Esenyurt Savaş Karşıtı Platformun bildirisi...
Emperyalist savaşa izin vermeyelim! Savaş gelip çattı. Aylardır hazırlıkları yapılan savaş yakında başlayacak. Amerika önümüzdeki günlerde Iraka saldıracak. Amerika, Iraka saldırmak için çeşitli bahaneler uyduruyor. Ama bu bahanelere kendi halkını bile inandıramıyor. Herkes bu savaşın bir petrol savaşı olduğunu, Amerikan emperyalizminin dünyadaki tüm zenginliklere sahip olmak istediğini, bu yüzden de bugün Iraka yarın başka ülkelere saldırmayı planladığını biliyor. Ve herkes de biliyor ki, bu savaşta kullanılacak en modern silahların, füze ve bombaların hedefinde Saddam değil Irak halkı var. Asıl büyük acıyı Irak halkı yaşayacak. Çünkü Saddam yönetimini yıkmak bahanesiyle Irak toprakları işgal edilecek. Köyler, kentler yakılıp yıkılacak. Oluk oluk kan akacak. Pek çok insan bu savaşta can verecek. Esenyurt halkı! Hemen yanıbaşımızda bir savaş yaşanacak. Türkiyede yaşayan işçiler, emekçiler ve halklar olarak bu savaştan bizim en ufak bir çıkarımız yok. Ama Amerika Türkiyenin de savaşa girmesini istiyor. Fakat halkın tepkisinden çekindikleri için Amerikanın emrinde savaşa girmeyi planladıklarını açık açık söylemekten çekiniyorlar. Çünkü halkın yüzde 90ı bu savaşa karşı. İnsanlarımız bu savaşı onaylamıyor. Fakat Türkiyeyi yönetenler, buna aldırmıyorlar. Halkı kandırmanın yolunu bulmaya çalışıyorlar. Yani minareye kılıf uydurmaya uğraşıyorlar. Şu anda topu meclise atmış durumdalar. Bu işin formalitesi. AKP Başkanı Tayyip Erdoğanın son açıklamasında itiraf ettiği gibi meclisten savaş kararı çıkacak. Yapılan bütün hazırlıklar da gösteriyor ki Türkiye bu savaşa bulaşacak. Türkiye Amerikanın çıkarları için bu savaşa girecek. Kardeşler! AKP hükümeti Biz barış için elimizden geleni yaptık diyor. Milli Güvenlik Konseyi ulusal çıkarlarımız için savaşa hazırlanmalıyız diyor. Patronlar örgütü TÜSİAD ve onların emrindeki gazeteler, televizyonlar bu savaşta Amerikaya destek olmanın Türkiyenin çıkarına olacağını söyleyip duruyor. Yalan, yalan, yalan! Bunların hepsi aşağılık birer yalan! Emperyalist savaş Türkiye için, Türkiyede yaşayan emekçi halklar için yıkımdan başka bir şey getirmez. Biz bunu Körfez Savaşında da gördük. Körfez Savaşı sırasında da Türkiye Amerikaya destek verdi. Fakat savaş yüzünden yüzbinlerce işçi işinden atıldı. Yaşam koşullarımız daha da ağırlaştı. Hak ve özgürlüklerimiz savaş bahanesiyle tırpanlandı. Bu sefer durum çok daha kötü. Savaş Türkiyeli emekçileri de vuracak. İşsizlik ve yoksulluk katlanacak. Çocuklarımız Amerika istedi diye cepheye sürülecek. Komşu bir halkla savaşmaya zorlanacak. Cepheye gidenlerin bir kısmı ölecek, bir kısmı kolu bacağı eksilmiş olarak eve dönecek. Kardeşler! Ne Amerikaya, ne de ülkemizdeki Amerikan uşaklarına, bu savaş en çok bize zarar verecek. O nedenle bu savaşı engellemeliyiz. Hem kendi çıkarlarımızı korumak için, hem de ülkemize ve çocuklarımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek için emperyalist savaşa karşı mücadele etmeliyiz. Esenyurt Savaş Karşıtı Platform olarak diyoruz ki; Ortadoğuda yaşayan halkların petrol için boğazlanmasını onaylamıyorsan; ülkemizin bu savaşa bulaşmasına karşı çıkıyorsan; emperyalist Amerikanın çıkarları için gençlerimizin cepheye gönderilmesini kabul etmiyorsan; onbinlerce Amerikan askerinin ülkemizde bulunmasının Türkiyenin işgal edilmesi anlamına geldiğini görüyorsan mücadeleye omuz ver! Unutma! Senin de yapabileceğin pek çok şey var. Çeşitli yollarla ailene, iş arkadaşlarına ve çevrene bu savaşın kirli yüzünü anlatabilir, onları aydınlatabilirsin. Onlarla birlikte platformumuzun çalışmalarına ya da eylemlere katılabilirsin. Şunu bil ki, bu savaşı ancak milyonlarca insanın sokağa dökülmesi engelleyebilir. Eğer milyonlarca emekçi olarak örgütlenir ve harekete geçersek bu savaşı durdurabiliriz. Gün mücadele günüdür! Gün, Esenyurtu, İstanbulu ve ülkenin her yerini emperyalist savaşa karşı mücadele alanına çevirme, Amerikayı kendi ülkemizden ve Ortadoğudan defetme günüdür! Katil Amerika Ortadoğudan ve Türkiyeden defol! Esenyurt Savaş Karşıtı Platform
