|
Seydişehir işçisi sesini duyurmak için yol kesti... “Mücadelemiz devam edecek!” Seydişehir Alüminyum tesisleriyle ilgili ihalede son teklif verme süresi 10 Haziran günü doluyor. 10 Haziran tarihi yaklaştıkça işçiler ve Seydişehir halkı özelleştirme saldırısına karşı mücadeleyi yükseltme çabasını yoğunlaştırıyorlar. İlçede bir yandan 10 Haziran günü Ankara'da düzenlenecek mitinge katılım için hazırlıklar yapılıyor, diğer yandan da farklı eylem ve etkinlikler gerçekleştiriliyor. Bu eylemlerden biri de 5 Haziran günü Seydişehir-Antalya karayolunun yarım saatliğine trafiğe kapatılmasıydı. Seydişehir-Antalya karayolundaki araç trafiği, özelleştirme karşıtları tarafından otomobil, otobüs ve kamyonetlerden oluşan bir barikatla kesildi. Yolun kesilmesi üzerine bölgeye yüzlerce jandarma geldi. Jandarma işçilerden eyleme son vermelerini ve yolu açmalarını istedi. İşçilerin eyleme devam etmekte kararlı davranması üzerine jandarma ekipleri, Çelik-İş Sendikası Seydişehir Şube Başkanı Muharrem Oğuz'u gözaltına almak istediler. Muharrem Oğuz'un üzerine çullanan jandarmalar bileğine kelepçe takmaya çalıştılar. Bunun üzerine eylemci işçiler hep birlikte jandarmaya müdahale ettiler, kısa süreli bir arbede yaşandı. Ortaya konulan kararlı tutum üzerine jandarmalar şube başkanını gözaltına alamadılar. Eylem yerinde bir konuşma yapan Muharrem Oğuz, “Bu eylemi yapmaktaki amacımız sadece sesimizi gerekli yerlere duyurmaktır... Tesisler özelleştirme kapsamından çıkarılıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi. Bu arada işçiler kapatılan yolda araçları içinde bekleyenlere niçin eylem yaptıklarını anlatan bildirilerle karanfil dağıttılar. Dağıtılan bildiride, “Amacımız, Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nin özelleştirme kapsamından çıkartılması için verdiğimiz mücadelede sesimizi duyurmaktır. Bu haklı mücadelemizde sizlerin de desteğini bekleriz. Sizlere verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz” deniliyordu. Seydişehir işçileri özelleştirme karşıtı eylemlerini bu hafta Ankara'ya taşıyorlar. Özelleştirmeye karşı oluşturulan Seydişehir Şehir Meclisi'nin aldığı karar gereği, 10 Haziran'da düzenlenecek olan mitinge en az 10 bin kişiyle gidilmesi planlanıyor. Toplam nüfusunun 70-80 bin olduğu düşünüldüğünde bu çok önemli bir rakam. Bu arada sendika yöneticileri mitingten günler önce Ankara'ya gittiler ve başta AKP olmak üzere parti genel merkezlerini sırayla ziyaret ettiler. 8 Haziran'dan itibaren yapılması planlanan bir diğer çalışma ise Ankara sokaklarında mitinge çağrı bildirileri dağıtılması. Seydişehir işçilerinin 8 ve 9 Haziran günlerinde işyerini terketmeme eylemi gerçekleştirmesi de alınan kararlar arasında. ------------------------------------------------------------------------------------------- Seydişehir işçileri mitinge hazırlanıyor Seydişehir'de özelleştirme kapsamındaki Alüminyum Tesisleri'nde çalışan işçilerden bir bölümü 8 Haziran günü, 10 Haziran'da Ankara'da yapılacak olan ve Hak-İş tarafından örgütlenen özelleştirme karşıtı mitinge çağrı bildirileri dağıttı. İşyeri kıyafetleriyle kitlesel bir şekilde Kızılay'ın çeşitli yerlerinde bildiri dağıtan işçiler özelleştirmeye neden karşı olduklarını anlattılar ve herkesi mücadelelerine destek vermeye çağırdılar. 