15 Nisan 2016
Sayı: KB 2016/15

Direnişi büyütelim, 1 Mayıs’a hazırlanalım!
Taksim ısrarı, yaşamı saran yasak zincirini kırma iradesidir!
Taksim, 1 Mayıs meydanıdır!
1 Mayıs öncesinde işçi toplantıları
Devrimci 1 Mayıs faaliyetleri
“İşçilerin birliği halkların kardeşliği için 1 Mayıs’ta alanlara!”
Kastaş’ta direniş devam ediyor
Yeni Çeltek’te işçiler sözü aldı direnişi sonlandırdı
Metal işçilerinin gerçek kurtuluşu sınıfa karşı sınıf mücadelesindedir!
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Alevi sorunu ve Alevi hareketi
Sermaye düzeni şiddet, yozlaşma, yolsuzluk sarmalında
Çürüme öylesine derin ki...
Baş verilse de, baş eğilmeyecek!
Suriyeli kadınlar Türkiye’de “kuma” olarak satılıyor
Tacizlere, baskıya, sömürüye karşı ses ver, diren!
Dünü ve bu günü ile kadın sorunu
Off-shore belgeleri: Hırsızlık, yolsuzluk düzeninin aynası
Libya iç çatışmalar, yağma, yoksulluk, sefillik girdabında
Yağma ve sömürü üzerine kurulu zenginlik
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Off-shore belgeleri: Hırsızlık, yolsuzluk düzeninin aynası

 

Off-shore finans şirketi vergi kaçakçısı hırsızların listesini açıkladı. 1970 yılından bu yana kapitalist dünyanın kirliliğini azda olsa ortaya koyan liste, kapitalizmin pisliğinin yeni bir örneği olarak kayıtlara geçti. Belgede vergi kaçakçıları arasında önemli kapitalistler ve kapitalist işletmeler yer aldı.

Belgelerle ortaya saçılan pislik...

Belgelere göre vergi kaçıran hırsızlar arasında kapitalist dünyanın 12 lideri de yer alıyor. Yine kapitalist devletlerde politika yapan 143 siyasi de belgelerde ifşa edildi. Örneğin Vladimir Putin’in destekçisi olduğu bankalar, şirketler ve arkadaşları offshore şirketlerinde kayıt dışı 2 milyar doları akladı. İzlanda Başbakanı, üç bankadaki milyonlarca dolarlık yatırımlarını offshore hesaplarında gizledi. Daha önce aynı kirlilik Wikileaks belgelerinde yer almıştı. Ancak Off-shore belgelerine yansıyan yolsuzluk ve hırsızlık rakamlarının Wikileaks belgelerinin tam 1500 katı olması dikkat çekici. Belgeler kirlilik içinde yüzen burjuvazi gerçeğinin kanıtı olarak kayıtlara geçti.

Belgelerde Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Britanya Başbakanı David Cameron’ın offshore şirketleriyle bağı kanıtlandı. Suriye lideri Beşar Esad, Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi ve Mısır’ın eski lideri Hüsnü Mübarek’in gizli hesapları ortaya çıktı. Suudi Kralı, Ukrayna cumhurbaşkanları, Birleşik Arap Emirlikleri, Aliyev’in çocukları, Pakistan başbakanının offshore şirketlerindeki vergisi ödenmemiş kirli servetleri ortalığa saçıldı.

Off-shore belgeleri, büyük kapitalist tekellerin kirli çamaşırlarının da ortalığa saçılmasına yol açtı. Belgelerde 201 bin kapitalist şirketin ve Türkiye’deki 101 kapitalist işletmenin vergi kaçırdığı, hırsızlık yaptığına ilişkin bilgiler yer aldı. Ortalığa saçılan belgeler sadece şu veya bu liderin, ya da şu veya bu şirketin yolsuzluk ve hırsızlık batağında olduğu gerçeğine ışık tutmuyor. Belgeler, hırsızlık, yolsuzluk bataklığı olan kapitalizmin toplumsal yaşamda yarattığı çürümenin düzeyini de ortaya koyuyor.

Hırsızlık ve yolsuzluğun kaynağı kapitalizm!

Kapitalizmin egemen olduğu dünyada hırsızlık ve yolsuzluğun çapı hep belli liderler ve şirketlerle sınırlandırılır. Dahası kapitalizmden kaynaklı olmadığı propagandası yapılır. Off-shore belgelerinin ortaya çıkmasının ardında da benzer yaklaşımlar ortaya kondu. Bir defa daha bataklığın kaynağı olan kapitalizm aklanmaya, tek tek dünya liderleri ve şirketlerin zaafları üzerinden yaşananlar açıklanmaya çalışıldı.

