29 Ağustos 2008 Sayı: SİKB 2008/35

  Kızıl Bayrak'tan
  Gerilim, militarizm ve silahlanma yarışı
   ABD ve NATO savaş gemileri Karadeniz’de…
Emperyalist saldırganlığa ve gerici çatışmalara karşı birleşik mücadeleyi yükseltelim!
Sağlık hakkı için örgütlü mücadeleye!

KESK eylemlerinden…

TİB-DER: Gemiler kara bir tabut olmaya devam ediyor!..
  Grevler, direnişler ve TİS süreçleri devam ediyor!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Metal TİS’leri ve görevlerimiz
  Mehmet Beşeli ile 2008-2010 Metal Grup Toplu Sözleşmeleri üzerine konuştuk…
  Çevresel bunalım bir aşırı-üretim bunalımıdır!
K. Ali
  GOP’ta tekstil ve kot taşlama işçileri buluştu!
  “Çevrecinin daniskası”na yanıt!
  Bolivya’da sınıf çatışmaları keskinleşiyor!
  Dünyadan…
  ABD emperyalizmi “güvenlik anlaşmasıyla” askerlerini yargıdan muaf tutabilecek...
  Gülsuyu’nda festival coşkusu…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Çevrecinin daniskası”na yanıt!

TMMOB’ye bağlı Çevre Mühendisleri Odası yaptığı açıklama ile “çevrecinin daniskasının” nasıl olması gerektiğine açıklık getirdi.

Çevre Mühendisleri Odası “çevrecinin daniskası”nı şu başlıklarla nitelendirdi. 

1- Politikasızlık “çevrecinin daniskası” için en iyi çevre politikasıdır. Eğer çevre ve insan sağlığını korumak, çevre kirliliğini önlemek gibi konular öncelikleriniz arasında yer almıyorsa zaten bir çevre politikası geliştirmeye de ihtiyaç duymazsınız.

2- “Çevrecinin daniskası” öncelikle çevre ile ilgili kurumları işlevsizleştirerek işe başlamalıdır. Örneğin çevreyi ve doğayı koruma görevi olan Çevre Bakanlığı’nı, ülkenin doğal varlıklarına işletme mantığı ile bakan yatırımcı kuruluşlarla birleştirerek “denetim-koruma sorunu”ndan kurtulmalıdır.

3- “Çevrecinin daniskası” ekonomik çevrenin gelişmesine öncelik vermelidir. En yakın ekonomik çevreden başlayacak bu çalışmada orman alanlarının ve kıyıların rahatlıkla yağmalanması için Turizm Teşvik Kanunu gibi uygulamaların önemi büyüktür.

4- “Çevrecinin daniskası” kıyıları doldurana ödül vermeli, kıyıları bolca doldurarak sahil yolları inşa etmelidir. ( Karadeniz Sahil Yolu bunun en iyi örneğidir.)

5- “Çevrecinin daniskası” su havzalarında mutlak koruma alanlarını daraltmalı, zaten kısıtlı olan su kaynaklarının kirlenmesine göz yummalı, eğer su kıtlığı yaşanırsa suçu kuraklık ve küresel ısınmaya atmalı, çözümü de yağmur duası ile birlikte Allaha havale etmelidir.

6- “Çevrecinin daniskası” kentsel altyapı hizmetlerini geliştirmek yerine kentsel dönüşüm-rant alanları oluşturmalıdır.

7- Yenilenebilir ve temiz enerji kaynakları yerine nükleer enerji gibi dışa bağımlı, eski ve kirli teknolojilerin kurulmasında ısrarcı olmalıdır.

8- Ne pahasına olursa olsun hatta doğal sit alanları ve milli parklarda bile madenciliğin önünü açmalı, siyanür ile halkının zehirlenmesine müsaade etmelidir. Gerekirse bu konuda yargı kararlarını ve hukuku hiçe saymalıdır.

