10 Ekim 2008 Sayı: SİKB 2008/40

  Kızıl Bayrak'tan
   Irkçı-gerici saldırganlığa karşı
birleşik direniş!
   “İşçilerin birliği halkların kardeşliği” için!..
Devrimci mücadele tek çıkış yoludur!
Yeni terör yasalarının hedefinde Kürt halkı ve emekçiler var...

YTÜ eylemlerle açıldı!

Şeker fabrikalarına yönelik yeni özelleştirme programı açıklandı…
  İşçi sağlığına ilişkin taleplerimiz
etrafında örgütlenelim!
  Ankara Üniversitesi’nde yemek boykotu sürüyor!
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Dünya, bölge ve Türkiye...
Genel durum ve güncel gelişmeler
  Ulucanlar katliamı 9. yılında anıldı…
  İşgalci ordular Pakistan’ı kaosa sürüklüyor!
  Büyük şirketlerin iflas furyası sürüyor…
  Dünyadan...
  Yeni dönemde mücadeleyi örgütleme görevi!
  Bu “savaş” bizim savaşımız değildir!
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

Askere, sınır ötesi harekat izni veren tezkere TBMM Genel Kurulu’nda 18’e karşı 511 oyla kabul edildi. Tezkerenin süresi 7 Ekim‘den itibaren 1 yıl daha uzatılmış oldu. Aynı günlere denk gelecek şekilde hükümet de “zirve” toplantısı gerçekleştirdi. “Zirve”de ordunun direktifleri doğrultusunda kolluk güçlerine sınırsız baskı ve zor uygulama yetkisi veren yasaların daha da genişletilmesi, OHAL ilan edilmesi, gözaltı ve sorgu süresinin uzatılması gibi devlet terörünü tırmandırmayı hedefleyen bir takım başlıklar tartışıldı.

Tüm bunlar sermaye iktidarının önümüzdeki dönemin zorluklarının, emekçi kitlelerdeki hoşnutsuzluğun ve tepkinin büyüyeceğinin farkında olduğunu gösteriyor. Dünya kapitalist sistemini tehdit eden ekonomik krizi aşmanın yolu olarak emperyalist savaş ve saldırganlığın tırmanacağı açıktır. Türkiye’deki işbirlikçiler böylesine zorlu bir sürecin ilk önce kendilerini vuracağının farkındalar. Zira başta ABD olmak üzere emperyalist-kapitalist sisteme göbeğinden bağımlı olan Türkiye’deki işbirlikçiler hem ekonomik krizin faturasını emekçilere ödetmenin hem de emperyalist savaş ve saldırganlığa taşeronluk yapmanın yolu olarak devlet terörünü tahkim etmeyi görmektedirler.

Dışta emperyalist savaş ve saldırganlıkta aktif role hazırlanan, ABD ile kirli pazarlıklar yapan sermaye iktidarı içerde de işçi ve emekçilere, ezilen halklara, devrimci güçlere azgınca saldırmaya hazırlanmaktadır. Toplumsal muhalefet adına ne varsa bastırmak, ezmek, sindirmek ve dağıtmak istemektedir.

Dünya ekonomik krizinin Türkiye’ye yansımasının ve siyasal istikrarsızlığın faturasını daha fazla işsizlik, düşük ücret, açlık, yoksulluk ve devlet terörü olarak yaşayacak olan işçi ve emekçi kitleler ise henüz gelişmelerin boyutunun farkında değildir. Sermaye iktidarı hem terör devleti uygulamalarını rahatça uygulamak hem de sistemin krizinin faturasını emekçilere ödetmek için Kürt halkı üzerinden şovenizmi kışkırtmakta, linç kampanyaları örgütlemektedir. Geniş emekçi kesimler şovenizmle zehirlenmek istenmektedir.

Bu gerici atmosferi dağıtmanın, işçi ve emekçileri mücadeleye çekmenin yolu ise etkin ve etkili bir siyasal çalışma yürütülmesinden geçmektedir. Bunun için başta komünistler olmak üzere tüm devrimci güçlere, ilericilere önemli görevler düşmektedir.

***

Sınıfı doğrudan ilgilendiren böylesine önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte metal TİS’leri görüşmeleri devam etmektedir. MESS patronlarının bu gerici atmosferi arkasına almak için canla başla çalışacağı açıktır. Kriz söylentileri eşliğinde metal işçilerine ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istemektedirler. Türk Metal çetesinin ise bu doğrultuda MESS patronlarının ekmeğine yağ sürmeye hazırlandığı ortadadır.

7 Ekim’de gerçekleştirilen TİS görüşmelerinde MESS patronları sosyal ödemeler konusunda yıllık enflasyon oranı olan yüzde 11,77’nin altında teklif vererek düşük ücret saldırısının ilk hamlesini yapmış bulunmaktadır.

BMİS’in yaptığı açıklamaya göre 10 Ekim tarihinde yapılacak olan bir sonraki toplantıda MESS patronları ücretler, üçlü paket (bayram, izin ve yakacak paraları) ve esneklikle ilgili tekliflerini vermeye hazırlanmaktadırlar. MESS patronları düşük ücret ve esnek çalışma saldırısını bu TİS’lerde geçirmek için son darbeyi vurmak istemektedir. Grup toplu iş sözleşmelerinde 60 günlük süre dolmasına az bir zaman kalmıştır. BMİS son görüşmelerden yansıyanlardan hareketle toplu iş sözleşmesinin uyuşmazlıkla bitmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade etmektedir.

Bu da önümüzdeki sürece metal işçilerinin eylemlerinin, grev ve direnişlerinin damgasını vurması için başta sınıf devrimcileri olmak üzere tüm sınıf güçlerine önemli görev ve sorumluluklar düştüğünü göstermektedir. BMİS süreci göğüsleyebilecek bir dirayet sergileyebildiği koşullarda önümüzdeki döneme metal işçilerinin eylem ve direnişlerinin damgasını vuracağı açıktır. Bu da mevcut gerici atmosferi dağıtmanın imkanlarına işaret etmektedir.

Sınıf devrimcileri sürece bu bakışla yaklaşmalı, müdahalelerini bu sorumlulukla yerine getirmelidirler/getirebilmelidirler.

***

Hatırlatma: Bu güne kadar kullandığımız e-posta adresimiz olan kb1@tnn.net adresini kullanmaya bu haftadan itibaren son veriyoruz. Okurlarımız bize ulaşmak için bir süre önce duyurduğumuz info@kizilbayrak.net adresini kullanabilirler.