1 Eylül Dünya Barış Günü’nün kökeni
E. Duman
1 Eylül Dünya Barış Günü’nün ne zaman ve hangi gerekçelerle ilan edildiğine dair ciddi bir bilgi kirliliği bulunmaktadır. Her yıl siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, yayın organları ve özellikle sol basın 1 Eylül’e ilişkin farklı anlatılar ortaya koymakta, kutlama mesajları ve makaleler yayınlamaktadır. Ancak yanlış bilgilere dayalı bir açıklama ya da yazı, başka kurum ve yayınlarca tekrarlandıkça hatalı ifadeler yaygınlaşmakta ve doğru kabul edilmektedir. 1 Eylül Dünya Barış Günü de bu durumdan nasibini almış, kökeni sık sık yanlış aktarılan bir gün haline gelmiştir.
Tarihsel kökeni
Dünya Barış Günü’nün çıkış noktası, Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgal ettiği 1 Eylül 1939 tarihi olarak kabul edilir. Bazı kaynaklara göre 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olarak günümüze kadar taşınmasına vesile olan ilk etkinlikler 1946’da Doğu Almanya’da gerçekleştirilmiştir. Keza ilk etkinliğin -barış günü kutlaması- yapıldığı belirtilen 1946 yılında Demokratik Alman Cumhuriyeti henüz ilan edilmediği gibi Kızıl Ordu da Almanya’nın doğusundan çekilmemiştir. SSCB’nin Doğu Almanya’dan çekilmesi ve Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin kuruluşu 1949 yılında gerçekleşmiştir. Eğer kutlamaların 1946’da Doğu Almanya’da başladığını referans alırsak 1 Eylül’ün Varşova Paktı, SSCB, DSF ya da BM vb. tarafından ilan edildiği yönündeki iddiaları bir kenara bırakmamız gerekir. Özellikle BM’ye atıf yapılması tamamen yanlıştır; zira BM’nin ilan ettiği Dünya Barış Günü 1 Eylül değil 21 Eylül’dür.
Barış Günü’nün ilk olarak Doğu Almanya’da gündeme gelmiş olması son derece anlamlıdır. Alman komünistleri ve ilericiler, faşizme karşı verilen savaşta büyük bedeller ödemiştir. Sayısız militan işkence görmüş, hayatını kaybetmiştir. Nazi Almanya’sının insanlığa karşı işlediği suçlar hem dünya halklarında hem de Alman toplumunda derin yaralar açmıştır. Bu nedenle, Nazilerin yenilgisinin ardından barışa özel bir vurgu yapılması ve “Bir daha asla!” şiarının öne çıkarılması, yaşanan büyük insan kıyımlarına karşı alınan bir tutum olmuştur.
Bu tutum 1949’da ilan edilen Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin de temel politikası olmuştur. Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin kurucuları yeni devleti, “savaşın ve faşizmin kökünü kazıyan” niteliğinin yanında “Barış Almanya’sı” olarak da tanımlamışlardır. Demokratik Alman Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra da 1 Eylül, anti-emperyalist/anti-faşist içerikle barış günü olarak çeşitli etkinliklere konu edilmiş ve yaygınlaştırılmıştır. Bugün dahi Almanya’da sol eğilimli kurumlar tarafından 1 Eylül çeşitli etkinliklerle anılmaya devam edilmektedir.
1 Eylül’ün dünya çapında yaygınlaşması
Nazi faşizminin yarattığı yıkım, ABD’nin Japonya’ya atom bombası atması, silahlanma yarışının devasa boyutlara ulaşması gibi gelişmeler, dönemin sosyalist ve ilerici aydınlarında güçlü bir barış eğilimi yaratmıştır. Bu atmosferde, SSCB’nin de yönlendirmesiyle farklı ülkelerden aydın, sanatçı ve bilim insanları 1948’de Polonya’nın Wroclaw kentinde Dünya Barış Savunucuları Kongresi’ni topladılar. Kongre, savaş ve militarizm karşıtı kararlar almış, ardından daha kapsamlı bir Dünya Barış Konferansı düzenleme kararı vermiştir.
1949 yılında kurulan Dünya Barış Konseyi (DBK) ise, emperyalizme, faşizme, atom silahlarına ve militarizme karşı mücadele etmeyi, ulusal bağımsızlık hareketlerini desteklemeyi ve BM’nin barış girişimlerini güçlendirmeyi görev edinmiştir.
