25 Kasım 2016
Sayı: KB 2016/44

Ekonomik-sosyal kriz derinleşiyor
Gericiliğe rıza göstermiyor, direnişi seçiyoruz!
Yeni KHK’lar: Saldırı ve baskı paketleri!
Kürt halkına yönelik saldırılar sürüyor
Grev hakkına saldırıya OHAL kılıfı
Ne diplomasi, ne yargı: Tek yol direniş!
Her açıdan zor bir yıla giriyoruz
Petro-kimya sektöründe meslek hastalıkları
Düzenin çarkı işçi kanıyla dönüyor!
Şirvan’dan yansıyan katliam düzeni
Düzenin çok yönlü bunalımı ve devrim seçeneği
TKİP’nin 18. kuruluş yıldönümü etkinliği gerçekleşti
Ekim Devrimi aynasında yayınların önemi
Kapitalist dünya ekonomisinde kriz dinamikleri büyüyor
Emperyalist saldırganlıkta yeni bir döneme doğru
Marakeş Konferansı: Çevre tekellerin insafında!
Gençlik devrime, mücadeleye!
Üniversitelerde baskılar artıyor
“Direnişi seçiyoruz!”
Cumartesi Anneleri Hayrettin Eren’in akıbetini sordu
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gericiliğe rıza göstermiyor, direnişi seçiyoruz!

 

Cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesini öngören ve 22 Kasım'da TBMM gündemine getirilmesi beklenen yasa teklifi, gösterilen tepkiler sonrasında “yeniden düzenlenmek” üzere komisyona geri gönderildi. Yeniden düzenlemede, ek önerge olarak yasa tasarısına eklenen, 16 Kasım 2016’ya kadar işlenen cinsel istismar suçlarında, saldırgan mağdur kadın ya da kız çocuğuyla evlenirse, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair maddenin kalkacağı, rıza yaşının ise 15’ten 12’ye değil de 14’e düşürüleceği belirtiliyor. Bu haliyle de “rıza” kılıfıyla cinsel istismarcılar kollanmaktadır. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ önergeyi “küçüğün rızası” kavramı ile savunmuştu. “Rıza” yaşının 12 ya da 14 olması bir şey değiştirmemektedir. Onlar gerici zihniyetleriyle çocuk yaşta evlilikleri “erken evlilik” diyerek meşrulaştırmaya çalışsalar da, yaşanan çocuk istismarıdır.

Ataerkil gerici bir düzende, aile ilişkilerindeki feodal değerlerin ne denli güçlü olduğunu bildiğimiz bu toplumda, çocuk yaşta evliliklerin rızayla değil, mecburiyetle olduğu gerçeği bilinçli bir şekilde çarpıtılıyor. Bu “mecburiyetin” bir yanı ailelerin anlaşarak “küçüğün” evliliğine karar vermesi “geleneğidir.” Diğer yanı ise, “küçüğün” tecavüze, istismara uğramasıyla “namus kurtarmak” adına evliliğe “mecbur” edilmesidir. Gerek tehdit, gerekse ataerkil gelenekler, aile baskısı, yoksulluk vb. ile yaşanan bu “erken evliliklerin” önlenmesi için mücadele edilmesi gerekirken, AKP’de cisimleşmiş bu gerici zihniyet bunu kalıcılaştırmak, meşrulaştırmak istemektedir.

Hali hazırda bu düzende çocuk istismarcılarına, tecavüzcülerine af gelmekte, kadın katilleri “iyi hal indirimleri” almaktadır. Bundandır ki, AKP döneminde kadına yönelik şiddet %1400 oranında artmıştır. Her gün 5 kadın katledilmekte, kadınların insanca çalışma ve yaşama istekleri yok sayılmakta, hak ve özgürlükleri gasp edilmektedir. Bu karanlık tablonun bir parçası olarak cinsel istismar ve tecavüz vakaları da çoğalmaktadır.

