7 Ağustos 2009
Sayı: SİKB 2009/30

  Kızıl Bayrak'tan
  Irkçı-gerici rejim Kürt halkının emekçi kesimlerinin beklentilerini karşılayamaz...
  Kamu İhale Kurumu bir gece yarısı operasyonu ile Maliye Bakanlığı’na bağlandı…
  Kontrgerilla şefi
Kemal Yamak’ı sahiplenenlerin
Ergenekon karşıtlığı sahtedir!
HSYK tartışmaları ve
Yeni Şafak’ın iki yüzlülüğü!
Grev silahının dünü ve bugünü üzerine
Entes direnişi sürüyor...
  Kent A.Ş. direnişine polis saldırısı .
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Emine Arslan ile DESA direnişi, mücadele ve örgütlenme sorunları üzerine konuştuk...
  “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!”.
  Devrimci sınıf çalışmalarından...
  İzmir’de direnişçi işçilerle
dayanışma kampanyaları!
  Har(a)ç saldırısı karşıtı mücadele ve Genç-Sen...
  Gençlik eylemlerinden...
  “Gizli Milyonerler Klübü” çizgi filmi ile Buffet’lar kapitalist sömürüyü kutsama çabasında...
  Obama yönetiminin üst düzey görevlileri Ortadoğu’da…
  Honduras’ta faşist darbeye
karşı halk direnişi yayılıyor!
  Dünyada işçi-emekçi eylemlerinden...
  TKP’nin en yaşlı üyesi
yazar Sarkis Çerkezyan yaşamını yitirdi
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Entes direniş güncesi

Direnişin 79. günü...

Direniş Platformu olarak 31 Temmuz günü Gebze’de devam eden E-Kart grevine destek ziyareti gerçekleştirdik. Her ne kadar sınırlı katılım sağlanmış olsa da E-Kart işçileri ile güzel ve anlamlı bir sohbet gerçekleştirmiş olduk.

Direniş Platformu’nun niye kurulduğunu, amacının ne olduğunu anlattık. Platformun gerçekten işçilerin birliği noktasında nasıl bir olanak yarattığını konuştuk. Bunun üzerine E-Kart işçileri ziyareti iyi ki yaptığımızı ve kafalarında oluşan bir takım sorulara yanıt olduğumuzu dile getirdiler. Ziyaretin hem birbirimizi tanımak hem de platformu tanıtmak için güzel bir olanak olduğunu gördük. (…)


Direnişin 80. günü…

Her cumartesi yapılan Atv-Sabah eylemine katıldık. Haftalardır yürümemize izin vermeyen polis bu hafta yürüyüşümüzü engelleyemedi. Tramvay durağından Galatasaray Lisesi önüne düzenli bir kortej halinde ve gür sloganlar atarak yürüdük. Haftalar sonra yürüyüşü gerçekleştirmemiz büyük bir coşku yarattı. Eylemde, haftaya yapılacak olan eylemle birlikte Atv-Sabah eyleminin herkesin söz sahibi olduğu bir foruma dönüşeceği bildirildi.


Direnişin 81. günü…

Bugün (2 Ağustos Pazar) İzmir Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Emekçi Kadın Komisyonu’nun Entes direnişine omuza vermek, mücadeleyi yükseltmek adına haftalar önce başlattığı kampanyanın son programı olarak gerçekleştirilen etkinliğe katıldım.

Etkinliğe benim dışımda direnişteki Kent A.Ş. işçileri, Alınteri ve Buca Emekli-Sen de katıldı. Şiirle başlayan etkinlik Emekçi Kadın Komisyonları’nın direnişe yönelik yürüttüğü çalışmaların aktarılması ve Entes sürecinde başından sonuna kadar gelişen olayları aktarmamla devam etti. (…)


Direnişin 82. günü…

(…) Hayat Su çalışanları ziyarete gelip su desteğinde bulunuyorlar. Parot işçisi de aynı şekilde fırsat buldukça çay paydosunu benim yanımda geçiriyor. Az da olsa bir sohbet imkânımız doğuyor. Ayrıca eski Gürsaş işçisi bir ağabey direnişi ziyaret ederek Entes’in son durumu hakkında bilgi almak istedi. Entes işçisi bir arkadaşım da nasıl olduğumu sordu ve umarım soğuklar gelmeden kazanırsın dedi. Entes’ten işçilerin benim yanımda olduğumu belirtmeleri ayrı bir mutluluk katıyor.

OSİM-DER’den emekçi kadın çalışması yürüten arkadaşlar Entes işçileri ile anket gerçekleştirdiler. (…)


Direnişin 83. günü...

(…) Mahkemeden sonra Sinter Metal işçileri Entes’e ziyarete geldiler. Mahkeme kararı üzerine biraz sohbet ettikten sonra ayrıldılar. OSB bölgesinde yol kazısı işinde çalışan işçiler yanıma geldi ve bir isteğim olup olmadığını sordular. Yoldan geçen bir araçtan yüksek sesle “devrimci mücadeleye devam” sloganı atıldı. Bir UİD-DER çalışanı geldi ve kısa bir sohbetin ardından bülten bırakarak yanımdan ayrıldı.(…)

Entes Direnişçisi
Gülistan Kobatan

 


 

Entes direnişiyle dayanışma kermesi

Entes direnişiyle dayanışma amacıyla Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Emekçi Kadın Komisyonu‘nun düzenlediği kermes, 27-30 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirildi.

