24 Temmuz 2015
Sayı: KB 2015/28

Suruç’ta katleden sermaye devletidir
IŞİD: Emperyalistlerle suç ortaklarının kanlı yüzü!
Suruç’ta katliam: 31 ölü, onlarca yaralı...
TKİP, katliamı lanetlemeye ve devrimci dayanışmayı büyütmeye çağırıyor
Toplumsal muhalefetten katliama tepki açıklamaları
Suruç katliamı ülke genelinde protesto edildi
Suruç şehitleri uğurlandı
Halkların birleşik devrimci direnişini büyütmeye!
Yolsuzluk pisliğini devrim temizler!
Polis cinayetlerine ‘tahrik’ teşviki
Katliamcılık bu devletin mayasında var - H. Fırat
Şanlı mücadelemiz 3. ayı geride bıraktı!
Direnişler karşısında devlet taarruzda!
“Türk Metal çetesinden hesap sor, istifa et!”
Karayollarında taşeron köleliği sürüyor!
DEV TEKSTİL Genel Kurulu gerçekleştirildi
Birleşik Metal-İş seçenek midir?
BYUAŞ işçilerinden Nihat Yurdakul’a sorular
Ağır ve uzun çalışma koşulları, düşük ücretler
Krize karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm
Avrupa’da Suruç katliamı lanetlendi!
Cudi yandı, devlet görmedi
Her şeye karşın hayatının son saatlerine kadar yazan şair: Vaptsarov
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Her şeye karşın hayatının son saatlerine kadar yazan şair: Vaptsarov

 

Kavga amansız ve katı.

Kavga, dedikleri gibi destansı.

Ben düştüm. Yerimi başkası alacak… O kadar

Burada, bir kişinin lafı mı olur?

Nikola Vaptsarov… Makine teknisyeni, şair her şeyden öte Bulgaristan Komünist Partisi üyesi komünist militan işçi…

24 Aralık 1909’da edebiyata devrimci bir yaklaşım sunmuş olan bir işçidir. Küçük burjuva bir aileden gelmesine rağmen dönemin ekonomik kriz ortamı Vaptsarov’u proletarya saflarına iter.

Yaşamının çoğunu fabrikalarda çalışarak geçiren devrimci şairin şiirlerinde işçi sınıfının sorunları ve yaşam koşulları işlenmektedir. Fakat şair bu yaşam koşullarını, çözümü olan mücadele ile birleştirerek işlemektedir. Fabrika şiirinde bu ifadeyi, fabrikayı kişileştirerek ve onunla konuşarak yansıtmıştır.

Ve sen, fabrika, bir de

Kat kat

Duman ve kurum

Yağdırıyorsun üstümüze.

Boşuna! Sensin bize kavgayı öğreten.

Ve biz indireceğiz

Güneşi yanıbaşına.

Çalışmaktan yüzü kararmış

Bunca insanı

Ezinç içinde ezip geçen

Fabrika

Yorulmaz bir yürek var sende

Binlerce yürekle birlikte çarpan

Herhangi bir şairi ya da devrimciyi hatta politik bir meseleyi de aşan bir madde-bilinç ilişkisinden bahsetmek gerekiyor. Bir insan bir işi yaparken o işin olacağına ne kadar inanırsa o kadar isteyerek ve inançla sarılır işine. Ve hatta hayatını bile adayabilir o iş için. Bu olgu devrimciler için de gayet geçerli bir gerçektir. Bu olguyu Vaptsarov’un şiirlerinin genel bütünlüğü içerisinde görürüz. Bu madde-bilinç diyalektiğinin bilinç yanını “inanç” şiirinde şair boylu boyunca resmeder.

Söyleyin lütfen, neyle saldıracaksınız?

Kurşun?

Hayır! Yararsız!

Durun! Kurşun beş para etmez!

İnancım zırhla kaplıdır göğsümde

Ve bu zırha işleyecek

Kurşun

İcat edilmemiştir henüz!

İcat edilmemiştir!

Birçok sanatçıda olduğu gibi Vaptsarov da edebiyat-sanatın birden fazla alanı ile aktif olarak ilgilenir. Ve bu alanda kısa da olsa düşüncelerini ifade eder. Şairin devrimci bakışı sınıf kimliği ve ideolojik tutumu ile de birleşerek tiyatro alanına da yansır. Sanatın “kitlelerin günlük yaşamının olağan bir parçası olması” gerektiği, O’nun tiyatro alanındaki tutumuna da yansıyacaktır. Vaptsarov’a göre:

“Tiyatro yalnızca yazara değil, geniş seyirci yığınlarına da her zaman açık olmalıdır. Bu yüzden çoğunluğun ekonomik olanaklarını göz önünde bulundurmalıdır. Demek ki iki temel sorun vardır: hayatla gerçek bağları olan oyunların sahnelenmesi ve geniş yığınları tiyatroya mal etmek.”

Şair, döneminde yaşamış olan diğer şairler içerisinde yenilikçi yönü ile ayrı bir yerde duruyordu. Fakat bu yönü boşluktan çıkan bir durum değildi. Çağdaş Bulgar şairleri arasında yeni bir üslup geliştirmişti. Bu tarz konuşma-söyleşi tarzı idi. Bu tarz onu Mayakovski gibi dönemin dünya devrimci şairinden farklı bir yere koyuyordu. Mayakovski’nin şiirlerinde geniş kitlelere dönük propaganda yönü öne çıkarken Vaptsarov’un şiirlerinde daha çok bir kişi ile sohbet eden bir üslubu vardı. Dönemindeki şairler tarafından Vaptsarov’un şiirleri tuhaf karşılanıyor ve üzerinde çalışılması gereken şiirler olarak görülüyordu. Düz yazıya benzemesi yadırganıyordu. O’nun bu özelliğinin bir bileşeni olarak son derece sade, duru ve anlaşılır bir dili vardı. Vaptsarov, okuduğunda herkesin anlayabileceği ve kendini bulabileceği bir şiir anlayışına sahip bir devrimci şairdi.

Yaşamını devrime ve şiire adayan Vapstarov, 23 Temmuz 1942’de faşist rejim tarafından kendisi gibi ölüm kararı çıkarılan beş yoldaşı ile beraber katledildi. Ölüme şarkılar söyleyerek giden devrimci işçi şair, idamına saatler kala bile şiir yazmaktan vazgeçmedi. Yaşamının son saatlerini bile bunun için değerlendirdi.

Kurşuna diziliş, dizildikten sonra – kurtlar.

O kadar yalın ve akla yatkın.

Ama birlikte olacağız fırtınada,

halkım çünkü sevdik seni.

Anısını devrimci mücadelemizde yaşatacağız, önünde saygı ile eğiliyoruz.

F. Deniz

Kaynak:

Nikola Vaptsarov, İnsana Adanmış Şarkılar Seçme Şiirler, Çev. Erdal Alova, Evrensel Basım Yayın, İstanbul, Nisan 2003.

 
§