İstanbul’da protestolar...

19 Aralık 2000’de “Hayata dönüş” operasyonu adı altında 20 cezaevine birden düzenlenen saldırı sonucu 28 devrimci katledildi, yüzlercesi yaralandı. Katliamın 3. yıldönümünde “Bayrampaşa Cezaevi idaresine karşı silahlı toplu ayaklanma” suçundan haklarında dava açılan 167 tutuklu ve hükümlünün duruşma tarihi alay edercesine katliam tarihi olan 19 Aralık gününe verilmişti.

19 Aralık günü duruşma Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan iki kişi katıldı. Verilen ifadelerde saldırı olduktan sonra kendilerini korumak için barikat kurduklarını söyleyen sanıkların ardından avukatlar operasyon sırasında jandarmanın çektiği görüntülerin mahkemeye sunulmasını istediler. Avukatların reddi hakim talebinde bulunması sonucu duruşma hakimi davayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Eyüp Adliyesi içinde duruşma sürerken Adliye’nin önünde TUYAB ve TAYAD ortak bir basın açıklaması yaptı. Halaylarla başlayan açıklamada “Öldürülen ve sakat bırakılan çocuklarımız değil, katliamın asıl sorumluları yargılansın” denildi. “Anaların öfkesi katilleri boğacak!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!” sloganlarının ardından basın açıklaması sona erdi.

Yine aynı gün, katliamın yapıldığı cezaevlerinden biri olan ve 12 kişinin katledildiği Bayrampaşa Cezaevi önünde de iki ayrı eylem gerçekleştirildi. Saat 12:00’de TAYAD’lı Aileler cezaevi önünde yarım saat oturma eylemi yaptılar. Ardından saat 13:30’da İHD İstanbul Şubesi bir basın açıklaması yaptı. İnsan hakları savunucularının bu katliamı unutturmayacakları söylendi. “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz!” sloganlarının atılmasının ardından cezaevi duvarından içeriye karanfiller atıldı.

21 Aralık günü saat 13:00’te İstiklal Caddesi Mis Sokak’ta TUYAB’lı aileler bir basın açıklaması düzenlediler. Alkışlarla başlayan açıklamada şunlar söylendi: “... Hapishaneler toplumun aynasıdır. Dayatılan tecrit, dayatılan sömürü özünde toplumadır. Dışarıda dayatılan özelleştirmenin, işsizliğin, yoksulluğun, örgütsüzleştirmenin, içeriye dayatılandan özünde hiçbir farkı yoktur. Devlet dışarıda da duvarsız hücreler yaratarak her türlü hak arayışı, demokratik tepkiyi şiddetle bastırarak suskun bir toplum yaratmayı amaçlıyor. Tecrit içeride ve dışarıda insan olan, hak arayan, özgürlük diyen, demokrasi diyen herkesedir...”

“19 Aralık’ı unutmadık, unutturmayacağız!/TUYAB” pankartının açıldığı eylemde “Katil devlet hesap verecek!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!” vb. sloganları atıldı. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı eylem Çav Bella’nın söylenmesinden sonra bitirildi.

Ankara: “Yaşasın 19-22 Aralık direnişimiz!”

19 Aralık katliamının 3. yılında katliamı lanetlemek amacıyla devrimci örgütler olarak ortak bir eylem planı hazırlandı. 19 Aralık günü Ulucanlar Cezaevi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada devletin katliamcılığı ve devrimci tutsakların direnişçi kimliği vurgulandı. F tipi cezaevleriyle hedeflenenin aslında tüm toplumu hücrelere kapatmak olduğu ve bunun ilk adımının zindanlarda atıldığı ifade edildi.

Basın metninin okunmasının ardından bir TAYAD’lı aile söz alarak hücre karşıtı mücadele sürecini anlattı. Eylemde sık sık “Yaşasın 19 Aralık direnişimiz!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Tecridi kaldırın ölümleri durdurun!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları atıldı.

Kitle daha sonra otobüslerle Karşıyaka Mezarlığı’na gitti. Burada “Yaşasın 19-22 Aralık direnişimiz!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!” şiarlarının yazılı olduğu pankartlarla yürüyüşe geçildi. Mezar başında yapılan anmaya yaklaşık 150 kişi katıldı. Yürüyüş sırasında “Yaşasın 19 Aralık direnişimiz!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!” vb. sloganlar atıldı. Mezar anmasında şehit devrimcilerin sevdikleri türküler ve marşlar söylendi. Onların ideallerinin yaşatılacağına dair söz verildi. Anmanın ardından Abdi İpekçi Parkı’nda 95 gündür bekleyen TAYAD’lı Aileler ziyaret edildi ve çekilen halaylarla eylem sona erdirildi.

22 Aralık günü ise bir salon etkinliği yapıldı. Etkinliğe kitlesel bir katılım sağlamak için çeşitli kurum ve sendikalar gezildi ve bilet satıldı. Etkinlik Mehmet Özer’in sunuşuyla başladı ve şair Ahmet Telli bir konuşma yaptı. İdil Can Kültür Merkezi müzik topluluğunun dinletisiyle etkinlik devam etti. Tutsak yakınları ve Ölüm Orucu direnişçileri sürece ilişkin duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Ardından Can Şenliği oyuncuları “Tutku” adlı oyunu sergilediler. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı etkinlikte çeşitli sloganlar atıldı. “Özgür tutsak” marşının hep bir ağızdan söylenmesiyle etkinlik bitirildi.