Off-shore belgeleri kapitalizmin işleyiş yasalarına uymadığı gerekçesiyle, yolsuzluk ve hırsızlıktan geçilmeyen orta gelişmişlikte kapitalist ülkelerin suçlanmasına dayalı bakış açısını da tamamen boşa çıkardı. Zira Off-shore belgeleri yolsuzluğun Türkiye, Hindistan, Pakistan, Yunanistan, İspanya vb. ülkelerle sınırlı olmadığı gerçeğini gün yüzüne çıkardı. İleri kapitalist ülkelerde, emperyalist metropollerde yolsuzluk ve hırsızlığın olamayacağı hayalini yayan propaganda merkezlerinin ipliği de pazara çıkmış oldu.

Yolsuzluk ve hırsızlık kapitalizmin hamurunda vardır. Kapitalizmin egemen olduğu dünyada hüküm süren düzen, aynı zamanda yolsuzluk ve hırsızlık düzenidir. Zira kapitalizmin sömürü üzerine kurulu işleyiş yasaları hırsızlık ve yolsuzluktan beslenir.

Kapitalizmde yolsuzluk ve hırsızlık genel gidişattan bir sapma, ya da yoldan çıkmış tek tek kapitalistlerin eseri değildir. Kapitalistler bir yandan rekabet ederken, öte yandan emek hırsızlığını her geçen gün daha fazla derinleştirerek artı değerlerini büyütürler. Üretim araçlarının özel mülkiyetine sahip olmalarına dayanarak milyarlarca işçi ve emekçinin iş gücünü yok pahasına satın alarak, emek hırsızlığını her geçen gün daha da arttırarak servetlerine servet katarlar. Dolayısıyla kapitalizmin ‘kuralları’ zaten burjuvaların işçilerin emeğiyle üretilen zenginliğe el koymasına, emek hırsızlığına dayanır.

Yolsuzluk ve hırsızlık kapitalizmin işleyiş yasalarının bir sonucudur. Kapitalizm, her bir kapitalisti ve kapitalist işletmeyi rekabetçiliğe, yani rakibini alt etmek için her türden kirli araca ve yönteme sürükler. Her kapitalist rakiplerinden bir adım önde olmak için giderlerini azaltmaya bakar. Bunun için vergiyi az ödemek ister. Kârını az göstermek için gizli Off-shore hesaplarına dört elle sarılır.

Sözde kapitalist dünya yolsuzluğa, hırsızlığa, kayıt dışılığa karşıdır. Gerçekte ise kapitalizm tüm bu kirli yöntemleri uygular. Örneğin hala Türkiye’de işçilerin yüzde 37’si sigortasız çalıştırılıyor. Dünyada da kayıt dışılığın benzer oranlarda olması tesadüf değildir.

Kapitalistler ve siyasi liderler sık sık yolsuzluk karşıtı konuşmalar yaparlar. Oysa kapitalizmde hırsızlık ve yolsuzluk süreklidir. Yolsuzluk ve hırsızlık sadece kötü kalpli politikacılar ve işbirliğinde oldukları kapitalistlerden kaynaklanmıyor. Kapitalizmin doğasında bulunuyor.

Hırsızlık ve yolsuzluk düzenine karşı mücadeleye

Yolsuzluk ve hırsızlığın kaynağı kapitalizm insanlığı felakete sürüklüyor. Bunun için dünyada yaklaşık üç milyar insan iki doların altında bir gelirle günlük yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bunun için dünya nüfusunun yüzde kırkını oluşturan bu kitle toplam gelirlerin sadece ve sadece yüzde beşi ile yetinmek zorunda bırakılıyor. Bunun için dünyanın en zengin on kapitalisti, dünya gelirinin yüzde elli dördüne el koyuyor. Bunun için yaklaşık bir milyar insan yatağa aç giriyor, bir buçuk milyar insan ise bir bardak temiz su bulamıyor. Bunun için dünyadaki işsiz sayısı iki buçuk milyarı aşıyor...

Off-shore hesaplarıyla kanıtlanan yolsuzluk ve hırsızlıkların ifşa olması elbette önemli bir gelişmedir. Ancak asıl önemli olan yolsuzluk ve hırsızlıkların kaynağı olan kapitalizme karşı bir mücadelenin gelişmesidir. Yolsuzluk ve hırsızlığın kaynağı olan kapitalizme karşı mücadelede işçi ve emekçileri özneleştirmek ise sınıf devrimcilerinin önünde duran bir görevdir.

H. Yağmur


 
§