Suruç katliamı raporu açıklandı
Kobanê’nin yeniden inşası için SGDF’nin çağrısıyla yola çıkanların Suruç’ta karşılaştıkları katliama ilişkin SGDF, ESP, BEKSAV ve Ezilenlerin Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan rapor 28 Temmuz’da Taksim’deki Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan basın toplantısıyla açıklandı.
Basın toplantısı Suruç’ta gerçekleştirilen katliamı lanetlemek için Ankara’da gençlik örgütlerinin düzenlediği eyleme yönelik polis saldırısının kınanmasıyla başladı.
Basın toplantısında ilk sözü Suruç’ta gerçekleştirilen katliam sırasında orada olan ve patlamadan yaralı olarak kurtulan SGDF’li İlke Başak Bayder aldı. Saldırının Kobanê’yi tecrit etmek amacıyla gerçekleştirildiğini söyleyen Bayder, katliamın gerisinde AKP’nin bulunduğunu belirterek “Acılıyız, üzgünüz, öfkeliyiz ama şaşkın değiliz!” dedi.
Saldırı ve katliam karşısında katledilen yoldaşlarını ve kendilerini sahiplenen gençlik örgütlerine ve dost kurumlara teşekkür etti.
Ardından Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Gülhan Kaya raporu paylaştı. Kaya, hükümet cephesinden katliama ilişkin spekülatif açıklamalar yapıldığını ve bunların gerçeği çarpıtmayı amaçladığını belirtti. Bombayı patlatan kişinin tespit edildiğini hatırlatan Kaya devletin sadece bu kişiyle dosyayı kapatmaya çalıştığını kendi sorumluluklarının üzerini örtmeye çalıştıklarına dikkat çekti. Kaya son olarak esas failler bulunana kadar IŞİD’le iç içe geçmiş devlet yetkilileri yargılanana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek sözlerini sonlandırdı.
BEKSAV adına söz alan yönetim kurulu üyesi Kenan Ağbulut, 7 BEKSAV çalışanının da kültür merkezi inşası için orada olduklarını ve patlamada 5’inin yaralandığını belirtti.
Kadıköy’de gençlik örgütlerinin gerçekleştirdiği katliam protestosunda polis tarafından darp edilerek yaralanan SGDF’li Özgür Bedel ise devlet terörünün katliamın arkasından devam ettiğine dikkat çekti.
ESP İstanbul İl Başkanı Çiçek Otlu katledilenlerin başlattığı kampanyayı “Kobanê sana yine geliriz! Katillerden hesap soracağız!” şiarıyla yeni bir kampanyayla sürdüreceklerini belirtti. Katledilenlerin Kadıköy’den uğurlandıkları noktaya anıt yapılmasını istediklerini belirten Otlu 1 Eylül’de katledilenler için kırk yemeği verileceğini duyurdu.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Eğitim Sen Genel Merkezi’ne
polis baskını
KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) Ankara’daki genel merkezi 25 Temmuz’da polis tarafından basıldı. Baskına gerekçe olarak “Kobanê’den gelen yaralıların olduğu ihbarını aldık” diyen polis, sendika yöneticilerini de içeri almadı.
Kobanê’de yaralanmaları sonrası Ankara’ya gelen ve tedavileri devam ettiği için sendikanın misafirhanesinde kalan yaralılar da gözaltına alınmak istendi. 2 yaralı ise “hastaneye götürüleceği” bahanesiyle binadan çıkarıldı. Baskın neticesinde toplam 12 kişi gözaltına alındı.
Baskının ardından basına açıklama yapan KESK EŞ Genel Başkanı Lami Özgen “Faşizme karşı mücadele edeceğiz. Boyun eğmedik, eğmeyeceğiz” dedi.
Baskında gözaltına alınanların 11’i ertesi gün serbest bırakılırken, ağır yaralı olarak sedyeyle mahkemeye getirilen bir Rojavalı ifadesinin alınmasının ardından tutuklandı.
Eğitim Sen: Diz çökmeyeceğiz!
27 Temmuz’da Mülkiyeliler Birliği’nde Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu’nun yaptığı açıklamada operasyonun yasa dışı olduğunun, gözaltına alınan 12 kişiden 11’inin serbest bırakılmasıyla bir kez daha kanıtlandığının altı çizildi. Operasyonlarla birlikte sermaye devletinin ‘terör’ bahanesiyle savaş ve saldırganlığı körüklediği, Suruç’taki katliam başta olmak üzere Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesindeki rolünün üstünü örtmeye çalıştığı vurgulandı.
İlk olarak yaralılar için ortaya atılan ‘sahte kimlik’ iddialarının yalan olduğu ortaya kondu. Yaralıların AFAD tarafından verilen kimliklerle devlet hastanelerinde tedavi gördüğü açıklandı. Devletin sağlık alanındaki yeni düzenlemelerle hastaları fişleyecek kadar takip edebildiği belirtilerek yaralıları da takip ettiğinin ve hepsinin bilgisine sahip olduğunun altı çizildi. Tam da bu nedenle operasyonun amacının ilerici ve muhalif kesimlere yönelik saldırganlığı yaymak olduğu vurgulandı.
AKP’nin savaş politikalarının teşhir edildiği açıklamada, Eğitim Sen’in mücadelesinin tüm baskılara rağmen devam edeceği vurgulanarak “Savaş politikalarının yükünü emekçilere yükleyenlerin önünde diz çökmeyeceğiz” denildi. |