18 Ekim'03
Sayı: 2003 (04)


  Kızıl Bayrak'tan
  Irak halkının son mesajı
  İMF programlarına hayır!
  Büyük olmak ile büyüklenmek
  Savaş ve işgal karşıtı eylemlerden...
  Kaynaklar emekçiye değil emperyalist savaşa ayrıldı!
  Kızılay'ın Irak seferi
  Irak'ta işgalci olmanın "yol haritası" çizildi
  Kitlelerin öfke ve tepkisini örgütlemek için daha fazla çaba!
  İmam hatip gerilimi uzlaşmayla sonuçlandı...
  Türkiye işçi sınıfı ve Ortadoğu halklarının zorlu dönemi!
  Bilgi edinme yasası!
  Dünya, Türkiye ve sol hareket/1
  Fanset işçisiyle dayanışmayı yükseltelim!
  TKY saldırısına eğitim emekçileri de ortak ediliyor!
  Emperyalist-siyonist saldırganlık azıyor!
  İslam Konferansı Örgütü Malezya toplantısı...
  Bolivya'da büyük halk hareketi...
  Büyük Zindan Direnişi yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor!
  Savas tezkeresi ve kendini dayatan görevler...
  Tecavüzcü sürüsü!
  Olağanüstü hal başlar mı?
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Direnen Fanset işçileri ve Lastik-İş Şube yöneticisiyle konuştuk...

Fanset işçisiyle dayanışmayı yükseltelim!

Halkalı’da kurulu Fanset Fabrikası önünde süren direniş üçüncü haftasında. Geçen haftadan bu yana asalak Fanset patronunun işçilere yönelik saldırısı artarak devam etti. 10 Ekim günü 6, 13 Ekim günü ise 6 işçi daha işten atıldı. Böylece işten atılan işçi sayısı 25’e yükseldi. Bunun yanı sıra Robot bölümünde çalışan 90 işçi zorunlu ücretli izne çıkarıldı. İşten atılan ve zorunlu ücretli izne çıkarılan işçiler fabrikanın önünde bekliyor.

Ayrıca sabah saat 10: 00, öğle yemek arası, öğleden sonra 15: 00, akşam 18: 00 olmak üzere günde 4 kez işçiler dışarı çıkarak slogan, alkış ve konuşmalarla eyleme destek veriyorlar. En son çadır kurmak isteyen direnişçi işçilere polis müdahale ederek engelledi.

- Civar fabrikalardaki işçiler direnişinize tepkileri nasıl?

1. İşçi: Diğer fabrikalardan işçiler öğle tatilinde alkış ve slogan cılız da olsa destek veriliyordu. Fakat bu fabrikaların patronları bu destekten rahatsız oldukları için fabrikaların kapılarını sıkı sıkıya kapattılar. Öğle tatillerinde çıkışlara bu kapıdan izin vermemekteler. Ayrıca kimi fabrikada bir yıldır zam vermeyen patronlar, yanıbaşlarındaki bu direnişin ardından işçilerine %15’lik bir zam bile vermiş.

- Şu an direnişin son durumu nedir?

1. İşçi: Sabah içerdeki arkadaşlarımız fabrikadan dışarı çıkmak istediler, fakat patronun adamları kapıları kilitleyerek biraraya gelmemizi engellemeye çalıştılar. Bunun üzerine arkadaşlarımız kapıları kırarak dışarı çıktılar ve eylememizi yaptık.

- İçeride kaçak çalıştırılan işçi var mı?

1. İşçi: İçeride kaçak işçi çalıştırıyorlar. Bulgaristan göçmenleri var, onların hiçbir sosyal hakları yok, dolayısıyla sigortaları da yok. Bunlar 15-20 kişi civarında. Özellikle de süpürgede çalışıyorlar.

- Sizce patron ücretli izni neye göre belirledi?

1. İşçi: İzni kendi inisiyatiflerine göre belirlediler. Listeleri asarak işçiler buna zorlandı. Üretilen mallar fason olarak dışarı veriliyor. İzine çıkan arkadaşların çoğu yeni (3-4 aylık) işçi. Onları da atacaklar. Birlikteliğimizi ve moralimizi bozmayı amaçlıyorlar.

- Daha önce direniş deneyimi yaşadınız mı?

2. İşçi: Böyle bir direnişi ilk defa yaşıyoruz. Çoğumuzun genel yaş ortalaması 17-25 yaş arası.

- Patron direnişin başından beri silahlı adamlar tutarak sizleri tehdit ediyor. Bu durum halen sürüyor mu?

3. İşçi: Direnişe başladığımızdan beri fabrikaya mafyanın adamlarını getirdiler. Bu adamlar üretim yerlerinde silahlarını göstererek bizlere gözdağı vermeye çalışıyorlar. Daha önce dışarıya da çıkıyorlardı. Şimdi ise sadece yönetim yerlerinde bulunuyorlar. Bir nevi korumalık yapıyorlar.

- Peki patronun pervasızlığı gün be gün artarken ilk defa böylesi bir direnişe katılan bir işçi olarak sizin duygu ve düşünceleriniz nasıl?

5. İşçi: Kinimiz gittikçe daha da büyüyor. Sendikalı olduk diye bu kadar işçiyi atıyor patronlar, işçiye değer verilmiyor. Kapı önüne atılanların 5’i usta.

