15 Ağustos 2014
Sayı: KB 2014/33

ABD emperyalizmi
IŞİD’e savaş mı ilan etti?
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları üzerine
Acıların eskimediği Türkiye’de Erdoğan ‘unutun’ diyor!
Gelin canlar bir olalım, devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütelim!
KCK’nin ulusal birlik çağrısı ve gerçekler!
Meslek lisesi “sömürü” meselesi
Çöllolar’da iş bırakma kazanımla bitirildi!
İncirlik Üssü’nde
coşkulu işçi eylemi
Göçüğün yaşandığı ocak kaçakmış!
MİB MYK Ağustos ayı toplantısı sonuçları

Metal TİS süreci ve
öncü metal işçilerinin görevleri!

Birleşik Metal’in toplu sözleşme taslağına ilişkin görüşlerimiz…

İzmir’de MİB faaliyetleri

Bosch ve Vestel’e
uyarı mektubu

Politik gençlik hareketi geleneği - H. Fırat
Ezidiler: 72 fermana direnen halk - M. Ak
Müslümanlara ağlak, Ezidilere muğlâk AKP politikası - K. Ehram
Almanya’da Ezidilerle dayanışma eylemleri
“Yarın koşullar daha iyi olacak!” - T. Kor
IŞİD projesi ve Kürtler
Arjantin’de matbaa işçilerinden işgal!
Festivalimiz saldırılara karşı
direnişi büyütme ve örgütlenme çağrısıdır!
Alnımızda kömür karası, dilimizde direniş ezgisi...
DGB’liler hesap sormaya çağırdı!
Emekçilerin anlatımıyla Kızıl Bayrak...
Kadına yönelik şiddete karşı örgütlü mücadeleye!
Küresel ısınmaya karşı önlem aldatmacası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gelin canlar bir olalım, devrim ve sosyalizm mücadelesini büyütelim!

 

BDSP çıkardığı bildiri ile Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri’ne katılan emekçilere sesleniyor…

51. Ulusal, 25. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri için Serçeşme’de buluştuk. Şenliklerden kısa bir süre önce Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gösterdikleri…

Seçimi AKP’nin şefi kazandı. Devlet imkanlarının pervasızca kullanıldığı koşullarda AKP şefi yüzde 50 barajını kıl payı aşabilmiştir.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde emekçiler düzene duydukları tepkiyi de ortaya koymuş, seçmenlerin yüzde 30’u sandığa gitmemiştir. Bu nedenle Türkiye tarihinin en düşük katılımlı seçimi yaşanmıştır. Yerel seçimlerde başlayan dinci partinin oy düşüşü devam etmektedir.

Burjuva muhalefetin temsilcisi olarak aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aldığı oy oranı ise sandığa gitmeyenler hesaba katıldığında ancak yüzde 26,6’ya ulaşmaktadır. Bu oran kumaşı Tayyip Erdoğan’la aynı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’na da emekçilerin itibar etmediğini gösterdi. 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP adayı Selahattin Demirtaş’ın başarısı ise, çözüm yolu olarak parlamentoyu gösteren reformistlerin hayallerini daha da büyüttü kuşkusuz. Parlamentarizmde karar kılmış olan reformist sol daha şimdiden yüzde 10 Türkiye seçim barajını aşarak ana muhalefet partisi olma hayallerini kurmaya başlamıştır.

HDP’nin aldığı oy düzen partilerinden uzaklaşmış, fakat henüz devrimci bir mecraya da ulaşamamış önemli bir kitlenin varlığının kanıtıdır. Öte yandan, sandık başına gitmeyen ya da gidip de geçersiz oy kullanan milyonlarca insanın varlığı, düzenden ve partilerinden umudunu kesmiş büyük bir kitlenin olduğunu açıkça göstermektedir. Günün sorumluluğu düzenden kopan kitleleri devrim davasına kazanmaktır. 

Sermaye korunuyor, emeğin toplumsal kesimlerine yönelik
çok yönlü saldırılar sürüyor!

Son bir yıl içinde kapitalizmin egemen olduğu dünya ve Türkiye’de acılarımız, açlık ve sefaletimiz büyüdü. Güvencesiz çalışma ayyuka çıktı. Demokratik hak ve özgürlüklerden yoksunluğumuz sürdü. Kirli savaşlarda on binlerce emekçi yaşamını yitirdi. Yüz binlerce emekçi sakat kaldı. Kapitalizmin bir şiddet, savaş ve yıkım düzeni olduğu tüm çıplaklığı ile gözler önüne serildi.

