSK Genel Kurulu’nda delege konuşmalarından...
  DİSK Genel Kurulu’nda delegelerle konuştuk...
  İsrail meclisi Filistin topraklarını gaspetme tasarısını onayladı.
  Arjantin: İşçilerin eylemleri ve hükümetin çıkmazı
  Kızıl Bayrak 10 yaşında!
  Genç komünistlerle nice 10 yıllara!
  “Kızıl Bayrak, güneşin önündeki bulutları dağıtan rüzgardır”
  Kızıl Bayrak karanlıkları yırtan aydınlık oldu
  Casstleblair işçisi mücadelesine ve toplusözleşmesine sahip çıkmalıdır!.
  Devrimci değerlerden elinizi çekin!
  TÜPRAŞ yargıya rağmen satılır mı?
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
DİSK Genel Kurulu’nda delegelerle konuştuk...

Taban dinamizmine ihtiyaç var

- İki günük tablo sonucunda kurulu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kuruldan beklentileriniz nelerdi?

Mikayil Aslan (Bursa Birleşik Metal-İş delegesi): Şunu söyleyeyim; Türkiye’de işçi sınıfının önünü açabilecek, işçi sınıfının haklarını gerçekten koruyabilecek, işçi sınıfının sorunlarına karşı mücadele edebilecek bir sendika var, o da DİSK’tir. Diğer konfederasyonların durumu ortada. Türk-İş zaten devletin sendikası, diğeri ise şu an hükümettekilerin yandaşları. Onlar oturmuşlar koltuklarına, işçi sınıfının önünü tıkamışlar, bir çözüm üretmemişler. Geçmişte de, bugün de DİSK’in varlığı önemli. Eğer siyasiler DİSK’in söylemlerine, eylemlerine birazcık kulak assaydılar Türkiye bu hale gelmezdi. (...) Ama DİSK’ten rahatsız oldular ve 12 Eylül’de kapattılar. Şimdi de DİSK’in büyümemesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Ben burada DİSK’in delegesiysem, burada mücadele edyorsam, diğer alanlarda da örgütü bir mücadele yürütebilirsek, Türkiye iyi noktalara gelir.

Halis Yakut (Batman Genel-İş delegesi): DİSK’in 12 yıllık sürecinde diyebilirim ki en hareketli, en siyasi içerikli kurullarından bir tanesini yaşamaktayız. Bunun, bu seneki 1 Mayıs’ta DİSK’in, kendi tabanı ve toplumsal muhalefetin dinamik gücüyle bütünleşmesinin verdiği coşkudan kaynaklandığını düşünüyorum. Umarım bu devam eder. Pratikleştikçe, tabanla bütünleştikçe bu kongreler anlam bulabilir. Bu temelde bakınca kurulun daha yararlı ve güçlü geçtiğine inanıyorum.

- DİSK’e yönelik kurulda bazı eleştiriler de oldu...

M. Aslan: Olacaktır. İleriye doğru eleştiriler olmadan bir adım atılmaz.

- Elbette olması gerekir, ama önderliği şahsında DİSK’te çağdaş sendikacılığa doğru bir kayma, bir Türk-İşleşme yaşandığı yönünde bazı eleştiriler var...

M. Aslan: Elbette olacak. DİSK tartışmalara açık, herkesin konuşmalarına açık özgür bir kürsü var. Orada herkes eleştirecektir. İyi yanlarını da söyleyecektir, kötü yanlarını da söyleyecektir. Ama DİSK’in ayakta kalması gerekir.

- Kurul sizin beklentilerinize yanıt verebildi mi?

M. Aslan: Benim de eleştirdiğim yerler vardı, katıldığım yerler vardı. Ama şu da bir gerçek, DİSK iyi bir noktaya gidiyor.

- DİSK’in kurulda savaşa, işgale, NATO’ya karşı nasıl bir karar almasını bekliyorsunuz?

M. Aslan: Somut karar olarak DİSK’in yapabileceği şey, alanlarda eylem yapmak, kamuoyunda sesini duyurmak. Ama Türkiye’nin bu savaşa karşı durmasını istiyorsak buna karşı hep beraber mücadele etmemiz gerekiyor. Görüyoruz işte, bugün ABD’nin Ortadoğu’ya girmesinin nedeni petroldür. Baykal açıkladı, eğer tezkere çekilmesiydi bizim de elimiz o kanın içinde olacaktı.

- NATO Zirvesi 28-29 Haziran’da İstanbul’da toplanacak...

M. Aslan: Dün genel kurulda bunlar konuşuldu. Eylemler yapılacak. Yıllar önce de NATO’ya karşıydık. Biz 6. Filo’ya da karşıydık. 6. Filo’ya karşı olduğumuz dönemde bizim karşımızdaki siyasi güçler gidip namaz kılıyorlardı, tekbir getiriyorlardı. Şimdi NATO’yu davet edenler de bunlar. Siyaset aynı şekilde devam ediyor. Ama biz ne yazık ki sesimizi birleştiremiyoruz. .

- Kurula tek liste ile girilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

M. Aslan: Öyle karar vermişler, öyle olması gerekiyorsa öyle olsun. Bu bir DİSK kongresidir. Tabii ki ufak tefek bazı sorunlar olabilir. Örgüte danışarak bu kararı almışlar. Akşam da bu konuda toplantı vardı. Arkadaşlar bu konuda ne düşünüyorsunuz, herkes önerilerini söylesin denildi. Bu tartışılarak buraya kadar gelindi.

