Kızıl Bayrak'tan...
Düzenin saldırıları hızından ve yoğunluğundan hiçbir şey kaybetmeden sürüyor. Bir yanda sömürü ve soygun paketleri, diğer yandan siyasal cephede sürdürülen tahkimat operasyonları ile baskı ve terör birbirini tamamlayarak devam ediyor. Gazetemiz her zaman olduğu gibi bu sayısında da bu saldırıların toplam bir tablosunu verip, iç yüzünü sergiliyor. Bu saldırılara karşı izlenmesi gereken eylem ve mücadele hattını çiziyor. Bu sayımızın sayfaları şu temel başlıklar üzerinden şekillendirildi;
* Öne çıkardığımız temel gündem, belediye işkolunda yaklaşmakta olan grev dalgası oldu. Sermaye cephesinden acımasızca sürdürülen saldırılara karşı işçi ve emekçi cephesinden yükseltilen her eylem büyük bir önem taşıyor. Hele hele bu, işkolunda birçok işyerini aynı dönemde hareketlilik içerisine sokacaksa bunun önemi bir kat daha artıyor. Bu hareketlilik sürecinin sermaye cephesi karşısında başarıya ulaşması herşeyden önce başlayacak grevlerin ortaklaşması ve satış sözleşmelerine izin verilmemesinden geçiyor. Bu konuda öne çıkardığımız vurgular bu nedenle ortak mücadele ve satış sözleşmesine karşı hazırlık çağrısı oldu.
* Bir diğer konu başlığımızı ise 17 Ağustos depreminin yıldönümü vesilesiyle devam eden yıkımın şu anki tablosu oluşturdu. Depremin binlerce cana mal olması tamamen sermaye devletinin insanlık dışı bir düzen olduğunun yeni bir kanıtıydı. Bir yıllık süreç, devletin deprem bölgesinde yıkımı ağırlaştırdığını, katliamını yeni ölümlerle süreklileştirdiğini ve yeni katliamların koşullarını oluşturduğunu gösteriyor. Çağrımız, katliamların hesabını sormak ve yeni katliamlara izin vermemek için mücadeledir.
* F tipi saldırısı gazetemizin değişmeyen temel gündemlerin biridir. Bu sayımızda da, saldırının yolunu düzlemek, büyüyen toplumsal duyarlılığı köreltmek ve dağıtmak ile F tiplerinin faşist yüzünü maskelemek için başlatılan karşıt kampanyanın iç yüzünü ve yalanlarını açığa vururken, her türlü engelleme girişimine karşı büyümeye devam eden hücre karşıtı muhalefetin tepki ve eylemliliklerini yansıtmaya çalıştık.
***
Gazetemiz baskıya hazırlandığı saatlerde düzen cephesinde günlerdir tartışması süren memur kararnamesi Ecevit hükümeti tarafından hiçbir değişiklik yapılmadan köşke iade edilmiş bulunuyor. Bu gelişmeler bir kez daha, düzen saldırılarının pervasızlığını olduğu gibi, aynı zamanda düzen kurumlarından hak beklemenin dayanaksızlığını gösteriyor. Bu cephede yaşanan gelişmeleri farklı yönleriyle gelecek sayımızda ele alacağız.
|