17 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/03

Gericilerin iktidar dalaşı kızışıyor…
Düşmanlarımızın davası için değil kendi davamız için dövüşeceğiz!
Sınıfın devrimci baharına yürüyoruz!
Beyzbol sopası AKP şeflerini hizaya getirdi
Eğitimde 10 yılın sahte bilançosu!
11 Ocak mitingi üzerine...
Emekçiler yolsuzluk düzenine karşı yürüdü
Daha fazla Ontex, Greif, Feniş... - D.Umut
Aloğlu’nun yalanları Feniş gerçeklerinin üzerini örtemeyecek!
Feniş işçileri Hak-İş’i çözüme zorluyor!
Taşeronluk köleliğine son vermek için mücadeleye!
Karayolları işçileri kadro için eylemde!
Punto işçilerinden coşkulu yürüyüş!
Bosch’ta Türk Metal düzenbazlığı...
“Tüm insanları şifreleme silahlarını kuşanmaya davet ediyoruz!”
“Beyrut Kasabı” hesap vermeden öldü!
Lavrov-Kerry-Brahimi görüşmesi…
Mısır’da anayasa referandumu…
Hamburg’da kavga yeni başlıyor!
Berlin’de on binler Karl ve Rosa’nın mezarı başındaydı…
Yeşil / Sosyal demokrat hükümetin saldırıları boşa çıkartılacak!
Bu daha başlangıç...
Mücadele tarihimizden bir sayfa: Tariş Direnişi
“Birlikte üretmek ve paylaşmak için...”
Devlet çocuk evlerinde taciz ve fuhuş!
Roboski’de ailelere saldırı!
Devrimci tutsaklardan mesajlar...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Devlet çocuk evlerinde taciz ve fuhuş!

 

Sivas’ta ve Afyonkarahisar’da iki ayrı çocuk yurdunda taciz haberleri çıkması üzerine soruşturma açıldı.

Afyonkarahisar’da çocuk evlerinde fuhuş yaptırıldığı iddiası üzerine polis, teknik ve fiziki takip başlattı. 1 Ocak’ta 19 adrese eş zamanlı operasyon düzenleyen polis, 30 kişiyi gözaltına aldı. 18 yaş altındaki kız çocuklarına cinsel saldırıda bulunan ve fuhuş yaptıran 30 sanık da tutuklandı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürü Alper Sezer’se kurumun masum olduğunu ileri sürerek ihbarı kendilerinin yaptığını açıkladı. Geçen yıl aynı kız yetiştirme yurdunun müdür ve müdür yardımcısını fuhuş nedeniyle görevden aldığını aktardı.

Müdür Sezer “bizde geçici kalan kızlardı” diyerek kurumu savunmaya çalışsa da geçen yıl müdürü ve müdür yardımcısının aynı nedenle görevden alınmış olması kurumdaki kirli ilişkilere de işaret ediyor. Ayrıca tacize uğrayan çocuklardan biri kurumun yemek işini üstlenen kişinin yurttaki tacizlerine dikkat çekiyor.

Benzer bir cinsel taciz haberi de Sivas’tan geldi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesindeki 7-12 yaş Sevgi Evleri’nde kalan çocukların bazılarının cinsel istismara uğradıkları iddia edildi.

Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu’nda görevli Sosyal Hizmet Uzmanı E.Ç., dilekçe yazarak erkek çocuklar arasında cinsel istismar bulunduğunu aktardı. Dilekçenin ardından E.Ç. huzurevine ‘tayin’ edildi.

E.Ç., Sivas Cumhuriyet Savcılığı’na bir dilekçe yazarak çocukların birbirleri arasında taciz olayları yaşandığını, yetkililerin ise bu durumu örtbas ettiğini ifade etti. Savcılık soruşturmasında 6 çocuğun sağlık kontrolünde tacize yönelik bulguya ulaşılamadığı açıklandı. Fakat uzmanlar böyle bir taciz bulgusunun dört gün içinde kaybolacağına dikkat çekti.

2013 yılının Temmuz ayında yine aynı yurttaki çocuklar arasında benzer taciz olayları görüldüğü yansımıştı. 16 yaşındaki S.İ. ile 15 yaşındaki M.K. tarafından engelli bir çocuğa cinsel istismarda bulunulduğu açığa çıkmıştı.

Devlet korumasındaki fuhuş ve taciz düzeni

Devlet ‘korumasındaki’ çocukların maruz kaldığı taciz ve fuhuş olayları sık sık gündeme geliyor. Yargı soruşturmalarında ise konu kapatılmaya çalışılırken yaşanan tüm örnekler “münferit” gösterilmeye çalışılıyor. Geçen yıl Ekim ayında Taksim’de aynı fuhuş ve cinsel saldırı ortaya çıktığında eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin hemen savunmaya geçmiş, hesabından şunları ifade etmişti: “Aile bakanlığı olarak korumamız altındaki çocuklarımıza yönelik suistimal konularında çok hassas davranıyoruz. Bu konuyu da mahkeme safahatında sonuna dek takip edip, suçluların en ağır cezaları almalarını sağlayacağız.”

