17 Ocak 2014
Sayi: KB 2014/03

Gericilerin iktidar dalaşı kızışıyor…
Düşmanlarımızın davası için değil kendi davamız için dövüşeceğiz!
Sınıfın devrimci baharına yürüyoruz!
Beyzbol sopası AKP şeflerini hizaya getirdi
Eğitimde 10 yılın sahte bilançosu!
11 Ocak mitingi üzerine...
Emekçiler yolsuzluk düzenine karşı yürüdü
Daha fazla Ontex, Greif, Feniş... - D.Umut
Aloğlu’nun yalanları Feniş gerçeklerinin üzerini örtemeyecek!
Feniş işçileri Hak-İş’i çözüme zorluyor!
Taşeronluk köleliğine son vermek için mücadeleye!
Karayolları işçileri kadro için eylemde!
Punto işçilerinden coşkulu yürüyüş!
Bosch’ta Türk Metal düzenbazlığı...
“Tüm insanları şifreleme silahlarını kuşanmaya davet ediyoruz!”
“Beyrut Kasabı” hesap vermeden öldü!
Lavrov-Kerry-Brahimi görüşmesi…
Mısır’da anayasa referandumu…
Hamburg’da kavga yeni başlıyor!
Berlin’de on binler Karl ve Rosa’nın mezarı başındaydı…
Yeşil / Sosyal demokrat hükümetin saldırıları boşa çıkartılacak!
Bu daha başlangıç...
Mücadele tarihimizden bir sayfa: Tariş Direnişi
“Birlikte üretmek ve paylaşmak için...”
Devlet çocuk evlerinde taciz ve fuhuş!
Roboski’de ailelere saldırı!
Devrimci tutsaklardan mesajlar...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Berlin’de on binler Karl ve Rosa’nın mezarı başındaydı…

“Gelecek her yerde
sosyalizme ait olacaktır!”

 

Kapitalizm karşıtlığı ve sosyalizme özlemin damgasını vurduğu, Almanya’nın önemli politik eylemlerinden Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht yürüyüşü ve anıt-mezar ziyaretine on binler katıldı. 19 yıldır Berlin’de geleneksel hale gelen anmada, uzak-yakın çeşitli kentlerden gelen işçi, emekçi ve gençler iki devrimciyi andı.

Almanya sol hareketinde tercihler belirginleşti

Yürüyüşe DKP, MLPD ve Almanya Komünist Partisi/Yeniden İnşa gibi yerli ilerici ve devrimci partiler ile otonomcu gruplar katıldı. DKP hem güçlü katılımı, hem görselliği ve hem de disiplini ile yine en fazla dikkati çeken parti oldu. Onu katılımı ve coşkusu ile MLPD izledi. Geçmiş dönemlerde içtenliğinden bağımsız olarak, bu etkinlikleri organize eden Alman Sol Partisi-Die Linke’den ise bir eser yoktu. Hiç kuşkusuz bu durum bu partinin giderek sosyalizm ve onun sembol ve değerleri ile araya mesafe koymasının, bağını koparmasının, ‘dört dörtlük’ bir sosyal-demokrat partiye dönüşmesinin çıplak bir ifadesiydi. Kısacası, geçmişin mirası Junge Welt’le temsil edilen genç kuşağa bırakılmış bulunuyor.

Türkiyeli göçmenler de anmadaydı

Her yıl olduğu gibi, TKP/ML, MKP, MLKP, TKP, ÖDP, TKEP/Leninist, DİDİF, Halk Cephesi, TİKB gibi Türkiyeli devrimci parti ve ilerici örgütler de yürüyüşte yerlerini aldılar. Zayıf katılımlarına karşın, yürüyüşün yine de en canlı ve en coşkulu kortejleriydiler. Kendilerine dönüklük yine tümüne hakim eğilimdi. Fakat enternasyonal dayanışma sloganlarıyla yerli işçi ve emekçilerin, yaşlı ve genç sosyalistlerin dikkatini çektiler.

Anma anti-emperyalist mücadelenin bayrağı oldu

Bir gün önceki XIX. Enternasyonal Rosa Luxemburg Konferansı’nda olduğu gibi, bu yılki yürüyüş ve anıt-mezar töreninde de öne çıkan sorun emperyalist savaş sorunuydu. Yürüyüşte üzerinde savaş karşıtlığını dile getiren şiarların yazılı olduğu pankart ve dövizler taşındı. Ses cihazları aracılığıyla aralıksız biçimde savaş karşıtı ajitatif konuşmalar yapıldı ve bu içerikli sloganlar haykırıldı.

Küresel krizin de tetiklemesi ile kapitalizme dönük tepkideki artış ve buna karşın sosyalizme duyulan özlem, Ekim Devrimi ile elde edilmiş tarihsel kazanımlarını, komünizme ait sembol ve değerleri sahiplenme her yıl biraz daha belirgin hale geliyor. Bu yönelimin büyümesi, eylemden yansıyan oldukça anlamlı bir diğer gerçekti. Yürüyüş sırasında haykırılan kapitalizm karşıtı şiarlar ile devrim ve sosyalizm sloganları bunun ifadesiydi.

