19 Temmuz 2013
Sayı: KB 2013/29

 Kızıl Bayrak'tan
Haziran direnişinde yeni safha
Zorbalara karşı isyan haktır!
AKP iktidarının
“hayat suyu”
yabancı sermaye
çekilmeye başladı
Sermaye devleti
tam bir cinayet şebekesidir!
İzmir’den baskınlara yanıt...
Devlet yine
katilleri koruyor!
Onbinler Ali için sokaklara indi!
Binler TMMOB yasasına karşı sokağa çıktı
14. Evvel Temmuz Festivali tamamlandı
Kamu TİS’leri görüşme süreci devam ediyor…
“Sendika hakkımız engellenemez!”
“Sonuna kadar mücadele!”
Para basanlar hakları için grevde!
“Bu grev onur grevidir!”
Mısır’da halk hareketi ve yeni gelişmeler
Gezi Parkı Direnişi’nden ayaklanmaya... - 2 V. Yaraşır
Gençlik yol ayrımında… K. Ali

Dünyada işçi ve emekçi eylemleri sürüyor!

Toplumcu Eksen’den...
Ekim Gençliği temsilcisi ile Yaz Kampı üzerine konuştuk...
Forumlar taleplerin kürsüsü oluyor
ABD’de Trayvon Martin davası... T. Kor
Gezi tutsağından mektup…
Kavga bitmedi direnişe devam!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 


“Sonuna kadar mücadele!”

 

Gülen Nakliyat işçileri ile çalışma koşulları ve sendikalaşma süreçleri üzerine konuştuk...

Cengiz Biçer: Biz çalışma koşullarımızı iyileştirmek için sendikalaştık. Bizim çalıştığımız yer hava şartlarına da uygun değil. Çalışma koşulları insanlıktan uzak. Su bile yok. Su istediğimiz zaman “gidin kahveden alın” diyorlar. “Çayı, suyu kahveden alın” diyorlar. Aldığımız parayı da oralara verecek olursak vay halimize… Biz emeğimizin karşılığını almak istiyoruz.

Sabahlara kadar çalışıyoruz, mesailerimiz verilmiyor. Pazar günleri çalıştığımız zamanlar oldu ama bunların karşılığını hiç alamadık. İstememize rağmen vermediler. “Burası nasılsa sizin işyeriniz” diyor bize. Bizim hayat şartlarımız da, geleceğimiz de bunların iki dudağının arasında. Bu ambar kurulalı 5 sene oldu, ben 5 seneden beri senelik izin kullanmadım. İki seneden beri maaşlara zam yok. Sonuçta biz sendikalaşma hakkımızın olduğunu öğrendik. Aslında geç kaldık. Sendikaya başvurduk. Yasalar çerçevesi içinde hakkımızı savunmak istedik. Sendikamız da sağolsun uğraştı, çoğunluk onaylandı. İşveren bunu duyunca tümden üstümüze geldi. Biz de eğer bizi istemiyorsan ver tazminatımızı çıkar dedik. Ona da yanaşmadı. Sendikalaştıktan sonra vazgeçmemiz için maaşlarımıza zam yapmak istedi ama biz vazgeçmedik. Kelleyi koltuğa aldık, yola devam…

Biz hakkımızı savunacağız, mücadele edeceğiz, ne gerekiyorsa yapmaya çalışacağız. Kimsenin hakkı kimseye geçmesin. Hak hukuk ne ise yerini bulsun.

Müşteri patronu tanımaz, müşteri işçileri tanır. Bizle muhatap oluyor çünkü. Bütün işi biz yapıyoruz. Senin burada sadece sermayen var. Başka bir şeyin yok. İşi yürüten işçi. Perşembe gününden buyana belki beni 150 kişi aradı. Niye gelmiyorsunuz diye. Biz de aynen size söylediğimiz gibi söylüyoruz. Biz anlaşmaya hazırız ama işveren yanaşmadığı için greve çıktık diye söylüyoruz. Müşteriler de “hakkınız ne ise versin de devam edelim” diyor. Bizim hatırımıza mal veren yerler var. Biz olmasak belki bu ambara hiç bakmayacak. Müşteri ile bizim aramızda güven var. Deposunun anahtarını bize veren müşterilerimiz var. Mal gelince atarsın diyor.

Ben buraya 16 yılımı vermişim. Bunun bir bedeli olmalı. Biz patronu baştan uyardık. Şimdi bizimle konuşmak istemiyorsa, sendikacılarla konuşacak. “Ben sendikayı da tanımam, sizi de tanımam” dedi. Tanımazsan sonuçlarına katlanmak zorundasın.

Anlaşana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizimle toplu görüşme yapmak isterse bizim kapımız açık. Sendikalı olarak çalışmaya hazırız. Biz işçiyiz ve işimizi hakkımızı alarak yapmak istiyoruz.

