01 Ocak 2010
Sayı: SİKB 2010/01

 Kızıl Bayrak'tan
2010 düzenin çok yönlü sorunlarla boğuşacağı bir yıl olacak
2009’da işçi sınıfı hareketi
2009’da kamu emekçileri hareketi,
25 Kasım’la birlikte kıpırdanmaya başladı
Direnişteki TEKEL işçileri ile konuştuk
TEKEL direnişinden
Devrimci sınıf faaliyetlerinden
TÜRK-İŞ araştırması
açlığın arttığını gösterdi
İtfaiye işçisi
hakları için nöbette
Sosyalist Kamu Emekçileri’nden
açık çağrı
2009’da düzenin tablosundan yansıyanlar
Son çeyrek asrın
en kritik yılı: 2010
Polis terörüne çözümsüz çözüm önerisi: “Bağımsız” kolluk şikayet mekanizması
“Karadağ cinayeti ve
tüm siyasi cinayetler aydınlatılsın!”
İzmir’de kampanya faaliyetleri
Genç-Sen 3. Genel Kurulu’nun ardından
Gençliğin polis terörü ve cinayetlerine karşı eylemlerinden
Adana Ekim Gençliği ve Devrimci Liseliler Birliği’nden
mücadele çağrısı
YTÜ’de soruşturma ve
ceza karşıtı mücadele
İsrail’in vahşi Gazze saldırısı birinci yılında
BDSP’li tutsaklardan
Devrimci tutsaklardan
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

İlerici ve devrimci güçler polis terörüne ve cinayetlerine karşı yürüdü! 

“Karadağ cinayeti ve
tüm siyasi cinayetler aydınlatılsın!”


19 Kasım akşamı Esenyurt’ta polis tarafından katledilen Alaattin Karadağ ve tüm polis cinayeti kurbanları için Taksim’de buluşan ilerici ve devrimci güçler 26 Aralık günü Galatasaray Lisesi’ne yürüyüş gerçekleştirdi.

BDSP, PDD, EHP ve TÖP’ün örgütlediği DHF ve Devrimci Hareket’in de destek verdiği eylemde “Karadağ cinayeti aydınlatılsın! Katiller yargılansın!” pankartı açıldı. Yürüyüşte Alaattin Karadağ’ın yanısıra yine devlet tarafından katledilen Engin Çeber, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Osman Aslı’nın resimleri taşındı.

Açıklamada Alaattin Karadağ’ın katledilmesinin devletin uyguladığı sistematik baskı ve terörün bir parçası ve devamı olduğu ifade edilerek, TEKEL’de, demiryolu grevinde, belediye işçilerinin eylemlerinde olduğu gibi hak arama mücadelesi sürdüren işçi emekçilerin de polis terörüne maruz kaldıkları vurgulandı. Toplumun tüm kesimleriyle polis terörünün hedefi haline geldiği ifade edildi.

Açıklamada, estirilen bu baskı ve terör havasında devrimcilerin de özel bir hedef oldukları vurgulandı.

Alaattin Karadağ cinayetiyle yeniden gündeme gelen Esenyurt-Avcılar polisinin kanlı siciliyle dikkat çektiği ifade edilirken, bölge polisinin tam bir cinayet şebekesi gibi hareket ettiği belirtildi. Bu şebekenin son birkaç ay içerisinde Karadağ cinayeti, Özkan Gerçek ve Ömer Adıgüzel isimli iki devrimcinin vurulması, devrimcilerin kurşunlanması, kaçırılması, taciz edilmesi gibi siyasal faaliyete dönük saldırılarının yanısıra Volkan Polat, Feyzullah Ete ve Osman Aslı’nın öldürülmesi, Yusuf Uzun ve Güney Tuna’nın dövülerek hastanelik edilmesi gibi olaylarla sıradan insanlara saldırdığı vurgulandı.

Karadağ cinayetinin aydınlatılmasının talep edildiği açıklama, “Karadağ cinayetinde aydınlatacağımız her karanlık nokta polis cinayetlerinin, dizginsiz baskı ve terörün önünü kesmek işlevi görecektir. Buradan Karadağ cinayeti aydınlatılana ve eli kanlı katiller yargılanana kadar mücadelemize devam edeceğimizi ilan ediyoruz.” sözleriyle sonlandırıldı.