İşçi ve emekçilerle sınıfa yönelik saldırılar ve emperyalist savaş üzerine konuştuk... Eşitlik ve savaşsız bir dünya - Bize işyerinizde ve sektörde yaşanan sorunlardan bahseder misiniz? 1. deri işçisi: Şu an deri sektöründe krizden dolayı durgunluk var. Bunun faturası işçilerin sırtına yükleniyor. Sigortalar yapılmıyor, ücretler düşük. Az kişiye çok iş yaptırılıyor. 2. deri işçisi: Sigortasız çalıştırılıyoruz. Krizle birlikte ücretler düştü ve birçok hakkımızı kaybettik. Şu an ancak karnımızı doyurabiliyoruz. Patronlar krizi çok iyi kullanıyorlar. Metal işçisi: Çalışma saatleri düşük. Haftada 4 gün çalışabiliyoruz. Esnek üretimin uygulanmasından dolayı zor durumdayız. İşçi arkadaşlarda büyük tepki var. Ama işsizler ordusunun çokluğu tepkilerin örgütlü bir tarzda dışa vurulmasını engelliyor. 1. eğitim emekçisi: Eğitimin adım adım özelleştirilmesinden dolayı birçok sorun yaşanıyor. Eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırıyor. Bu, velilerin, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin sosyal, kültürel, ekonomik sorunlar yaşamasına neden olacak. 2. eğitim emekçisi: Biz eğitim emekçileri ders verdiğimiz binalardan tutun da aldığımız ücretlere kadar birçok sorunla karşı karşıyayız. Temelinde eğitimin özelleştirilmesi, sosyal devlet anlayışının terkedilmesi var. - ABD emperyalizminin Iraka müdahalesi hakkında neler düşünüyorsunuz? 1. deri işçisi: İşçi arkadaşlar gibi ben de emperyalist savaşa karşıyım. Çünkü bu savaş emeğe karşı açılmış bir savaştır. Ortadoğunun bir devrim toprağı olması emperyalizmin gözünü korkutmaktadır. Petrol kaynaklarını elde etmek için yapılan bir müdahale söz konusu. 2. deri işçisi: Savaşa karşıyım. Ortadoğu petrollerini ele geçirmek için yapılıyor bu savaş. Bu savaş insanlığa zararlıdır. Emperyalist müdahaleyi istemiyoruz ve karşısındayız. Metal işçisi: ABD, ekonomisinin bitmesi ve petrol rezervlerinin azalmasından dolayı Irakı işgal etmek istiyor. Bununla da yetinmeyecek, ardından tüm Ortadoğu halklarına saldıracak. 1. eğitim emekçisi: Ben de birçok emekçi gibi emperyalizmin küreselleşme adı altındaki çıkar savaşlarına karşıyım. Günden güne daha da sömürgeleştirerek, bölge ülkelerinin kaynaklarına el koymak istiyor. Türkiyenin bu savaşta yer almaması gerektiğini düşünüyorum. 2. eğitim emekçisi: Artık soğuk savaş yok, sıcak savaş var. Yani eskisi gibi işgal ve sömürgecilik. Buna Balkanlardan başladılar, Ortadoğuyla daha da kalıcılaştırmak istiyorlar. Buna karşı gelmek gerekiyor. - Ekonomik-demokratik sorunlarla emperyalist savaş konusunda neler yapılmalı? 1. deri işçisi: Çalıştığımız sektörde kriz bahane edilerek haklarımızın bir kısmı elimizden alındı. Bu savaşı bahane edip kalan haklarımızı da elimizden alacaklar. İşçi ve emekçilerin elbirliğiyle, üretimden gelen gücünü kullanarak, emperyalist savaşı sınıf savaşına çevirmesi gerekiyor. Bunun için işyeri komitelerinden başlanmalı, bölge komiteleri ve işçi-emekçi platformları oluşturulmalı. Kendi cephemizden sınıf savaşını örgütlemeliyiz. 2. deri işçisi: Çalıştığımız işyerinde ücretler düşük, sosyal haklardan mahrumuz. Bunları korumak, yeni haklar kazanmak için birlikte mücadele etmeliyiz. Savaşı önlemek için örgütlenerek meydanlara dökülmek gerekiyor. Başka kurtuluşumuz yok. Metal işçisi: Biz işçilerin sömürüyü ve emperyalizmi durdurabilmek için örgütlenmesi gerekiyor. Bu da sendikaların dışında kendi örgütlülüklerimizi yaratarak olur. Komiteler, platformlar ve siyasi hareketlenmeler yaratarak olur. Kendi sınıf partimizi kurmamız gerekiyor. Tek kurtuluş yolu bu. 1. eğitim emekçisi: Mesleki olarak yaşadığımız sorunlarla emperyalist savaşın kaynaklarının birbiriyle bağlantısı olduğunu düşünüyorum. Her ikisinin de çözümü, emekçilerin vereceği mücadele sonucunda oluşacak sınıfsız bir dünya toplumuyla mümkün olacaktır. 2. eğitim emekçisi: Biz emekçiler yeniden gündeme gelen sıcak savaş politikalarına karşı kendi sıcak savaşımızı başlatmalıyız. Bunun için alanlarda, okullarımızda, fabrikalarda sermayeden ve sendikal bürokrasiden bağımsız araçlar yaratmalıyız. Eşitlik ve savaşsız bir dünya bizlerle gelecek. SY Kızıl Bayrak okurları/Bursa |
|||||