10 Haziran günü işçiler ve Seydişehir halkı Seydişehir'den kaldıracakları 200 kadar otobüsle Ankara'daki mitinge katılacaklar. Kızıl Bayrak/Ankara ------------------------------------------------------------------------------------------- Sincan Organize'de basın açıklaması... Ekstrametal işçisi BMİS'te örgütlendi! Sincan Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Ekstrametal Döküm ve İzabe Ltd. Şti. ile Empa Ekstrametal İnş. ve Paz. Ltd. Şti. işyerlerinde çalışan işçiler Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye oldular. Patron sendikal örgütlenmenin önüne geçebilmek için işyerinde iki farklı şirket kurmuştu. Ancak iki şirkette çalışan işçilerin hemen hepsinin örgütlenmesi ile bu oyunun önüne geçilmiş oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca adı geçen her iki işyeri için de çoğunluk tespit edilmiş durumda. Her iki işletmede de 80 kişi çalışıyor. 60 işçi sendikalı olmuş durumda. Geri kalan 20 kişi ise idari personel olduğu için sendikal örgütlülüğün kapsamı dışında. Fabrika iki vardiya çalışıyor. İşçilerin sendikal örgütlülüğünü duyan patron hemen saldırıya geçti. İlk önce işçilerin evlerine tehdit telefonları eden patron daha sonra bir işçiyi işten attı. Bunun üzerine Birleşik Metal-İş Anadolu Şubesi fabrikanın önünde 3 Haziran günü bir basın açıklaması yaptı. Sincan Organize'nin girişine gelen DİSK ve Genel-İş'in merkez-şube yöneticileri ve diğer katılımcılarla beraber fabrikanın önüne gidildi. Ekstrametal işçilerinin öğle paydosunda dışarıya çıkmaları beklendi. İşçilerin fabrika önüne gelmeleri ile birlikte slogan ve alkışlarla eylem başladı. Basın açıklamasını Şube Başkanı Uğur Tozlu okudu. Tozlu yaptığı açıklamada, işyerinde çoğunluğun örgütlenmesiyle yetkiyi aldıklarını, sendikal örgütlenmenin anayasal bir hak olduğunu ve bunu sonuna kadar savunacaklarını dile getirdi. Basın açıklaması sık sık “Ekstrametal işçisi yalnız değildir!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Sendikal örgütlenme haktır, engellenemez!” sloganları atıldı. Uğur Tozlu'nun konuşmasının ardından DİSK'in genel merkez yöneticisi ve Genel-İş Başkanı Mahmut Seren bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından basın açıklaması bitirildi. İşçilerin fabrikalarına dönmelerinin ardından kitle organizenin çıkışına kadar alkış ve sloganlarla yürüdü. Diğer fabrikalardaki işçiler yürüyüşü ilgiyle izlediler. Organize çıkışında kitle dağıldı. Sincan Organize'deki bu örgütlenme deneyiminin önemi yeterince açık. Zira Sincan Organize sendikal örgütlenme deneyimlerinin çok zayıf olduğu bir bölge. Çalışma koşulları diğer sanayi bölgelerinden farklı değil. Bu nedenle patronlar sendikal örgütlenmenin önünü kesmek için fabrikalarda ve işletmelerde çok sıkı bir denetim mekanizması kurmuşlar. Eğer bu örgütlenme deneyimi başarıyla sonuçlanırsa bölgedeki diğer fabrikalara da örnek olacaktır. Bu nedenle, Sincan Organize'de sendikal örgütlenmenin yolunun açılmasında Ekstrametal işçilerine büyük bir görev düşüyor. Ekstrametal işçileri sendikal örgütlülüklerini koruyabilirse ve patronun saldırılarını boşa çıkarabilirse bu deneyim diğer işçiler tarafından örnek alınacaktır. Kızıl Bayrak/Ankara |
