29 Mayıs'04
Sayı: 2004/21 (13)


  Kızıl Bayrak'tan
  Emperyalizme ve siyonizme karşı mücadeleyi yükseltelim!
  Barbarların NATO Zirvesi için İstanbul'da fiili sıkıyönetim...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  NATO dağıtılsın!
  DİSK 12. Genel Kurulu'na doğru...
  DİSK Genel Kurulu öncesi sendika yöneticileriyle konuştuk...
  Sermaye işbirlikçisi sendika ağaları yeni saldırılar için mesaide!
  Erdoğan TOBB Genel Kurulu'nda işsizliğe çare buldu!
  Gericilerin Çağlayan mitingi ve EMEP
  Yaz dönemi çalışmasının çok yönlü gündemleri
  Ekim'in Mayıs 2004 tarihli 236. sayısı çıktı...
  Devlet-mafya-futbol üçgeni...
  Ebu Garib'ten Ulucanlar'a...
  "Pişmanlık yasası" yeni hazırlanan TCK ile süresiz hale getiriliyor...
  Siyonist cellatlar Filistin'de etnik temizlik yapıyor
  Filistin halkıyla dayanışmayı yükseltelim!
  Irak'taki işkence vahşeti bakanlık onaylı!
  Arap Birliği Zirvesi...
  Uluslararası hareket...
  EMEP'ten düzenle barışmanın yeni adımları...
  Edirne şenliğinde polis terörü...
  YÜT 8. Geleneksel Bahar Şenlikleri...
  Basından...
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Ekim’in Mayıs 2004 tarihli 236. sayısı...

Partinin çalışma ve mücadele kapasitesinde ulaşılan yeni düzey

Türkiye Komünist İşçi Partisi’nin Merkez Yayın Organı Ekim’in Mayıs 2004 tarihli 236. sayısı 32 sayfadan oluşuyor ve aşağdaki ana yazıları içeriyor:

- Parti ve Yeni Dönem (Başyazı)


- Faaliyetin Her Adımında Örgütlenmek!

- İki 1 Mayıs Üzerine...

- Kitle Etkinlikleri Üzerine

- Yaz Dönemi Çalışmasının Çok Yönlü Gündemleri (Orta sayfa)

- Yaz Dönemi Çalışmasını Topyekûn Bir Hazırlıkla Karşılayalım!

- Bağımsız Devrimci Sınıf Çizgisinin Güncel Önemi

- Sanayi Bölgelerinde Yürütülecek Sınıf Çalışması Üzerine

Ekim’in yeni sayısında bu yazıların yanısıra “1 Mayıs Faaliyetlerinden..../Çalışmada Yeni Bir Düzey” ve “Seçim Dönemi Pratik Faaliyetlerinden...” başlıkları altında bu kampanyalar döneminde doğrudan parti adına yürütülen pratik faaliyetlerin haber-yorumları sunuluyor. Ayrıca “Partili İşçilerin Kaleminden” üst başlığı altında “MYO’ya Katkı Tüm Partililerin Sorumluluğudur” başlıklı bir yazı da yer alıyor.

“Parti ve Yeni Dönem” başlıklı başyazıda, yerel seçim kampanyası ile başlayan, 1 Mayıs’la süren ve bugün NATO karşıtı kampanyaya bağlanan son dört aylık yoğun ve tempolu siyasal çalışmanın anlamı, önemi ve kazanımları üzerinden partinin ulaşmış bulunduğu gelişme düzeyi ele alınıyor. Bu pratik başarının gerisinde ideolojik ve programatik plandaki üstünlüklerin yattığını vurgulayan yazı, bu çerçevede özellikle yerel seçimler üzerinden geleneksel sol harekete yeni eleştiriler yöneltiyor. Esası yönünden yeni dönemi daha güçlü ve hazırlıklı bir biçimde kucaklayabilmenin sorunlarını ele alan bu yazıyı önümüzdeki sayımızda okurlarımıza sunmayı umuyoruz.

Başyazıyı izleyen “Faaliyetin Her Adımında Örgütlenmek!” başlıklı yazı, siyasal faaliyet kapasitesinde kazanılan yeni düzeyi, seçimler ve 1 Mayıs dönemi faaliyetleri üzerinden kısaca ele aldıktan sonra, bu alandaki kazanımları taktik politikanın gücüne bağlıyor. “Pratik deneyim alanında yeni birikimler” ara başlığı altında, yeni dönemde yakalanan faaliyet düzeyinin geçmiş deneyimlerin birikimine dayandığına işaret ediliyor ve NATO Zirvesi vesilesiyle başlatılan kampanyanın bu alandaki kazanımları pekiştirmek için bir olanak olduğu vurgulanıyor. “Öncelikli görevlerden ne anlıyoruz” ara başlığı altında ise, “sınıfla devrimci temellerde birleşme” alanındaki temel zayıflık ele alınıyor ve son dönemin politik faaliyeti üzerinden elde edilen kazanımların kalıcılaştırılarak sınıf içinde güç olmanın sorunlarına işaret ediliyor.