Gündemdeki önergenin de konusu olan çocuk istismarlarındaki artışta AKP’nin doğrudan etkisini, Adalet Bakanlığı verilerinden de görmek mümkündür. Türkiye çocuk istismarı, çocuklara tecavüz açısından Avrupa’da birinci konumdadır. Tecavüzler sonucu, 15 yaş altında doğum yapan çocukların sayısı 2012’de 21 bin 992’dir. Son 10 yılda çocuk istismarı davaları 3 kat artmıştır. 2013’te, 19 bin 757 cinsel çocuk istismarı vakası görülürken, 2014’te 24 bin 825 çocuk istismarı vakası görülmüştür. 2002’den beri 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak ‘anne’ olan çocuk sayısı ise 15 bin 937’dir. Sadece 2015’te 15-17 yaş arası 17 bin 789 kız çocuğu doğum yapmıştır. 15 yaş altı doğum yapanların sayısı ise 2015’te 244’tür. Bunlar sadece kayıtlara giren vakalardır. Yine resmi kayıtlara göre son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu evlendirilmiştir. Bu tablo bir suç duyurusu niteliğindeyken, AKP çocuk istismarcılarına ceza ertelemesi adı altında af getirmeyi düşünebilmiştir.

Cinsel istismarda bulunanları koruyan/kollayan bu yasa tasarısına karşı toplumun farklı kesimlerinden tepkiler gelmiş, bunun sonucunda kısmen de olsa AKP geri adım atmak durumunda kalmıştır. Fakat bu yasa tasarısının tümden geri çekilmesi gerekmektedir. Bir kez daha görülmüştür ki böylesi gerici yasalar örgütlü tepkilerle engellenebilir. Ancak AKP, dinsel gericilik uygulamalarını, fırsatını her bulduğunda tekrar dayatmaya devam edecektir. Bu nedenle gericiliğe, baskıya, sömürüye karşı direniş her daim güncel tutulmalı, kesin ve kalıcı çözüm için her yönüyle çürümüş bu düzenden kurtulma mücadelesi büyütülmelidir.

 

 

 

 

Kadınlar tecavüz yasasını protesto etti

 

AKP gericiliğinin, çocuğa yönelik cinsel istismar suçu işleyenleri koruyan yasa tasarısı eylemlerle protesto edildi.

Kadıköy’de kitlesel protesto

19 Kasım akşamı, Kadıköy Bahariye Caddesi’nde bir araya gelen çoğunluğu kadın yüzlerce kişi, AKP gericiliğini protesto etti. Bahariye’deki Süreyya Operası'nın önünde buluşan kadınlar buradan Khalkedon Meydanı’na kadar yürüdüler. Meydana gelindiğinde de kadınlar adına basın açıklaması yapıldı.

Gece geç saatlere kadar devam eden eyleme çevredeki insanların alkış ve sloganlarla destek verdiği görüldü.

Gerici tasarıya Adana’da tepki

Tecavüzü meşrulaştıran yasa tasarısını protesto etmek için, Adana Kadın Platformu 19 Kasım’da Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Eylemde, Eğitim Sen Adana Şube Kadın Sekreteri Şükran Yeşil’in okuduğu basın metninde yasa tasarısına ve AKP gericiliğine tepki gösterildi.

Basın metninin ardından HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın konuşmasıyla eylem sonlandırıldı.

İzmir’de yürüyüşe polis engeli

İzmir Kadın Platformu (İKP) 21 Kasım akşamı tasarıya karşı eylem düzenledi. Alsancak Sevinç Pastanesi önünde toplanan kadınlar buradan yine aynı caddede bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürümek istediler. Polis, kadınların önüne barikat kurarak yürütmeyeceklerini söyledi. Görüşmelerden sonuç çıkmayınca kadınlar barikatın önünde basın açıklamasını yaptılar.

Meclis önünde protesto: Yasa iptal edilsin!

Tecavüzü meşrulaştıran yasa önergesinin geri çekildiğinin açıklanmasının ardından 22 Kasım’da yüzlerce kişi Ankara’da meclis önünde “geri çekmek yetmez iptal edilsin” şiarıyla yasayı protesto etmek için toplandı.

Tasarıya karşı tepki gösteren, kadın örgütleri ve siyasi partilerin de içerisinde bulunduğu kitle tasarının iptal edilmesi talebini haykırdı. Protestoya karşı çevreye polis sevk edilirken Akay Kavşağı’na polis barikat kurdu.

Meclis önündeki toplanmanın yanı sıra Ankara Kadın Platformu’nun da içerisinde bulunduğu bir grup Akay Kavşağı’nda toplanarak meclise doğru yürüyüşe geçti. Toplu geçişe izin verilmeyeceği dayatmasında bulunan polis biber gazıyla saldırıya geçti. Saldırıya rağmen kitle meclis önüne ulaştı.

Meclis önünde bir süre daha bekleyiş sürerken gelenlerin bir bölümü meclis genel kurulunu izlemek için meclise girdi.

 
§