Kermes boyunca EKK’nın kadın dostlarından topladığı el işleri, takı vb. eşyalar kermeste sergilendi. Kobatan’ın 2 Ağustos günü katılacağı söyleşinin davetiyeleri dağıtıldı.

İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kermesin açılışının ilk gününde, kolluk güçlerinin taciziyle karşılaşıldı. Sürekli etrafta dolaşarak kermesi provoke etmeye çalışan kolluk güçleri kültür merkezinin müdürüne neden yer verildiğini sorarak gözdağı vermeye çalıştı.


İzmir’de Gülistan Kobatan’la söyleşi...

Gülistan Kobatan ile dayanışmak için başlatılan kampanyanın son ayağı olan söyleşi 2 Ağustos günü İşçi Kültür Sanat Evi’nde gerçekleştirildi.

Etkinlikte EKK adına yapılan konuşmada, kampanyanın bir aylık süreci özetlendi.

EKK temsilcisinin konuşmasında; patronların, örgütlü işçi sınıfından korktukları söylendi. Meha, Mersin liman, Tuzla tersane ve DESA’daki kazanımların örneklendiği konuşmada DESA işçisi Emine Arslan’ın direnişine özel olarak değinildi.

Entes direnişçisi Gülistan Kobatan’ın başlattığı direnişe vurgu yapılan konuşmada Entes’teki direniş süreci aktarıldı.

Konuşma, Entes direnişinin kazanılması için büyük bir sorumluluk gerektiği söylendi.

Etkinlikte söz alan Entes direnişçisi Gülistan Kobatan, direnişin 81. gününde olduğunu belirtti. Kobatan işten atılma sürecinden bahsetti. Personel müdürünün “sen çok çalışkansın ama yaramazlık yapıyormuşsun” demesinin arkasında yatan nedenin sınıf bilinçli bir işçi olması olduğunu söyledi.

Kobatan konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

“Ben tek başıma birçok şey yapıyorum. Ama daha çok olsak neler yaparız. Ben işime geri alınmayabilirim ama önemli olan bir şeyler yapmaktır. Bu direnişin kazanımı da işçi sınıfının kazanımı olacaktır.”

Konuşmaların ardından soru-cevap ve düşüncelerin paylaşılmasına geçildi. Müzik dinletisi ve çekilen halaylarla ardından etkinlik son buldu. Etkinliğe Kent A.Ş. işçileri, Buca Emekli-Sen ve Alınteri katıldı.

Kızıl Bayrak / İzmir


 

 

Kadına yönelik şiddet sürüyor...

Geçtiğimiz aylarda Türkiye Nahide Opuz’u kocasından korunamaması sebebiyle AİHM tarafından tazminata mahkum edilmiş ve bunun üzerine devlet erkanı tarafından Türkiye’nini haksızlığa uğradığı dillendirilmiş; aslında kadına yönelik şiddeti önlemek konusunda mesafe katedildiği ifade edilmişti.

Evet “ilerleme” kaydedilmiş olabilir ancak bu “ilerleme” durdurulamayan ölümler ve şiddete uğrayan kadınların oluşturduğu listede somutlanıyor...

35 yaşındaki Zübeyde Yıldız, kendisini sürekli döven eski eşi Zeki Kahraman tarafından 1 Ağustos günü öldürüldü.

Yıldız, boşandıktan sonra eski kocasının kendisini tehdit etmesi üzerine kocasından defalarca şikayetçi olmuştu. Şişli Karakolu’na korunmak için başvuruda bulunmuştu. Fakat polisin kendisine her defasında “aile içinde olur böyle şeyler, barışın” demesi üzerine, korunmak için devamlı adres değiştirerek izini kaybettirmeye çalıştı.

Ayrıca Yıldız, savcılığa eski eşi hakkında suç duyurusunda da bulundu. Beyoğlu Savcılığı’na başvuran Yıldız, koruma istedi. Zübeyde Yıldız’ın şikayetleri ve koruma talebi bir türlü karşılık “bulamadı”. Yıldız, göz göre göre ölüme yollandı...

Bir şiddet haberi de Yalova’dan...

2 Temmuz günü Yalova’da Selman Keskin, tartıştığı sevgilisi C.Y.’yi sokak ortasında tekme-tokat dövdü ve kaburgasının kırılmasına neden oldu. Ancak esnafın araya girmesi ile daha vahim bir sonuçtan kurtulan C.Y. saldırıyı, kırıkla “atlatabildi”.  Esnafın yakalayarak polise teslim ettiği Keskin ise, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Devletin çeşitli kurumlarının umursamazlığı ve bu konuda hiç bir yaptırım uygulanmaması şiddet yüzünden gerçekleşecek yeni ölümlere kapı aralıyor. Kadına yönelik şiddet konusunda sermaye devletinin alabileceği önlemlerin ne olduğu da bu örnekler üzerinden bir kez daha görülmüş oluyor...