29 Şubat 2008 Sayı: SİKB 2008/09

  Kızıl Bayrak'tan
  TSK, ABD emperyalizminin icazetiyle Güney Kürdistan’a kara saldırısı başlattı…
  Emperyalizmin desteğinde Kürt halkının özlemlerini boğmak istiyorlar!..
Kendi aralarında dalaşan düzen güçleri, Kürt halkına düşmanlıkta kenetlendiler!..
Tersane cehenneminde direniş:
Emekçi Kadın Kurultayı başarıyla gerçekleştirildi! 
Emekçi Kadın Kurultayı’na mesajlardan...
  Emekçi kadınlar bir adım öne çıktı! / Z. Us
  Türk halkı bir tercih yapmak zorunda... / A. Eylül
  ABD, Türkiye ve Kürt sorunu
  DİSK Genel Kurulu üzerine
  TEKEL işçisine yeni oyunlar...
  İlbek işçisinin direnişi sürüyor!
  SSGSS tasarısına karşı eylemler sürüyor...
  Ticari Eğitime Karşı Gençlik Koordinasyonu 5. Toplantısı Sonuç Bildirgesi:
  Fidel Castro: Devrime adanmış bütün bir ömür!
E. Bahri
  Güney Kıbrıs halkının değişim isteği…
  Ermenistan’da onbinler sokakta!
  Güney işgal hareketi!
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Güney Kıbrıs halkının değişim isteği…

Komünist Parti lideri Hristofyas devlet başkanlığına seçildi!

Kıbrıs’ın güneyinde önceki hafta yapılan “başkanlık” seçiminin ilk turundan çıkan sonuç “sürpriz” olarak nitelenmişti. Zira “şanslı” kabul edilen kilise destekli Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, ilk turda elenmişti.

İkinci tura, en çok oy alan Demokratik Seferberlik Partisi’nin (DİSİ) desteklediği Yannakis Kasulides ile Komünist AKEL Partisi Genel Sekreteri ve Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas kaldı. İlk turda elenen Tasos Papadopulos’un mensup olduğu Demokratik Parti (DİKO), AKEL’in tarihindeki ilk “başkan” adayı olan Dimitris Hristofyas’ı destekleme kararı aldı. Sosyalist EDEK Partisi de ikinci turda AKEL liderine destek verdi.

Güney Kıbrıs’ta en etkili güçlerden biri kabul edilen kilise ise, ikinci turda AKEL liderinin karşısında konumlanarak Yannakis Kasulides’i destekledi. Ancak kilisenin desteğine rağmen komünist parti adayı Hristofyas, resmi sonuçlara göre oyların yüzde 53.5’ini alarak seçimin galibi oldu. Hristofyas, 28 Şubat’ta Rum Meclisi’nde düzenlenecek resmi törenle, Güney Kıbrıs yönetimi başkanlığı görevini 5 yıllığına devralacak.

Hristofyas’ın seçilmesi geniş yankı yaratırken, Kıbrıs halkının tercihi, “değişim isteğinin güçlü bir ifadesi” olarak değerlendirildi. Kıbrıs, Yunanistan ve Avrupa basınında geniş yer bulan seçim sonuçlarının, Ada’da biriken sorunların çözümü için önemli bir fırsat olduğu vurgulandı. “AB’nin ilk solcu devlet başkanı” olarak tanımlanan Hristofyas’ın Kıbrıs adasındaki sorunların çözümüne farklı yaklaştığını yazan gazeteler, “komünist başkan”a çözüm için doğan bu fırsatı kaçırmaması çağrısında bulunuyor. Güney Kıbrıs’ın en çok satan gazetesi Politis, “Bir dönemin sonu. Siyasi arena tamamen değişiyor. Kıbrıs için yeni bir başlangıç” değerlendirmesini yaptı.

Hristofyas’a çağrıda bulunanlar arasında komünizme karşı saldırgan tutumu elden bırakmayan Avrupa Birliği (AB) de var. Hristofyas’a kutlama mesajı gönderen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, “Seçilmeniz Kıbrıs sorununda uzun süren tıkanıklığın aşılması fırsatını sunuyor” dedi. Barroso, “Sizi, bu şansı iyi kullanarak KKTC lideriyle BM gözetiminde kapsamlı çözüm müzakerelerini başlatmaya şiddetle teşvik ediyorum. AB Komisyonu Başkanı olarak ortak çözüm çabalarınızı güçlü bir şekilde destekleyeceğim” ifadesine yer verdi.

Çözüm konusunda en güçlü beklentiyi ise, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat sergiledi. M. A. Talat, Rum Politis gazetesine yaptığı açıklamada, “Dimitris Hristofyas’ın kazanmasıyla gelen değişikliğin önemli ve umut verici olduğunu” kaydetti. Dimitris Hristofyas’ın Rum halkının değişim isteği sonucunda iktidara geldiğini belirten Talat, “Bu seçimin yeni bir dönemi başlatmasını arzu ediyoruz” diye konuştu. Rum kesiminde Kıbrıs sorununu Türk tarafıyla müzakere ederek çözmek isteyen bir liderin seçilmesinden memnuniyet duyduğunu ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı, adada tüm halkların referandumlarda kabul edeceği bir çözüm bulunması gerektiğinin altını çizdi.

İki dönemdir meclis başkanlığı yapan Dimitris Hristofyas, Rum yönetimi liderliğine seçilmesi halinde yapacağı ilk işin, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller’den, Cumhurbaşkanı Talat ile ara bölgede bir görüşme ayarlamasını istemek olacağını belirtmişti.

