26 Aralık 2008 Sayı: KB 2008/50
(EG ÖS 229)

  Kızıl Bayrak'tan
   2008: Dünyada ve Türkiye’de bir dönem kapanırken...
  2008 yılı rejimin Kürt sorunundaki çözümsüzlüğünü bir kez daha ortaya koydu…
DİSK’in krize karşı “Emek cephesinin sesi”ni büyütme, mücadeleyi yükseltme çağrısı üzerine…
TİB-DER’den iş cinayetleri protestosu…

Yemekhane işçileriyle dayanışma gecesi…

Kot işçileriyle
dayanışma büyüyor!
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Kriz ve devrimci mücadelenin sorunları
  Kriz ve sınıf hareketi...
  Gençlik hareketinden…
  Gençliğin faaliyetlerinden…
  Kriz üzerine Emekçi Kadın Komisyonları sözcüsü ile konuştuk...
  19 Aralık katliamı ülke genelinde lanetlendi!
  Fransa’da gençlik “reform paketi”ni protesto etti
  “Özür diliyorum” kampanyası üzerine...
M. Can Yüce
  Eral Eren anmalarından…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İTÜ Maslak’ta ÖGB saldırısı

Geçtiğimiz haftalarda İTÜ’de yaşanan faşist saldırının ardından yönetim tarafından afiş asma ve masa açma yasağı getirilmişti. Geçen hafta bu yasak kararını tanımadığımızı belirterek masalarımızı açtık ve afişlerimizi astık. Bunun üzerine yönetim üniversiteye çevik kuvveti soktu, ÖGB ile işbirliği içerisinde öğrencilerin üzerine saldırttı.

22 Aralık günü aynı şekilde Maslak’ta tüm siyasal yapılar masalarını açtı ve afişlerini astı. Masalarımıza gelen ÖGB’ler masalarımızı kaldırmamız gerektiğini, hemen kaldırılmazsa kendilerinin masaları kaldırıp afişleri sökeceklerini söylediler.

Masa açmamızı ve afiş asmamızı kimsenin engelleyemeyeceğini belirttik. Bunun üzerine ÖGB’ler masalara ve afişlerimize saldırdılar. Saldırıya karşı tok bir tutum sergiledik, masalarımızı almalarına izin vermedik. Ancak birkaç afişimizi yırtabildiler. Bu durumu sloganlarımızla ve ıslıklarımız protesto ettik. Birçok öğrenci bizlere destek verdi.

İTÜ Ekim Gençliği

 

İÜ: “Krize karşı ses çıkar!”

Üniversite öğrencileri Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirdikleri eylem öncesinde elektrik faturaları ve “Krizin faturasını ödemeyeceğiz! / İÜ Öğrencileri” pankartıyla fakülteleri dolaşarak konuşmalar yaptılar. Yemekhanedeki öğrencilere kaşık ve çatallarıyla krize karşı ses çıkarma çağrısına öğrencilerden de destek geldi.

Kriz gündemli şarkıları ve çaldıkları düdüklerle Beyazıt Meydanı’na yürüyen öğrenciler, faturaları ödeyemediklerini, barınamadıklarını ve ısınamadıklarını söylediler. Tenekenin içinde sembolik olarak faturalarını yaktılar. Bush ve Erdoğan’ın maskesinin takıldığı iki öğrenci krizin faturasını Bush ve Erdoğan’ın ödemesi çağrısında bulundular.

Açıklamanın sonunda talepler sıralandı. Eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

Dokuz Eylül’de kriz karşıtı eylem

Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuz Çeşmeler Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen kriz karşıtı eylem Denge Kafe önünde kitlenin toplanmasıyla başladı. Konuşmalar, alkışlar ve sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçen öğrenciler “Üniversitelilerin talepleri var! / Üniversite öğrencileri”, “Krizin faturasını biz ödemeyeceğiz!” pankartlarını açtılar. Giriş Kapısı önünde yapılan açıklamada, üniversite öğrencilerinin birçok sorununa değinildi. Krizin AKP’yi, sermayeyi teğet geçtiğine, öğrencileri ise mağdur ettiğine vurgu yapıldı. AKP hükümeti aracılığıyla uygulanan neo-liberal politikaların hız kazanmasına, üniversitelerde dinsel gericiliğe dikkat çekildi.

