13 Şubat 2009
Sayı: SİKB 2009/06

  Kızıl Bayrak'tan
  Sınıf hareketinin yönü ve iradi müdahale
  Kapitalist krize karşı onbinler Kadıköy’de buluşuyor!
NATO: Emperyalist saldırganlığın
vurucu gücü!
İzmir’de kapitalist krize karşı sempozyum...
Kurtiş’te direniş kazandı!
İşçi ve emekçi hareketinden…
  Grev ve direnişlerle sınıf dayanışmasını yükseltelim!
  BDSP yaklaşan yerel seçimlere ilişkin programını açıkladı…
  Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu seçim bildirgesi...
  Krize karşı faaliyet ve eylemlerden…
  Revolverli sakar olamayan gençlik
Yüksel Akkaya..
  Gün geçtikçe inandırıcılığını yitiren yalanlar!
  Türkiye Kyoto’yu imzaladı…
  Kadın işçilerin sendikalarda örgütlenmesinin önemi
  Emperyalistler arası ilişkilerde yeni dönem
  Gerici güç odaklarının Filistin sorununa “ilgisi”…
  Bir kez daha yerel seçimler üzerine; ya da ilkeli duruş mu, günübirlik şaşkınlık mı? M. Can Yüce
  Yeni döneme başlarken… - Ekim Gençliği
  Bültenlerden...
  Ocak ayı rakamları
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Revolverli sakar olamayan gençlik

Yüksel Akkaya

 

Dün diye bilinen “an” ile bugün diye bilinen “an” öyle örtüşür ki, anlatmak hem çok imkan dahilinde olur, hem “hiç” olmaz. Zor zamanlar gibi algılansa da değillerdir. Bu anlar, en çok sanatın, edebiyatın güçlü olduğu anlardır. Öyle olduğu için de bazen yazmak “gereksiz” olur, “anlatmak” anlamsız kalır. Sözü, işin erbabına bırakmak gerekir:

 

İşçi Mihali'nin Ölümü 

kurumuş kan çamur lekeli bir fes
petrol lambasının ölgün ışığında 
bir gül gibi parıldıyordu yarası.

   sakar gençlik, evli, cebinde revolver
geceleyin gizlice yasak kitaplar 
doyceorientbank yün ipek şeker.

kahvelerin derme çatma peykeleri
bira meze yongo gazinosu rıhtımda
ayak bileklerinde zil ermeni kızları.

   minareler çan kuleleri surlar
trenler cepheye asker götürüyor
1904, karanlık bir oda gibi selanik.

serez çarşısı dokumacılar grevi
ve bütün grevlerin iki önderi
biri rum biri türk, kandiya'dan.

   gün ortasında esmer bir gece
veles demirkapı hattı greviydi
bir kurşun, işçi mihali yerde.

kurumuş kan çamur lekeli bir fes 
petrol lambasının ölgün ışığında
bir gül gibi parıldıyordu yarası.

hristos henüz kundaktaydı öldürüldüğünde 
babası. kandiya'dan gelen arkadaşları
onun mavi taşlı mezar boncuğunu çıkartıp
               mihali'nin eski ceketinin 
                             cebine koydular ve
                                         ağladılar.

"giritli doğmak ağır bir şeydi."
kuğulardır ölüme giderken birlikte
                                şarkı söyleyen.

barbadan bir daha haber alamadım.
iki yıl sonra yaros adasında, sürgünde öldüğünü
                                                       öğrenecektim.

aşk için şarkılar söyler dururdun 
ayrılık için şarkılar

on sekiz yaşın
bir sokak ortasında

gülüp durunca sana
ve yıllar sonra

            bilemezsin ne yapacaksın.

rüzgarı nasıl kucaklayacaksın
denizi nasıl alıp da yüreğine

alıp da 
o hâlâ acemi yüreğine 
bir çocuğun gülüşüyle sokacaksın.

takis petrulas geceye kadar
koşarken koyu bir karanlığın içinde

aynı tarihlerde, 

benim de ranzamın kıyısından
kız kulesinin ışıkları görünürdü

ve lacivert deniz.

kırık kurşunkalemim
dolaşırken sarı kağıdın üstünde.

Behçet Aysan