AKP iktidarı, Suriye’ye karşı kaba saldırganlığını sürdürüyor. AKP iktidarı Beşar Esad’ın devrilmesi için Özgür Suriye Ordusu çeteleri ile cihatçı katilleri destekliyor, silahlandırıyor, eğitiyor ve himaye ediyor. IŞİD adlı gerici katiller sürüsüne örtülü destek veriyor. Sermaye devletinin bu politikası on binlerce Suriyeli emekçinin canına mal oldu.

Sermaye devletinin tarihi, Alevi işçi ve emekçilere yönelik kanlı katliamlarla doludur. Bu ülkede binlerce gizli operasyon yapıldı. Çorum, Maraş, Sivas, Gazi, 19 Aralık cezaevleri katliamlarında yüzlerce emekçi ve devrimci hayatını kaybetti. Alevi-Sünni ayrımını yapay olarak kışkırtan sermaye iktidarı, bunu ilerici, devrimci güçlere gözdağı vermenin bir imkanı olarak kullandı. Böylece sermaye devleti, kendi varlık temellerine yönelmekte olan tehlikeyi savuşturmayı hedefledi.

Dünün Hızır Paşalarına sırtını dayayarak Maraş, Çorum, Sivas başta olmak üzere Alevilere yönelik saldırı ve katliamlar gerçekleştirenler, bugün yine dinci-Amerikancı AKP iktidarından güç alarak katliam provalarına girişiyorlar. Alevilere yönelik katliam provaları ve Cemevlerine yönelik kundaklama girişimleri, AKP ile devlet yetkililerinin verdiği talimatların bir sonucudur. Dün de bu aynı politikalar CHP eliyle yürütülüyordu. Bu nedenle Dersim, Maraş, Sivas ve bir çok katliamda rol almış olan düzen solunun temsilcisi olan CHP’den çözüme dair adımlar atmasını beklemek, ölüden gözyaşı beklemekle eş değerdir.

Öte yandan, “açılım” adı altında süren aldatmaca, Kürt halkının derdine derman olmuyor, olamaz da. Tarih, emperyalistlerin ve sömürgeci devletlerin Kürt sorununu çözmeyi değil, Kürt halkının mücadelesini boğmayı amaçladıklarını defalarca göstermiştir. Sermaye iktidarı varlığı, halkların eşitliği ve gönüllü birliğinin sağlanamamasının temel nedenidir. Bu düzenin bütün partileri gibi AKP’de halklar karşısında zorbalığı, inkarcılığı, şovenizmi savunmaktadır.

Yârin yanağından gayrı her şeyin paylaşıldığı
sosyalizmi kurmak için ileri!

Bu topraklarda gerçek bağımsızlık bayrağı, artık işçi sınıfının ellerindedir. Emperyalist haydutların savaş programlarına karşı tek gerçek alternatif, işçilerin birliği halkların kardeşliği mücadelesidir. Sorunlarımızı ancak kendi gücümüz ve mücadelemizle çözebilir, insanca yaşanılır bir geleceği ancak kendi ellerimizle kurabiliriz. Bunun için kenetlenip sömürücü asalakların saltanatına son vermekten başka bir seçeneğimiz yoktur.

Bir tarafta açlık sınırında ücretlerle çalıştırılan, işsiz, eğitimsiz ve geleceksiz bırakılan milyonlar, diğer tarafta her şeye el koyan bir avuç sömürücü asalak! Vampirlerin egemen olduğu sermaye düzeninin demokrasisi işte budur!..

Çözümün yolunu Haziran Direnişi göstermiştir. Çözüm Haziran Direnişi’nin ruhunu kuşanan Greif işçilerinin yoludur. Çözüm Greif işçilerinin “İşgal, grev, direniş” ruhunu kuşanarak yeni Greifler yaratmaktır. Çözüm, Hızır Paşaların sahte demokrasisine, sömürüye ve soyguna, işsizliğe ve yoksulluğa, baskı ve zorbalığa kölece boyun eğme dayatmalarına karşı direnmektir. Şimdi birleşmenin, örgütlülüğü pekiştirmenin, mücadeleyi yükseltmenin, birliğimizi güçlendirmenin, yârin yanağından gayrı her şeyin paylaşıldığı sosyalizmi kurmak için kararlılıkla mücadele etmenin zamanıdır.

Alevi emekçiler, bugün sorunların gerçek çözüm yolunu gösteren, Pir Sultanların, Baba İshakların isyan geleneğini kuşanmış, bu mirası en iyi şekilde temsil eden komünistlere ve devrimcilere yüzlerini dönmelidirler.

Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilsin!

Zorunlu din dersleri yasaklansın!

Katliamların hesabını emekçiler soracak!

Kahrolsun sermaye diktatörlüğü!

Yaşasın devrim ve sosyalizm!

Yaşasın sosyalist işçi-emekçi cumhuriyeti!

 Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu

 
§