Devrimci gençlik
yaz kampında buluştu!
Devrimci Gençlik Birliği ve Devrimci Liseliler Birliği tarafından “Birliğimizin gücüyle geleceğe yürüyoruz!”, “Fırtınalara yelken açıyoruz!” şiarlarıyla örgütlenen yaz kampı programı 6 Temmuz’da başladı.
Genç devrimcilerin yaklaşık bir aydır çalışmasını yürüttüğü kampta tamamen devrimci bir atmosfer hakim.
Kampın ilk günü yapılan toplantıda kamp komitelerini kuran genç devrimciler kampın örgütlü bir şekilde devam etmesi için güvenlikten, temizliğe, yemek, teknik, basın ve bir dizi konuda planlamalar yaptılar. Ayrıca polisin kamp katılımcılarının ailelerini arayarak taciz ve tehdit etmesi, “oğlunuz/kızınız terör kampında” gibi demagojilere başvurması teşhir edildi.
21.00’de başlayan etkinlik devrim şehitleri anısına saygı duruşu ile başladı. Ardından bir DLB’li kamp bileşenleri adına bir konuşma yaptı. Kampın öneminden, içerisinden geçmekte olduğumuz dönemde devrimci örgütlenme ihtiyacından bahsetti.
Sunumlar Türkçe, Arapça ve Kürtçe yapılırken konuşmanın ardından İzmir’den DGB’lilerin hazırladığı halk oyunu gösterisi, sonrasında ise İzmir Alsancak Gençlik Kültür Evi’nden DGB’lilerin hazırladıkları “Bildiri” adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Tiyatro oyunu büyük ilgi toplarken onlarca katılımcı oyunun bir parçası oldu.
Tiyatro gösteriminin bitiminde yapılan konuşmada, “sanatın sınıf mücadelesinde nasıl bir silah olarak kullanılabildiğini, herkesin bir parçası olabileceğini görüyoruz” denildi.
Tiyatro sonrasında ise sahnede Ankara’dan DLB’lilerin coşkulu şiir dinletisi ve son olarak da kampın ilk gününde yapılan çalışmayla etkinliğe hazırlanan Müzik Atölyesi’nin müzik dinletisi yer aldı. Müzik Atölyesinin ezgileri eşliğinde halaylarla etkinlik sona erdi.
Kampın 2. günü: Seminer ve atölyeler
Yaz kampında ikinci gün sabah erken saatlerde komitelerin toplanmasıyla başladı.
İsteğe bağlı olarak yapılan sabah sporunun ardından saat 09.00’da yemek ve temizlikten sorumlu komitelerin kolektif çabasıyla kurulan ortak sofrada kahvaltı yapıldı.
Kahvaltının ardından “Bunalımlar, savaşlar ve devrimler süreci” gündemiyle seminer gerçekleştirildi. Pek çok kişinin söz alarak katkı sunduğu, devrime hazırlığın, proleter devrimler çağı denilen bu sürece özel bir hazırlığın yapılması üzerinde durduğu seminer son olarak “Aslolan değiştirmektir! Bu tarihsel çağın tanımlanmasının anlamı önümüzdeki süreçlere, bugün yığılan sorunlara karşı yanıt üretmek, çözüm bulmak ve müdahale etmektir” denilerek bitirildi.
Seminerin ardından atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Öğle yemeği öncesinde Kapital, resim, Kürtçe ve müzik atölyeleri gerçekleştirildi. Yemek sonrasında ise el sanatları, imge, tiyatro ve halk oyunları atölyeleri gerçekleştirildi. Atölyeler coşkulu bir atmosferde başlarken, özellikle Kapital atölyesi yoğun ilgi gördü.
Çukurova DGB'den sunum
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin inşasına başlanılan Mersin yerelinden gençlik kampına katılan DGB'liler çevre sorunu ve nükleer enerji üzerine bir sunum gerçekleştirdi.
Slayt gösterileriyle beslenen sunumda “doğa ve insan” başlığı irdelendi. “Yaşanabilir kapitalizm değil; yaşamak için sosyalizm” çağrısını yineleyen DGB’liler sunumu Mersin’de yapılması planlanan nükleer santral, HES ve termik santral projeleri hakkında bilgilendirme yaparak sürdürdü. DGB’lilerin yaptıkları sunumun ardına gerçekleşen fikir akışında sorulara ve cevaplara yoğun bir katılım sağlandı. İki saatin üzerinde süren yoğun tartışmaların ardından etkinlik son buldu.
Devrimci gençlik kampı 3. günü!
Kampın üçüncü günü gençlik hareketi üzerine yapılan sunum ve tartışmaların ardından atölye çalışmalarıyla devam etti.
“Yaklaşan baharın kırlangıçları”
Gençlik hareketi üzerine yapılan sunumda son dönem gençlik hareketinin seyrinin ardından Haziran Direnişi ile birlikte devletin gençlik hareketine yönelik baskılarına değinildi.
Bütün bu süreçlerde gençlik hareketinin ileri çıktığı, sokakları doldurduğu, sonrasında kendi alanlarında forumlar, boykotlar ve direnişler örgütlediği ve sınırları olsa da devrimci potansiyelini açığa çıkarttığı vurgulandı.
Ancak hareketin daha ileriden örgütlenemediği oranda geri çekildiği ve son dönemdeki saldırılara güçlü bir yanıt üretemediği belirtildi.
Kitle hareketinin doğasının bu olduğu, önemli olanın ise bu harekete yön verecek ve onu ileriye çekecek devrimci bir gençlik örgütlenmesi olduğu vurgulanarak “Gençliğin devrimci dinamizmi hala açığa çıkartılmayı bekliyor” denildi. Bu açıdan gençlik içerisindeki faaliyetin süreklileştirilmesinin ve gençlik hareketine öncülük edecek, hareketi sokağa, eyleme ve mücadeleye çekecek bir bakışın önemi üzerinde duruldu.
Tartışma bölümünün ardından DGB – DLB Türkiye meclislerinde somut hedefler ve kararlarla yeni dönemin kucaklanması gerektiği vurgulandı.
Sabah sunumu ve atölyelerin ardından saat 18:00’de “Mizah Sunumu” gerçekleştirildi. “Gülmek, çelişkilere karşı oluşan bir reflekstir” denilerek aslında mizahın sınıfsal çelişkileri vurgulamanın aracı olarak çok eski dönemlerden beri kullanıldığı, son dönemlerde ise Tekel direnişinden Gezi’ye, Greif’ten metal grevine mizah sanatının toplumun içerisinde tuttuğu yerin önemi belirtildi. Böylesi hareketli süreçlerde kitlenin mizahı nasıl bir silah olarak kullanabildiği örneklerle açıklandı. DGB ve DLB olarak mizahı hem yayınlarda hem de günlük siyasal faaliyette kullanmanın önemine dair tartışmalar yapıldı.
Kamp programı, 12 Temmuz'a kadar sürecek.
Kızıl Bayrak / İzmir
|