Dünyaca tanınan pek çok aydın, sanatçı ve bilim insanı DBK üyesi olmuş, çalışmalarına katkı sunmuştur. DBK’nin yürüttüğü faaliyetler ve DBK üyesi tanınmış aydın, yazar, sanatçı, bilim insanları vb. sayesinde 1 Eylül, yalnızca Almanya’ya özgü bir gün olmaktan çıkarak dünya çapında sahiplenilen ve farklı etkinliklere konu edilen bir gün haline gelmiştir. Özellikle SSCB’nin politik çizgisi DBK’nin yönelimlerini belirlemiş; 1970’lere gelindiğinde “barış içinde bir arada yaşama” politikasına biçtikleri anlam ve misyon DBK’nin temel hattını oluşturmuştur.
Dünya Barış Konseyi çalışmalarına katılan, katkı sunan Dünya Sendikalar Federasyonu da Dünya Barış Günü’nü yaygınlaştırmak için çeşitli kararlar almıştır. Bu kararlardan biri 1978 yılında Kıbrıs’ta gerçekleştirilen DBK sekretarya toplantısında, diğeri ise 1982 yılında DBK Küba Kongresi’nde alınmıştır.
Türkiye’de 1 Eylül
Dünya Barış Konseyi’nin, her ülkede anti-emperyalist/anti-faşist bir eksende barış faaliyetlerini yaygınlaştırma çağrısı Türkiye’de de karşılık buldu. TKP’nin girişimiyle, Behice Boran başkanlığında ömrü bir aydan biraz fazla süren Türkiye Barış Cemiyeti kuruldu.
1965 yılında Ankara’da öğrenci toplulukları tarafından bir barış derneği açıldı; ancak birkaç yıl sonra kapandı. 1970’li yılların ikinci yarısında sol hareketin toparlanmaya ve güç olmaya başlamasıyla birlikte barış derneği kurma çabaları da yeniden gündeme geldi. Türkiye’de kitlesel ilk 1 Eylül kutlamaları da bu dönemde yapıldı.
1976’da İsmail Bilen’in önderlik ettiği TKP’nin girişimiyle İGD (İlerici Gençler Derneği) ve İKD (İlerici Kadınlar Derneği) öncülüğünde Dünya Barış Günü’nün Türkiye’de yaygın kutlanması için çalışmalar başlatıldı. Çok sayıda aydın, yazar, sendikacı ve siyasetçinin katıldığı bir komite kuruldu. İstanbul Barosu, Yazarlar Sendikası, İGD, İKD, meslek odaları, TÜTED ve TÖB-DER İstanbul Şubesi gibi kurumlar da komitede yer aldı. Komitenin sözcülüğünü dönemin Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Aziz Nesin yaptı. Bu girişimle Türkiye’de ilk kitlesel 1 Eylül kutlamaları gerçekleştirildi ve ardından Türkiye Barış Derneği kuruldu.
1977’de etkinlikler daha da genişledi ve farklı kentlere yayıldı. O yılki Dünya Barış Günü etkinliklerine DİSK de katıldı. O dönem DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, İstanbul’daki kutlamaya gönderdiği mesajda, bundan sonra da Barış Günü’nü kutlayacaklarını ifade etti.
Aydınlık gazetesinin 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü gündemine almasına rağmen Türkiye Barış Derneği’ne TKP çizgisinin (SBKP) politik olarak yön vermesinden dolayı eleştirel yaklaştığı görülüyor. Keza SBKP, ÇKP tartışması 70’li yıllarda daha belirgin bir hal almış ve Türkiye solunda derin ayrımlara neden olmuştur. SBKP’nin çizgisine eleştirel yaklaşan devrimci çevrelerin yayınlarında 70’li yılların ikinci yarısında Türkiye’de gündeme gelen 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dair tutum, değerlendirme vb. yer almamaktadır. (1 Eylül Dünya Barış günü sol hareketin önemli bir kısmının gündemine 90 yılların ikinci yarısında, büyük ölçüde Kürt hareketinin etkisiyle girmiştir. Bu da çarpık bir barış anlayışının şekillenmesine neden olmuştur. Ya liberal, uzlaşmacı çizgiye yedeklenen ya da tamamen reddeden)
12 Eylül 1980 askeri-faşist darbesiyle birlikte Barış Derneği kapatıldı, yöneticileri yargılandı. 1990’lı yıllara kadar Dünya Barış Günü etkinlikleri yapılmadı. Uzun bir aradan sonra, 1994’te Birleşik Sosyalist Parti öncülüğünde Kadıköy’de düzenlenen kutlamalara Aziz Nesin, Ataol Behramoğlu gibi birçok aydın ve yazar katıldı. Kürt hareketi de 1993’te ilan ettiği tek taraflı ateşkesi çift taraflı hale getirme talebiyle bu etkinliklere katıldı.