Fakat aradan geçen aylar ve yaşanan yeni örnekler de gösteriyor ki devlet, koruması altındaki çocukların cinsel istismara uğramasını engellemiyor, hatta ortaya çıkan davaların üzerini örtmeye çalışıyor.

 

 

 

 

12’sinde ‘gelin’ 14’ünde ölü!

 

Siirt’in Pervari ilçesinde 12 yaşında evlendirilerek, 13’ünde anne olan Kader Erten, ikinci çocuğunun ölümünün ardından evinde silahla vurulmuş olarak bulundu.

Hayatını kaybettiğinde 14 yaşında olan Kader Erten, 2,5 yıl öncesine kadar Van’ın Çatak ilçesinde yaşıyordu. Erten ailesi 12 yaşındaki kızları Kader’i Mehmet Atak ile evlendirdi. Kader, böylece 12 yaşında iken Pervari’ye bağlı Düğümcüler köyüne, Atak ailesinin yanına gitmek zorunda kaldı.

12 yaşında hamile kalarak, 13’ünde ilk çocuğunu doğuran Kader, bir yıl sonra da ikinci çocuğuna hamile kaldı. Bu sırada Kader’in ‘eşi’ Mehmet Atak askere gitti. 14’ünde olan Kader ise ikinci çocuğunu erken doğum sebebiyle kaybetti.

12 Ocak sabahı ise Kader, odasında silahla vurulmuş şekilde ölü bulundu.

Kader’in cesedi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, Atak ailesi ise Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdikleri ifadede çocuk gelinlerinin ikinci çocuğunu kaybettikten sonra bunalıma girdiğini, bunun üzerine intihar ettiğini iddia etti.

Atak ailesi olayın üzerini örtmek için Kader’in nüfus bilgilerinin doğru olmadığını iddia etti ve “Geçen yıl onun gerçek yaşını belirlemek adına kemik yaşı tespiti yapılması için mahkemeye başvurduk. Halen mahkeme sürüyor” şeklinde açıklama yaptı.

 

 

 

 

130 bin Kader Erten var!

 

Siirt’te 14 yaşında hayatını kaybeden Kader Erten’in ardından çocuk gelin tartışmaları yeniden gündeme geldi. Özellikle eğitimdeki 4+4+4 yasasıyla birlikte çocuk yaşta evlendirmenin artacağına dikkat çekilirken, son 3 yılda zaten yüz bini aşan sayıda çocuğun evlendirildiği bilgisi yansıdı.

İçişleri Bakanlığı’nın Haziran 2013 verileri, Türkiye’de çocuk gelin sayısına dair bir veri sunuyor. 18 yaş altında evlenenlerin toplam sayısı 134 bin 629 olarak açıklanırken; bunlardan 5 bin 763’ünün erkek, 128 bin 866’sının ise kız çocuğu olduğu belirtildi.

Çocuk yaşta evlendirmeye karşı
ayrı suç tanımı zorunludur”

Uzmanlar, erken yaşta evlenmenin çocuklarda ağır psikolojik tahribata neden olduğuna dikkat çekiyorlar. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran konuya ilişkin şunları ifade etti: “İlköğretim çağındaki çocukların evlendirilmesi hem duygusal hem de fiziksel istismara girer. Bu çocuklar kendi kişiliklerini de kaybedebilirler.”

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez ise, “15 yaşın altındaki bireylerin zorla evlendirilmeleri kesinlikle bir insanlık suçudur.” diyerek tepki gösterdi. Dönmez, çocuk gelinlerin önlenmesi için “Ülkemizde de zorla evlendirmeyi ceza gerektiren bir haksızlık olarak nitelendirmek ve ayrı bir suç tipi olarak düzenlemek zorunludur” dedi.

Türkiye 7. sırada

Türkiye, dünyada Kongo, Uganda, Nijer, İran ve Afganistan’dan sonra en çok çocuk evliliğinin görüldüğü ülke olarak üst sıralarda yer alıyor. BM, yüzde 35 oranıyla Türkiye’nin, dünyada en çok çocuk evliliğinin görüldüğü 7. ülke olduğunu ifade ediyor.

Birleşmiş Milletler zorla evlendirmeyi modern köleliğin bir türü olarak tanımlıyor. Avrupa Birliği’yse zorla evlendirmeyi önlemek amacıyla 2002 ve 2006 yılları arasında 11 yönerge çıkardı.

 

 

 

 

Kader’in sorumlusu AKP’dir!”

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 14 Ocak’ta Galatasaray Lisesi önünde “Kader’in hesabını soracağız” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı.

Eylemin açılış konuşmasında, Kader Erten’in şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiği, intihar etmiş olsa dahi, çocuk yaşında üzerine yüklenen sorumluluklar nedeniyle Kader’in ölümünün cinayet olduğu ifade edildi. Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam eleştirildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ise Kaderleri ancak kendilerinin kurtarabileceğini ifade etti.

Basın açıklamasını okuyan Ayfer Özkoç, Kader’in ölümünden hükümetin sorumlu olduğunu ifade etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın da sorumlu olduğu, davaya müdahil olma çabalarının ise bu gerçeği gizleyemeyeceği ifade edildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 
§