7 Ağustos 2009
Sayı: SİKB 2009/30

  Kızıl Bayrak'tan
  Irkçı-gerici rejim Kürt halkının emekçi kesimlerinin beklentilerini karşılayamaz...
  Kamu İhale Kurumu bir gece yarısı operasyonu ile Maliye Bakanlığı’na bağlandı…
  Kontrgerilla şefi
Kemal Yamak’ı sahiplenenlerin
Ergenekon karşıtlığı sahtedir!
HSYK tartışmaları ve
Yeni Şafak’ın iki yüzlülüğü!
Grev silahının dünü ve bugünü üzerine
Entes direnişi sürüyor...
  Kent A.Ş. direnişine polis saldırısı .
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Emine Arslan ile DESA direnişi, mücadele ve örgütlenme sorunları üzerine konuştuk...
  “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”.
  Devrimci sınıf çalışmalarından...
  İzmir’de direnişçi işçilerle
dayanışma kampanyaları!
  Har(a)ç saldırısı karşıtı mücadele ve Genç-Sen...
  Gençlik eylemlerinden...
  “Gizli Milyonerler Klübü” çizgi filmi ile Buffet’lar kapitalist sömürüyü kutsama çabasında...
  Obama yönetiminin üst düzey görevlileri Ortadoğu’da…
  Honduras’ta faşist darbeye
karşı halk direnişi yayılıyor!
  Dünyada işçi-emekçi eylemlerinden...
  TKP’nin en yaşlı üyesi
yazar Sarkis Çerkezyan yaşamını yitirdi
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Ekim Gençliği’nden har(a)ç protestosu

Ekim Gençliği 30 Temmuz günü gerçekleştirdiği basın açıklaması ile har(a)ç zamlarını protesto etti.

Taksim Tramvay Durağı’nda 18.30’da biraraya gelerek, İstiklal Caddesi üzerinde ajitasyon konuşmaları eşliğinde, “Parasız ve nitelikli eğitim istiyoruz” şiarlı bildirilerin dağıtılmasının ardından basın açıklamasına geçildi.

Yapılan harç zammının üniversite öğrencileri ve velileri üzerindeki etkilerini anlatan tiyatro oyunu çevredeki insanlar tarafından ilgiyle izlenirken Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasında Yusuf Ziya Özcan’ın YÖK başkanı olur olmaz eğitimin paralı olması gerektiğini belirttiği, 12 Eylül’ün eseri YÖK’ün postal sesini üniversite kampüslerine taşırken sermaye düzeninin ihtiyaçları doğrultusunda eğitimin ticarileştirilmesi için asli görevini de yerine getirerek neo-liberal ekonomi politikalarının eğitim alanında taşeronluğunu üstlendiği söylendi.

“Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim! Harç zamları geri çekilsin / Ekim Gençliği” pankartının açıldığı eylemde taşınan dövizlerle ise örgütlü mücadeleyi yükseltme ve zamlara karşı seyirci kalmama çağrısı yapıldı.

Açıklamada kapitalizmin krizinin işçi ve emekçilere fatura edildiği ifade edilerek, işten atmalarla, sosyal hakların tırpanlanmasıyla yaşam koşullarının çekilmez bir hale geldiği, eğitim hakkının da gaspedildiği, harçlara yapılan zamlarla yeni bir adım atılarak faturanın bir kez daha kendilerine kesildiği söylendi.

Basın açıklamasının devamında şunlar söylendi:

“Önümüzdeki dönem gençlik açısından da krizin yansımları görülmeye devam edecektir. Zamlara dur demek, krizin faturasını ödememek, krizi yaratanlardan hesap sormak için her yeri mücadele alanına çevirmeli, örgütlü mücadelemizi yükseltmeliyiz!”

Eylem boyunca, “Parasız eğitim istiyoruz!”, “ Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Çukurova’da harç zamlarına karşı eylemler

Adana Çukurova Üniversitesi’nde devrimci-demokrat öğrencilerin düzenlediği etkinliklerle harçlara karşı oluşan tepkiler örgütlenmeye çalışılıyor.

Harçlarla ilgili tepkisini tiyatroyla gösteren öğrenciler 4 Ağustos günü yemekhanede bir oyun sergilediler. Bir spikerin harçlara karşı öğrencilerin nabzını tutmak için üniversite içerisinde öğrencilerle yaptığı röportajlar üzerinden şekillenen oyun, yemekhanedeki öğrencilerin ilgisine konu oldu.

Tiyatrodan sonra masalar gezilerek öğrencilerle harç zamları ile ilgili sohbet edildi ve öğrenciler 5 Ağustos günü gerçekleşecek eyleme çağrıldı.

