12 Şubat 2016
Sayı: KB 2016/06

Sosyal yıkım saldırılarını ve kirli savaşı durduralım!
Çözüm birleşik devrimci mücadelede!
Kanunsuzların kanunları hükmünü yitirmiştir!
Büyük sessizliği bozmak için...
Greif yeni dönemin buz kıranıdır!
DEV TEKSTİL 1 yaşında
Bölge işçilerinin ihtiyacı; güven ve cesaret!
EKU Fren’de sözleşme süreci
Bir direniş deneyimi: LCW - Meha Giyim
TKİP V. Kongresi Açılış Konuşması...
Mücadele tarihinden: Novamed Grevi
Kadın cinayetleri bizzat devlet eliyle devam ediyor
“Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!” sloganını yükseltelim!
Ortadoğu’da savaş kışkırtıcılığı
Libya’ya saldırı hazırlığı
Hesap vermekten kurtulamayacaklar!
Greif Direnişi: Sınıf hareketinin devrimci geleceği
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Greif yeni dönemin buz kıranıdır!

Yeni Greif’ler için ileri!

 

Greif işçilerinin sınıflar mücadelesi tarihine not düştükleri işgal eylemlerinin yıldönümündeyiz. Hareket eksenini işçi sınıfının mücadele tarihinin temel referansları üzerinden kuran Greif İşgali, geçmişle gelecek arasında köprü olmuş, yaklaşan sert sınıf mücadelelerine yol gösteren bir misyon oynamıştır. İşçi sınıfı mücadelesi pratiktir. İleriye doğru atılacak her adım ortaya koyduğunuz pratiğin niteliğiyle doğrudan ilişkilidir. Greif İşgali, işçi sınıfının düşmanlarının olduğu kadar sınıf mücadelesini soyut güzellemeler yapmak sınırında algılayanların da ezberlerini bozmuş, örgütlenme hattından taleplerine, işgal iradesinden hedeflerine kadar birçok yönüyle geleceğe ışık tutan bir pratiğin temsilcisi olmuştur. İçinden geçtiğimiz süreçte işçi sınıfının bütününü ilgilendiren temel mücadele gündemlerini, fabrikanın özgünlükleri üzerinden işleyen işgal eylemi, sermayenin olduğu kadar sendikal bürokrasinin de bastığı zemini sarsan bir işlev görmüştür.

Marks “hiçbir toplum çözemeyeceği sorunları gündemine almaz” der. Toplumsal yaşamın ileriye gidebilmesinin devrimci dinamosu olan işçi sınıfı, on yıllardır kendine dayatılan kölece çalışma ve yaşam koşullarına, yasal-icazetçi anlayışlara karşı yeni bir çıkışın olanaklarını ararken, Greif İşgali yürünecek yolun artık silinemez bir temelde gündeme girmesini sağlamış, on yıllardır işçi sınıfı içinde biriken mücadele potansiyelinin kendi sınırlarında devrimci dışa vurumu olmuştur.

İşgal eylemine karşı girişilen saldırıların, karalama kampanyalarının gerisinde bu gerçeklikten duyulan rahatsızlık bulunmaktadır. Sermayenin, devletin, hükümetin, burjuva medyanın giriştiği karşı saldırının içeriğinde bir sınıf mantığı ve anlaşılır pratiği bulunmaktadır. Greif İşgali aynı zamanda sınıfın içine çöreklenmiş sendikal bürokrasinin ve reformist-icazetçi anlayışların da düşmanca tutumlarıyla karşılanmış, en iyi ihtimalle “maceracılık” ile suçlanmıştı. Koltuklarına canhıraş sarılan sendika ağalarıyla, sınıflar mücadelesinin sert görevlerine soluğu yetmeyenleri aynı safta buluşturmuştu.

Greif İşgali’nin kendi pratiği kadar aradan geçen iki yılın mücadele deneyimleri, direniş karşısında saf tutan gerici koronun gerçekler karşısında tükenişini bir kez daha teyit etmiştir. Greif işçileri hak almak için fiili-meşru mücadele demişlerdi. Devrimci sınıf sendikacılığını “söz, yetki, karar işçilerindir” diyerek ete-kemiğe büründürmeyi, taban iradesini tam bir işçi demokrasisiyle inşa etmeyi ilkesel önemde bir gereklilik olarak ortaya koymuşlardı. “İşgal, grev, direniş” şiarını yaşamda gerçeklik haline getirmişlerdi.

