Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Mart '02
Sayı: 51
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Emperyalist savaş ve gençlik
  Emperyalist saldırganlık Ortadoğu halklarını tehdit ediyor
  Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!
  Soruşturma terörü dalgası ve güncel sorumluluklar
  Üniversitelerde büyük kıyım
  Dünyada ve Türkiye'de neo-liberal eğitim politikaları
  İşletme hesabı üzerine
  YÖK yasa tasarısı ve orta öğretim
  Yeni YÖK yasası nedir, ne değildir?
  Üniversite-sermaye işbirliği üzerine/2
  ODTÜ'de bir eylem ve bir panel!..
  İTÜ Paralı Eğitime Hayır Bülteni'nden...
  Saldırıya karşı işçilerden anlamlı duyarlılık
  Anadolu ve Osmangazi üniversitelerinde yasa karşıtı etkinlikler...
  Üniversiteler çürüyen düzenin aynasıdır!
  Türkiye eğitim politikalarıyla da Arjantin'in yolunda!
  Liselerin har(a)ç landırılmasına izin vermeyeceğiz!
  Kürtçe eğitim kampanyasının sonuçları
  Baskı ve zulüm karşısında yaratılan bir direniş geleneği!
  Okur mektupları



 
 
Ölüm Orucu Direnişi’nde son bir haftada iki şehit daha...

Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!

Son bir hafta içerisinde iki devrimci, teslim olmaktansa öleceklerini haykırarak birbiri ardına şehit düştüler. DHKP-C dava tutsağı ve Ölüm Orucu Direnişçisi Yusuf Kutlu, büyük direnişin 509. gününde Ankara Numune Hastanesinde şehit düştü. Yusuf Kutlu, Hatay Ekinciler beldesi doğumlu Arap milliyetinden bir devrimciydi. O oto boyacılığı yapan bir emekçiydi. İlk kez 1995’te tutuklandı. Malatya ve Bartın cezaevlerinde kaldı. 19 Aralık katliamı sırasında Bartın Cezaevi’ndeydi. Oradan Sincan F Tipi’ne sevk edildi. Şehit düştüğünde tutsaklığının 8. yılındaydı.

TKP(ML) tutsağı ve Ölüm Orucu Direnişçisi Yeter Güzel, direnişin 510. gününde Bayrampaşa Cezaevi Hastanesi’nde şehit düştü. Bir sağlık emekçisi olan Yeter Güzel 1999 yılında evine yapılan bir baskın sonucu keyfi nedenlerle tutuklandı. Güzel Ölüm Orucu Direnişi’nin 7. ekibindeydi. Direnişinin 26. günüde tahliye edildi. Direnişe dışarda Alibeyköy direniş evinde devam eden Yeter Güzel, 13 Kasım günü eve yapılan baskın sonucu tekrar tutuklandı. Bayrampaşa Cezaevi Hastanesi’nde tutulan Yeter Güzel, burada da direnişine devam ederek direnişinin 170. gününde şehit düştü.

Onlar yaşama olan sevdaları için ölüyorlar. Yaşamımızın gün be gün daha fazla F tipine çevrildiği, ülkemiz işçi ve emekçilerinin her geçen gün yoksulluk ve sefalet içinde boğulduğu bir dünyaya boyun eğmedikleri için ölüyorlar. Onlar devrime ve sosyalizme olan inançları için ölüyorlar. Faşist devlet tüm bu inançlarından tecrit etmeye çalıştı onları. Ama onlar bu tecrite boyun eğmeyeceklerini haykırarak bir büyük direniş destanı yarattılar.

Onlar ortaya koydukları direnişle milyonlarca işçi ve emekçiye haklarını kazanmaları için nasıl mücadele edilmesi gerektiğini gösteriyorlar. Onlar ortaya koydukları direnişle devrimci iradenin asla teslim alınamayacağını gösteriyorlar.

Faşist sermaye devleti şunu çok iyi bilmelidir ki, bu ülke bir devrim toprağıdır, devrimcileri öldürmekle bitiremeyecektir; tam tersine, davaya adanmış bu yaşamlar binlerce yeni devrimcinin yetişmesi için güçlü esin kaynakları olacaktır.