21 Kasım 2008 Sayı: SİKB 2008/46

  Kızıl Bayrak'tan
   Krizin faturasını kapitalistlere ödetmek için...
  Düzen krizin faturasını sınıfa keserken…
Yeni kölelik anlaşmalarına geçit yok!
Sosyalist Kamu Emekçileri’nin deklarasyon çalışmasının gösterdikleri...

Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!

Metal işçileri faturayı ödememek için yürüyor!
  29 Kasım’a çağrı eylemlerinden…
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Partinin gelişme sorunları...
Devrimci ideoloji, devrimci örgüt, devrimci sınıf!..
  Sınıfın partisi selamlandı…
  Sınıf çalışmalarından...
  Düşünce özgürlüğü yasa koyucuların
iktidarını devirmekten geçiyor!
  Kapitalist düzende kadın, şiddeti tüm boyutlarıyla yaşıyor!
  Gençlik hareketinden...
  Dünyadan…
  Almanya’da İG Metal’in ihanetine tepkiler büyüyor!
  Bir kez daha Ergenekon
operasyonu üzerine
M. Can Yüce
  Bültenlerden...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

DTP’yle dayanışma eylemi...

16 Kasım günü ilerici ve devrimi kurumlar, Kürt halkı üzerindeki baskıların son bulması, DTP İstanbul İl Başkanı Halil Aksoy’un serbest bırakılması talebiyle DTP İstanbul İl Başkanlığı önünde kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdi ve 5 dakikalık oturma eylemi yaptılar.

 “Kürt halkına yönelik saldırılara son! Halil Aksoy serbest bırakılsın!” pankartının açıldığı dayanışma eylemini BDSP, Alınteri, ESP, EHP, SDP, Sosyalist Parti, Anti Kapitalist, ODAK, Marksist Bakış, Halkevleri, UİD-DER, EMEP, ÖDP, KÖZ, TÖP, SODAP, DİP, Kaldıraç örgütledi.

DTP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Dursun Yıldız’ın yaptığı konuşmayla başlayan eylem çevik kuvvet ekipleri tarafından taciz edildi. Yıldız konuşmasında, AKP’nin DTP ve devrimci kurumlara dönük saldırılarına değinerek, demokratik haklarını kullanmak isterken gözaltına alındıklarını belirtti. Eylemde okunan ortak basın açıklamasında Kürt illerinde yaşanan polis ve devlet terörünün, hapishanelerde ve sokak ortasındaki işkence ve saldırı sonucu ölümleri yaratan anlayışın ürünü olduğunun altı çizildi. Doğubeyazıt’ta Ahmet Özkan, Antalya’da Çağdaş Gemik, Metris Hapishanesi’nde Engin Çeber’in katledilmeleri örnek gösterildi.

Basın açıklaması eylemi örgütleyen kurumlar adına yapılan dayanışma konuşmasıyla son buldu. Eylem sonrasında dayanışma amacıyla DTP İl Binası’na ziyaret gerçekleştirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Ümraniye’de krizle ilgili bildiri dağıtımı...

“Krizin faturası patronlara!”

19 Kasım sabahı işçilerin işe giriş saatinde OSİM-DER’li işçiler olarak, İMES A Kapısı’nda “Krizin faturası patronlar ödesin!” şiarlı bildirinin dağıtımını gerçekleştirdik. Yapılan dağıtım sırasında “Ücretsiz izinler yasaklansın!”, “İşten atılmalar durdurulsun!”, “Krizin faturasını patronlar ödesin!” sloganlarını haykırdık.

Bildiride krizden kaynaklı bölgedeki fabrikalarda yaşanan sorunlara değinilerek şunlar belirtildi:

“Bölgemizde de birçok fabrikada işten çıkarmalar, ücretsiz izinler yaşanmaya devam ediyor.

