26 Haziran 2015
Sayı: KB 2015/25

Düzenin ihtiyacı “istikrar”, işçi ve emekçilerin ihtiyacı mücadele…
Sivas katliamının hesabını sormak ve yenilerini önlemek için...
Erdoğan’dan iftar şovu Saray sofrasından yer sofrasına...
Gericilik bu düzenin harcında var!
Gülme sırası şimdi kimde?
Sivas’ta katledilenler anılacak
BDSP 2 Temmuz anmalarına çağırıyor
AKP Kürt halkına düşmanlıkta sınır tanımıyor!
Muhalif basın AKP’nin hedefinde!
ODTÜ’de eğitim emekçileri direnişte!
DEV TEKSTİL’den örgütlenme çağrısı
TTK’da TİS görüşmelerinde uyuşmazlık
Birleşik sınıf hareketi için metalde ortak grev! B. Çağ
MESS’ten önce sadaka sonra kıyım!
Metal işçileri ve MİB engelleri aşa aşa ilerledi – 2
İhanetin adı Çelik-İş
Yarın bizim olacak!
Metal direnişi ve deneyimleri tartışıldı
Troyka'nın dayatmaları, Syriza'nın açmazları
Doğu Avrupa'da sular ısınıyor
"Tüm gençliği kampımızın parçası olmaya çağırıyoruz!"
Devrimci gençlik kampının hazırlıkları sürüyor
Ankara EKK, Cansu Kaya için eylemdeydi
Kadınlar Cansu Kaya için sokağa çıktı
Ayvalıtaş davasında keşif kararı
Cumartesi Anneleri: Demirel'i iyi bilmezdik
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

ODTÜ’de eğitim emekçileri direnişte!

 

Ankara Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde geçtiğimiz Aralık ayında akademisyenlere yönelik başlatılan işten atma saldırısı yeni işten atma ve cezalarla sürüyor. Eğitim emekçileri saldırılara karşı 23 Haziran’da ODTÜ A1 kapısından rektörlüğe gerçekleştirdikleri yürüyüş sonrasında rektörlük önüne direniş çadırı kurdu.

Muhalif eğitim emekçisine karşı
ODTÜ-YÖK el ele

Aralık 2014’te Eğitim Sen İşyeri Temsilcisi ve ODTÜ araştırma görevlisi Ekin Erdem Evliya banka promosyon sürecinde bankaların sunduğu düşük teklifli ihaleye imza vermemesi sonucunda işten atma saldırısına uğradı. İhale sürecinde Eğitim Sen’in öncülüğünde akademisyenler ve öğretim üyeleri greve çıktı ve grev sonrasında Evliya işten çıkarıldı. Bu son saldırının üzerinden henüz birkaç ay geçmişken ODTÜ yönetimi tarafından yeni bir işten atma ve çeşitli akademik cezalandırma saldırısı başlatıldı.

Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi Örgütlenme Sekreteri araştırma görevlisi Mert Kükrer ve Şube Denetleme Kurulu üyesi teknisyen Barış Çelik hakkında “kamu görevinden çıkarma” talebiyle dosya hazırlanarak  faşist darbe kalıntısı YÖK’e gönderildi. ODTÜ yönetimi ayrıca 3 Eğitim-Sen’li akademisyene ise “kademe ilerlemesinin durdurulması” cezası vererek muhalif eğitim emekçileri ve akademisyenlere yönelik sistematik bir yıldırma ve baskı politikasını devam ettirdi.

“Toplumsal mücadelenin önemli taşlarından olan ODTÜ’de emekçileri sindirmek hedefiyle sendikal faaliyetin baskı altına alınmasına karşı herkesi dayanışma içinde bulunmaya davet ediyoruz” diyen eğitim emekçileri ise kurdukları direniş çadırında 24 saat sürdürecekleri direnişle talepleri karşılanana kadar saldırılara yanıt vereceklerini ilan etti.

Baskılara yanıt ODTÜ’nün direniş geleneği

Eğitim Sen 5 No’lu Şube adına okunan basın açıklamasında Berkin Elvan boykotu, Soma grevi, emekçilerin şikâyet ve taleplerini dile getirdikleri sandık eylemi gibi pek çok eylemli sürecin peşi sıra artan işten atma saldırılarının tesadüfi olmadığı vurgulandı. ODTÜ’nün muhalif yüzünü ve direnme geleneğini temsil eden öğrenci ve emekçilerin yalnızca AKP iktidarını değil ODTÜ yönetimini de rahatsız ettiği vurgulanarak adeta bir engizisyon mahkemesi kurularak hukuksuz ve keyfi biçimde çalışanların cezalandırıldığı ifade edildi.

