11 Ekim'03
Sayı: 2003 (03)


  Kızıl Bayrak'tan
  Amerikan jandarmalığını kabul etmeyeceğiz!
  Irak'ta işgal taşeronluğu, içerde işçi ve emekçilere yönelik saldırılar
  Emperyalistlere ve işbirlikçilerine karşı Irak halkının direnişini destekleyelim!
  Savaş ve işgal karşıtı eylemlerden...
  Tezkere geçti... Sıra işgale ortak olmaya geldi!
  İşbirlikçi takımı hesap verecek!
  Savaş ve işgal karşıtı eylemlerden...
  Türk-İş ağası S. Kılıç ihanetlerine devam ediyor...
  Fanset işçileriyle ve sendikacılarla konuştuk...
  Sınıftan haberler...
  Savaşa karşı mücadelenin yeni dönemi
  45 milyano sürdürülen eğitim...
  Ekim Gençliği'nin çalışmalarından...
  Özgürlük için kalemiyle savaşan Filistinli bir aydın: Edward W. Said
  İzmir Eğitim-Sen şubeleri toplantısı...
  Petrol-İş Genel Kurulu yapıldı...
  İsrail savaş uçakları Suriye'yi bombaladı...
  Bir tezkere ve sonrası...
  Bültenlerden...
  Ölen işçi bir babanın ardından...
  İmparatorun gemisine yakıt olmayalım
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Fanset işçileriyle ve sendikacılarla konuştuk...

“Birlik ve beraberlik içinde kazanacağız!”

İstanbul Halkalı’da bulunan Fanset’de iki haftadır direniş sürüyor. İşçilerin sendikaya üye olması üzerine patron 13 işçiyi işten attı. Atılan işçiler fabrika önünde beklemeye başladılar. İçerideki işçiler de destek amaçlı iş yavaşlatma eylemi yapıyorlar. Üretim şu anda %5’in altına düşmüş durumda.

280 kişinin çalıştığı işyerine DİSK/Lastik-İş Sendikası yaklaşık 3 hafta önce bir günde 200 işçinin üye olması ile girmiş, sonrasında üye sayısı 240’a çıkmıştı. Buna karşılık patron ilk önce 3 işçiyi işten atmış, tepkiler sonrasında geri almak zorunda kalmıştı. Bir hafta sonra da fabrikaya çevik kuvvet ve özel güvenliği yığarak 13 işçinin işine son vermişti.

İçerdeki işçiler çay ve yemek molalarında dışarıda bekleyen işçilerin yanına gelerek alkışlar ve sloganlarla direnişe destek veriyorlar. İşçiler arasında çok iyi bir birlik ve dayanışmanın sağlandığı, morallerin yüksek olduğu görülebiliyor. Polis sürekli fabrika önünde bekliyor. Buna rağmen atılan işçiler her sabah fabrika önüne gelip akşam iş çıkışıyla beraber ayrılıyorlar. İçerideki işçiler arkadaşları geri alınana kadar eylemlerine kararlılıkla devam edeceklerini bildiriyorlar.

Atılan sloganlar arasında “Atılan işçiler geri alınsın!”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “Yılgınlık yok direniş var!”, “Bu işe baş koyduk, geri dönüş yok!”, “İnadına sendika inadına DİSK!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Sendika girecek bu iş bitecek!”, “Fanset işçisi yalnız değildir!” bulunuyor.

- Eylem niçin ve ne zaman başladı? Fabrikanın genel durumu hakkında bilgi verir misiniz?

Lastik-İş’ten sendikacı: Bu eylem ayın 18’inde arkadaşların sendikaya üye olmasından sonra başladı. İşveren hemen sendikalaşmayı duydu, ertesi günü üç arkadaşımızı işten çıkardı. Biz geldik, toplantı yaptık. Zaten arkadaşlarımıza söylemiştik, bir arkadaşımız dahi atılsa burada eylem başlatacağız. Cuma günü geldik, akşam çıkışında bu açıklamayı yaptık, pazartesi günü üç arkadaşımız geri döndü. Bu arada işverenle bir görüşme oldu. İşverenin söylediği şudur; “biz yasal süreci bekliyoruz, yetkiniz geldiği zaman oturup konuşuruz”. O hafta öyle geçti, arkasından pazartesi günü 13 arkadaşımızı çıkardılar, biz de o gün eylemi başlattık.

Şu anda eylemimiz sabah atılan arkadaşların saat 7:30’da buraya gelmesi ve akşam 18:00’de gitmesiyle devam ediyor. İçerideki destek de, sabah işbaşı yapmadan önce arkadaşlar geliyorlar, slogan atıyorlar. Saat 10:00 çayı var. Arkadaşlar çaylarını içmiyorlar, 15 dakika gelip slogan atıyorlar. Destek veriyorlar. Yemek gene öyle, 15:00 çayı var, gene akşam çıkışında da bir 10 dakika kadar slogan ve alkışlar devam ediyor.