Delphi’de neredeyse 2 aydır ücretsiz izinler çok yaygın olarak kullanılırken Umur Matbaacılık’ta, EKS Elektronik’te, İMES’in birçok atölyesinde ve daha onlarca işyerinde toplu işten çıkarmalar yaşandı. Henüz yaşanmayan yerlerde ise patronlar krizi bahane

ederek ücretleri geç ödemeye, ücretsiz izin dayatmalarına başladılar.”

Patronlar krizin faturasını işçi ve emekçilere ödetmeye çalışıyor. Krizi kendi cephelerinden “fırsata” çevirerek kendilerini yenilemeyi ve sömürü ağlarını genişletmeyi hesaplayan asalak patronlar, işçi ve emekçilere daha fazla yoksulluk, işsizlik ve sefaleti dayatıyorlar. Bunu tersine çevirmenin biricik yolu işçilerin krizi yaratanları altetme mücadelesini yükseltmesidir. Faturayı kapitalistlere ödetmek için mücadeleyi büyütmeliyiz!

OSB-İMES İşçileri Derneği’nden işçiler

 

Gurbetçi işçiler toplandı!

Tersane İşçileri Birliği Bekarevleri Komitesi Temsilciler Kurulu olarak ilk toplantımızı 16 Kasım günü gerçekleştirdik. Toplantıda gurbetçi işçilerin yaşadığı sorunların en köklüsü olan sağlıklı barınma koşullarının sağlanabilmesi için neler yapılabileceği tartışıldı.

Kendi sorunlarını ortaya koyan gurbetçi tersane işçileri, Tuzla Kaymakamı Fahri Keser ve Tuzla Belediye Başkanı Mehmet Demirci’nin işçi lojmanı sözünün takipçisi olunması gerektiğini belirttiler. Bunun için, gündemden düşen “bekarevleri” sorununun bir takım eylemlerle yeniden gündeme sokulmasının gerekliliğine vurgu yapıldı.

Yapılan konuşmalarda, mücadelenin tek başına bekarevleri sorunuyla sınırlı kalmaması gerektiği, sorunun aynı zamanda Tuzla tersanelerindeki kölece çalışma koşullarına karşı örgütlülüğün güçlendirilmesi olduğu vurgulandı. Yanısıra, dernek bünyesinde kurulacak işçi eğitim grubu için liste oluşturulması kararlaştırıldı. Toplantının diğer bir gündemi ise, kriz ve krizin tersaneler havzasına yansımalarıydı.

Toplantıda, krize karşı çeşitli eylem ve etkinlikler yapılması kararlaştırıldı. Bu çerçevede 29 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirilecek olan mitinge katılım için güçlü bir çalışmanın örgütlenmesi karar altına alındı.

Toplantı, bir sonraki toplantının yeni temsilci seçimleriyle daha kitlesel olarak gerçekleştirilmesi hedefi belirlenerek sona erdi.

Tersane İşçileri Birliği

 

İzmir’de “kriz” paneli!

İzmir’de İşçi Gazetesi’nin düzenlediği “Kapitalist Kriz ve İşçi Sınıfının Geleceği” başlıklı panele konuşmacı olarak Yüksel Akkaya katıldı.

16 Kasım günü TÜMTİS Sendikası İzmir Şubesi’nde gerçekleştirilen panelin ilk bölümünde konuşan Akkaya, tarih içerisinde işçi sınıfının ve mücadelesinin gelişim aşamalarına değindi. Sendikaların ve yardım derneklerinin ilk ortaya çıkış süreci hakkında bilgi verdi ve 1940-50’li yılların sendikaların felsefi ve politik anlamda kendi özünden koptuğu ve düzenle işbirliği yaptığı dönemler olduğunu söyledi. 2000’li yılların işçi sınıfının kapitalizme teslim olduğu tespitinde bulunan Akkaya, kapitalizmin şimdiye kadar geçirdiği dört büyük krizi sıraladı. Bu krizlerden kapitalizmin güçlenerek çıktığını, kendini hep yenilediğini, daha çok kar elde ettiğini, tekelleştiğini sözlerine ekledi.