Emrah Çamlı: Çalıştığımız yerde terliyoruz. Terden gözlerimizi açamıyoruz. Öğle yemeği yiyeceğiz, yiyecek yer yok. Gidelim diyoruz, patron iş kaldı diyor. “Su için çeşme yaptır diyoruz”, yaptırmıyor. Yerimizi görüyorsunuz, bütün yağmur, kar üstümüzden geçiyor. Yemek yemek için vaktimiz olmuyor. Arabada giderken yiyebilirsek bir tost yiyoruz. Çalışma koşulları çok kötü.

Bütün esnaf bize cephe aldı. Niye böyle bir işe kalkıştınız diye… “Aldığınız para yetmiyor mu?” diye soruyorlar. Bunlar geçim standartlarını bilmiyor. Kendi gelirleri yüksek ona göre yaşıyorlar. Ev kira, faturalar, çocuk var. Hangi birine yetişecek ki bu para… Aldığımız para eve varmadan bitiyor zaten… Saat 06.30’da işbaşı yapıyoruz, gerisi Allaha kalmış, iş kaçta biterse… 22.00-23.00 oluyor, çoğu zaman 1’de gidiyoruz. Ne yazdan bir şey anlıyorsun ne de kıştan. Eve git işe gel… Para zaten yetersiz, hafta sonu tatilinde dışarı çıkayım diyorsun, büyük şehir adım attın mı para. Çocuklar görüyor bir şey istiyor, para yetmiyor.

Her tarafa biz yetişiyoruz. Malı dağıtıyoruz, o kadar şeyi yere vuruyoruz. Tekrar bindiriyoruz, kaldırıyoruz… Saat oluyor 4. Yemek bile yiyemiyorsun. Kamyona biniyoruz, mal toplamaya gidiyoruz, saat 12.00’ye kadar. 300 balya mı çıkacak, 400 mü belli değil? Biri “mal geç çıkacak bekle” diyor, patronu arıyoruz “bekleyin işiniz ne” diyor. Tamam ekmek yiyoruz ama bizim de hakkımızı ver yani. Beklediğimize değsin. İş 1’de de bitse 3’de de bitse biz yine sabah 6.30’da işteyiz.

Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Başka yolu yok!

Kızıl Bayrak / Bursa

 

 

 

 

BDSP’den Gülen Nakliyat
grevine ziyaret

 

Bursa Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu 17 Temmuz günü, Gülen Nakliyat işçilerinin grevine destek ziyareti gerçekleştirdi.

“Direne direne kazanacağız!” sloganı ile direniş alanına gelen BDSP’lileri TÜMTİS yöneticileri ve grevci işçiler karşıladı. “Bu işyerinde grev var” pankartının asılı olduğu alanda BDSP’liler tarafından grevi selamlayan bir konuşma yapıldı. İşçilerin hak alma mücadelesinin sermaye tarafından tahammülsüzlükle karşılandığının ifade edildiği konuşmada mücadele olmaksızın kazanım da elde edilmediği söylendi. Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanında işçilerin grevde olduğu söylenerek sınıf dayanışmasının önemine vurgu yapıldı. Konuşmada BDSP’nin Gülen Nakliyat işçilerinin yanında olduğu ve onların sesini Bursa kamuoyuna taşıyacağı söylendi.

Ardından işçilerle sohbet edildi. İşçiler çalışma koşullarından bahsederken, bu süreçte karşı karşıya kaldıkları zorluklar hakkında bilgi verdiler. İşçilerin haklarını ancak mücadele ile alabildiklerinin altı çizilirken, grevci işçiler bu yoldan dönmeyeceklerini dile getirdiler. Patronun birlikteliklerini kırmak için oyunlara başvurduğunu söyleyen işçiler bu yola beraber çıktıklarını ve geri dönmeye niyetlerinin olmadığını belirttiler.

Ziyaret yapılan sohbetlerin adından bitirildi.

Kızıl Bayrak / Bursa

 

 

 

Gülen Nakliyat’ta eylem

 

Gülen Nakliyat önünde 15 Temmuz günü saat 12.30’da eylem gerçekleştirildi.

Eylemde ilk konuşmayı TÜMTİS Bursa Şube Başkanı Özdemir Arslan yaptı. Arslan 7 ay önce sendikalaştıkları Gülen Nakliyat’ta patronun sözleşmeye oturmaması üzerine greve çıktıklarını belirtti. Patronun işyerini fesh edeceğine dair bilgiler aldığını söyledikten sonra böyle bir durum karşısında yasal olan tüm yolları deneyeceklerini ve demokratik haklarını sonuna kadar kullanacaklarını belirtti. Arslan, ayrıca yerel basının ilgisizliğini eleştirdi.

Arslan’ın konuşmasından sonra Türk-İş Bölge Temsilcisi Sabri Özdemir bir konuşma gerçekleştirdi. Özdemir konuşmasında Gülen Nakliyat işçilerinin yanında olduklarını belirtti.

“Direne direne kazanacağız!”, “İşçiyiz haklıyız kazanacağız!” ve “Sendika hakkımız engellenemez!” sloganlarının atıldığı eyleme DİSK Marmara Bölge Temsilcisi Ayhan Ekinci de katıldı.

Eyleme Partizan, SYKP ve Halkevleri de destek verdi.

Kızıl Bayrak / Bursa