- Bildiğimiz kadarıyla işçileri sendikaya iten bir süreç yaşandı. Patronun son 6 ayda zam vermemesi, işçilerin düşük ücretle çalışıyor olması...

1. işçi: Bu konuda bir açıklama da yapılmadı. O yüzden işçiler bu kadar öfkeli. Yoksa işçiler bu noktaya gelmezdi.

Sendikacı: Tabii sendikalaşma sürecine gelirken işverenin belli uygulamaları etkili oldu. Son 6 ay zammını vermedi. 5-6 yıldır çalışan arkadaşlarımız asgari ücretin 10 -20 milyon üzerinde çalışıyorlar. Hiçbir sosyal hak yok. Arkadaşlar biraraya geldiler ve gerçekten de müthiş bir örgütlenme, müthiş bir kenetlenme yaşandı. İlk noterden geçirme günümüzde aşağı yukarı 200 arkadaşımız gelip üye oldular. Zaten toplam 283 kişi çalışıyor burada. Üretimde çalışan 250 kişinin 230’u şu anda sendika üyesi.

- Patronun eylemi engellemeye yönelik girişimleri nelerdir?

Sendikacı: Şu anda enteresan bir durum var. Baskı falan yapmıyor işveren. Bir takım avukatlar falan devreye girdi. Ondan da bir şey çıkmadı. En son dün noter getirdi, üretim tespiti yaptırdığını duyduk. Üretim zaten %10’un altına inmiş durumda.

- AKP hükümeti geçtiğimiz aylarda kamu işçilerine yönelik sıfır zam dayatmıştı. Asgari ücret çok düşük bir oranda, insanca yaşamanın da altında bir ücret. Patronlar bundan cesaret alarak birçok işyerinde sıfır zam dayattı. Bu durumun fabrikaya etkisi nasıl oldu?

Sendikacı: Mutlaka ilişkisi vardır. Hükümet o anlamda bakışını sürdürüyor. Önümüzdeki yılın enflasyon rakamları açıklandı. Toplusözleşmelerde neyi işaret ettiklerini gösteriyor. Dolayısıyla bunun çok önemli yansımaları var. Birçok işyerinde son 6 ayda zam yapılmadı. Sendikalı işyerlerinin bundan etkilenmesi daha az oldu. Yalnızca zam değil, bir iş yasası çıktı bu AKP hükümetinde. İşgüvencesi anlamsız bir hale getirildi. AKP hükümetinin çalışanlara nasıl baktığını ortaya koyuyor bunlar. Bunu yadırgamıyoruz, bu hükümet işverenlerle istişare yapıp gündeme getiriyorlar.

-Yeni çıkan bir iş yasası var. Bunun Fanset’e yansıması var mı?

Sendikacı: Bu yasa henüz yeni çıktı. Bunun şu anda pratik yansıması olmadı. Daha yeni yeni öğreniyorlar. Süreç içerisinde yansımaları olabilir.

- Dün meclisten Irak’a asker gönderme tezkeresi geçti. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?

2. işçi: Ben karşıyım Irak’a asker gönderilmesine. Amerika’nın uşağı olmuşuz. Amerika’nın petrol çıkarları için gidiyoruz.

Sendikacı: Fanset adına biz çalışan emekçiler karşıyız Irak’ asker gönderilmesine. Zaten gidecek askerler bizim insanlarımız, yani çalışan emekçilerin çocukları, kardeşleri ve akrabaları olacaklar. Siyasetçilerin hiçbirinin çocuğu gitmeyecek. 8.5 milyar dolar ABD’nin verdiği borç para var. O paraya karşılık asker gönderiliyor. Şu anda Irak halkının işgalcilere karşı mücadelesi var. Bu mücadeleyi destekliyoruz. ABD’nin orada ne yapmak istediğini biliyoruz. Petrol kaynaklarını kontrol etmek, Ortadoğu’ya hakim olmak istiyor. Kimyasal ve biyolojik silah olmadığını kendi araştırmacıları söylüyor.

- Burada bir eylem sürüyor. İşveren buna daha ne kadar dayanabilecek?