Kapitalizmin bunalım dönemlerinin işçi sınıfı mücadelesinin gelişimi için önemli olduğuna işaret eden Akkaya, kriz karşısında neler yapılması gerektiğine dair düşüncelerini ortaya koydu. Bu dönemin emek-sermaye çelişkisinin net olarak görüldüğü dönemler olduğuna ve hedefin sistemi değiştirmek olması gerektiğine vurgu yaparak, işçi sınıfının örgütlü mücadeleyi yükseltmesi gerektiğinin altını çizdi. İşçilerin “fabrika fabrika, havza havza” vb. örgütlenmesi gerektiğini söyledi.

Kriz dönemlerinin gericiliğin yükseldiği, aynı zamanda radikal devrimciliğin de geliştiği dönemler olduğu tespitinde bulunarak, bu dönemdeki ideolojik kavrayışın önemini hatırlattı. Konuşmasının son bölümünde kriz karşısında konfederasyonların aldığı tutumu eleştirdi, hazırlanan programın kapitalizmle uzlaşan bir çizgiyi ifade ettiğini, krizi atlatmanın yollarını düşünen bir program olduğunu belirtti.

Yaklaşık 100 kişinin katıldığı panel soru-cevap bölümünün ardından son buldu.

Kızıl Bayrak / İzmir

 

Esenyurt’ta 10. Yıl etkinliği…

Ekim Devrimi’nin 91., Yeni Ekimler’in Partisi’nin 10. yılını Esenyurt’ta 16 Kasım günü gerçekleştirdiğimiz etkinlikle kutladık. “Parti, Sınıf, Devrim, Sosyalizm!” şiarlarının öne çıkarıldığı etkinliğimizde,“Spartaküsler’den Komünarlar’a, Bolşevikler’den Yeni Ekimler’e Devrim ve Sosyalizm Mücadelesi Sürüyor!” pankartının yanısıra orak-çekiçli Parti amblemi ve “Parti, Devrim, Sosyalizm!” şiarlarının yer aldığı pankartlar açıldı. Habip, Hatice ve Ümit yoldaşlar ile Marks, Engels ve Lenin’in resimleri etkinlik salonunda yer alan diğer düzenlemelerdi.

Dünyada ve Türkiye’de işçi sınıfının devrimci mücadelesinde şehit düşen tüm devrimciler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan etkinlik, Partinin 10. yılı vesilesi ile hazırlanmış olan sinevizyon gösterimi ile devam etti. İlgiyle izlenen sinevizyon gösteriminin ardından günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapıldı.

Konuşmada, kapitalist düzenin yaşadığı krize değinilerek, devrim ve sosyalizmin güncelliği ve kaçınılmazlığı vurgulandı. Bugün 91. yıldönümünde olduğumuz Ekim Devrimi’ne değinilerek, onun yol göstericiliğine işaret edildi. Ekim Devrimi’nden çıkartılacak en önemli sonuçlara, devrimci teori-devrimci sınıf ve devrimci örgütün önemine değinildi.

Yeni Ekimler’in Partisi’nin 10. mücadele yılında olduğu ifade edilerek, 10. mücadele yılında “Parti, Sınıf, Devrim, Sosyalizm!” şiarlarının öne çıkartıldığı belirtildi. İşçi sınıfı ve emekçilerin kölelik zincirlerinden kurtulmasının burjuvazinin iktidarının alaşağı edilmesiyle gerçekleşeceği belirtilirken, Partinin 10. Yılında yaptığı çağrının sınıfla et ve tırnak gibi bütünleşmek olduğu söylendi. Konuşma, partiyi büyütme çağrısıyla son buldu.

Şiir dinletisinin ardından etkinlik sona erdi.

Esenyurt’tan Komünistler