12 Şubat 2016
Sayı: KB 2016/06

Sosyal yıkım saldırılarını ve kirli savaşı durduralım!
Çözüm birleşik devrimci mücadelede!
Kanunsuzların kanunları hükmünü yitirmiştir!
Büyük sessizliği bozmak için...
Greif yeni dönemin buz kıranıdır!
DEV TEKSTİL 1 yaşında
Bölge işçilerinin ihtiyacı; güven ve cesaret!
EKU Fren’de sözleşme süreci
Bir direniş deneyimi: LCW - Meha Giyim
TKİP V. Kongresi Açılış Konuşması...
Mücadele tarihinden: Novamed Grevi
Kadın cinayetleri bizzat devlet eliyle devam ediyor
“Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!” sloganını yükseltelim!
Ortadoğu’da savaş kışkırtıcılığı
Libya’ya saldırı hazırlığı
Hesap vermekten kurtulamayacaklar!
Greif Direnişi: Sınıf hareketinin devrimci geleceği
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!” sloganını yükseltelim!

 

Devrimci Liseliler Birliği'nin (DLB) 10 Şubat 2016 günü Amed’de katledilen Mahmut Bulak için yayınladığı açıklamayı paylaşıyoruz:

Aylardır Kürdistan’da sokağa çıkma yasakları ilan edilerek Kürt halkı teslim alınmaya çalışılıyor ve katlediliyor. Kürdistan’daki çatışmaların yoğun olduğu bölgelerden biri olan Cizre’de Cudi Mahallesi Bostancı Sokak’taki ilk bodrumda 16 gündür hastaneye kaldırılmayı bekleyen birçok yaralının hatta ölülerin olduğu biliniyordu. Yine aynı mahallede 16 yaşındaki bir çocuğun kapı önünde katledildiği, ikinci binada ise yine birçok yaralının olduğu da biliniyordu. Her iki binaya yapılan operasyonla devlet onlarca kişiyi katlederek, katliamcı yüzünü bizlere bir kez daha göstermiş oldu.

Cizre’de yaşanan katliamın ardından birçok ilde katliamı lanetleyen eylemler yapılarak tepki gösterildi. Eylemlere vahşice saldıran polis 9 Şubat günü Amed Koşuyolu Parkı’nda toplanan ve katliama tepki olarak yürüyüş gerçekleştirmek isteyen kitleye de saldırmakta gecikmedi.  Saldırılara karşılık verilirken Sento Caddesi’nde 16 yaşındaki Mahmut Bulak katledildi.

Mahmut Bulak Kürdistan’da katledilen ilk genç değildi. O da devlet dersinde katledilen yüzlerce çocuğun arasına yazdırdı ismini.

Bu düzenin katliamcı bir geleneği olduğunu biliyoruz. Kürdistan’daki bu zulme karşı alanlarda olmadıkça, ses çıkarmadıkça, daha yüzlerce Mahmut Kürdistan topraklarında katledilmeye devam edecek.

Devrimci Liseliler Birliği olarak milliyetçi dalganın liselerimizde bu denli yayıldığı bir dönemde, bizleri Kürt sıra arkadaşlarımızla birbirimize düşman eden, bizleri kutuplaştıran bu sisteme karşı tüm liselileri hesap sormaya, Kürt halkının mücadelesine omuz vermeye,  mücadelemizde “Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!” sloganını yükseltmeye çağırıyoruz.

Devrimci Liseliler Birliği

 

 

 

 

Almanya’da öğrenciler ırkçılığa karşı boykota çağırıyor

 

Gençlik: “Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz!”

Almanya’da 2005’te hayata geçirilen “Agenda 2010” adlı sosyal yıkım saldırıları eğitim sistemini de derinden etkiledi. Sermaye düzeninin yaşadığı krizin faturasını gençliğe ödetmek için yaptığı yeni düzenlemeler arasında en çok tepki gören harçlar ve okulların özelleştirilmesi oldu.

Fakat Almanya’da gençlik bu kemer sıkma politikalarına karşı direniş yolunu seçti. 2009’da ülke çapında 16 eyalette, üniversite ve okullarda 270 ilerici gençlik örgütlenmesi ve sendikalar tarafından görkemli ve militan öğrenci eylemleri örgütlendi. Uzun bir ön hazırlıktan sonra yüz bini aşkın liseli ve üniversiteli bu eylemlere katıldılar. “Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz!” diye haykıran gençlik, üniversiteleri, okulları ve yolları işgal ettiler. Öğrenciler kanaat notunun kaldırılması, göçmen öğrencilere ikinci sınıf muamelesine son verilmesi, okul ve üniversitelerin demokratikleştirilmesi vb. talepleri yükselttiler.

Gençlik faşistlere geçit vermiyor!

Bugün ise gençlik mülteci akımıyla birlikte Avrupa’da sermaye devleti tarafından kışkırtılan ve yükselen ırkçılığa karşı seslerini yükseltiyor, “Gençlik ırkçılığın karşısında!” sloganıyla sokaklara akıyor.