5 Ağustos günü Sondurak Kafe önünden yemekhane önüne bir yürüyüş gerçekleştirildi. Burada basın açıklaması okundu. Okunan metinde memur maaşlarına %3,5 gibi gülünç bir zam yapan zihniyetin öğrencilere %500’e varan zamlar yaptığı söylendi.

YÖK’ün öğrencilere kan kusturduğu, ÖSS’ye giren öğrencilerin 30 bininin 0 çektiğine, 1 milyon 88 bin öğrencinin 165 barajını geçebildiğine vurgu yapılarak eğitimin ticarete dönüştürüldüğü, zengin çocuklarının özel okullarda okutulduğu ve eğitimde fırsat eşitsizliği yaratıldığı ifade edildi.

“Bir derdim var! Har(a)çlara hayır – Parasız eğitim haktır” pankartının açıldığı eylemde “Müşteri değil öğrenciyiz!”, “YÖK’e hayır!”, “Parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!” sloganları atıldı. 60 kişinin katıldığı eylem öncesinde Ekim Gençliği’nin harç zamlarına ilişkin çıkardığı merkezi bildirinin fakültelere ve amfi kantine dağıtımını gerçekleştirdik.

Çukurova Üniversitesi Ekim Gençliği


Genç-Sen Beyazıt’taydı!

İstanbul’da, 30 Temmuz günü İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde biraraya gelen Genç-Sen’liler İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ile yapılacak görüşme öncesinde ajitasyon konuşmaları ile gelinen süreci özetlediler. Harçlara yapılan zam konusunda, YÖK Çalıştayı’nda da düşüncelerini ifade eden öğrenciler, buna karşın karşılarında kendileri ile muhatap olabilecek, zamların sorumluluğunu alacak bir yetkili olmadığını belirttiler. Görüştükleri rektörlerin, bu zamdan yana olmadıklarını açıkladıklarını ancak, bu açıklamaların Genç-Sen’lilerin gözünde inandırıcılıktan uzak olduğunu söylediler.

Genç Sen’lilerin bekleyişi sloganlarla sürerken, içeride ise İÜ Rektör Yardımcısı’yla görüşme gerçekleştirildi. Genç Sen heyetinin yaptığı görüşme sonucunu oturma eylemi eşliğinde bekleyen öğrenciler Beyazıt Marşı’nı söylediler.

Gerçekleştirilen görüşmeye ilişkin bilgilendirmede bulunan Genç Sen MYK üyesi Emre Öztürk, karşılarında bir muhatap bulamadıklarını ve kimsenin yapılan zamları savunmadığını ifade etti. Kendilerine dilekçe vermelerinin teklif edildiğini ancak, Genç-Sen’in hakkını sokakta arayacağını söylediklerini belirtti. Basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.


Eskişehir’de Genç Sen eylemi...

Eskişehir Genç-Sen ise, 30 Temmuz günü Anadolu Üniversitesi’nde eylemdeydi. Eczacılık kapısında toplanan Genç-Sen’liler rektörlüğe doğru yürüyüş düzenledi. Yürüyüş boyunca ajitasyon konuşmaları yapıldı. Rektörlüğün önüne gelindiğinde Genç-Sen’i temsilen 2 öğrenci rektörle görüşmek istedi. Daha önce öğrencilerin telefonla arayıp bildirdikleri görüşme taleplerini reddeden Anadolu Üniversitesi Rektörü Fevzi Sürmeli bu kez görüşmeyi kabul etti. Genç-Sen’i temsilen görüşmeye giden 2 öğrenci Fevzi Sürmeli’yi yapılan harç zamlarına karşı öğrencilerden yana taraf olmaya çağırdı. Ayrıca Anadolu Üniversitesi’nde çalışırken hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılan 10 öğrencinin derhal işe alınmaları talep edildi. Sürmeli yapılan zamlarla ilgili, bu zamların altına imza atmadığını ve karşı olduğunu, zamların YÖK tarafından istendiğini belirtti.

Görüşme boyunca dışarıda kalan Genç-Sen’liler rektörlüğün önünde oturarak sloganlar ve ajitasyon konuşmaları yaparak beklediler. Görüşmenin ardından rektörle yapılan konuşma basına ve öğrencilere aktarılarak Yunus Emre kapısına doğru yürüyüşe geçildi ve Yunus Emre kapısında eylem sona erdi. Eyleme yaklaşık 40 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul-Eskişehir


Genç-Sen’den basın açıklaması

Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) 4 Ağustos Salı günü DİSK Genel Merkezi’nde bir basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada ilk önce Genç-Sen MYK üyesi Ulaş Taştekin, ardından ise Genç-Sen üyesi Şükrü Oral bir konuşma gerçekleştirdi. Ulaş Taştekin yaptığı açıklamada eylemliliklerinin sürdüğünü belirterek ve gerçekleştirilecek eylemlere katılım çağrısı yaptı.

