12 Nisan '03
Sayı: 14 (104)


  Kızıl Bayrak'tan
  Bağdat'ta rejim düştü... Irak halkı henüz son sözünü söylemedi!..
  Kurtlar sofrasında it dalaşı
  Bombalarla birlikte emperyalist medyanın balonları da patladı!
  İşgalciler direnişe katliamla yanıt veriyor!
  İşgal ordularını Irak'ta ve Ortadoğu'da intifada bekliyor!
  Irak kentlerinde işgalcilerin denetiminde yağmalamalar başladı
  İşbirlikçilerin "savaşta yokuz" yalanı çöktü
  >Emperyalist savaşa ve işbirlikçi iktidara karşı 1 Mayıs'ta alanlara!
  Anadolu Yakası İşçi Emekçi Platformu'nun çağrısı: 1 Mayıs'ta alanlara!
  Kölelik yasasına karşı 1 Mayıs'ta alanlara!
  Sınıfın devrimci 1 Mayıs'ını örgütleyelim!
  6 Nisan mitinginde emekçilerle savaş ve saldırılar üzerine konuştuk...
  Emperyalist savaş karşıtı eylemlerden...
  Personel rejimi saldırısı gündemde
  İMF programı kararlılıkla uygulanacak!
  Sınıftan haberler...
  PETKİM sermayeye peşkeş çekilmek isteniyor
  Fransa'da bir günlük genel grev...
  Savaş ve savaşa karşı tavır üzerine...
  O kadar çok yalan söylendi ki!
  "Günü geldiğinde hep beraber ateşleneceğiz!"
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
PETKİM sermayeye peşkeş çekilmek isteniyor

Özelleştirme ve sonuçları

AKP hükümeti özelleştirme programı içerisinde öncelik verdiği TEKEL, TELEKOM ve PETKİM için satış hazırlıklarını hızlandırdı. TELEKOM için yeni bir yasa değişikliğine giderek TELEKOM AŞ hisselerini satışa sunacak. Böylelikle bir süre önce başlatmaya çalıştıkları bağış kampanyası için minareyi kılıfına uydurmuş olacaklar. Yani “devlet bağış kabul edemez”, onun için de “gönüllü bağış yapmak isteyen vatandaşlar” TELEKOM’un hisselerine sahip olarak hazineye para akışı sağlayacak.

Hükümet bu işte hiç zaman kaybetmek istemiyor. Öyle ki Abdüllatif Şener “özelleştirmeler için kellemi ortaya koydum” diyebiliyor. Çünkü sermayeye karşı verilen sözler yerine getirilmediğinde ayaklarının altındaki halının nasıl çekileceğini çok iyi biliyorlar.

Hükümetin savaşı bahane ederek sınıfa yönelik saldırıları gittikçe arttırdığı bir dönemde özelleştirmelerle işsizler ordusuna binlerce yeni işsiz katılacak. Geçmişte özelleştirmelere ilişkin bahane bulabiliyorlardı. Özelleşince özel sektörün daha iyi hizmet vereceği yalanları çoktan çöktü. Üniversitelerdeki ekonomi profesörleri özelleştirmenin gerçek yüzünü saklayarak aylarca basında pembe tablolar çizdiler. Bunların hepsinin birer yalan olduğu kısa zamanda görüldü. Yaklaşık 20 yıllık süreçte özelleştirmeyle yüzbinlerce işçi atıldı. Fabrikalar satıldıktan sonra özel şirketler birçoğunun kapısına kilit vurdu. Taşeronlaştırma, sefalet ücretleri, esnek çalışma alabildiğine yaygın hale geldi. Sendikalar tasfiye edildi. Üstelik bu devasa işletmeler haraç mezat fiyatlarla oprak değerlerinin bile çok altında satıldılar.

Buna karşılık yıllardır İMF dayatmalı özelleştirmelere karşı sermaye devletine geri adım attıracak güçlü bir karşı çıkış işçi sınıfı cephesinden gerçekleşemedi. İlk birkaç yıllık özelleştirmeyle öncü işçi kuşağı büyük bir hızla biçildi. Bu durum sendika bürokratları için rahat hareket etme imkanına dönüştü. İşçilerdeki sendikalara güvensizlik ruhhali ise sınıf hareketinin geri düşmesine yol açan etkenlerden biri oldu.

Sırada PETKİM var

Hükümetin İMF-TÜSİAD programları çerçevesinde bugünlerde özelleştirmek için gözünü diktiği en önemli kuruluşlardan biri de PETKİM. Bir süredir satış hazırlıkları hızlanan PETKİM için 2 Nisan’da ilk teklifler verildi. PETKİM hisselerinin ilk %4’lük kısmı 1988 yılında satılmıştı. Şimdi ise %51’lik gibi önemli bir hisse satılacak ve çalışanların birçoğu işsiz kalacak.

PETKİM’e talip şimdilerde 5 holding var, bunların birçoğu önceki yıllarda gerçekleştirilen özelleştirmelerde fabrika ve işletme satın almış olanlar. Bu holdingler satın aldıkları işletmelerde işçi kıyımı yapmışlar ve sendikaları feshederek taşeron uygulamasına geçmişlerdi. Ya da işletmelerin kapılarına kilit vurmuşlardı. Şimdi Chemorbis Ortak Girişim grubu, Sanko Holding, Uzan şirketler grubu, Zorlu Holding gibi tekeller ellerini ovuşturarak PETKİM’in sahibi olmak istiyorlar.