Açıklamanın ardından oturma eylemine geçildi. “Çav Bella” ve “Bize ölüm yok” marşlarının söylendiği eylem sloganlarla sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

GOP’ta bilgilendirme toplantısı

Gaziosmanpaşa BDSP, 26 Aralık günü, son dönemde yoğunlaşan polis terörü ve cinayetleri ile ilgili bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.

“Polis terörü, yargısız infazlar ve Alaattin Karadağ dosyası” başlığı ile gerçekleştirilen toplantıya Alaattin Karadağ’ın avukatları ve BDSP temsilcisi katıldı.

Toplantıda ilk olarak BDSP temsilcisi söz aldı. BDSP temsilcisi, son dönemlerde yoğunlaşan polis terörünün kapitalist sistemin topyekûn saldırılarından bağımsız olmadığını ifade etti. Polisin keyfi baskı ve saldırılarının PVSK ve TMY ile yasal bir kılıfa sokulduğunu dile getirdi. Son olarak tüm işçi ve emekçileri polis terörü ve infazlarına karşı taraf olmaya çağırmanın ve devrimci-ilerici güçlerle birleşik bir mücadele örmenin önemine vurgu yapan BDSP temsilcisi daha sonra sözü Karadağ’ın avukatlarına bıraktı.

Avukatlar konuşmalarında, son iki yılda polis teröründe ciddi bir artışın söz konusu olduğunu ifade ettiler. PVSK ve TMY gibi faşist yasaların polise her istediğini yapma yetkisi verdiğini söyleyen Karadağ’ın avukatları, polisin terörü ve cinayetlerinin savcı ve hâkimler tarafından tam bir uyum içinde aklandığını belirttiler. Karadağ dosyasında da aynı durumun söz konusu olduğunu ifade eden avukatlar, cinayetle ilgili birçok delilin karartıldığını vurguladılar. Cinayetin tanıklarının savcı tarafından hala dinlenmediğini söyleyen avukatlar, MOBESE ve telsiz konuşması kayıtlarının yok edildiğini, adli tıpta gerçekleşen usulsüz uygulamalarla ilgili ise hiçbir işlemin başlatılmadığını ifade ettiler.

GOP ve Sultangazi’de bulunan tüm ilerici ve devrimci kurumlara elden davetiye bırakılarak toplantıya katılma çağrısı yapılmasına rağmen, söz konusu kurumlardan Toplumsal Dayanışma Ağı Derneği dışında katılım sağlayan olmadı.

Kızıl Bayrak / GOP

 

 

Esenyurt’ta polis tacizi teşhir edildi

Yeni Demokrat Kadınlar, 26 Aralık günü saat Esenyurt Meydanı’nda gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile 7 Aralık günü yaşanan polis tacizini protesto etti.

Emekçi Kadın Komisyonları (EKK), EHP’li Kadınlar, ESP’li Kadınlar, Çağrı Dergisi ve direnişteki belediye işçilerinin de destek verdiği eylemde, “Kadına yönelik şiddete hayır! / Yeni Demokrat Kadınlar” pankartı açıldı.

Basın açıklamasını gerçekleştiren Pınar Kalaycı, sömürücü egemen sistemin silahlı bekçileri olan polisin her zaman ama özellikle de son süreçte emekçi halka ve devrimcilere yönelik saldırılarında artışın çok net olarak gözlemlendiğini belirtti.

“Polis, TEKEL, Esenyurt, itfaiye, demiryolu işçileri gibi hakkını arayan işçilere saldırırken, siyasal ve demokratik hakları için sokağa çıkan Kürtlere saldırırken, Alaattin Karadağ gibi devrimcileri katlederken hep aynı görüntülerle karşı karşıyayız. Sonsuz bir pervasızlık ve rahatlık” diyen Kalaycı, özellikle Esenyurt-Avcılar bölgesinde polis terörünün ve pervasızlığının arttığını belirtti.

Kalaycı, Kıraç’ta İşçi-Köylü okuru ve Yeni Demokrat Kadınlar faaliyetçisi Songül Araç’ın 7 Aralık günü polis tarafından taciz edildiğini hatırlattı.

Basın açıklamasının ardından, Songül Araç da bir konuşma yaparak, polisin her türlü baskı ve saldırısının kendisini mücadeleden alıkoyamayacağını belirtti.

Kızıl Bayrak / İstanbul