TPI grevi ve gelinen aşamanın zorlukları üzerine
100 günü aşkın süredir devam eden TPI grevinde, başlardaki mücadele pratiği ve kararlılığı yerini belirsizlik ve karmaşaya bırakmış durumda.
Uluslararası bir sermaye olan TPI Composite’in geçtiğimiz günlerde Amerikan mahkemelerine iflasa doğru gittiği beyanıyla borç yapılandırması talebinde bulunması, doğal olarak herkesin kafasını karıştırdı ve yine haklı olarak birçok işçi arkadaşımızı, başta kıdem tazminatı olmak üzere haklarının ne olacağı kaygısına düşürdü. Elbette bu kaygılar anlaşılırdır. Ancak mesele, bu konularda kaygılanmaktan değil, işçilerin böyle bir akıbetle karşı karşıya kalmasını engellemek için ne yapılacağıdır. Bunun doğru şekilde tespit edilebilmesi için ise önce bazı gerçekler konusunda hepimizin açıklığa sahip olması gerekir.
1-Öncelikle TPI’ın iflas tartışmalarını grev süreciyle ilişkilendirmek isabetli ve doğru değildir. Yıllarca işçilerin emeğini sömürerek zenginleşen, yüzlerce işçinin astım, alerji, bel-boyun fıtığı etme pahasına bunu yapan bu denli büyük bir tröst için işçi maliyetleri hiçbir zaman belirleyici bir yerde durmaz. İflas ya da kapatma, sermayenin sorumluluğunda gelişir. Finans yönetimi ve pazar ile ilgilidir. Hiç de bir kısım işçi arkadaşımızın düşündüğü gibi grevle ya da işçi ücretleri ile ilgili değildir. Bu tür şirketler bu duruma bir iki ayda gelmezler. Kaldı ki durumun ne olduğu, Türkiye fabrikalarının ne olacağı halen belirsizliğini korumaktadır. TPI Türkiye yönetimi ısrarla bu konuda tatmin edici bir açıklama yapmamakta, onlarca hukukçuyla çalışan Petrol İş genel merkezi ise böyle bir belirsizlik yokmuş gibi davranıp hızla sözleşmeyi imzalamanın yolunu aramaktadır.
2- İşçiler arasındaki tartışmalar her açıdan iç birliği zedeleyip bu konuda kalıcı hasarlar bırakırken, sendika yönetimi ve bazı temsilciler arasında eylemlerin olduğu ara dönem hariç süregiden sendikal rekabet sürmektedir. Sendika ve temsilciler bir araya gelip halen durumu değerlendirmemekte, durum ne olursa olsun hakların ve taleplerin kazanılması için ortaya bir eylem programı koymamaktadır. Oysaki belirsizlikler sürse bile hızla yerine getirilmesi gereken en acil görev değişik alternatiflere göre şekillenmiş bir eylem programının hızla oluşturulmasıdır. Bunu yerine getirmeyen, süreci bekleme içinde bırakan kendi mücadelesini değil de sermayeden gelecek haberi esas alan her yaklaşım iç bölünme ve tartışmaları artıracağı gibi işçilerin hak ve taleplerinde önemli kayıplara yol açacaktır.
Grev sınıf mücadelesinin en önemli aracıdır. Greve çıkıldığında birçok risk beraberinde alınır. Kazanmak ya da kaybetmek işçinin birliğine, örgütlülüğüne, mücadele kararlılığına bağlıdır. Ama şimdi olduğu gibi bunun dışındaki faktörlerin belirleyici olduğu durumlar yaşanabilir. İflas tartışmasının yaşandığı tek işletme ne TPI’dır ne de son olacaktır. Eğer ortada iflas, kapatma, devir ya da benzeri bir şey varsa bunu netleştirmenin yolu TPI kapitalistinin bunu açıklamasıdır. Bu olmadığı sürece işçiye düşen grevine ve taleplerine kararlıkla sahip çıkmak, örgütlülüğü güçlendirmek ve eylem kapasitesini genişletmektir. İç birliğin sürdürülmesi ve buna dayalı mücadele, eğer içeri girilirse hakların korunması ve işverenin artan baskısına karşı direnmenin, eğer iflas ya da kapatma kararı olursa hakların sökerek alınmasının tek yoludur.
