22 Şubat 2008 Sayı: SİKB 2008/08

  Kızıl Bayrak'tan
  Saldırılar, mayalanma ve devrimci müdahale sorumluluğu!
  15 Şubat’ta Kürt halkı mücadele enerjisini, devlet de terörist yüzünü gösterdi…
Kitlesel öfke ve kararlılıkla
Newroz’a doğru!
Dinci AKP’den Filistin halkının cellâdına özel ağırlama…
Sermayenin kölelik dayatmasına karşı mücadeleye!
Grev ve direnişlerle dayanışmayı büyütelim! 
  İlbek Tekstil işçisi emeğine sahip çıkıyor!
  Tersaneler cehenneminden...
  Çiğli Emekçi Kadın Kurultayı gerçekleşti!
  Her açıdan daha güçlü bir komünist gençlik örgütü için!
  Eksen Yayıncılık’a polis baskını! 
  DİSK Genel Kurulu gerçekleştirildi...
  TEGA işçisi ile dayanışmayı yükseltelim!
  İşçi ve emekçiler 20 Şubat’ta alanlardaydı!
  Lübnan halklarıyla dayanışmayı yükseltelim!
  Kosova parlamentosu “bağımsızlık” ilan etti…
  ABD’de başkanlık ön seçimleri
gösterisi sürüyor!
  TC’de cisimleşen çizgi: İttihat Terakki’nin devlet–ulus programı!
M. Can Yüce
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

Gazete biçiminde okumak için tıklayın

 

Sincan’da emeğin gür sesi...

TEGA işçisi ile dayanışmayı yükseltelim!

Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde 7 Şubat ‘08 tarihinde bir ilk yaşandı. DİSK’e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası (BMİS) Anadolu Şubesi’nde yaklaşık 8 ay önce örgütlenen ve ardından TİS masasına oturan TEGA Mühendislik işçileri, yaşanan uzlaşmazlığın ardından coşkulu bir eylemle greve çıktılar. TEGA patronu başta olmak üzere sermayenin saldırıları ile karşı karşıya gelen direnişçi işçiler grevlerinde 15 günü geride bırakmış bulunuyorlar

TEGA Mühendislik...

TEGA Mühendislik, doğalgaz boru tesisatlarından elektrofüzyon kaynak tekniği ile kullanılan ara parçalar üretiyor. Alanında Türkiye’deki tek olan TEGA Mühendislik dünyadaki sayılı işletmelerden de birisi. İşletme 33 ülkeye ihracat yapıyor.

Alanında tek olma durumu TEGA Mühendislik’e bir tekel olmanın da yolunu açmış. Elbette bunu sağlayan karşılığı ödenmemiş artı değerdir. Yaklaşık 10 yıllık geçmişi olan firma bugün Sincan Organize Sanayi’nin genişletme bölgesindeki yeni fabrikasında üretimini sürdürüyor. İşletmenin sürekli olarak büyüdüğü 10 yıl, işçiler için ise asgari ücret düzeyinde gelir, geceli-gündüzlü haftanın 7 günü süren fazla mesailer ile yoksulluk anlamına geliyor. Yanısıra, kapitalist patronun ve yalakalarının daha fazla üretim amaçlı zorlama ve baskıları... Bu yönleri ile TEGA Mühendislik, Sincan Organize Sanayi’nin tablosunu iyi bir biçimde yansıtıyor.

TEGA işçisi OSB’ye örnek oluyor!

OSB’de kapitalist patronların bu denli ağır sömürü koşullarını bu kadar kolay dayatabilmelerinin gerisinde, işçilerin örgütsüzlüğü, mücadele konusundaki deneyimsizliği ve bilinçsizliği yatıyor. Görece yakın bir geçmişi olan Sincan OSB bugüne kadar ileri eylem ve çıkışlara yeterince sahne olmamış, bu yönlü her çıkış çeşitli saldırılarla boşa çıkarılmıştı. Fakat TEGA Mühendislik işçilerinin başarılı bir şekilde ördükleri sendikal örgütlenme süreci bu yönlü saldırıları boşa çıkararak bu yaz sonuçlandı. OSB patronları için bu kabul edilebilir bir durum değildi. Çünkü bu sömürü cehenneminde işçiler bir kez buzu kırdıklarında, arkası kolay ve hızlı gelebilecekti. Murat Çavuşoğlu nezdinde OSB patronları, işçilerin taleplerini kabul etmeyerek toplu sözleşme sürecini uzlaşmazlığa götürdüler. Ve geçtiğimiz ay içinde 56 TEGA işçisinin işine son verildi. Böylece TEGA işçisine üretimden gelen gücünü kullanmak düştü.

Bütün süreçlerde birlikteliğini ve kararlılığını bozmadan yolunu yürüyen TEGA işçisi OSB’deki tüm işçilere örnek olurken, patronlara derin bir korku salmaya devam ediyor. Grevin başladığı gün işten atılan işçileri geri almamak koşulu ile tüm ekonomik talepleri kabul edeceğini ifade eden Murat Çavuşoğlu ve patronların tutumu, tam da bu birlikteliği bölmek ve kararlılığı kırmak hedefine dayanıyordu.

