6 Kasım 2015
Sayı: KB 2015/41

Seçim oyununun kazananı sermaye düzeni oldu
Parlamenter hayaller ve iki sonuç
Seçimlerin ardından...
Patronlar: Önümüz açıldı
Düzenin seçim oyununda ayak oyunları
MGK: Devlet terörünün “yasal” koordinatörü
Basına baskı özgürlüğü dağıtıyor
G20 Zirvesi için lüks oteller ve gözaltı merkezi
Şakran’da Ankara Katliamı’na öfke
“Kazanana kadar direneceğiz”
“Taleplerimiz kabul edilene kadar fabrika önündeyiz”
MİB ‘Metal Fırtınası Sempozyumu’ düzenliyor
‘Kaleler düşerken’ yazısına cevap!
1 Kasım seçimleri
"Buz kırılmış, yol açılmıştır!"
Ekim Devrimi yol göstermeye devam ediyor!
Hegemonya krizi derinleşiyor
Mültecilik üzerine bir deneme!
Dış basında 1 Kasım değerlendirmeleri
Üniversite çalışmasında pratik bir deneyim üzerine
Kapitalizmin gençlere gelecek vaadi: İşsizlik
Devrimci Gençlik Birliği Türkiye Meclisi Sonuç Bildirgesi
Kadının tarihsel ezilmişliğinin ve köleliğinin en zorlu halkası: Din
Kadın cinayetleri devam ediyor
Kadınlar ve yağmurlar - K. Ehram
Devlet hapishanelerde daha da saldırganlaşıyor
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Dış basında 1 Kasım değerlendirmeleri

 

1 Kasım seçimlerinden AKP’nin tek başına hükümet olarak çıkması dış basında çeşitli yönleriyle değerlendirildi. Guardian ve Independent gazetelerinde yapılan değerlendirmelerde dinci gericiliğin şefi Tayyip Erdoğan’ın ‘zafer kazandığı’ belirtilirken, “Türkler ağır bir bedel ödeyebilir" ve “Erdoğan Suriye’ye müdahale için bastırabilir" görüşlerine yer verildi.

Guardian: Türkler ağır bir bedel ödeyebilir

Guardian gazetesindeki bir analizde, "Türkler, Erdoğan’ın vadettiği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir" dendi.

Simon Tisdall imzalı yorum özetle şöyle:

"Türkiye’nin kavgacı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisi AKP, beklenmedik bir şekilde parlamento çoğunluğunu kaybedince ağır bir darbe almıştı. Erdoğan Pazar günü, siyasi yaşamının en büyük kumarını oynadı ve kazandı."

"Ama Türkler, Erdoğan’ın sadece kendisine ve AKP’ye tam yetki verilmesiyle ulaşılabileceğini söylediği istikrar için ağır bir bedel ödeyebilir. Erdoğan’ın hoş olmayan mesajı ayrılık ve korkuya dayalıydı: Komşulardan, Kürtlerden, yabancılardan, mültecilerden, Amerikalılardan, AB’den ve insanların birbirlerinden korku duymalarına dayalıydı."

"Erdoğan, havayı ‘benden sonra tufan’ politikası uygulayarak değiştirebileceğini düşündü. Cumhurbaşkanı olarak tarafsız olması gerekmesine rağmen, seçim kampanyası boyunca istikrar, güvenlik lafını ağzından düşürmedi. Ve yeterli sayıda seçmen, Erdoğan’ın uyarılarını dikkate aldı."

"Bu, otoriterliği Türk demokrasisinin geleceği için derin kaygılar yaratan bir adamın şaşırtıcı bir kişisel zaferidir. Taraftarlarınca yeni Atatürk olarak görülen, düşmanlarınca Osmanlı sultanı özentisi olarak nitelenen Erdoğan şimdi modern Türkiye’yi kendine göre şekillendirme, ülkesinin geleceğine karakterini, vizyonunu, muhafazakar, yeni İslamcı görüşlerini yansıtma şansına sahip."

"Muhalif gazetelere, sosyal medya ve bağımsız gazeteciliğe baskı yapmakla, Gezi Parkı protestolarını şiddetle bastırmakla eleştirilmesine rağmen Erdoğan yine kazandı. Son zaferi, AKP’nin 2002’den beri arka arkaya üç seçim kazanmasından daha büyük bir zafer. Çünkü Erdoğan bu kez oy pusulasında yoktu. Seçim yeni parlamento için yapıldı ama her şey tamamen onunla ilgiliydi."

"AKP, MHP’den destek alabilirse, anayasayı değiştirme ya da yeniden yazması için gerekli olan 330 milletvekili sayısına ulaşacak. Bu Erdoğan’ın potansiyel olarak en tartışmalı, en büyük arzusunu gerçekleştirebilmesi anlamına geliyor. Yani Putinvari, icra yetkisine sahip bir başkanlık. Bir başka deyişle fiilen Türkiye’nin parlamenter sistemden, tek adam diktasına geçmesi. Parti kuralları gereği geçen yıl başbakanlığı bırakmaya zorlanmasından bu yana Erdoğan’ın amacı bu oldu. Şimdi sonunda istediğini elde etmiş görünüyor."