Öğrenci Kolektifleri ve Yurtsever Cephe Öğrenci Birliği’nin ortak örgütlediği eyleme Genç-Sen de destek verdi. Eyleme yaklaşık 80 kişi katıldı. 

Kızıl Bayrak / İzmir


Genç-Sen’den “Uyarıyoruz!” eylemleri...

Üniversitelerde yarı zamanlı olarak çalışan asistan öğrenciler 5510 sayılı SSGSS yasasının 1 Ekim’de yürürlüğe girmesiyle beraber işten çıkarılmış, Kasım ayına kadar çalıştırıldıkları halde 1.5 aylık maaşları ödenmemişti. Genç-Sen 18 Aralık günü çeşitli illerde yaptığı eylemlerle asistan öğrencilerin işe geri alınmalarını ve maaşların ödenmesini talep etti.

İstanbul: Genç-Sen’liler Beyazıt otobüs duraklarında buluşarak buradan sloganlarla ve alkışlarla Beyazıt Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca ıslıklar ve düdükler çalınarak asistan öğrencilerin işten çıkarılması protesto edildi.

Eylemde, “İşten atılan öğrencileriz, Uyarıyoruz, Atılan tüm öğrenciler işlerine geri alınsın, ödenmeyen maaşlarımız ödensin” yazılı pankart ve dövizler taşındı.

Beyazıt Meydanı Merkez Kampüs önünde basın açıklamasının okunmasının ardından DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün bir konuşma yaptı. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı açıklamaya Eğitim-Sen ve DİSK / Genel-İş Avrupa Yakası Bölge Başkanlığı da destek verdi.

İzmir: Ege Üniversitesi’nde işlerine son verilen ve maaşları ödenmeyen 298 öğrenci için eylem gerçekleştirildi. Yürüyüş çarşıda yapılan ajitasyon konuşmasının ardından Mediko önünde bitti ve burada basın açıklaması okundu. İşten atılmalar ve öğrencilerin mağduriyeti anlatıldıktan sonra harçlara değinildi. “Herkese eşit eğitim hakkı” istenerek işten atılan öğrencilerin işe geri alınması ve maaşların ödenmesi talep edildi. Eyleme 50 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul-İzmir

 

Eskişehir’de Genç-Sen’e polis engeli!

Eskişehir Genç-Sen 20 Aralık günü gerçekleştirdiği eylemle Yunanistan’da Alexandros Grigoropulos’un polis kurşunuyla öldürülmesinin ardından yükseltilen isyanı selamladı.

İsmet İnönü Caddesi’ne çıkarak burada yapılacak oturma eyleminin ardından basın açıklamasını okumak isteyen Genç-Sen’lilerin önü polis barikatıyla kesildi. Barikata yüklenilerek İsmet İnönü Caddesi’ne geçilmek istenince kısa süreli bir arbede yaşandı. Yaşanılan arbedenin ardından köprüye geri dönülerek bir süre daha sloganlarla barikatın karşısında beklenildi ve basın açıklaması burada okundu.

Eylemin Adalar’da sürdürülmesi düşünülerek yürüyüşe geçileceği sırada polis o yönü de kapattı. Bunun üzerine kitle çarşı istikametine yöneldi. DİSK’in bulunduğu Birlik İşhanı’nın önünde bir süre daha sloganlar atıldıktan sonra eylem sona erdi.

Eyleme Öğrenci Kolektifleri ve Eskişehir Geleceğimizi İstiyoruz Girişimi de destek verdi. Eylemde sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Yunanistan halkı yalnız değildir!”, “Alexis, Uğur Kaymaz, Hrant Dink, Engin Çeber yaşıyor!”, “Katil devlet hesap verecek!” vb. sloganlar atıldı. Eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.

Ekim Gençliği / Eskişehir

 

İÜ: “Krizin faturasını ödemeyeceğiz!”


18 Aralık günü İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüs ve Edebiyat Fakültesi’nde kriz başlığıyla forumlar düzenlendi. Yaklaşık 60 kişinin katıldığı etkinlik, zaman darlığından dolayı kısa da sürmesine rağmen, birçok öğrenci tartışmaya katıldı.

