1 Mayıs, kavga bayrağının doruklara çekildiği, kavganın diriliğini iliklerimize kadar hissettiğimiz ve hissettirdiğimiz bir gün. Bugün, işçi ve emekçilerin Sınıfa karşı sınıf! şiarıyla mücadelenin kızıl bayrağını alanlarda dalgalandırdıkları mücadele, birlik ve dayanışma günü. Böyle bir günde işe gitmek zorunda kalmak, hüzün yaratsa da, fabrikada işçilerle sıcak kucaklaşmanın ardından yapılan sohbet, yerini coşkuya bıraktı. Genç bir işçinin bugünü bahar bayramı, işçi bayramı olarak tanımlaması, bazı kişilerin olaylar yarattığını ifade etmesi, devletin başarılı propagandasının yansımalarıydı. Bugün, bahar bayramı ya da işçi bayramı değil. Bugün işçi ve emekçilerin mücadele, birlik ve dayanışma günü. Nasıl ki, Amerikalı dokuma işçilerinin kanlarıyla tarihe kazıdıkları Dünya Emekçi Kadınlar Gününü devlet kadınlar günü olarak ilan ediyorsa, bugünü de bahar bayramı vb. özünden uzak tanımlayarak emek ile sermaye arasındaki çatışmayı silikleştirmek istiyor. Pembe görmemizi istiyor herşeyi. Oysa bize dayatılan açlık ve sefalet. Sevgisiz ve savaşlarla dolu kapkara bir dünya. Fabrikada gittikçe artan baskı ve hak gasplarıyla, birebir yaşadığımız sorunlarla bütünleşen konuşmam bu genç işçiyi etkilemişti. Artık, olayları yaratan bazı kişiler (devrimciler) değil, egemen sınıfın koruyuculuğunu yapan devlet gerçeği vardı karşısında. O çok güvenilen, düşman sınıfın devleti... Eski bir Sümerbank işçisi, 70lerde kucağında bebeğiyle, bütün işçilerle birlikte alanları nasıl inlettiklerini anlatıyordu gözleri ışıl ışıl. Ve benim coşkumun onları heyecanlandırdığını... Bir başka işçi (alanlara çıkamamanın hüznü onun da gözlerinden okunuyordu), bu sene çıkamadık, ama seneye mutlaka, hem de buradan birçok işçiyle birlikte diyordu. Evet, kavgamızın kızıl bayrağı altında seneye 1 Mayısta biz de alanlardayız!.. İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! İren Deniz/İstanbul
F tiplerinde bir ölüm daha 15 gün önce tüberküloz teşhisiyle Sincan F Tipi Hapishanesinden Ankara Senatoryum Hastanesine kaldırılan TKP(ML) davasından 12.5 yıla hükümlü Hıdır Demir dün sabah yaşamını yitirdi. Hıdır Demir 1979 yılında Dersim Hozat ilçesi Gülsuyu Köyünde doğdu. 1995 yılında Dersimde gözaltına alındı. Ve kısa süre içerisinde, TKP(ML)ye üye olduğu iddiasıyla Malatya DGM tarafından cezalandırıldı. Hıdır Demirin ablası, TKP(ML) TİKKO gerillası Elmas Demir, 96 Ölüm Orucuna destek olmak amacıyla yapılan bir saldırı eyleminde yaşamını yitirmişti. Hıdır Demir de, 2001 yılında başlayan Ölümü Orucu direnişinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirme çabası içerisindeyken, yaşamını yitirdi. 19 Aralık katliam saldırısında Malatya F Tipi Hapishanesinden Sincan F Tipi Hapishanesine getirildiğinde gardiyan kılıklı A takımı adı verilen seçmeli faşist idarenin hiçbir yaptırımına boyun eğmedi. Bundan dolayı, işkenceye uğradı ve başından ağır bir darbe aldı. Tahliye olmasına sadece 6 ay vardı. Ama Hıdır Demir, durumu ağır olduğu biliniyorken, Sincan F Tipi Hapishanesi idaresi tarafından tedavisi engellenerek katledildi. Yarın saat 13:00de Ankara Adli Tıp Kurumundan alınacak olan Hıdır Demirin naaşı, Dersimde, kendi köyünde toprağa verilecek. Hıdır Demirin yaşamını kaybetmesinden Sincan F Tipi Hapishanesi idaresi ve Adelet Bakanı bire bir sorumludur. Hıdır Demir Ölümsüzdür! Devrimci Demokrasi Gazetesi
Parasız sağlık ve eğitim istiyorum Eğitim ve sağlık hizmetleri paralı hale getirildi ve her geçen gün daha da pahalılaşıyor. Ortaöğretimde katkı payı yasalaştırıldı. Bir işçi ve emekçi çocuğunu nasıl okutsun, nasıl doktora götürsün? Tüm bunların olması için yapmamız gereken örgütlenmek ve alanlarda sesimizi yükseltmektir. 1 Mayısı gericiler hep bahar bayramı diye söylüyorlar. Nasıl ki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü Dünya Kadınlar Günü olarak sunuyorlarsa 1 Mayısı da geçmişte olduğu gibi bahar bayramına çevirmek istiyorlar. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! Adanadan genç bir işçi
Armutludan Gazzeye... Ey! Narin çiçeklerin tohum çatlamasına kucak açan Dersimli Yiğit/Tekstil işçisi Sevcan: 7 yaşında bir kız çocuğu. Küçükarmutluda panzer tarafından ezilerek katledildi. |
|||||