Sendikacı: Genel merkez gerekli toplantıları yaptı. Bakalım ne çıkacak. 12 kişi daha çıkarıldı, durum farklılaştı, patron geri adım atmıyor. Burayı boş bırakmıyoruz, genel olarak arkadaşlar duyarlılar. Sürekli gelip gidiyorlar. Cumartesi-Pazar günleri de kontrol altında tutuyoruz.

- Üretimin farklı fabrikalara verildiği söyleniyor, buna karşı nasıl bir önlem aldınız?

Sendikacı: Üretimi başka yerlere taşıdıklarını duyumunu aldık. Bazılarını tespit ettik. Buna yönelik gerekli işlemleri yapacağız. Ayrıca 30-40 kişiyle sürekli burada durmaya da devam edeceğiz.

- Burada ne kadar bayan işçi var?

6. İşçi: 100 civarında çalışan bayan işçi var.

- Gün boyu buradasınız, aileniz, eşiniz ne diyor bu duruma?

1. İşçi: Ailelerimiz bizim destek vermemizi doğal karşılıyorlar. Ayrıca burada arkadaşlarımızın yanında olmamız gerektiğini biliyoruz. Onları yalnız bırakamayız. (Kadın işçi izne çıkarılmış, yeni işçi 3 aylık)

7. İşçi: 5 yıldır çalışan bir işçiyim. Patron bana sendikaya üyeliğim için attığım imzamı geri alırsam buradan emekli olacağımı söyledi. Ayrıca “dışarıda içeride ne olup ne bitiyor bana bildir” dedi. Hemşerilik üzerindende benimle diyalog kurmaya çalıştı. Ben de ona “sen cebini dolduruyorsun, ben de bu maaşla geçinmeye çalışıyorum”, dedim. “Kendimi satacak kadar onursuz hiç değilim” dedim. O sıra işten çıkartılan arkadaşlarım vardı. Ve ben “onları neden almıyorsunuz” dedim. “Ya sendika buraya girecek ya da girecek! Ölmek var dönmek yok!” dedim.

Ailem bana karışamaz. Ben doğru olanı yapıyorum, Patronların yanında olmaktansa arkadaşlarımın yanında olurum.

1. İşçi: Eşim de 3-4 aydır çalışıyor. Direnişe o da destek veriyor. Şu an kapılar kilitli. İlk girişte bize sigorta yapacaklarını söylediler tüm evraklarımızı aldılar. Bir gün rahatsızlandığımda viziteye çıkmak istedim birkaç ay geçmesine rağmen ve öğrendim ki halen sigortalı değilim. Hiçbir işlem yapılmamış. Ailem bana destek veriyor.

Kızıl Bayrak/Sefaköy



“İşçiyiz haklıyız, kazanacağız!”

Orada bulunduğumuz sırada gerçekeleşen eylem, 12:20’de, fabrikadaki işçilerin dışarı çıkmasıyla coşkulu bir şekilde başladı. Sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Anayasal hakkımız engellenemez!”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz!”, “Sendika girecek bu iş bitecek!”, “Fanset işçisi direnişin simgesi!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Vur vur inlesin patronlar dinlesin!”, “Emeğe uzanan eller kırılsın!”, “İşçiyiz haklıyız, kazanacağız!”, “Fanset’e köle olmayacağız!”, “Yaşasın işçilerin birliği!” sloganları atıldı.

Bu arada fabrikaya ellerini kolların sallayarak büyük bir rahatlıkla gelen noterlere tepki gösteren işçiler sloganları daha gür bir şekilde haykırdılar. İşçiler bu noterlerin her gelişlerinde arabaları hediyelerle dolu olarak gittiklerini belirttiler.

Eylemde Lastik-İş Şube Başkanı kısa bir konuşma yaptı. Konuşması özetle şöyleydi:

“O kadar vicdansız insanlar var ki! 10 yaşında da, 30 yaşında da, 50 yaşında da tek düşünceleri var, o da işçi düşmanlığı. Bu ülke boş değil, bir gün o ekmeği alamayacaklar. 3-5 kuruş alarak elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyorlar. Ama bir gün anlayacaklar. Bunlara gerçekten yuhun yuhu diyoruz arkadaşlar. Kaldığımız yerde durmamızı bile istemiyorlar. Bizi yoketmek, bu ülkeden çıkartmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama bu ülkede yaşıyoruz ve yaşayacağız. Beklediğimiz yere köpek bağlamakla, o duvarları yıkmakla, çöp atarak ne olacak? Ama onların karakterinde işveren köpekliği yatıyor.

“(İşçilerden ‘Baskılar bizi yıldıramaz!’ sloganı). Bizi yıldıramazlar arkadaşlar, bu işçi kararlı. Sendikamızı engelleyerek kaçak işçi çalıştırıyorlar, ama bunların bedeli de olacak. Bu bedeli ödeyecekler.

“(İşçilerden ‘Direne direne kazanacağız!’ sloganı). Direne direne kazanacağız arkadaşlar, 15 gündür baskılara karşı sonuç almaya çalışıyoruz. Bu işçiler onurlu, şerefli, bunlar ise hukukçu bozuntuları üzerinize düşen herşeyi yapacaksınız. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz diye kapanacaksa kapansın, ama amacımız kapatmak değil. Onların oynadığı oyunu kurallarıyla biz de oynayacağız.”

Konuşmanın ardından eylem bitirildi.

Kızıl Bayrak/Sefaköy