3-Sermayeye karşı mücadeleyi örgütlemek yerine kolayından birbirini suçlamaya yönelen “geri bir bilincin” işçi sınıfı içinde varlığı ne yenidir ne de TPI’a özgüdür. Ama gelinen yerde bazı arkadaşlar tarafından yapılan tartışmalar bu sınırların da ötesine geçmekte, yalnız kendi mücadelelerine değil bugün sahip olduğumuz hakların esas kaynağı olan genel sınıf mücadelesine de zarar vermektedir.
Özellikle sandık kurulması ve %80 teklifinin çoğunluk tarafından reddedilmesi üzerine koparılan fırtına gerçekleri zorlayan düzeydedir. Eğer ortada gerçekten iflas varsa sandıktan evet çıksa ve işçiler işe dönmüş olsa ne olacaktı? Madem bütün hesaplar blokelidir. Madem koca Amerikan sermayesinin daha taze olarak aldığı 83 milyon dolar Türkiye’deki fabrika için kullanılamaz durumdadır o zaman da yaşananın bugünkünden ne farkı kalacaktı? Hal buyken geleceği ve neler yapılabileceği tartışmak yerine sandık etrafında yaşanılan saflaşmaya takılmak sadece TPI işçisine zarar vermektedir.
4-TPI grevcileri mali olarak çok zor durumdadır. 3 ayı aşan bir grev boyunca işçi sendika tarafından verilen 7500 liraya mahkûm bırakılmıştır. Bu durumda yapılması gereken sendikanın işçiye yaptığı grev ödemesini artırması, Petrol iş’in örgütlü olduğu diğer fabrikalardan destek kampanyalarının örgütlenmesi, sınıfın diğer bölüklerinin desteğinin alınmasıdır. Bunun yolu da grevin tekrar güçlendirilmesinden ve bu konuda ilgili kurumların zorlanmasından geçmektedir.
Bu konuda uzun zamandır dile getirdiğimiz önerilerimiz ne yazık ki önceki önerilemizin aksine ne sendika yönetimi ne temsilciler ne de şimdi birbirine karşı “militanca” polemik yürüten bazı işçiler tarafından dikkate alınmıştır. Süreç hızla şu veya bu biçimde çözülebilir ya da bazı başka grevlerde olduğu gibi uzayabilir. Üstelik iflas tartışmalarının yarattığı belirsizlik ortamında bunu tam olarak görebilmek mümkün değildir. Önerilerimizi tekrarlıyoruz. Sendika merkezinden grev ödemesinin artırılması talep edilmelidir. Hızla tüm Petrol İş üyelerini ve sınıfın diğer bölüklerini kapsayacak şekilde bir destek kampanyası örgütlenmelidir. Türk İş ve diğer konferadasyonlar bu konuda harekete geçirilmelidir. Grevdeki işçilerin ihtiyaçlarının karşılanması üzerinden atlanılamaz bir sendikal zorunluluktur. Bir sendika yıllarca topladığı aidatları bugünler için kullanmayacaksa ne yapacaktır?
5- Grevin tekrar toparlanması ve kamuoyunun gündemine taşınması için yeni bir eylem programı oluşturulmasının şart olduğunu söyledik. Eğer belirsizlik uzatılırsa bunu aşmanın yolu yalnız TPI kapitalistini değil Çalışma Bakanlığı’ndan Amerikan konsolosluğuna kadar geniş bir alanda TPI işçisinin sesini duyurmakla mümkündür. Bunun için de sendika yönetimi ve temsilciler hızla bir toplantı yapmalı, öneriler oluşturulmalı, yapılacak bir genel toplantı ile öneriler işçilerle paylaşılıp kesinleştirilmeli ve hayata geçirilmelidir.
6- Sayfamız en baştan itibaren olduğu gibi elbette bütün TPI işçilerinin paylaşımlarına açıktır. Ancak iç birliği bozucu, işçiler arasındaki kutuplaşmayı artırıcı paylaşımlara yer verilmeyecektir. Bazı arkadaşların belli whatsapp gruplarında örgütlenip sayfaya kendince yüklenmelerinin bizim için bir önemi yoktur. Bizim için önemli olan tek şey TPI işçisinin, onun şahsında tüm işçi sınıfının kazanmasıdır. Grev alanına mümkün mertebe gelen, düzenlenen eylem ve etkinliklere katılan işçiler PİB’in nerede durduğunu yeterince görme ve gözlemleme imkanına sahiptir. İşçiler enerjilerini kısır tartışmalara değil mücadelenin sorunlarına yöneltmeli, omuz omuza vererek davranmalıdırlar.
Petrokimya İşçileri Birliği
|