Edebiyat: Panelden önce ve panel sırasında fotoğraf sergisi yapıldı. Yoksulluk, isyan gibi başlıkları olan sergiye ilgi yoğun oldu. Sergiyle birlikte müzik yayını da yaptık.

Forum bir arkadaşımızın neden toplandığımızı ve hangi başlıkları tartışacağımızı anlatmasıyla başladı. İlk konuşmalar ve verilen örnekler birçok fabrikadan kriz bahanesiyle işçi çıkartılması üzerineydi. SSGSS yasası sebebiyle işten çıkartılan asistan öğrencilerin durumuna değinildi ve buradan krizin öğrenciler üzerindeki etkisine geçildi. Parasız eğitim, ulaşım, barınma vb. hakkımızın elimizden alındığına, ancak bunlar için mücadele etmemiz gerektiğine vurgu yapıldı.

Merkez Kampüs: Kapitalizmin varolduğu sürece bunalımların da olacağı vurgusuyla başlayan forum, daha önce yaşanan krizler ve sonrasında yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verilerek devam etti. Krizin öğrenciler üzerindeki etkisi bölümünde eğitimin, sağlığın hak olduğu vurgulandı. İşten çıkartılan asistan öğrenciler başlığı ayrıca tartışıldı. Krizin yarattığı sonuçlara karşı somut taleplerin öne çıkarılması vurgulandı, mücadele çağrısıyla forum sonlandırıldı.

 İstanbul Üniversitesi Ekim Gençliği

Trabzon’da Genç-Sen çalışması

28 Aralık günü gerçekleştireceğimiz “Ticari eğitim, işsizlik ve geleceksizlik” gündemli panel için çalışmalarımıza başladık. Panelde KTÜ’deki öznel sorunlar ve bu sorunlara karşı nasıl bir mücadele hattının örülmesi gerektiğini tartışacağız. Ayrıca önümüzdeki süreçte ticari eğitim ve neoliberal dönüşümleri ele alan bir kampanya örgütleyeceğiz. Kampanya süreci panelin tartışma konularından biri olacak.?Üniversite ve civarındaki mahallelerde materyallerimizi kullanmaya başladık. Pul ve pano yazılarının yanı sıra kantin-sınıf konuşmaları ile panele çağrı yapacağız.

Trabzon Ekim Gençliği

Emperyalizme karşı bağımsızlık yürüyüşü!

Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen üniversite ve liselerden oluşan Emek Partisi Gençliği, 20 Aralık günü Kadıköy İskele Meydanı’nda “Emperyalizme karşı bağımsızlık yürüyüşü” adı altında bir miting gerçekleştirdi.

Öğrenciler en önde, “İş, ekmek, özgürlük için emperyalizme karşı birleşelim” pankartını açarak, sloganlarla Kadıköy İskele Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Parasız eğitim talebi dışında, ABD eperyalizmini ve Ortadoğu’daki işgali protesto eden sloganlar haykırdılar. Çağlayan’dan tekstil işçileri ve Yenibosna semt gençliği de mitingde yerini aldı.

Açılış konuşmasında Denizler’in bıraktığı bağımsızlık ve demokrasi bayrağını teslim aldıkları ve onun gerçek sahipleri oldukları ifade edildi. İTÜ’de faşist saldırıya uğrayan Çağdaş Ali Dede’nin mitinge gönderdiği mesaj okundu. Ardından Mustafa Yalçıner bir konuşma yaptı.

Mitinge 1500’ü aşkın liseli ve üniversiteli genç katıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Alexis kardeşimizdir!”

Trakya Üniversitesi Genç-Sen Şubesi 24 Aralık günü Edirne PTT önünde Yunanistan’daki isyanı selamlamak için bir eylem gerçekleştirdi. Eylemde Genç-Sen’in diğer illerde okunan basın metni okundu. Sık sık “Atina’da Bağdat’ta yaşasın küresel intifada!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları gür bir şekilde atıldı.

Eyleme yaklaşık 40 kişi katıldı. Sendika, kitle örgütleri ve siyasal gençlik örgütleri de eyleme destek verdi.

Ekim Gençliği / Edirne

 

Ekim Gençliği Yunanistan’daki direnişi selamladı!

15 yaşındaki Alexandros Grigoropoulos’un polis kurşunuyla katledilmesi sonrası başlayan ve haftalardır devam eden Yunanistan gençliği ve işçi-emekçilerinin mücadeleleriyle dayanışmak amacıyla Ekim Gençliği 19 Aralık günü eylemdeydi.