İşçi sınıfına yönelik kapsamlı saldırı dalgası, sınıf mücadelesi önüne çıkartılan yasal ve fiili engeller bu ihtiyacı daha belirgin hale getirmektedir. İşçi sınıfı mücadelesi kendi öz deneyimiyle bu eksende yol yürümekte, deneyim biriktirmekte, yeni “maceralar” yaratmaktadır. On yıllardır MESS ve Türk Metal çetesinin boyunduruğu altında bulunan metal işçilerinin yarattığı fırtına, hak almak için girişilen fiili-meşru mücadele, sendikal bürokrasiye indirilen okkalı tokat Greif İşgali’nin gerçeklikle kurduğu güçlü bağın yeni bir doğrulanması olmuştur. Metal grevi sürecinde Birleşik Metal üyesi işçilerin “İşgal, grev, direniş” şiarını bir çok fabrikada haykırması yine bu gerçekliğin hayat bulmasıdır. Şişecam işçilerinin işten atmalara ve sendikal bürokrasiye karşı giriştikleri mücadelede Greif İşgali ile kurdukları manevi bağ, sınıf mücadelesi içinde hangi işkolundan olursa olsun işçi sınıfının adımlarının ortaklaştığının da göstergesi olmuştur. Greif İşgali’nin değerleri üzerinden yola çıkan DEV TEKSTİL’in kuruluş yıldönümü etkinliğinde direnişçi Şişecam işçileri adına yapılan konuşmada “yıllar önce cam işçisinin direnişi DİSK’i yaratmıştı, Greif Direnişi de DEV TEKSTİL’i yarattı. İşkolu farklı olsa da cam işçisi devrimci sınıf sendikacılığı mücadelesinde yanınızdadır” sözleri bu bağa işaret eden güçlü bir vurgu olmuştur.

İşçi sınıfına kölelik koşullarının dayatıldığı, kıdem tazminatının gasp edilmeye çalışıldığı, yoksulluk ve sefaletin derinleştiği şu günlerde Greif İşgali ile somutlaşan mücadele ilkeleri işçi sınıfına çıkış yolunu göstermeye devam ediyor. İşçi sınıfı yeni Greif’lerle geleceğe yürüyecektir!

O. Ekim

 

 

 

 

Greif işgali işçi sınıfının geleceğidir!”

 

EGE Metal İşçileri Birliği, “Greif işgalinden öğreniyoruz” şiarıyla etkinlik gerçekleştirdi. 7 Şubat’ta, İzmir Menemen’de yapılan etkinlik kapsamında “Greif Direnişi; 60 Uzun Gün” belgeselininin gösterimi yapıldı.

Belgesel, işçilerin kendi yaşamlarına da ayna tuttuğu için ilgiyle izlendi.

Gösterimin ardından Kocaer ve Gürmak direniş deneyimleri paylaşıldı. Sınıf mücadelesinde yeni Greif’ler yaratmak gerektiği vurgulandı.

Etkinlik alkışlarla sonlandırıldı.





LK Jeans’te “iflas” ve kıyım

 

Esenyurt Hadımköy’de bulunan Türkiye tekstil sektörünün önde gelen markalarından LK JNS DEW firması, krizin etkisiyle iflasa doğru sürüklenirken, faturayı işçilere ödetti. İflas erteleme isteyen şirket hakkında tedbir kararı verildi ve şirkete kayyum atandı. Kendilerini işten atan ve kıdem tazminatlarına el koyan şirkete tepkili olan işçiler 5 Şubat’ta fabrika önünde eylem yaptı.

İşçilerden Erdoğan Sarıaslan, İstanbul’da 240, Malatya'da ise 120 işçinin mağdur durumda olduğunu söyleyerek, kayyum ataması bahanesiyle kıdem tazminatlarının ödenmediğini açıkladı. 15 gün ücretsiz izne gönderildiklerini söyleyen Sarıaslan, “15 gün dolmadan telefonla aradılar, işimize son verdiklerini söylediler. ‘Kıdem tazminatınızı gelip alabilirsiniz’ dediler. Ama devletin firmaya el koyması bahanesiyle bize para vermiyorlar” dedi.

Şirketin sahibi gayrimenkul sektörüne girmişti

Hadımköy, Gürpınar, Çerkezköy, Malatya ve Mısır’da tesisleri bulunan LK JNS DEW, Türkiye genelinde, 200’ü kendi mağazası olmak üzere toplam 381 satış noktasına sahip olmasının yanı sıra, Avrupa ve Asya ülkelerine de ihracat yapıyor. Şirketin sahibi Acar kardeşler bir süre önce Sparta Tower isimli proje ile gayrimenkul sektörüne girmişti. Grup şirketlerinde 2 bine yakın kişinin çalıştığı kaydedildi.

 
§