Geçtiğimiz yıl da Berlin, Bremen, Frankfurt, Köln, Münih ve birçok büyük kentte binlerce öğrenci Alman devletinin mültecilere karşı ırkçı yasalarına ve Neonazilerin mülteci barınaklarına saldırılarına geçit vermemek için dersleri boykot etmişlerdi. Yanı sıra birçok kentte Pegida gibi faşist grupların yürüyüşlerine karşı örgütlenen protestolarda en ön saflarda yer almışlar, yolları işgal ederek faşistlerin yürüyüşüne izin vermemişlerdi.

Gençlik göçmenlerin hakları için sokaklara akıyor

Bu yıl ise 2 Şubat’ta Bonn kentinde 500 öğrenci, mültecilerin hakları için okul ve üniversiteleri boykot edip yürüyüş düzenlediler. Yaklaşık 30 kişilik bir grup, Bonn’da yedi aydır göçmenlerin iltica başvurusunun ve göçmenlere sağlık hakkı tanınmamasını protesto etmek için, Yabancılar Dairesi’ni işgal etti. Polis eylemcilere saldırdı ve bir kısmını gözaltına aldı. İki saat boyunca kararlılıkla direnişini sürdüren ve binayı terk etmeyen grup, Yabancılar Dairesi’nin bir ay içinde başvuru hakkı sağlanacağı sözünü vermesi üzerine işgal eylemini sonlandırdı.

Gençlik savaş ve sömürüye karşı boykota çağırıyor

Alman devleti yoksulluğun yükselmesinin ve suç oranının artmasının nedeni olarak mültecileri gösteriyor, onları hedef tahtası haline getiriyor. Yabancı düşmanlığını kışkırtarak sinsi bir biçimde mültecilerin haklarını teker teker gasp ediyor. Oysa mülteci akınının sebebi emperyalist ülkelerin savaş politikalarıdır. Ortadoğu’yu kan gölüne çevirerek insanların yerlerinden yurtlarından kaçmak zorunda kalmasına yol açanlar bizzat kendileridir. Bundan dolayıdır ki gençlik, Ortadoğu’da yürütülen kirli savaşa, göçmen haklarına saldırılara ve sömürüye karşı 28 Nisan 2016’da eylem ve boykot çağrısı yapıyor.

RevolutIonärer Jugendbund
(Almanya Devrimci Gençlik Birliği)

 

 

 

 

Hayallerimizde kalan: Sağlık meslekten üniversiteye geçiş

 

Merhaba arkadaşlar, günümüzde meslek lisesi okuyan biz bazı öğrenciler Anadolu liselerine kıyasla birçok hakkımızdan mahrum bırakılmaktayız ve büyük mağduriyet içerisindeyiz. Özellikle üniversite sınavlarında bizler ilk iki senemizden sonra kalan iki senelik lise hayatımız boyunca çok fazla kültür dersi göremeyeceğiz. Meslek derslerine yoğunluk artacak ve Anadolu lisesindeki arkadaşlarımıza kıyasla üniversite sınavında pek bir şey yapamayacağımız için birçok sorun bizi bekliyor.

Özellikle sağlık meslek lisesi okuyan öğrencileri çok daha büyük sorunlar bekliyor. Sağlık meslek lisesindeki öğrencilerin üniversitede kendi alanları üzerinden ilerlemesi şartıyla sınav puanının üzerine eklenen ek puan tamamen ortadan kalkmıştır. Ve artık normal bir Anadolu lisesi öğrencisi üniversitede sağlık alanında bizden daha öncelikli olabiliyor. Peki, bu ne gibi bir sonuç doğuracak? Hemen açıklıyorum arkadaşlar, Anadolu lisesindeki arkadaşlar bizden öne geçeceği ve aramızdaki puan farkını çok fazla açacağı için üniversite sınavında asıl sağlık okuyan öğrenciler üniversiteye giremeyecek ve sağlık bölümüyle hiçbir alakası olmayan Anadolu lisesi öğrencileri üniversitede sağlık eğitimi alabilecek. Evet, eğitim sisteminin ne kadar saçma ve içten çürük bir sistem olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiş oluyoruz. Eğitim sisteminin temelinde büyük bir sorun olduğu için bunun sıkıntılarını ömrümüz boyunca biz çekeceğiz. İşte tam olarak da bu yüzden kendi geleceğimiz için; mücadelede el ele verelim!

Sağlık meslek lisesinden bir öğrenci

 

 

 

 


YTÜ'de DGB'lilere gözaltı

 

9 Şubat günü İstanbul’daki Yıldız Teknik Üniversitesi’nde astıkları afişlerle ve açtıkları standla gençliği mücadeleye çağıran 3 DGB’li gözaltına alındı. Götürüldükleri Esenler Üçyüzlü Karakolu’nda ifade vermeyi reddeden DGB’liler geceyi gözaltında geçirdiler. 10 Şubat günü “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla savcılığa çıkarılan DGB’liler iki haftada bir karakola giderek imza verme şartı ve yurtdışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldılar.


 
§