Türkiye’de Dünya Barış Günü, ilk kez 1976’da Tarihsel TKP’nin ve kısmen 2. TİP’in girişimleriyle politik bir içerik kazandı. Bu döneme, Sovyetler Birliği’nin kapitalist ülkelerle “barış içinde bir arada yaşama” politikası damgasını vurdu. Ancak 1990’lı yıllarda gerçekleştirilen etkinlikler zamanla Kürt hareketinin etkisine girdi. Başlangıçta emperyalizm ve kapitalizm karşıtlığı vurgusuyla kutlanan 1 Eylül, zaman içinde düzenin aşırılıklarını törpülemeye dayalı burjuva demokrasisini öne çıkaran bir “barış” anlayışına evrildi.
Gerçek ve kalıcı barış için…
1 Eylül Dünya Barış Günü, ilk kutlandığı yıllarda emperyalizme, faşizme ve her türlü gericiliğe karşı mücadele günü yönüyle öne çıktı. Zaman içinde SSCB ve farklı ülkelerin komünist partilerinin yaşadığı ideolojik-örgütsel çözülmelere bağlı olarak farklı içerikler kazandı. SSCB, Doğu Bloku ve kapitalist ülkelerin komünist partilerindeki çözülmelere rağmen 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün anti-emperyalist ve anti-faşist mücadeleyi büyütme vurgusu emperyalist merkezleri rahatsız etmeye devam etti.
Bu nedenle, emperyalist-kapitalist dünyanın müdahaleleriyle içi tamamen boşaltılarak kuru bir “barış isteme günü”ne dönüştürülmek istendi.
Birleşmiş Milletler’in 1981’de her yıl Eylül ayının üçüncü salı gününü, 2001’de ise 21 Eylül’ü Barış Günü ilan etmesi de bu amaca hizmet etti. Oysa bugün emperyalist/kapitalist dünya düzeni insanlığa ve tüm canlılara savaş ve yıkımdan başka bir şey sunmuyor. Gerçek ve kalıcı barış, ancak emperyalizme ve kapitalizme karşı mücadeleyle mümkündür. Kan, sömürü ve baskı üzerine kurulu düzende halkların, inançların ve emekçilerin barış içinde yaşamasını beklemek, kitleleri aldatmaktan başka bir şey değildir.
Gerçek barış için sosyalizm mücadelesini büyütmek gerekir. Lenin’in şu tespitleri bu noktada yol göstericidir:
“Sosyalistler, ikiyüzlü laf cambazlarının, demokratik bir barış olasılığı üzerine söz ve vaatlerle halkı aldatmalarına fırsat vermemeli, her ülkede o ülke hükümetine karşı devrimci bir savaşımlar dizisi verilmedikçe, demokratik barışa uzaktan-yakından benzer bir sonuca varma olasılığı bulunmadığını yığınlara anlatmalıdırlar. Sosyalistler, burjuva siyaset adamlarının, ulusların özgürlüğü üzerine söylevler vererek insanları aldatmalarına fırsat vermemeli, ezen ulusların halk yığınlarına, öteki ulusların ezilmesine yardım ettikleri ve o ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını, yani ayrılma özgürlüğünü tanıyıp yüce tutmadıkları sürece, kendilerinin özgürlüğe kavuşmayı beklememeleri gerektiğini anlatmalıdırlar. Barış sorunuyla ulusal sorunda, emperyalist siyasetten farklı olarak, bütün ülkelerde güdülecek sosyalist siyaset budur. (Lenin, Barış sorunu üzerine)
Kaynaklar:
1-TÜSTAV Barış Derneği Arşivi Broşürler vb. ( https://www.tustav.org/kutuphane/baris-kutuphanesi/)
2- Emre Burak Demirer; Türkiye Solunda Bir Praksis: Barış Dernekleri 1947-1980
3- Dünya Barış Konseyi (World Peace Council) : https://www.wpc-in.org/about-wpc
4- Türkiye Barış komitesi açıklamalar: Neden 1 Eylül; https://haber.sol.org.tr/haber/faruk-bildiriciye-yanit-geldi-neden-1-eylul-13706
5- 2.TİP Arşiv: https://turkiyeiscipartisi.org/_php_liste_kronoloji_sayfax.php?KartNoX=94839
6-Dünya Sendikalar Federasyonu (World Federation Of Trade Unions) : https://www.wftucentral.org/#
7- Dünya Barış Günü Hakkında: https://dogrudandemokrasi.co.uk/savas-ve-baris/dunya-baris-gunu-hakkinda
8- Lenin: Ulusal Sorun Üzerine
9-Politika Gazetesi Arşivi (TÜSTAV)
10-aydınlık Gazetesi Arşivi (TÜSTAV)
|