“Faaliyetin her adımında örgütlenmek” arabaşlığı altında ise, genel politik faaliyetle sınırlı bir çalışmanın yetersizliği vurgulanarak ve “her adımda örgütlenme” sorununun önemine dikkat çekilerek şunlar söyleniyor: “... propaganda alanında ortaya konulan büyük emekleri her adımda örgütlenmeye bağlayamayan, üstten alta-alttan üste doğru sürekli bir örgütsel gelişme ve güçlenmeye tekabül edemeyen bir genel politik faaliyet, hedeflerimize ulaşmamızı sağlamaya yetmeyecektir. O halde, bugünkü üstünlük ve kazanımlarımıza yaslanarak kitleleri örgütlemek, örgütsel alanda güçlenmek, yaz dönemi faaliyetimizin başarısının ölçütü olmalıdır.”

“İki 1 Mayıs Üzerine/İmkanlar, Tehlikeler ve Görevler” başlıklı yazı ise, iki değişik alanda gerçekleşen 1 Mayıs kutlamalarına sınıf hareketinin gelişme ihtiyaçları üzerinden nasıl bakılması gerektiğini ele alıyor. Türk-İş bürokratlarıyla olduğu kadar reformist çizgiyle de hesaplaşma ihtiyacına vurgu yapan yazı, “KESK ve DİSK yöneticilerinin 1 Mayıs’ta aldıkları tutumun” anlam ve sınırlarının doğru biçimde ele alınmasının özel bir önem taşıdığını dile getiriyor ve bunu gerekçelendiriyor.

“Kitle Etkinlikleri Üzerine” başlıklı yazı, seçim ve 1 Mayıs kampanyaları üzerinden gerçekleştirilen kitle etkinliklerini ele alıyor. Bu alanda geçmişe göre önemli bir mesafe alındığını vurgulayan yazı, buna rağmen hala da sürmekte olan zaaf ve yetersizlikler üzerinde duruyor ve bu konuda bir dizi eleştirel değerlendirme yapıyor.

Ekim’in bu sayısının orta sayfasında “Yaz Dönemi Çalışmasının Çok Yönlü Gündemleri” başlıklı yazı yer alıyor. NATO zirvesi eksenli bu yazıyı, kampanyalar sorunu üzerinden daha genel bir çerçeveye oturan “Yaz Dönemi Çalışmasını Topyekun Bir Hazırlıkla Karşılayalım!” yazısı tamamlıyor. Bu iki yazıya taşıdıkları güncel önemden dolayı Kızıl Bayrak’ın bu sayısında öncelikle yer vermiş bulunduğumuz için burada sadece anmakla yetiniyoruz.

“Bağımsız Devrimci Sınıf Çizgisinin Güncel Önemi” başlıklı yazı, emperyalist dünya sisteminin biriktirdiği çelişkiler ve beslediği devrimci dinamikler üzerinden, bugünün dünyasında devrimci sınıf çizgisi ve önderliğinin önemi üzerinde duruyor. Şu sözler yazının gelip bağlandığı ana fikri de özetliyor: “Kapitalizmin ürettiği çelişkiler devrim ve sosyalizmin maddi zeminini döşüyor. Buna rağmen emekçi halk hareketleri pek çok ülkede bu perspektifle hareket eden siyasi önderliklerden yoksundur. Ayaklanmaya dönüşse de, kapitalizmi aşan bir devrimci önderlikle buluşmadığı sürece, kitle hareketlerinin gerçek çözüm yoluna, -kapitalist düzenin yıkılması- ulaşması mümkün değildir. Dolayısıyla, her ülke işçi sınıfının bugün en acil ve yacı ihtiyacı, proleter devrimci sınıf çizgisini kendine rehber edinen ihtilalci partilerinin yaratılmasıdır.”

“Sanayi Bölgelerinde Yürütülecek Sınıf Çalışması Üzerine” başlıklı yazı ise bugünün koşullarında sanayi sitelerinde yürütülecek çalışmada başarılı olabilmenin bazı sorunlarını ele alıyor.

Bu yazıları daha önce sözünü ettiğimiz pratik faaliyetlere ilişkin haber-yorum yazıları tamamlıyor.