Sermayenin çok yönlü saldırıları ile süren grev

İşçilerin üretimden gelen güçlerini kullanmaları OSB’nin kapitalist patronlarını fazlasıyla tedirgin etti. Bu nedenle TEGA işçisinin grevi çok yönlü saldırılarla karşı karşıya kaldı. Patron daha ilk günlerde içeri kaçak işçi sokmaya çalıştı. Fakat bunun karşısında sendikaları ile birlikte mücadele içerisinde kenetlenmiş işçileri buldu. TEGA işçileri fiili müdahalelerle bu saldırıyı engelledi. Bu sefer devreye sermayenin kolluk güçleri girdi. Kolluk güçleri TEGA işçisine ve ona verilen desteğe jop ve gözaltılarla saldırdı. Patron kaçak işçi çalıştırma ve içinde ne olduğu bilinmeyen kamyonlarla sevkiyat yapma gibi kanunsuz eylemlerine devam ederken, bu “kanun bekçilerinin” gözü üç grev gözcüsü ve onların ziyaretçilerinden başka bir şey görmedi. Organizenin özel güvenliklerinin işçilere yönelik taciz ve silahlı saldırılarını da bunlara eklemek gerekiyor. Saldırılara verilen fiili yanıtların yanısıra sendika nezdinde tüm adli ve idari yetkililere başvuran işçiler, grevin ilk haftasından itibaren şunu tereddütsüzce görüyor ve ifade ediyorlar: “Kanun da, jandarma da, mahkeme de, Çalışma Bakanlığı da sermayeden yana. Hepsi aynı kapıyı kolluyor”! Bu sözler, geliştirilecek olan fiili mücadele hattı için gerekli olan bakış ve kararlılığın varolduğunu gösteriyor.

Fabrika önünde her türlü fiili durum ve saldırıya karşı hazırlıklı bekleyen TEGA işçilerinin adliye önünde yaptıkları basın açıklaması gibi eylemler de, konuyu gündemleştirmek açısından önemliydi. Böylece ilerici kurum ve güçler de bu pratik süreçlerle harekete geçirilmiş oldu.

15 gün geride kalırken...

15 günü geride bırakmış olan grev süreci saldırılara rağmen ilerliyor. Birçok zorlukla karşı karşıya kalan TEGA işçileri birlikteliklerini ve morallerini ilk günkü canlılığıyla koruyorlar. Sendikanın grev ödeneklerini ödemesi ile birlikte yaşanan maddi sorunların bir ölçüde çözülmesi de olumlu bir gelişme. İki haftadır yaşanan gelişmelerin biriktirdiği öfke ve sermaye kurumlarının teşhir olması, grevin kararlılıkla sürdürülmesinde önemli bir rol oynuyor. Fiili durumlarda müdahale etmek konusunda meşruiyet duygusunun oluşmasında da sendikanın önemli bir payı var.

Bu 15 günlük sürecin eksik kalan yanlarını da ifade etmek gerekiyor. Organize içerisinde canlı bir eylemle başlayan greve sol hareketin, özellikle devrimci güçlerin ilgisizliği açık bir şekilde gözleniyor. 15. günde gerçekleşen ziyaretle atılan adımlar bir gecikmişliği ifade ediyor.

TEGA işçisi ile dayanışmayı yükseltelim!

TEGA işçisi OSB sömürü cehenneminde insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için direniş ateşini yakmış bulunuyor. Sincan Organize Sanayi’ndeki binlerce işçiye kurtuluşun yolunu ve yöntemini göstermeye devam ediyor. Bu ses sınıfın geniş kesimlerine ulaştırılmalı ve desteklenmelidir.

Gerek Sincan’daki gerekse de Ankara’daki sınıf devrimcileri bu konuda anlamlı bir pratik örmüşlerdir. TEGA işçisinin yanında olduklarını göstermişler, bulundukları alanlara TEGA işçisinin sesini ulaştırmışlardır.

Desteğin çapını daha da genişletmek hepimizin omuzlarındaki bir sorumluluktur. DİSK Bölge Temsilciği de Ankara’daki emek örgütleri ile siyasal yapıları bu sürece katma konusunda daha etkin bir çaba sergileme sorumluluğu ile yüzyüzedir.

Geride kalan 15 güne dair değerlendirmemizin özeti şudur: TEGA işçisi köleliğe karşı insanca bir yaşam ve çalışma koşulları için direniyor. En büyük silahı olan birlikteliğini tüm saldırılar karşısında kararlılıkla koruyor. Zaferle sonuçlanacak bu direniş patronlara korku salmaya devam ededursun tüm sınıf dostları bu kavgaya omuz vermelidir. Onların grevi OSB’deki 30 bin işçinin grevidir. Onların mücadelesi kölelik şartlarında çalışan hepimizin mücadelesidir.

Ankara BDSP