Yaşasın enternasyonal dayanışma!”

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’i anma amaçlı yürüyüş her yılki gibi saat 10.00’da ve Frankfurter Toor’da başladı. Önce kortejler oluşturuldu, ardından sloganlar ve devrimci marşlar eşliğinde yürüyüşe geçildi. Yol boyunca sloganlar hiç susmadı. Ancak, sık sık yerli-göçmen tüm kortejlerin Almanca olarak ortaklaşa haykırdıkları, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganı yürüyüşü daha da anlamlı hale getiren ve akılda kalmasını sağlayan slogandı. Her zamanki gibi birleştirici ve gerçek bir kardeşleşme zemini işlevini gördü.

Uzun bir güzergahtan geçilerek, aralarında sosyalizmin bu iki seçkin temsilcisinin mezarlarının da bulunduğu anıt-mezarlara gelindi. Anıt-mezarların olduğu alanın girişinde ve mezarların olduğu platformda yaşlı kuşak sosyalistler yine oldukça baskındı. Pek çoğu ilk günkü heyecanı ve coşkusu ile yürüyüş kollarını izliyor, selamlıyor ve alkışlıyordu. Anıt-mezarlar, bir kez daha, yaşlı ve genç kuşağın buluşup, iki devrimci şahsında komünizmin sembol ve değerlerini savunup sahiplenme temelinde birleştikleri bir platform oldu.

Anma etkinlikleri, sosyalizmin tarihsel kazanımlarına bağlılığın ve tümünün şahsında tüm komünist sembol ve değerleri sahiplenme ve selamlamanın göstergesi mezar ziyaretinin ardından sona erdi. İki gün boyunca iki devrimci için yapılan anma etkinliklerine katılan binler, onların deyimi ile “Her şeye rağmen!” geleceğin her yerde sosyalizme ait olacağı inançları güçlenerek, geldikleri kentlere döndüler.

Anmalarda komünistler de yerlerini aldılar

Komünistler olarak biz de, her yılki gibi Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in adlarına ve anılarına sahip çıkıp, bu amaçla yapılan tüm etkinliklerde yerimizi aldık. XIX. Enternasyonal Rosa Luxemburg Konferansı’na ve anma yürüyüşüne katıldık.

Yürüyüşe üzerinde “Gelecek her yerde sosyalizme ait olacaktır!” şiarının yazılı olduğu TKİP imzalı pankartla katıldık, TKİP imzalı orak-çekiçli kızıl bayraklar taşıdık. Yürüyüş boyunca ve anıt-mezarların bulunduğu alanın girişinde “Kapitalist barbarlığa ve emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı, sosyalizm için mücadeleye!” başlıklı TKİP-Yurtdışı Örgütü imzalı bildiriyi yoğun olarak dağıttık. Bu arada, kortejimizde çok sayıda BİR-KAR flaması da taşındı.

Kortejimiz oldukça canlı ve coşkuluydu. Etkinliğin en sık tekrarlanan “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” sloganının yanı sıra aralıksız biçimde devrim ve sosyalizme dair sloganlar haykırdık, devrimci marşlar söyledik. Anıt-mezarların bulunduğu alana girişte daha canlı atılan bu sloganlarımız, burada biriken yaşlı kuşak sosyalistlerce alkışlar ve zafer işaretleri ile karşılandı. 

Yurtdışından komünistler

 

 

 

 

Devrimin kızıl karanfili
yanıbaşınızda açacak!

 

Yine aylardan Ocak ayı, Berlin sokaklarında yüzlerinde umut, tebessüm ve özlem dolu her yaştan insan soluk soluğa koşturuyor, ellerinde kızıl karanfiller. Berlin sokakları soğuk ama soğuğa aldırmayan sıcacık taptaze umutlar, çelikleşmiş yumruklar, havayı yırtan sloganlar. Herşey yaşanabilir bir dünya için, herşey sosyalizm için. Rosa Luxemburg’un dediği gibi “Kum taneleri üzerine kurulu düzeni” yerle bir etmek için bütün mücadele.

Belki geç kalmışlardı, katledilmişlerdi Rosalar, Karllar… Ama bu bile düşmana büyük bir korku olmuş, uykularını kaçıran kabusa dönmüştü. Milyonları peşine döken, bugün binleri Berlin’de biraraya getiren büyük bir mücadelenin parçası olmuşlardı.

Ellerindeki karanfilleri Rosalar’ın, Karllar’ın ve komünizm uğrunda şehit düşenlerin anıt mezarlarına bırakan gencinin yaşlısının, her milletten devrimcinin gözlerindeki o umut, o bakış, o saniyeler süren duygu yoğunlaşması, geçmişe özlem, geleceğe umutlar yüklemek sanki onlarca yılın bir anlık yansımasıydı.

Avuçlarındaki karanfili bırakırken, yumruklar sıkılıyor, sanki herkes sessizce söz veriyordu: “Bu kavga daha bitmedi” diye.

E. Aras

 
§