25 Mart 2006 Sayı: 2006/11 (11)
  Kızıl Bayrak'tan
   Newroz aynasından yansıyanlar
  Sermaye iktidarı İran'a saldırıda ABD'den yana tavır alacağını ilan etti
  Irak'ta emperyalist işgalin 3 yılı; Bölge halklarıyla dayanışmayı yükseltelim!
  Ali Kayalar yalnız değil; Arkalarında kontrgerilla-nın kanlı eli duruyor
DİSK, KESK ve TTB'nin referandumu; Mücadele kaçkınlığının yeni biçimi
  Newroz gösterileri; Yüzbinler alanlara çıktı
Newroz eylemleri-1
Newroz eylemleri-2
  Sağlık hakkı özelleştirme yoluyla tasfiye ediliyor
  Sosyal yıkım saldırıları ve sendikalar
  Kadın sorunu üzerine konferanslardan.../5 ; Kadın sorunu ve toplumsal devrim / (Orta sayfa)
   Direnişteki HAS Alüminyum işçileriyle röportaj; "Artık sonuna kadar gidin!"
   Deneyimlerimizden öğreniyoruz...; Yiğit Giyim'de neler oluyor?
   Yasalar, emekçiler ve bir direniş örneği: Fransa / Yüksel Akkaya
  Irak'taki emperyalist barbarlık dünyanın dört bir yanında lanetlendi
  İran halkıyla dayanışmayı yükseltelim!
  Terörist İsrail Eriha Cezaevi'ne saldırdı...; FHKC lideri Ahmet Saadet kaçırıldı!
  Ekvador'da emekçiler bir kez daha alanlarda!
  3. yıldönümünde Irak işgalini protesto eylemleri
  Halepçe ve Beyazıt katliamlarını unutmadık, unutturmayacağız!
  Halepçe ve Beyazıt katliamlarını protesto eylemlerinden...
  Bültenlerden/ Topkapı İşçi Bülteni
  Bültenlerden/ Çiğli İşçi Bülteni
  Ekim Gençliği'nin açıklaması; Devrimci siyasal faaliyetimizi hiçbir güç engelleyemez!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Terörist İsrail devleti Eriha Cezaevi'ne saldırdı...

FHKC lideri Ahmet Saadet kaçırıldı!

Devlet terörünü azdırarak oy oranını arttırmaya çalışan kasap Şaron'un suç ortakları, 28 Mart'ta yapılacak seçimlere iki hafta kala Batı Şeria'nın Eriha kentindeki Filistin Cezaevi'ne vahşi bir saldırı düzenledi. Top ateşine tuttuktan sonra saldırıya geçen işgalci İsrail ordusu, tank, buldozer ve zırhlı araçlarla cezaevi duvarlarını yıktı. Saldırıya direnen Filistinliler'den üçü katledildi, 20'si yaralandı. Yaklaşık 9 saat süren İsrail saldırısında cezaevindeki mahkumlar zorla soyularak psikolojik işkenceye tabi tutuldu.

Cezaevini kontrol eden Amerikan-İngiliz askerleri, siyonist cellat takımının saldırısından 30 dakika önce bölgeyi terketti. Yani terörist İsrail devleti, bu saldırıyı Washington ve Londra'daki hamileriyle birlikte planlamıştır. Bu da şaşırtıcı değil, zira Filistin direnişinin en güçlü devrimci akımı Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) zayıflatılması emperyalistlerin de arzusudur. Nitekim saldırıda 3 Filistinli'nin katledilmesine, 20'sinin yaralanmasına, aynı zamanda milletvekili olan FHKC lideri Ahmet Saadet ile 5 Filistinli devrimcinin kaçırılmasına rağmen saldırı, emperyalist merkezler tarafından “adi vaka” muamelesi gördü. Oysa bu gerici güçler, özgürlüğü için savaşan Filistin halkına “şiddetten vazgeç” diye vaazetmeyi bir alışkanlık haline getirmişlerdir..

