12 Nisan '03
Sayı: 14 (104)


  Kızıl Bayrak'tan
  Bağdat'ta rejim düştü... Irak halkı henüz son sözünü söylemedi!..
  Kurtlar sofrasında it dalaşı
  Bombalarla birlikte emperyalist medyanın balonları da patladı!
  İşgalciler direnişe katliamla yanıt veriyor!
  İşgal ordularını Irak'ta ve Ortadoğu'da intifada bekliyor!
  Irak kentlerinde işgalcilerin denetiminde yağmalamalar başladı
  İşbirlikçilerin "savaşta yokuz" yalanı çöktü
  Emperyalist savaşa ve işbirlikçi iktidara karşı 1 Mayıs'ta alanlara!
  Anadolu Yakası İşçi Emekçi Platformu'nun çağrısı: 1 Mayıs'ta alanlara!
  Kölelik yasasına karşı 1 Mayıs'ta alanlara!
  Sınıfın devrimci 1 Mayıs'ını örgütleyelim!
  6 Nisan mitinginde emekçilerle savaş ve saldırılar üzerine konuştuk...
  Emperyalist savaş karşıtı eylemlerden...
  Personel rejimi saldırısı gündemde
  İMF programı kararlılıkla uygulanacak!
  Sınıftan haberler...
  PETKİM sermayeye peşkeş çekilmek isteniyor
  Fransa'da bir günlük genel grev...
  Savaş ve savaşa karşı tavır üzerine...
  O kadar çok yalan söylendi ki!
  "Günü geldiğinde hep beraber ateşleneceğiz!"
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Kölelik yasasına karşı 1 Mayıs’ta alanlara!

Sermaye hükümeti, sermayenin sömürüsünü katmerleştirmenin adı olan yeni iş yasasını yürürlülüğe sokmak için gün sayıyor. Emperyalist savaşın tozu dumanı arasında işçi sınıfının tarihsel kazanımlarını tümden yok edecek saldırıyı başarıyla tamamlamak istiyor.

Yeni iş yasası, işçilerin yaşam ve çalışma koşullarını tümden kuralsızlaştırıyor. Toplu pazarlık, sendikal örgütlenme ve kıdem tazminatı haklarını gaspediyor, esnek çalışmayı dayatıyor. İşverenin işyerlerinde taşeron çalıştırmasının önündeki engelleri ortadan kaldırıyor. İşyerinin parçalandığı koşullarda sendikal örgütlenme de zorlaşıyor. Bu durum varolan sendikaların TİS yetkisini kaybetmesine neden oluyor, sendikal faaliyetin önüne set çekiyor.

Kölelik yasası ödünç işçi alımı ve satımı önündeki engelleri kaldırıyor. Haftalık 45 saat olan çalışma süresi yeni kölelik yasası ile esnetiliyor, işçinin çalışma süresi tamamen patronunun insafına bırakılıyor. Mesai ücreti ödemeksizin patron haftalık çalışma süresini 48 saate çıkarabiliyor. Yeni iş yasası patrona, haftalık çalışma süresini “zorunlu nedenler” gerekçesi ile 72 saate çıkarma imkanı da veriyor. Böylelikle işçi sınıfının kanı canı pahasına kazandığı 8 saat çalışma hakkı çalışma süresinin esnetilmesi nedeniyle fiilen yok ediliyor. İşçinin hangi gün kaç saat çalışacağına patron karar vereceğinden, hafta sonu tatili tarihe karışıyor. Patronlar üretimin verimliliği gerekçesi ardına sığınarak işçiyi ihtiyaç duyduğu her yerde çalıştırailecek.

Patronların en büyük özlemi esnek çalışmadır. Esnek çalışma birçok işyerinde fiilen uygulanıyor. Kölelik yasası fiili uygulamaya yasal zırh giydiriyor, kuralsız çalıştırma konusunda patronlara tam bir özgürlük kazandırıyor. İşçilerin ulusal ve dinsel bayram günlerinde kullandıkları tatil hakkı, telafi çalışma adı altında patronun istediği zaman kullandırılabiliyor. Ücretsiz izin saldırısı her dönemde uygulanabilir hale getiriliyor.

Kölelik yasası iş güvencesi sosuna bandırılarak içirilmek istenen zehirdir. Yasa işten çıkarmaların zeminini düzlüyor, patrona her ay 30 işçiyi işten atma olanağı sağlıyor. İş güvencesi 10 kişiden az işçinin çalıştığı işyerlerini kapsamıyor. Bu, işçilerin %90’ının sözde iş güvencesinden yararlanamaması anlamına geliyor. Zira işyerlerinin %90’nını 10 kişiden az işçinin çalıştığı işletmeler oluşturuyor. Kısacası milyonlarca işçinin geleceği kapitalistin insafına bırakılıyor.

Kölelik yasası ile işçi sınıfının kıdem tazminatı hakkından yararlanması da olanaksızlaşıyor, kapitalistler kıdem tazminatı yükünden kurtarılıyor. Kısmi, geçici ve çağrı üzerine çalıştırmanın söz konusu olduğu koşullarda 15 yıllık süreyi tamamlayarak kıdem tazminatına uzanabilmek imkansızlaşıyor.

Tüm bunlardan çıkan sonuç, zaten düşük sayıdaki sendikalı işçi sayısının sıfırlanması olacak. İşçiler taşeronun insafına terk edilecek. İşçinin alınıp satılabileceği işçi borsalarının açılmasının önündeki engeller kaldırılacak. Haftasonu tatil hakkı tarihe karışacak, çalışma süresi esnetilecek. Fazla çalışmaya patron tarafından ödenen ücret ortadan kalkacak, patron toplu işten atma hakkına sahip olacak.

1 Mayıs’ı yeni iş yasası saldırısına karşı güçlü bir yanıtın verildiği bir güne dönüştürmek işçi sınıfının ertelenemez bir görevidir. Tüm işyerlerinde iş bırakarak 1 Mayıs alanlarına çıkan, “İş yasasına geçit vermeyeceğiz!” haykırışını 1 Mayıs alanlarına başarıyla taşıyan işçi sınıfı, saldırıyı boşa çıkartmak için önemli bir halka yakalamış olacaktır.