21 Kasım 2008 Sayı: SİKB 2008/46

  Kızıl Bayrak'tan
   Krizin faturasını kapitalistlere ödetmek için...
  Düzen krizin faturasını sınıfa keserken…
Yeni kölelik anlaşmalarına geçit yok!
Sosyalist Kamu Emekçileri’nin deklarasyon çalışmasının gösterdikleri...

Gerçek bir bağımsızlık için de, insanca bir yaşam için de sosyalizm!

Metal işçileri faturayı ödememek için yürüyor!
  29 Kasım’a çağrı eylemlerinden…
  İşçi ve emekçi hareketinden…
  Partinin gelişme sorunları...
Devrimci ideoloji, devrimci örgüt, devrimci sınıf!..
  Sınıfın partisi selamlandı…
  Sınıf çalışmalarından...
  Düşünce özgürlüğü yasa koyucuların
iktidarını devirmekten geçiyor!
  Kapitalist düzende kadın, şiddeti tüm boyutlarıyla yaşıyor!
  Gençlik hareketinden...
  Dünyadan…
  Almanya’da İG Metal’in ihanetine tepkiler büyüyor!
  Bir kez daha Ergenekon
operasyonu üzerine
M. Can Yüce
  Bültenlerden...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. 25 Kasım üç özgürlük savaşçısı kadının katledilmesi üzerine ilan edilmiş bir mücadele günüdür. Minerva, Maria, Patria adlı bu üç kız kardeş Dominik Cumhuriyeti’nde 1930-1961’li yıllarda hüküm süren faşist diktatörlüğe karşı verdikleri mücadele sonucunda devlet tarafından katledilirler.

Dominik Cumhuriyeti’nde 31 yıl boyunca diktatörlükle yönetilen Trujillo rejimine karşı mücadele eden Mirabel Kardeşler, aynı zamanda bu mücadelenin sembolü haline gelirler. “Kelebekler” diye anılan Mirabel Kardeşler 1960 yılının Kasım ayında diktatörlük tarafından öldürülürler. Kelebekler, diktatörlüğe karşı direnişleriyle Latin Amerika halklarının sevgi ve sempatisini kazanırlar. Ölümleri halkların ve kadınların mücadelesinde yaşamaya devam eder.

Mirabel Kardeşler’in öldürülmesinin üzerinden 48 yıl geçmesine rağmen bugün hala kadınlar emperyalist-kapitalist sistem tarafından sömürülmekte, ezilmekte, öldürülmekte ve baskı görmektedir. Toplumsal yaşamın her alanında kadına yönelik şiddet, çifte baskı ve sömürü devam etmektedir.

“Belki de bize en yakın şey ölüm; fakat bu beni korkutmuyor, haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz” diyen Maria Teresa Mirabel’in, “Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı; kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü” diyen Minerva Argentina Mirabel’in ve “Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız. Ben kendi adıma her şeyimi vermeye hazırım; gerekirse hayatımı da” Patria Mercedes Mirabel’in şahsında özgürlük ve eşitlik için savaşan tüm kadınların anısına 25 Kasım günü mücadele alanlarında olmak gerekiyor.

O gün kadın-erkek tüm işçi ve emekçiler krizlerin, savaşların ve şiddetin kaynağı olan emperyalist-kapitalist sisteme karşı alanlarda olmalı, özgürlük ve eşitlik taleplerini haykırmalıdır.

***

Tüm işçi ve emekçiler, ilerici çevreler, devrimci güçler işsizlik, düşük ücret, sosyal hakların gaspı, artan zam ve vergilerle krizin faturasını işçi ve emekçilere ödetmeye çalışan kapitalist sisteme karşı 29 Kasım’da Ankara’da olmalı, mücadele taleplerini yükseltmelidirler. 29 Kasım’ın kitlesel ve militan geçmesi, mücadelenin sonraki seyri açısından önemli bir yerde durmaktadır.

Burjuvazi 29 Kasım’da karşısında giderek militanlaşan ve mücadeleyi yükseltmeye hazırlanan bir işçi sınıfı görmelidir. Mücadelenin güçlenerek sürmesi için “Krizin faturası kapitalistlere!” şiarıyla sınıfa karşı sınıf vurgusunu öne çıkarmak, işçi sınıfının güncel ve acil taleplerini yükseltmek gerekmektedir.

Sınıf devrimcileri bu bilinçle ve buna uygun bir hazırlıkla 29 Kasım Ankara mitingine katılacaklardır.