sayfa_38

7 Ağustos 2009
Sayı: SİKB 2009/30

  Kızıl Bayrak'tan
  Irkçı-gerici rejim Kürt halkının emekçi kesimlerinin beklentilerini karşılayamaz...
  Kamu İhale Kurumu bir gece yarısı operasyonu ile Maliye Bakanlığı’na bağlandı…
  Kontrgerilla şefi
Kemal Yamak’ı sahiplenenlerin
Ergenekon karşıtlığı sahtedir!
HSYK tartışmaları ve
Yeni Şafak’ın iki yüzlülüğü!
Grev silahının dünü ve bugünü üzerine
Entes direnişi sürüyor...
  Kent A.Ş. direnişine polis saldırısı .
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Emine Arslan ile DESA direnişi, mücadele ve örgütlenme sorunları üzerine konuştuk...
  “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”.
  Devrimci sınıf çalışmalarından...
  İzmir’de direnişçi işçilerle
dayanışma kampanyaları!
  Har(a)ç saldırısı karşıtı mücadele ve Genç-Sen...
  Gençlik eylemlerinden...
  “Gizli Milyonerler Klübü” çizgi filmi ile Buffet’lar kapitalist sömürüyü kutsama çabasında...
  Obama yönetiminin üst düzey görevlileri Ortadoğu’da…
  Honduras’ta faşist darbeye
karşı halk direnişi yayılıyor!
  Dünyada işçi-emekçi eylemlerinden...
  TKP’nin en yaşlı üyesi
yazar Sarkis Çerkezyan yaşamını yitirdi
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Honduras’ta faşist darbeye karşı
halk direnişi yayılıyor!

28 Haziran’da devlet başkanı Manuel Zelaya’ya karşı ABD desteğiyle darbe gerçekleştiren faşist çeteler, tüm zorbalıklarına rağmen Honduras halkına boyun eğdiremiyor. “Pasif direniş” yolunu tercih etse de, Zelaya’nın faşist darbe karşısında net tutum alması halk direnişinin yayılmasına katkıda bulunuyor. Halkın faşist çetelere karşı direnişi, Amerikancı darbecilerin meşru zemin bulmasını engellerken, Latin Amerika ülkelerinin darbecileri muhatap almayı reddetmeleri ise, ABD yardımlarına rağmen cunta yönetimi etrafındaki çemberin günden güne daralmasını pekiştiriyor.

Sınıra birkaç metre uzaklıkta çadır kent…

Ülkeye girişi faşist çeteler tarafından birkaç defa engellenince Nikaragua’nın Honduras sınırında bulunan Las Manos’ta sınıra birkaç metre uzaklıkta çadır kent kuran Zelaya, darbe karşıtı direnişi buradan yönetmeye çalışıyor. Nitekim çadır kentin kurulmasının ardından Zelaya’nın eşi, annesi ve kızının da aralarında bulunduğu binlerce kişi Nikaragua sınırına doğru yürüyüşe geçti.

Kitlenin Zelaya ile buluşmasını engellemek için alarma geçen faşist çetelerin 5 bin asker ile 2 bin polisi bölgeye yığdığı, kitleye azgınca saldıran kolluk kuvvetlerinin sınıra akışı önlemeye çalıştığı bildiriliyor. Kolluk kuvvetlerinin estirdiği teröre rağmen, bine yakın kişinin sınırı aşarak Nikaragua tarafında bulunan Zelaya ile buluşmayı başardığı bildiriliyor. Tüm engellemelere rağmen bu akışın devam etmesi bekleniyor.

Nikaragua sınırına doğru yürüyen binlerce darbe karşıtını çembere alan kolluk kuvvetleri, kitleyi aç-susuz bırakarak yıldırmaya çalışıyor. Pek çok noktada kitleye saldıran kolluk kuvvetlerinin çok sayıda kişiyi yaralayıp onlarca göstericiyi gözaltına alması kitlenin kararlılığını kırmaya yetmedi. Vahşi bir tutumla binlerce kişiyi aç-susuz bırakan faşist çeteler, halkın direnme iradesini kırmayı başaramıyor; tüm saldırı ve engellemelere rağmen bini aşkın kişinin çadır kente ulaşması, halkın direnme kararlılığını somut olarak gösteriyor. Bölgeye ulaşabilenlerin büyük çoğunluğu, askeri barikata takılmamak için saatlerce dağlar arasından yürüdü.

Zelaya, “halk direniş milisleri” kurmaya hazırlanıyor!

Zelaya, Nikaragua’nın Ocotal kentinde toplanan binlerce destekçisine yaptığı konuşmada “şiddete başvurmadan bölgede ilerlemek için perşembe gününden itibaren eğitim yapılacağını, yeterli sayıda kişi bölgeye ulaştıktan sonra da dağlar aşılarak Honduras’a girileceğini” açıkladı.