İstiklal Caddesi üzerindeki konsolosluk binası önünde basın açıklaması gerçekleştiren Ekim Gençliği, “Engin Çeber’den Alexandros’a, devlet katletmeye devam ediyor! Yunanistan’daki isyan ve direnişi selamlıyoruz!“ pankartını açtı. Ayrıca, “Katil polis hesap verecek!“, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!“, “Yaşasın halkların kardeşliği!“, “19 Aralık’ı unutma, unutturma!” , “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm!“, “İsyan haktır!“ vb. dövizler taşındı.

Krizin etkisiyle kapitalist sistemin hız verdiği barbarlığın dünyanın her yerinde hissedildiğinin belirtildiği kısa bir konuşmayla başlayan açıklamada 19 Aralık gündemi de işlendi. Açıklamada şunlar söylendi:

“Kapitalist sistemin derinleşen krizi dünyanın dört bir yanında etkilerini gösterirken, sisteme karşı geliştirilen muhalefet de aynı hızla büyümeye devam etmektedir. Burjuva ideologlar dahi ‘Marx haklıydı’ demek zorunda kalabilmişlerdir. Son olarak Yunanistan’da gelişen sistem karşıtı kitlesel isyan ve direniş ve bu direnişin bulduğu yankı, kapitalistlerin korkularını daha da arttırmış durumdadır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur! Kapitalist sistem yıkılmaya mahkumdur ve bu düzenin tek alternatifi sosyalizmdir! Yunanistan gençliğinin eylemlerinde dile getirdikleri gibi ‘Vitrinlere değil gökyüzüne bak’mak gerekmektedir. Öyle ki, gökyüzünü saran isyan ateşinin kızıllığı ‘bizim günlerimizin saatinin geldiğini’ bir kez daha göstermektedir.”

Atılan sloganların ardından basın açıklaması sona erdi. Açıklamada “Katil devlet hesap verecek!”, “Hepimiz Engin’iz hepimiz, Alexis’iz!”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma!” , “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Direne direne kazanacağız!” , “19 Aralık’ı unutma, unutturma!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm!” sloganları atıldı. 

Kızıl  Bayrak / İstanbul

İÜ’de krizi tartışmak yasak!

İnsan Hakları Haftası sebebiyle 18-19 Aralık günlerinde yapılacak olan paneller rektörlükten gelen emirle hiçbir gerekçe gösterilmeden yasaklanmıştı. 23 Aralık günü de, ekonomik krizin işçiler ve öğrenciler üzerindeki etkilerinin, krize karşı neler yapabileceğimizin tartışılacağı “Krizin faturasını ödemeyeceğiz!” başlıklı panel yine hiçbir gerekçe gösterilmeden engellendi. Panelistler içeri alınmadı, alındığı takdirde panelin yapılacağı Sinema Kulübü’nün kapatılacağı tehdidi savruldu. Buna karşın bizler de paneli ÖKM bahçesinde gerçekleştirdik. Yaklaşık 60 kişinin katılımıyla gerçekleşen panelde öncelikle üniversitelerde uygulanan bu yasakçı zihniyet teşhir edildi ve 25 Aralık günü krize karşı taleplerimizi haykıracağımız Beyazıt Meydanı’ndaki eyleme çağrı yapıldı. Ardından panele geçildi.

İlk sözü Volkan Yaraşır aldı. 28 yıldır özgürlüğün neo-liberalizm olarak, kapitalizm olarak gösterildiğine değindi. Sınıf profilinde değişiklik olduğunu, ideolojik zor aygıtları kullanarak insanlığının beyninin işgal edildiğini söyleyen Yaraşır, Türkiye’de çeşitli fabrikalarda yaşanan hareketlilikten bahsetti. 2001’de yaşanan mali krizden farklı olarak bu krizin yapısal bir kriz olduğu vurgusu yapıldı. Krizin ya işçi sınıfının örgütlülüğü ile devrim imkanı yaratacağını ya da Almanya’da yaşandığı gibi faşizmin mayalanabileceğini söyledi. Konuşmasını alanlara çıkarak kapitalizme karşı mücadele edilmesi gerektiği vurgusuyla sonlandırdı.