1. işçi: Şu şartlarda dayanamaz. İşverenin mal teslim tarihleri var. Mal teslim etmesi lazım, bu teslimatları durdurması lazım. Durdurmak için de aynı işçiye talimat verdiği gibi onlara da talimat verecek. Onun da belli süreçleri var. Şu anda gümrükte gemi gelmiş bekliyor. Malı alsa da gidecek almasa da, çünkü daha sonra taşıyacağı mal var. Bugün yüklemesi vardı, yükleme yapamadılar. İhracata mal teslim edemiyor şu anda. Genellikle de ihracat çalıştığı için sıkışmış durumda. Burada 8 senelik işçi 300 milyon maaş alıyor. Ben burada 4.5 senelik işçiyim, 280 milyon alıyorum. 80 milyon kira veriyorum, 80 milyona çocuk baktırıyorum, daha aile geçindiriyorum. Aldığımız paradan hiçbir şey kalmıyor bize. Sosyal hakkımız yok. İşgüvencemiz yok. Kuru maaş alıyoruz. İstediği zaman çıkışı veriyor patron. Burada 3-4 senelik bir işçinin bile çıktığı aman aldığı para taş çatlasa 2 milyardır. Maaş düşük olduğu, ek gelir olmadığı için vermiyorlar. Bütün bunlardan dolayı sendikamızın olması bizim için daha iyi.

3. işçi: 13 arkadaşımız kapının önüne dikilmiştir. Bizi niye attı? Sendikalaşmak istediğimiz için. Sendikalaşmak bizim hakkımız değil mi? Hakkımızsa anayasal hakkımızı kullandık biz. Sendikalaşmak birliktir, bütünlüktür. Bunu bildiğimiz ve gördüğümüz için arkadaşlarla beraber uğraştık. Bundan gücenecek hiçbir şeyimiz yok. Patron ne zaman 13 işçiyi geri alır, o zaman üretime devam ederiz. Bu işçiler burada 230 kişi ve tek yumruk.

Sendikacı: Sendikalaşmadan dolayı arkadaşlarımızın atıldığı ortada. Çok kısa sürede sendikalaşma oldu hemen arkasından işçi atıldı. Bütün arkadaşlar şunun bilincinde, bugün bu arkadaşlar atıldı, yarın biz de atılabiliriz. Çünkü sendikalaşmayı yaşamış bir işçiyi işverenin tutmayacağını herkes biliyor. Gerçekten müthiş bir destek var. Buradaki birlik beraberlik ve sahiplenme, özellikle atılan arkadaşların geri alınması yönündeki kararlılık, son senelerde başka yerde görmedik.

Geçen gün işveren ilk defa üretim alanlarını dolaşmaya başladı. Yukarıdaki üretim sahasında çalışanlara sitem ettiklerinde, arkadaşların hepsi bir ağızdan şu cevabı vermişler: “Çıkarılan arkadaşların çoğu şefimiz, ustamızdı, içlerinde 7 sene çalışan arkadaşlarımız vardı. Bunların verimsizlikten dolayı atıldığını bildirdi işveren. Böyle olmadığını biliyoruz. Bu arkadaşlar sendikalaşmadan dolayı atıldı. Bizim de güvencemiz yok. Bu arkadaşlar geri alınmadığı sürece biz üretime bu şekilde devam edeceğiz”. Bunu patronun yüzüne söylemişler. İşverenin de, çıkarılan işçilerin hukuki süreci devam ediyor, gibi bir cevabı oluyor.

Daha sonra diğer taraftaki üretim alanına girdiklerinde biz arkadaşlara da böyle gelip dolaşacaklar diye bildirdik. İşveren içeri girer girmez alkışlarla protesto ediliyor. Bu müthiş bir şey. Bu arkadaşların sendikaya nasıl inandığını ve nasıl örgütlendiklerini gösteriyor. Müthiş bir üretim düşüklüğü var. Patron nereye kadar dayanır onu biz de bilmiyoruz. Burası kendi işkolunda birçok firmayı batırmış bir yer. 24-25 ülkeye ihraacat yapıyor. İş yavaşlatma eyleminin etkisi bir-iki günde belli olmaz, 10-15 günlük süre gerekiyor. Patron bir süre göze alabilir.

- Eyleminize civar mahalleden ve işletmelerden destek var mı? Sizin destek almaya yönelik çabalarınız oldu mu?

Sendikacı: 8-10 günlük bir süre geçti biz eyleme başlayalı. Sendika olarak şöyle düşünmüştük; bir hafta böyle geçirelim bakalım, bir uzlaşma çıkabilir. Ama geçtiğimiz hafta çıkmadı. Bu haftayı da böyle geçirmeyi düşünüyoruz. Daha sonra bunu yaygınlaştırmaya başlayacağız. Lastik-İş Sendikası’nda örgütlü işyerleri bizden haber bekliyor. Gerekirse basın açıklamaları, mitingler yapacağız. Zaten arkadaşlarımız bu mahalle civarında oturuyor. DİSK olarak da belli etkinlikler düşünüyoruz. Yalnız bu hafta da bekleyeceğiz.

Kızıl Bayrak/Sefaköy