 “Eğer birileri iktidarı almak için ordu güçlerini kullanıyorsa, bütün uluslardan insanlar bunu pasif olarak protesto etme hakkına sahiptir; bizim yaptığımız ­­da bu hakkı kullanmaktır” diyen Zelaya, “halk direniş komiteleri” kuracaklarını bildirdi. Bu adımla cuntaya karşı mücadele etme kararlılığından geri adım atmayacağını gösteren Zelaya, tüm engellemelere rağmen ülkeye dönmekte kararlı olduğu mesajını da verdi.

“Darbe Karşıtı Ulusal Direniş Cephesi” direnişi yaygınlaştırıyor!

Binlerce kişi Nikaragua sınırını aşıp Zelaya ile buluşmak için yollara düşerken, başkent Tegucigalpa başta olmak üzere birçok kentte protesto eylemleri de sürüyor. İşçilerin, eğitim emekçilerinin, yoksul köylülerin, ilerici aydınların katıldığı iki günlük genel grev ise, ülkede hayatı felç etti. Genel grev sürerken gerçekleştirilen kitlesel eylemlere on binler katılırken, faşist çetelerin güdümündeki kolluk kuvvetleri emekçilere azgınca saldırdı. Bir eğitim emekçisini katleden kolluk kuvvetlerinin onlarca kişiyi yaralayıp çok sayıda göstericiyi tutuklaması, kitleleri sindirmek bir yana öfkeyi daha da arttırdı.

Nitekim başkentin değişik yerlerinde yapılan yürüyüşlerin sonunda açıklama yapan direniş cephesi liderleri, 28 Haziran’da darbe ile yönetime gelen cuntanın baskıyla halkı korkutacağını düşünerek çok büyük bir hata yaptığını açıkladılar.

Faşist çeteleri destekleyen kapitalistlerin işyerlerini kuşatan binlerce emekçi, şehirdeki lüks ve pahalı alışveriş merkezleri ile dükkanlara erişimi engelledi. Darbeyi destekleyen kapitalistlerin hedef alınması, sınıf çatışmalarının daha da keskinleşmesini sağlayabilir. Nitekim Genel İşçi Sendikası Genel Sekreteri Israel Salinas, bu eylemlerin amacının, sadece ceplerini düşünen patronları can evlerinden vurmak olduğunu belirtiyor.

Kitlelerin direnişiyle faşist çetelere karşı mücadele eden işçi ve emekçiler, pek çok kere kolluk kuvvetlerinin saldırılarına maruz kaldı. Buna rağmen pasif direnişe vurgu yapan Zelaya, kendince faşist çetelerin kitlesel katliamlara girişmesini önlemeye çalışıyor. Oysa kolluk kuvvetlerinin henüz kitlesel kıyımlara girişmemeleri, büyük bir olasılıkla içinde bulundukları gayr-ı meşru konum ve tecrit ile halkın öfkesinden duydukları korkudan kaynaklanıyor. Ancak bu durumun uzun süre bu şekilde devam etmesi de pek olası görünmüyor. Zira kitle hareketi militan biçimlere bürünürken, çatışmanın giderek şiddetlenme ihtimali de yüksektir.

Bu arada cunta karşıtı direnişe devam eden emekçilerin bir diğer anlamlı eylemi, kolluk kuvvetlerinin olası bir saldırısını engellemek için Venezüella büyükelçiliği önünde nöbet tutmalarıdır. Faşist çetelerin yönetimi, geçen hafta, Venezüellalı diplomatlardan ülkeyi terk etmelerini isteyip birkaç gün süre tanımıştı. Diplomatlar ise, Venezüella’nın darbecilerin hükümetini tanımadığını, kendilerinin de darbecilerin hiçbir direktifine uymayacaklarını ilan ederek Amerikancı cuntaya meydan okumuşlardı. Konsolosluk önünde nöbet tutan Honduraslı darbe karşıtları, Venezüellalı diplomatlarla anlamlı bir dayanışma eylemi sergiliyorlar.

ABD-AB emperyalistlerinin desteğini alan Honduras’taki faşist çeteler, şimdiye kadar geri adım atmaya yanaşmadılar. Bu küstahça tutumlarını sürdürebilmeleri elbette Washington’daki efendilerinden aldıkları destek sayesinde mümkün olmaktadır. Buna karşın günden güne daha kitlesel daha militan bir düzeye doğru yol alan cunta karşıtı direniş, faşist çetelerle Washington’daki efendilerinin işlerinin pek kolay olmadığına işaret ediyor. Honduraslı işçi ve emekçilerin cunta karşıtı direnişinin güçlenerek devam etmesi, Latin Amerika halklarının ise enternasyonal dayanışma eylemlerini yaygınlaştırması, faşist cuntanın sonunu getirecektir. Böyle bir sonuç, ABD emperyalizmi ile kıtadaki tetikçilerinin etkisini zayıflatırken, halkların direnme iradesini ise daha da güçlendirecektir.