DİSK’in delegeleri bilgili, tecrübeli. Herşeyi yenebilen bir delegasyona sahip bir sendika olduğu için herşeyi aşabilecek niteliktedir. Ama tabii amatör olarak, biz profesyonel sendikacı değiliz. Ben tezgahın başından kalkmış gelmiş biriyim. Onun için ben o insanların haklarını, hukuklarını nasıl yerine getirebilirim, onun sorumluluğunu taşıyarak buraya geldim.

H. Yakut: Tabii ki demokratik işleyişin olması gerektiğine, farklı muhalif kesimlerin olması gerektiğine inanıyorum. Ama şöyle bir gerçeklik var. Eğer biz Türkiye’deki sorunlara örgütlü arkadaşlarla çözüm bulabiliyorsak, bir listeyle girmişiz veya birden fazla listeyle girmişiz çok önemli değil. Önemli olan mevcut sorunları tespit etmek, bu sorunlara çözüm bulmak...

- Mevcut yönetim geçtiğimiz kuruldan beri yönetimde. Sendikal hareket toplamında bir kan kaybı yaşıyor. Bunun DİSK’e de yansıması var. Bunda mevcut yönetimin payı da var. Kurulda bunun bir muhasebesinin, özeleştirisinin yeterince yapıldığını düşünüyor musunuz? Yine yönetime aynı anlayışlardan gelenler olacağı için bu soruyu soruyorum.

H. Yakut: Tabii mutlaka,. Ama şöyle bir gerçeklik de var. Türkiye’de mevcut siyasette değişiklik yapacak olan mutlaka tabandır. Taban olarak öneriler oluşturulursa, yönetime baskı yapılırsa, bir dinamizm ortaya koyulursa, sonuçta yönetimde olan insanlar da kendi tabanına kulak vermek durumunda kalacaktır. Bu 1 Mayıs’ta da görüldüğü gibi son 2-3 ayda yaşananlar bunun olabileceğini ispatlıyor. Dolayısıyla bu biraz tabandan gelebilecek bir öneridir. Bunlar mutlaka dikkate alınacak. Geçmiş süreçte eksiklik olabilir, ama DİSK’in tabanıyla ve halkla bütünleşmesi, diğer devrimci-demokrat, yurtsever, sosyalist kesimlerle bir çatı altında olması gerekir. Bunun olabilirliği ortaya çıkınca, yönetim de kendini ona göre şekillendirecek diye düşünüyorum.

M. Aslan: Maalesef herşeyin önünde siyaset geliyor. İçtiğimiz su, soluduğumuz havada siyaset var. Bu siyaseti iyi yapabilirsek iyi noktalara geliriz. Olmazsa da hep beraber kötü olacak.

- Yakıcı bir süreçten geçiyoruz. NATO Zirvesi toplanacak, Irak’ta işgal sürüyor, kölelik yasaları var. DİSK, bu yönde dün bir eğilim belirledi ama somut kararlar alma aşamasında konuşulanların ayakları biraz havada kaldı. Sizin somut bir karar olarak beklentiniz neydi?

H. Yakut: Mutlaka somut bir karar bekleyeceğiz. Şu anda değerlendirme komisyonları oluşturuldu. Küreselleşen yapının Türkiye’yi etkilemesi şiddetli oldu. Bunun başında Irak’ın işgali, Kürt sorunu, cezaevleri sorunları var, emekçilerin durumu ortada, ama somut öneriler komisyonların önerileri olacak. Ki bu yönde daha önce çalışma yürütüldü. Komisyonun sunacağı raporlarla sanırım bu biraz daha somutlaşacak. Biraz da kongre sonunu beklemek gerek diye düşünüyorum.

- Sizin bir delege olarak kuruldan beklentiniz nedir?

H. Yakut: Sorunlar ortak olarak gündeme getirildi. Bir, ABD’nin BOP’una karşı mutlaka ortak bir duruş sergilemek gerekiyor. İkincisi Türkiye’de kronikleşmiş sorunlar var. Biliyorsunuz cezaevlerindeki ölümler artık sıradanlaştı. Bunun mutlaka bir çözüm bulması gerekiyor. Kürt sorununun çözümüne yönelik bölgemizde Doğu ve Güneydoğu olarak tarif ettiğimiz bölgede 15 yıllık bir çatışma süreci var. Özellikle de savaşın olduğu bir dönemde PKK rahatlıkla Fransa’da, İngiltere’de siyasi faaliyette bulunurken, barışın olduğu bir dönemde bir Kongra-Gel’in terörist listesine alınmasını, aslında Türkiye’nin çatışmalı ortama çekilmesine yönelik bir provokasyon olduğunu mutlaka Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri de görmeli. Özellikle DİSK’in toplumsal muhalefetin öncülüğ¨nü üstlendiği bir dönemde bunları mutlaka ön plana çıkarması gerekiyor...

- 28-29 Haziran’da DİSK’in iş bırakma çağrısı yapması gerektiğini düşünüyor musunuz?

H. Yakut: Evet. Ama sadece iş bırakma değil. Aynı zamanda toplumun her kesiminin mutlaka öncülük etmesi gerekiyor. Buna üniversitedeki öğrencinin, toplumsal muhalefetin en dinamik kesimi olan güç öğrenci kesimidir, öncülük etmesi gerekiyor. Toplumda muhalif olan bütün kesimlerin, bu savaşlardan yararı olmayan halkın bütün katmanlarının mutlaka öncülük etmesi gerekiyor.