Ahmet Saadet, İsrail ve Filistin yönetimi tarafından, 2001 yılında Kudüs'teki bir otelde Filistinli gerillaların cezalandırdığı İsrailli ırkçı-faşist Turizm Bakanı Rehavam Zeevi suikastından sorumlu olduğu gerekçesiyle tutuklanarak Eriha Cezaevi'ne konmuştu.

Hamas ile FHKC, İsrail'i Saadet'e dokunmaması için uyarırken, Filistin lideri Abbas da olup bitenden ABD ile İngiltere'yi sorumlu tuttu. Abbas, Avrupa seyahatini yarıda keserek ülkeye geri döndü. Abbas, “Olanlar affedilmeyecek çirkin bir suç, Filistin halkını küçük düşürme ve bütün anlaşmaların ihlalidir. Militanların İsrail tarafından tutuklanması yasadışıdır” dedi. Saldırıyı kınayan Hamas siyasi büro lideri Halid Meşal da, Eriha halkından cezaevi çevresinde toplanmalarını istedi.

Saldırıya tepki olarak ilan edilen genel grev, Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da hayatı durdurdu. Esnafın kepenk kapattığı, okulların kapalı kaldığı grev günü, siyonist katiller kitlesel eylemlerle protesto edildi. Gazze'de tepki, AB emperyalizminin sembolü İngiliz Kültür Merkezi'ne yöneldi. Binayı hedef alan Filistinli gençler, çevrede bulunan araçları da ateşe verdiler. Gazze'deki AB merkezine de baskın düzenlendi.

Eriha Cezaevi'ndeki baskını kınayan Birleşmiş Milletler (BM) Katar temsilcisi Abdülaziz El Nasır, BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu taslak metinde, “Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in vahşi baskınını kınamasını, İsrail yönetiminin Saadet ve diğer FHKC üyelerini Eriha Cezaevi'ne geri göndermesini ve cezaevindeki FHKC'li tutukluların durumlarının, İsrail askeri saldırısından önceki konumuna getirilmesini” talep etti. Ancak her zaman olduğu gibi, ABD'nin taslağı “veto” edeceği söylentisinin BM kulislerinde hemen yayıldığı bildirildi.

İsrail başbakan vekili Ehud Olmert'le Savunma Bakanı Şaul Mofaz'ın talimatıyla düzenlendiği bildirilen vahşi saldırı, İsrail devletini yönetenlerin, Nazi zihniyetinin günümüzdeki baş temsilcileri olduğunu teyit etmekle kalmamış, aynı zamanda emperyalist/siyonist güçlerle yapılan “barış” anlaşmalarının hiçbir kıymet-i harbiyesi olmadığını da bir kez daha gözler önüne sermiştir.

------------------------------------------------------------------------------------------

Hamas'ın başbakan adayından Bush yönetimine mesaj!

25 Ocak'ta yapılan seçimlerde meclisteki sandalyelerin çoğunu kazanan Hamas, hükümet kurma hazırlığını tamamladı. Koalisyon hükümeti kurma girişimleri sonuç vermeyince, yeni Filistin kabinesini Hamas hazırladı. Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri, koalisyon için yapılan son görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını bildirdi. Görüşmelerden sonra, El Fetih ile parlamentodaki diğer iki blok, Hamas'ın kuracağı hükümette yeralmayacaklarını açıkladılar. Hamas'la hükümet kurmaması yönünde baskıya maruz kalan El Fetih, Washington'daki savaş kundakçılarının istediği yönde karar almış oldu.

Olumsuz sonuçlanan görüşmelerin ardından listesini hazırlayan Hamas, bakanlar kurulu listesini sunmak için Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas'tan görüşme talebinde bulundu. Hamas'ın başbakanı adayı İsmail Haniye, Batı Şeria'ya geçişi İsrail tarafından engellendiği için, hükümeti ve hükümet programını Gazze'de Mahmud Abbas'a sunacak. Temel bakanlıkları üyelerine veren Hamas yönetimi, yeni hükümette parlamento içinden ve dışından teknokratlarla bağımsızların da yer alacağını bildirdi. Yeni bir “siyasi kriz” yaşanmasını istemeyen Abbas'ın, Hamas hükümetini onaylayacağı belirtiliyor.