"Erdoğan’ın mutlak zaferi, Kürt azınlığa karşı çatışmacı yaklaşımı ve PKK’ye karşı operasyonları yeniden başlatmasına karşı çıkan birçok Türk ve Batılıyı endişeye sevk edecek. Bu değişiklik şiddeti ve sıradan seçmenler arasındaki güvensizlik duygusunu arttırdı - ki belki de amaç zaten buydu."

"Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin seçim yenilgisinden sonra savaşı yeniden başlatmakla suçlandı. Şimdi avantajını kullanıp, PKK’ye ve müttefiklerine karşı daha sert önlemlere başvurabilir. Buna alternatif olarak yetkisini yenilemenin rahatlığı içinde geri çekilip ateşkesi ve birkaç yıl önce kendisinin başlattığı barış sürecini yeniden geri getirebilir. ABD ikinci seçenek için bastıracak."

"HDP meclise girmeyi başarsa bile gecenin kaybedeniydi. Şimdi Kürtler, uzun bir belirsizlik dönemiyle karşıya."

Independent: Erdoğan Suriye’ye
müdahale için bastırabilir

Independent yazarı Patrick Cockburn, seçimlerle ilgili analizinde, "Erdoğan, partisinin parlamentoda çoğunluğu elde etmesiyle ezici bir zafer kazandı" diyor.

Cockburn’ün yazısından bazı bölümler şöyle:

"Teorik olarak siyaset üstü olması gereken Erdoğan, AKP’nin stratejisini yürüttü. AKP, bu müthiş zaferinden sonra ordu, güvenlik güçleri ve medyanın kontrolünü ele geçimek için daha güçlü bir konumda olacak. Parti kurulduğundan beri devlet kadrolarındaki muhalifleri saf dışı bırakıyor. Neredeyse resmi ve bağımsız medyanın tamamı AKP’nin denetimine girdi. Bu AKP’nin oylarını arttırmasını açıklayan nedenlerden biri. Devlet televizyonu tamamen Erdoğan ve AKP’ye yer verirken muhalefet büyük ölçüde görmezden gelindi."

"Son seçimlerden sonraki beş ay içinde Erdoğan’ın stratejisi Kürtlerle çatışmak ve HDP’yi PKK’nın kolu gibi göstermek oldu. AKP taraftarları dün gece, muhafazakar ve dindar Kürtlerin ‘terörist’ grupla bağlantısı nedeniyle HDP’yi terk ettiğini söylediler."

"Kürtlerle çatışma AKP’ye milliyetçilik kartını oynama imkanı verdi. Bu sayede sağın oyunu aldı."

"Halktan aldığı yetkiyle Suriye’deki gelişmeleri etkileme konusunda Erdoğan’ın eli güçlenecek. Şimdi, Türkiye’nin Suriye’de askeri açıdan daha büyük bir rol oynaması için bastırabilir."

"Siyasi belirsizliğin sona ermesinin Türk Hükümetini güçlendireceği beklentisiyle Türk lirası dün gece dolar karşısında yükselişe geçti. Ancak giderek büyüyen etnik, mezhepsel ve dinsel ayrışma ortadan kalkmayacak. Kürtler arasında HDP’nin desteğindeki azalma, tek yolun silahlı mücadele olduğunu düşünenlerin elini güçlendirecek."

"Aynı zamanda, bir çok kişi, AKP’nin bir kriz ve korku atmosferi yaratarak halkı önce korkutup sonra da bunu sona erdirme vaadinde bulunduğu için kazandığını düşünecek."

 

 

 

 

ABD: Derin endişe duyuyoruz

 

Türk sermaye devletinin emperyalist efendisi ABD, 1 Kasım sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Josh Earnest, seçim sonucuna ilişkin gazetecilere yaptığı açıklamada “seçim sonucunda kurulacak yeni hükümetle çalışmayı sabırsızlıkla beklediklerini" söyledi.

Basın ve ifade özgürlüğü bağlamında kaygılarını dile getirdiklerini ifade eden Earnest, bunu Türkiye ile paylaştıklarını bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı Basın Bürosu Yöneticisi Elizabeth Trudeau, 2 Kasım’daki günlük basın toplantısında, "Dün yapılan seçimlere katılan Türkiye halkını tebrik ediyoruz. ABD, yeni seçilen meclis ve kurulacak hükümetle çalışmayı dört gözle bekliyor" dedi.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) seçimlere ilişkin gelecek haftalarda rapor açıklayacağını hatırlatan Trudeau, NATO müttefiki Türkiye ile ortak siyasal konular ile güvenlik ve refahın sağlanması için yakın ilişki içinde olmaya devam edeceklerini belirtti.

Trudeau, basın özgürlüğü konusundaki endişeleri dile getirerek, Türkiye’ye, anayasasında bulunan demokratik değerlerin savunulması konusunda çağrı yaptıklarını söyledi.

 
§