İzmir: “19 Aralık’ı unutmadık, unutturmayacağız!”

İHD İzmir Şubesi 19 Aralık katliamını protesto etmek amacıyla bir eylem gerçekleştirdi. 20 Aralık günü Konak Sümerbank önünde yapılan eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı. Okunan metinde “19 Aralık katliamının 3. yılında insanlığı işkence ve zulme karşı durmaya davet ediyoruz” denildi. Eylemde “Hücre ölümdür istemiyoruz!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganları atıldı.

TAYAD’lı Aileler 19 Aralık günü Buca Cezaevi önünde bir basın açıklaması yaptılar. Açıklamada “Bu katliamı yapanları da yaptıranları da biliyoruz. Yargılananların cezalandırılmayacağını da biliyoruz. Zira kim kimi yargılayacak ki...” denildi. Açıklamadan sonra hapishane önüne karanfiller bırakıldı.

İHD İzmir Şubesi 19 Aralık günü Buca Cezaevi önünde bir basın açıklaması yaptı. 200 kişinin katıldığı eylem bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Zindanlar boşalsın tutsaklara özgürlük!”, “Hücre ölümdür istemiyoruz!” sloganları atıldı.

Adana’da eylem ve etkinlikler...

17 Aralık: Adana Şakirpaşa Mahallesi’nde akşam saatlerinde meşaleli bir eylem gerçekleştirildi. Eyleme BDSP, Devrimci Demokrasi, Alınteri, HÖC, İşçi Köylü, Barikat ve ESP katıldı. Şakirpaşa Mahallesi’nde saat 17.00’de Salı Pazarı’nda toplanan kitle meşalelerle yürüyüşe başladı. Şehitlerin fotoğraflarının taşındığı yürüyüş boyunca “Katil devlet hesap verecek!”, “İçerde dışarda hücreleri parçala!” vb. sloganlar atıldı. Devrimci çevrelerin ortak düzenlediği bu eylem mahallede önemli bir etki yarattı. Uzun bir yürüyüşün ardından eylem bitirildi.

18 Aralık: İHD Cezaevi Komisyonu Büyük Postane’den devrimci tutsaklara mektup gönderme eylemi gerçekleştirdi. Bir İHD yöneticisi eylemde cezaevlerinde yaşanan sorunlar ve baskılar üzerine konuşma yaptı. Eylemde çeşitli sloganlar atıldı. İki kişinin, mektupları topluca tutsaklara göndermesinin ardından eylem sona erdi.

19 Aralık: Katliamın yıldönümünde İHD Adana Şubesi önünde toplanan kitle pankartlarını açarak İnönü Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Sloganlarla parka kadar yürüyen kitle, burada yapılan basın açıklamasıyla 19 Aralık katliamı lanetledi. Vahşet kınanırken baskı ve saldırılara karşı mücadele çağrısı yapıldı.

21 Aralık: 19 Aralık katliamı bir mitingle lanetlendi. Tertip komitesinin miting başvurusuna izin verilmedi. Buna rağmen Eğitim-Sen önünde toplanan kitle pankartları açarak yürüdü. Polis yürüyüşe izin vermek istemedi, ancak kitlenin kararlılığı sonucunda barikat aşıldı ve sloganlarla Uğur Mumcu alanına kadar yüründü. Komite adına bir konuşma yapıldı.

Mitinge yaklaşık bin kişi katıldı. Komünistler mitinge “Hücreler yıkılsın tutsaklara özgürlük!/BDSP” yazılı bir pankartla katıldılar.

Antakya: “Hücreleri parçala tutsaklara sahip çık!”

19 Aralık günü Arkeoloji Müzesi önünde bir basın açıklaması düzenlendi. Eylem Antakya İHD’nin baştan savmacı tutumu karşısında devrimcilerin basıncı sonucu gerçekleşti.

Yaklaşık 50 kişilik kitle İHD binasından çıkarak müzeye doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında “İçerde dışarda hücreleri parçala!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “Tek tip elbiseye hayır!” vb. sloganlar gür bir şekilde atıldı. Müze önünde bekleyen yaklaşık 30-35 kişilik kitle ile birleşildi. Açıklamaya İHD yönetimi, BDSP, ESP, HÖC ve Alınteri okurları katıldılar. Polis ablukasının yoğun olduğu açıklamada; yaklaşık üç yıl önce “hayata dönüş” adı altında gerçekleştirilen katliam sonucu onlarca tutsağın öldüğü, yüzlercesinin sakat kaldığı ve bu insanlık dışı uygulamaların devam ettiği vurgulandı. Katliamı gerçekleştirenlerin derhal yargılanması ve cezalandırılması gerektiği dile getirildi.

Açıklama sırasında sık sık “Hücreleri parçala, tutsaklara sahip çık!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!”, “Devrimci irade teslim alınamaz!” vb. sloganlar atıldı.