Hükümet kurma çalışmaları devam ederken, yeni başbakan kabul edilen İsmail Haniye, bir Amerikan televizyonuna yaptığı açıklamada, “Elinin kana bulanmadığını ve hiçbir zaman İsrail'e karşı askeri ya da terörist eylem emri vermediğini” söyledi. “Biz kan dökülmesini durdurmak istiyoruz” diyen Haniye, “Eğer çocuklarımdan biri gelir de bana şehit olmak istediğini söylerse, ona hayır duamı veremem” şeklinde konuştu. Haniye'nin, Bush yönetimine mesaj vermek amacıyla sarfettiği sözler, hükümeti kurmak üzere olan Hamas'ın ABD ve batılı ortaklarıyla anlaşma eğiliminde olduğunun önemli göstergelerinden sayılmalıdır. Buna karşın Hamas'ın siyasi kanat lideri Halid Meşal, Eriha saldırısıyla ilgili açıklamasında, “İsrail savaş istiyorsa buna hazırız. İsrail'i yenilgiye uğratıp, bağımsızlığımıza kavuşacağız” dedi.

------------------------------------------------------------------------------------------

Yunanistan'da genel grev ve kitlesel gösteriler

Yunanistan'da Şubat ayı ortalarında başlayan toplusözleşme görüşmelerinin çıkmaza girmesi üzerine işçi sınıfı ile kamu emekçileri genel greve gittiler. Eyleme katılım ülke çapında yüksek oldu. Eğitim, sağlık, ulaşım, kamu hizmet sektörü, limanlar ve tersanelerde üretim tamamen durduruldu. Kamu bankaları, elektrik ve su işleri daireleri ile postane emekçileri de eyleme katıldı. Özel sektörde çalışan işçilerin de greve katılması sonucu pek çok büyük fabrikada üretim dururken, basın emekçileri de saat 08.00-12.00 arasında iş bırakarak greve destek verdiler.

Grev günü ülke genelinde toplam 58 merkezde gösteriler yapıldı. Atina, Selanik, Girit Adası, Patra ve Pire gibi kentlerde yapılan eylemlere katılım kitlesel oldu. Sadece Atina'da yapılan iki eyleme onbinlerce işçi ve emekçi katıldı. Eylemlerden ilki, PAME (Mücadeleci İşçiler Cephesi) tarafından organize edildi. 10 bine yakın işçi ve emekçinin katıldığı mitingte, PAME sözcüsü Yorgos Mavrikos bir konuşma yaptı. Mavrikos, işçi ve emekçilerin zorlu mücadelelerle elde ettikleri hakları sonuna kadar kullanacaklarını, sermayenin sosyal güvenliği ve toplu iş sözleşmesi sistemini yoketmesine izin vermeyeceklerini ifade etti. Mavrikos; işsizliğin, açlığın ve yoksulluğun had safhaya ulaştığını, ama bu şartlarda bile sermayenin “rekabetçi bir ekonomik politika” talep ederek daha fazla hak gaspı istediğini belirtti. İkinci gösteri ise, Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ile Yunanistan Kamu Çalışanları Konfederasyonu (ADEDY) tarafından düzenlendi. Bu eyleme de binlerce emekçi katıldı.

Yunanistan burjuvazisi sosyal hak gaspları için saldırıya geçerken, işçi sınıfı ile kamu emekçileri asgari ücretin 1200 avro olmasını, TİS hakkının korunmasını, haftalık çalışma süresinin 35 saat olarak belirlenmesini, sosyal güvenlik hakkının herkese tam olarak uygulanmasını, işsizliğe karşı önlem alınmasını ve ücretlerin iyileştirilmesini talep ediyor.

Atina'da gerçekleşen mitingin sonunda tertip komitesi, katılımcıları ABD Büyükelçiliği'ne yürümeye çağırdı. Yürüyüş boyunca atılan sloganlarla emperyalist/siyonist saldırganlık lanetlenirken, Filistin ve Irak halklarının direnişine destek verildi.