Araştırma görevlisi, taşeron işçisi ve üniversitenin her kademesinden emekçinin iş güvencesinden yoksun şekilde çalışmaya mahkum bırakıldığı belirtilerek öğrencisinden çalışanına bünyesindeki herkesi tamamen keyfi soruşturmalarla baskı altına almaya çalışan ODTÜ yönetiminin üniversitenin geneline sistematik olan yayılan işten atma, kademe durdurma, uzaklaştırma ve mobbing uygulamaları emekçilere yönelik baskı ve sindirme politikalarını her geçen gün daha pervasızca devreye soktuğu dile getirildi.

Eğitim emekçileri direnişin taleplerini kamuoyuna şu şekilde duyurdu:

1- Beş sendika üyesi ve bir öğrenciye açılan soruşturmalar ve verilen cezalar geri çekilsin!

2- Aralık ayında işten çıkarılan Eğitim Sen İşyeri temsilcisi işe geri alınsın!

3- ODTÜ’de sendikal faaliyeti ve örgütlenme hakkını engellemeye yönelik baskılar son bulsun!

4- ODTÜ’de yaşanan ve sistematik hale gelen mobbing ve ihlallerinin önüne geçmek için somut ve kurumsal önlemler alınsın!

Eğitim emekçileri haksız işten atma ile baskı altına alınmaya çalışılan tüm eğitim emekçilerinin haklı mücadelesine destek vermek başta tüm ODTÜ bileşenleri olmak üzere duyarlı herkesi ODTÜ Rektörlüğü önüne kurulan direniş çadırı ile dayanışmayı yükseltmeye çağırıyor.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

 

 

 

İşçiye güvence yok,
polis dayağı var!

 

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) Küresel İşçi Hakları Endeksi’ne göre işçi haklarının en kötü durumda olduğu ülkeler Belarus, Çin, Kolombiya, Mısır, Guatemala, Pakistan ve Swaziland’ın yanı sıra Körfez ülkeleri oldu. Araştırmada Türkiye’deki sendikal hak ihlalleri ve sendikaların eylemlerine yapılan polis saldırılarına dikkat çekildi.

Latin Amerika ülkeleri Kolombiya ve Guatemala’da işçi hakları için müzakere yapan sendikacıların katledildiği belirtilen araştırmada Filipinler’de Mart ayında bir sendikacının öldürülmesine dikkat çekildi.

Katar’da yaklaşık 100 işçi düşük ücretlere karşı greve gittikleri gerekçesiyle Kasım ayında tutuklandı. Kamboçya, Kosta Rika, Paraguay ve Ukrayna’da ise barışçıl sendika gösterileri şiddet ile bastırıldı.

Araştırmada 141 ülkenin 73’ünde daha iyi çalışma koşulları talep eden işçilerin işten çıkarma, ceza, maaş kesintileri ile karşı karşıya kaldığı belirtildi.

Patronlar 84 ülkede ise yasa dışı stratejilerle sendikaları görmezden geldi.

Ülkelerin yaklaşık %60’ında işçiler temel haklarından yararlanamazken ülkelerin %70’inde işçilerin grev hakkı gasp edildi ve işçilerin toplu pazarlık hakları tanınmadı.

Türkiye: Grev ve meydan yasakları...

Araştırmada Türkiye’de işçi eylemlerine yönelik polis saldırıları da yer bulurken Jandarma’nın Sütaş direnişine yönelik müdahalesi ve şirketin eylem alanına gübre dökmesi gibi örneklerin yanı sıra Bakanlar Kurulu kararıyla grevlerin yasaklanması ve 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlamak isteyen sendikalara yönelik polis şiddeti gibi olaylar baskılara örnek gösterildi.

ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow raporla ilgili şunları belirtti:

Körfez ülkelerindeki insanlık dışı ‘kafala’ sistemi, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerini işçiler için en kötü yerler haline getiriyor. Avrupa’da özellikle son 1 yıldır uygulanan ve endişelendirici hale gelen kemer sıkma politikaları işçi haklarında düşüşe yol açtı.”

 
§