Ardından konuşan Alp Altınörs ekonomik krizin nedenlerine değindi. Yüzmilyonlarca insanın işinin ve geleceğinin ortadan kaldırıldığını ve insanların birer robot haline dönüştürüldüğünü anlattı. “Piyasanın ‘adaletine’ karşı sosyalizm temel hakları sağlar” diyen Altınörs, politik mücadelenin önemine vurgu yaparak konuşmasını sonlandırdı.

Son olarak krizin tersaneler üzerindeki etkisinden bahsetmek üzere Zeynel Nihadioğlu konuştu. Krizin gemi üretimi ve taşımacılık üzerindeki etkilerini anlattı. Yürürlüğe konan yasalarla patronların güçlendirildiğini, buna karşılık işçilerin işten atıldığını ya da maliyeti düşürmek için iş güvenliğinin sağlanmadığını anlatan Nihadioğlu konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:“Marx haklı çıktı dediler. Bunu iktisadi yönden ele aldılar. Ama Marx her zaman haklıydı, Lenin de haklı. Bu dönemde sosyalizm propagandası karşılık bulabilir. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şey yok, fakat kazanacakları bir dünya var.”

Soru-cevap bölümünün ardından panel sona erdi.

İstanbul Üniversitesi / Ekim Gençliği

ÖKM rektörlük tarafından kapatıldı!


İnsan Hakları Haftası nedeniyle yapılacak olan paneli engellemek isteyen rektörlük 18 Aralık sabahı ÖKM’yi kapattı.

ÖKM geçtiğimiz senelerde de çeşitli bahaneyle onlarca kez kapatılmıştı. Bu kez kapatılma kararı protestoyla karşılandı. ÖKM önünde toplanan öğrenciler, tüm engellemelere karşın yılmayacaklarını, faaliyetlerine devam edeceklerini belirttiler.

Yaklaşık 150 kişinin katıldığı eylemde “Kültür sanat hakkımız engellenemez!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “ÖKM açılsın, etkinlikler yapılsın!” sloganları atıldı.


Yasaklanan panel sokağa taştı!

19 Aralık günü de ÖKM önünde yapılan basın açıklamasıyla yasaklama protesto edildi. “Türkiye’de ve Dünya’da İnsan Hakları” konulu panel ÖKM önünde gerçekleştirildi.

Önce saat 13.30’da İstanbul Üniversitesi olarak bir basın açıklaması yapıldı. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı açıklamada “ÖKM açılsın, etkinlikler başlasın!”, “ÖKM kapatılamaz!”, “F Tipi üniversite istemiyoruz!”, “Katil polis üniversiteden defol!”, “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek!” sloganları eşliğinde ÖKM önüne gelindi. Ruhi Su, Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Yılmaz Güney, Hasan Hüseyin gibi aydın ve sanatçılarının fotoğrafları taşındı.

Ardından panele geçildi. İlk olarak İHD Yöneticisi Ümit Efe konuşma yaptı. 19 Aralık 2000’de cezaevlerinde yapılan katliamdan, tecrit uygulamalarından, tüm topluma dayatılan baskıdan, şiddetten bahsetti. Krizin emekçi halkın sırtından çıkarıldığını söyleyen Efe, eşitliğin sadece işkence yaparken uygulandığını, kadın-erkek, işçi-köylü herkesin hak arama mücadelesine girdiklerinde eşit derecede işkence gördüklerini ifade etti.

Ardından söz alan TUYAB temsilcisi Tekin Yıldız şunları söyledi: “TUYAB olarak, bu saldırıyı, devrimci tutsaklara dönük, bizim insanlığımızı teslim almaya dönük bir saldırı olarak görüyoruz ve tüm alanlarda bu saldırının iğrençliğini tüm insanlara anlatma, anlattırma ve unutturmama hedefindeyiz.”

Panel sırasında sık sık “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!”, “Devrimci tutsaklar onurumuzdur!”, “19 Aralık’ı unutma, unutturma!” sloganları atıldı. Yaklaşık 150 kişinin katılımıyla gerçekleşen açıklama, Müzik Kulubü’nün çaldığı devrim şarkılarıyla ve Beyazıt Marşıyla sona erdi.

Ekim Gençliği / İstanbul