Kıbrıs Rum halkının 6. başkanı olan komünist AKEL Partisi lideri Hristofyas, oyunu kullandıktan sonra yaptığı açıklamada ise, “Vizyonumuz, birleşik, asker ve silahtan arındırılmış bağımsız bir Kıbrıs’tır” dedi. Kıbrıslı Türkler’e de seslenen Hristofyas, “Ülkeyi yeniden birleştirmek için ortak bir mücadelemiz var. Herhangi bir müdahale olmadan, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak vatanımızın efendisi biz olmalıyız” şeklinde konuştu.

Hristofyas’ın “asker ve silahtan arındırılmış bağımsız bir Kıbrıs” vizyonu çizmesi, adada askeri üs bulunduran Britanya emperyalistleri ile 1974’ten beri adada konuşlanan Türk ordusunun şeflerini rahatsız etti. Zira her iki işgalci gücün adadan çekilmek gibi bir niyeti görünmüyor.

Seçimden önce, iki toplumun çift yönetimli, iki toplumlu bir devlet içinde barış içinde yaşayabilmeleri için Rumlar’ın da Türkler’e karşı geçmişte işlemiş oldukları cinayetleri kabul etmeleri gerektiğini söyleyen Hristofyas, seçilmesi halinde Rum tarih kitaplarında önemli değişiklikler yapacağını, Rum ve Türk toplumları arasında nefret duygularını körükleyen bölümlerin çıkartılacağını vaat etmişti.

Bu vaatlere rağmen Papadopulos’un partisi DİKO’dan 3, sosyalist EDEK Partisi’nden 2 bakana kabinede yer veren Hristofyas’ın, ortaklarının etkisinde kalıp kalmayacağına dair bazı tartışmalar yapılıyor.

Moskova’da Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ve Sovyetler Birliği Sosyal Bilimler Akademisi’nde öğrenim gören Hristofyas, 1982’de komünist AKEL Partisi Merkez Komitesi üyeliğine, 1986’da Merkez Komite Politbürosu’na, 1987’de Parti Merkez Komitesi Sekretaryası üyeliğine, Nisan 1988’de ise Merkez Komite genel kurulunda genel sekreterlik görevine seçilmişti.

Hristofyas’ı tercih eden Güney Kıbrıs halkı, kronikleşen sorunu çözecek, halklararası yakınlaşmayı hızlandıracak yönde bir değişim istediğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Hristofyas’ın bu değişimi gerçekleştirme iradesi gösterip göstermeyeceği ise, 5 yıl sürecek başkanlık döneminin ileriki dönemlerinde belli olacaktır.


Köln’de işgal protestosu

Türk sermaye devletinin Kuzey’i ve Güney’i ile Kürt halkının özgürlük ve kurtuluş mücadelesini ve umudunu boğmaya yönelik olarak gündeme getirdiği sınır ötesi kara harekatı, Kürdistan ve Türkiye’nin yanısıra Avrupa’nın ve bu arada Almanya’nın hemen tüm merkezlerinde kitlesel protestolarla karşılanıyor.

Bu protestolardan biri de 26 Şubat günü Köln’de gerçekleştirildi. Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu’nun (YEK-KOM) organize ettiği ve bölgesel çapta katılımın sağlandığı bu protesto mitingine 500’ü aşkın kişi katıldı. Eyleme, Türkiyeli örgüt ve kurumlardan MLKP, TİKB, İLPS ve BİR-KAR pankart, döviz ve bayraklarıyla katılarak destek verdiler. Eylemde‚ ‘‘Türkiye vuruyor, AB destekliyor, Kürtler katlediliyor!“, ‘‘Edi bese!‘‘ yazılı iki pankartın yanısıra, Öcalan posterleri ve PKK bayrakları taşındı.

Biz Bir-Kar olarak eyleme, emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı halkların kardeşliğine vurgu yapan dövizlerimiz ve ‘‘Faşizme ve şovenizme karşı yaşasın halkların kardeşliği!/BİR-KAR” imzalı pankartımızla katıldık. ‘‘Faşist Türk devletinin inkarcı, imhacı ve işgalci politikasına karşı, Kürt Halkı ile dayanışmaya!” başlıklı bildirimizi alanda yaygınca dağıttık.

Dom Meydanı’nda başlayan eyleme coşku ve öfke hakimdi. Öcalan’a ilişkin sloganların dışında ‘‘Türk ordusu Kürdistan’dan defol!”‚ “Terörist Türkiye, katil Erdoğan!”‚ “Kürdistan faşizme mezar olacak!”, “Katil ABD, işbirlikçi AKP”, “Gerilla vuruyor, Kürdistan’ı kuruyor!” gibi sloganlar sıklıkla atıldı.

Devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşundan sonra Almanca ve Türkçe konuşmalar yapıldı. Yapılan konuşmalarda, bundan sonra her günün ve her yerin eylem alanına çevrileceği belirtildi. Tüm ilerici, devrimci, demokrat ve duyarlı insanların bu süreçte Kürt halkıyla birlikte hareket etmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Miting, bu eylemin her gün aynı şekilde tekrar edileceğinin açıklanması ve önümüzdeki günlerde Köln’de ve başka kentlerde yapılacak eylem ve etkinliklere ilişkin takvimin açıklanmasının ardından sona erdi.

BİR-KAR / Köln