Ardından Genç-Sen üyesi İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü öğrencisi Şükrü Oral bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmada, 25 Temmuz tarihinde Radikal gazetesinde harçlarla ilgili yayınlanan röportajının ardından bir Radikal okurunun harç masrafını ödemek istemiyle iletişime geçtiğini ifade etti ve birçok üniversite öğrencisinin aynı sorundan muzdarip olduğunu belirterek bütün arkadaşlarının sorununa çözüm olması adına yapılan bağışı Genç-Sen’e aktaracağını bildirdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Tayyip’e harç protestosu

2 Ağustos günü akşam saatlerinde Ankara Kızılay’da bir lokantada yemek yiyen Başbakan Tayyip Erdoğan, Öğrenci Kolektifleri üyesi üniversite öğrencilerinin harç zammı protestosuyla karşılaştı.

AKP’nin, TBMM başkanlığı için adı öne çıkan isimlerle gün içinde yaptığı toplantıların ardından Sakarya Caddesi’nde bulunan ve AK Parti Ankara Milletvekili Faruk Koca’ya ait Özler Döner Lokantası’na giden Erdoğan, yemek yediği sırada öğrenciler tarafından protesto edildi.

Öğrenci Kolektifleri üyelerinin gerçekleştirdiği protestoya müdahale eden Başbakan’ın korumaları öğrencilere saldırdı.

“Harçlara hayır!”, “Müşteri değil öğrenciyiz!”, “Eğitim haktır, satılamaz!” sloganlarını atan öğrenciler gözaltına alındı.


 

“Ücretsiz” kitaplar rant aracı

AKP hükümeti yaptığı her işten, bunları “kamu hizmeti” olarak tanımladığı durumlarda dahi kendi adına pay kapmak derdinde. İlk ve ortaöğretim öğrencilerine dağıtılan “ücretsiz” ders kitapları da bu çerçevede “iyi” bir pazar durumunda. Büyük meblağlara mal olan kitap basım işlerinin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 14 adet yayınevi varken, özel yayınevlerinde yapılıyor olması ve basım miktarı her yıl artan ders kitaplarının bu yılki bedelinin 155 milyon 692 bin TL’yi bulması, bu pazarın kimler tarafından tutulduğu sorusunu akla getiriyor.

“Ücretsiz” kitap dağıtımının uygulamaya girdiği 2003 yılından bu yana öğrencilere toplamda 739 milyon 218 bin kitap dağıtan Milli Eğitim Bakanlığı, 2009–2010 eğitim öğretim yılında dağıtacağı kitaplarla birlikte 920 milyon kitabı ücretsiz dağıtmış olacak.

Bakanlık 2009–2010 eğitim öğretim yılında ilköğretim öğrencilerine 65 milyon 618 bin 878 ve ortaöğretim öğrencileri için 13 milyon 186 bin 435 adet ders kitabı alım ihalesi verdi. Yani toplam 78 milyon 805 bin 311 adet kitap öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılacak ve bu kitaplar özel sektörde faaliyet gösteren firmalar tarafından basılacak.

Geçtiğimiz yıllarda da AKP hükümetinin ihaleyi kendine yakın yayınevlerine vermeye özen gösterdiği basına yansımıştı. Hükümet olmuş her parti gibi AKP de işçi ve emekçilerin vergileriyle basılan kitapları kendi çevresini refaha kavuşturmak için kullanmakta bir sakınca görmemişti ve görmüyor da!

Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları ifade ediyor: “AKP hükümetinin kamu ihalelerinde göstermiş olduğu objektif olmayan tutum, MEB tarafından yapılan ders kitapları ihaleleri için de söz konusudur. Bakanlığın bu ve benzer konulardaki icraatları bizleri endişelendirmektedir. Bu yıl dağıtılacak ücretsiz kitapların bedeli 155 milyon 692 bin TL’dir. Miktarın büyük olması, ücretsiz ders kitapları ihalelerinin başından sonuna kadar açık ve şeffaf bir şekilde yapılmasını gerektirmektedir.”

Öğrencileri dağıtılacak ücretsiz kitapların MEB’in yayınevlerinde bastırması gerektiğini söyleyen Bozgeyik, yapılan tüm işlemlerin açık ve tartışmaya yer bırakmayacak şekilde düzenli olarak kamuoyunun bilgisine sunulması gerektiğini belirtiyor.