8 Şubat '03
Sayı: 06 (96)


  Kızıl Bayrak'tan
  Savaş hükümeti iş başında!
  MGK savaş için gerekli son hazırlıkların tamamlanması emrini verdi...
  MGK toplantısından yalan ve ihanet çıktı!
  Türk devleti ve medyası dört elle sarıldı...
  Amerikancı medya saldırının ön saflarında koşuyor...
  Kıbrıs’ta görüşmeler neden tıkandı?
  Küçükçekmece’de emperyalist savaş karşıtı eylem...
  Kamu işçilerinin TİS süreci başladı...
  Özelleştirmede son perde
  AKP hükümeti kamuda saldırı hazırlıklarını tamamlıyor...
  Kirli savaşa ve sendikal ihanete karşı savaşalım!
  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve görevlerimiz
  Ciddiyetsizliğin son perdesi/7
  Irak saldırısı, TC ve KADEK...
  Yapı Yol Sen Genel Başkanı Cengiz Faydalı ile konuştuk...
  Esenyurt Savaş Karşıtı Platform’un bildirisi...
  Emperyalizm gençliğe saldırıyor!
  ‘68’de denize döktük...
  Emperyalist saldırganlığa ve savaşa karşı
  “Derin devlet”in savcısı SİP-TKP’nin “ılımlı sol” kimliğini tescil etti
  ABD’nin savaş arabasına bağlanma kararı çoktan verilmişti...
  Irak kolay lokma olmayacak
  Kirli savaşları da, bölgemizdeki ABD üslerini de istemiyoruz!
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan

Silahlar kınından çıktı. Haydutbaşı ABD ve uşaklarının silahlarını ateşlemesine ise az bir zaman kaldı. Savaş hazırlıklarının son aşamasındayız. ABD, saldırısına hukuki bir kılıf yaratmak için son bir kez Birleşmiş Milletler’e yüklenirken, sermaye iktidarı da bu konuda ilk adımını attı. Sözde artık savaş konusundaki her kararı halkın meclisi verecekti. Amerika’nın savaş kararına uygun olarak tam bir yıldır fiili hazırlık içinde olan tescilli uşaklar, şimdi meclisi ve hükümeti işleterek savaşa ortak olma suçuna güya bir meşruiyet kazandıracaklar.

Oysa halkın ezici çoğunluğunun bu savaşa karşı olduğunu çeşitli vesilelerle dillendirilip duranlar da kendileri. Önümüzdeki bir kaç hafta içinde AKP, tepeden tırnağa bir savaş hükümeti olarak donatılıp sözde yetkili kılınacak. Egemenler cephesinde bunlar olurken, işçi-emekçi halklar cephesinde de tarihte görülmemiş bir savaş karşıtı atmosfer oluşuyor. Birinci ve ikinci paylaşım savaşları dahil hiçbir savaş daha başlamadan böylesine büyük bir bilinç ve tepkiyle karşılanmamıştı. Dolayısıyla, Amerika’nın ve uşaklarının hiçbir sudan bahanesi kitleleri kandırmaya yetmedi, yetmeyecek.

14 Şubat’ta denetçilerin ikinci raporu açıklanacak. Bu gerek emperyalist saldırganlar ve uşakları, gerekse de halkların savaşa karşı mücadelesi açısından önemli bir tarih konumunda. Önemi ise denetçi raporunun içeriği tarafından belirlenmeyecek. Her iki tarafın da bu raporlara fazlaca aldırdığı yok. ABD, denetçiler ne söylerse söylesin saldırmaya kararlı olduğunu çoktan açıklamış durumda. Kendi iddialarıyla doğrudan ilgili, bu iddialar üzerine başlatılmış bir incelemenin raporu ABD’yi ilgilendirmiyorsa, savaş karşıtı mücadelenin unsurlarını haliyle ilgilendirmez. Raporun söyleyebileceği hiçbir şey, ABD saldırısına meşruluk kazandıramaz. Denetçilerin rapor edebileceği azami “suç” kitle imha silahı bulunmasıdır ki, bunlardan en fazla bulunduran ABD’nin kendisidir. Bu bir gerekçe olacaksa, tüm dünya ABD’ye savş açmalıdır.

14 Şubat’taki rapor neyi açıklarsa açıklasın, 15 Şubat dünya çapında emperyalist savaşa ve saldırganlığa karşı mücadele günü olarak ilan edilmiş durumdadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de eylemlerin emperyalizmi dizginleyebilecek bir güç ve etkinlikte geçmesi için bugünden örgütlenmesi gerekmektedir. Bu, herhangi bir görev değildir. Bir ölüm-dirim meselesidir. Ya emperyalistlere ve uşaklara hadleri bildirilecek, ya da göz göre göre katliama boyun uzatılmış olacaktır.

*Bayram tatili nedeniyle yayınımıza 1 sayı ara veriyoruz. 2 hafta sonra görüşmek dileğiyle...