PETKİM işçileri satış kararına karşı üç gün işyerini terketmeme eylemi gerçekleştirdiler. Son gün gerçekleşen eyleme birçok demokratik kitle örgütü de destek verdi. Yıllardır özelleştirme kapsamında olan PETKİM’e ait 408 şirket bulunuyor ve toplam 7 bin çalışanı var. Her seferinde zarar ettiği söylenen dev işletmenin yıllık geliri 4 milyar 474 milyon dolar. Türkiye’nin 10 yıl önce petro-kimya pazarının %70’ini elinde bulundururken bugün bu oran %33’e gerilemiş bulunuyor.

PETKİM işçisine önemli görevler düşüyor

PETKİM’in özelleştirilmesine karşı Petrol-İş Sendikası 1 Mart’tan bu yana çeşitli eylemler gerçekleştiriyor ve özelleştirmeyi teşhir ediyor. PETKİM işçisi Aliağa’da bölge halkının desteğini de kazanmış durumda. Burada alınacak kararlı tutum ve mücadele çizgisi devlete geri adım attırabilir. Özellikle sırada olan TEKEL ve TELEKOM için hükümet kolay cesaret edemeyecektir. Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Unakıtan, “Niyetimiz azimli bir şekilde özelleştirmeye devam etmek. Önümüze geleni özelleştiririz. Yani bize takılmasın kimse... Yolda yürürken yakalarsam özelleştiririm ona göre.” diyebilecek kadar yüzsüzleşmiştir. Fakat bir PETKİM işçisi de, “Abdüllatif Şener ne kadar özelleştirmeler için baş koyduysa bizler de özelleştirmemek için baş koyduk” diyerek kararlılıklarını dile getirmektedir.Bir başka PETKİM işçisi ise, “Burası kale, yıkıldı mı özelleştirmeler için herşey çok daha kolay olacak” diyerek, özelleştirmelerin yolaçacağı sonuçlara işaret etmektedir. Kısacası, binlerce işçi ve Aliağa halkı PETKİM’in peşkeş çekilmesine karşıdır.

Devletin özelleştirme planlarını alt üst edebilecek tek güç işçi sınıfının mücadelesidir. Özelleştirmelere dur demek için üretimden gelen gücün kullanılması gerekmektedir. PETKİM işçisi Türkiye’deki sanayi proletaryasının önemli bir bölüğüdür. Petrol-İş Sendikası tarafından başlatılan özelleştirme karşıtı kampanya daha ileri boyuta taşınmalıdır. Türkiye’nin en önemli petrol tesislerinde çalışan binlerce işçi yine bu sendikaya bağlıdır. Özelleştirme programı içinde olan tüm işyerlerinde saldırılara karşı örgütlenmek, tabanda işçilerin denetiminde oluşturulacak genel grev komitelerini oluşturmak bugünden yarına ertelenemeyecek bir görevdir. Örgütlü ve kararlı bir mücadele sonucunda kazanan PETKİM işçisi ve Türkiye işçi sınıfı olacaktır.



PETKİM’de eylemler devam ediyor…

“Savaşa hayır, özelleştirmeye hayır!”

3 Nisan ‘65 yılında kurulan ve petro-kimya sektörünün önemli bir temsilcisi konumunda olan PETKİM’in özelleştirilmesine karşı başlatılan işyerini terk etmeme eylemi, PETKİM’in kuruluş gününde de devam etti.
3 Nisan’da PETKİM’in B Kapısı’nda toplanan işçiler, “Ha ABD saldırısı, ha özelleştirme saldırısı!”, “PETKİM halkındır, satılamaz!”, “KİT’leri satanlar vatan haini!” yazılı dövizler açtılar.

Aliağa Belediye Başkanı S. Akbıyıkoğlu’nun da katıldığı eylemde konuşan Petrol-İş Genel Başkanı M. Öztaşkın, yapılan özelleştirmelerin birer soygun olduğunu, PETKİM’de başlatılan özelleştirmeye karşı mücadelenin tüm ülke çapında başlatılacak olan eylemlerle genişleyeceğini ve bu saldırının direnişle püskürtüleceğini söyledi. Konuşmanın ardından söz alan Aliağa Belediye Başkanı ise, özelleştirmenin, ülke kaynaklarının kamudan alınarak sermayeye verilmesinin peşkeş çekme olduğunu söyledi. PETKİM’in kuruluşunun 38. yıldönümü olması sebebiyle hazırlanan doğum günü pastası alkışlar ve sloganlar eşliğinde kesildi. Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı eylemde kurumun bacalarına “Savaşa hayır, özelleştirmeye hayır!” yazılı büyük bir pankart asıldı. Eylem alkışlar ve sloganlarla bitirildi.

Eylemden sonra Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı İ. Doğangül, üç gündür devam eden işçilerin işyerini terketmeme eylemine ara verildiğini, ancak eylem programlarının devam edeceğini, 16 Nisan’da Aliağa’da kitlesel bir miting yapacaklarını açıkladı.

SY Kızıl Bayrak/İzmir