9- Daniskalı çevreci, hele bir de Başbakan ise, 1. sınıf tarım arazileri üzerine, ABD kökenli nişasta fabrikasına bilime ve hukuka rağmen, işletme izni veren kişi olmayı gerektirir. Bir anlamda, yargının bu konuda vermiş olduğu kararı pişkin pişkin seyretme halidir daniskalı çevrecilik…

10- Çevrecinin daniskası, Konya’da altyapı sorunları nedeni ile Tuz Gölü yok olurken, kaçak kuran kursu açanlara ses çıkarmamak, üç çocuk yapın diyerek bu kaçak kurslarda ve yapılarda ölen çocuklara “cennete” gittiler gözü ile bakmaktır.

11- Orman yangınlarını izlemek, orman ekosistemini bilmeyenleri başa getirerek, “orman yangınları ile kenelerin öldüğü” yolunda iyimser! “yorumlar” yapan bürokratları ödüllendirmektir daniskalı çevrecilik…

12- Çevrecinin Daniskası, İstanbul’un orta yerinde rögar kapağı olmadığı için ölen Dilara’yı, o küçük kızın gözlerini unutup, bu cinayeti işleyen firmaya yine iş vermektir…

13- “Çevrecinin daniskası”nın en büyük rakiplerinden biri ise çevre mühendisidir. Bolca miktarda Çevre Mühendisliği bölümleri açılmalı ama mezunlara istihdam olanağı sunulmayıp potansiyel iş gücü olarak yedeklenmeli, böylece serbest piyasa koşullarında emeği iyice sömürülmelidir.

14- “Çevrecinin daniskası” için başka bir rakip de sıradan çevrecidir. Yani yaşam savunucularıdır… Çünkü sıradan çevreci, (yani bizler) yaşamı her şeyin üstünde tutar. İnatla yaşamı savunmayı kendine görev edinir. “Ele avuca gelecek hiçbir işleri yoktur. Sadece boş vakitlerini değerlendirmek için yaptıkları iş budur.” Sıradan bu çevrecilere karşı ise “Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim.” demek yeterlidir. Çünkü Kasımpaşalılık tam da budur işte!

15- Sonuç olarak, “çevrecinin daniskası” olmak kolay mı? Uluslararası tekellere ve yerli işbirlikçilerine “hoş” görüneceksiniz, ülkenizi yağmalayanlara kolaylıklar sağlayacaksınız… Anlayacağınız çok çok zor iş, tam manası ile “çevrecinin daniskası” olmak…


Dandikten daniska çevreci, bir o kadar da siyasetçi olmak!

Yüksel Akkaya

Efendim, siyasetimizin güzide ismi yine konuşturmuş “delikanlılığını”. Güzel de konuşmuş hani. Sınır tanımıyor:

Misal: Çevrecilik mi? Daniskası kendileri olurlar…

Sendikacılık mı? Kendileri olurlar…

Fakir fukarayı korumak mı? Kendileri olurlar…

Demokrat mı? Kendileri olurlar…

Feminist mi? Vallah da billah da bu meselede de en bir daniskası işin kendileri olurlar…

Haa…

En bir İslamcı faşistlikte daniskalığı itiraf ederler mi diye sormak lazım. Tabii yukarıdaki liste uzun olunca sormak lazım. Her şeyin daniskası “güzide” insan, acaba “millet” yerine koymadığınız işçinin, memurun, işsizin hakkını hukukunu savunan en bir daniska insan da siz misiniz?

Misal: Oğlunuzu millet kabul edip ona bir gemicik alırken bu sorular, bu söylemler aklınıza gelir mi?

Misal: Çalık Grubu’nu millet sayıp onlara halkın paralarını peşkeş çekerken bu daniska olmak lafı aklınıza gelir mi?

Misal: Ali dibolar, dişliler “rüşvetin belgesi mi olur p…..k” diyenlere nazire belgeli iş yaparken onların hamisi olmak hangi daniskalığa yakışır?

Neyse listeyi uzatıp moralinizi bozmayalım. Ama, mademki iş argoluk, o zaman erbabına başvuralım. Ben, üstat Hulki Aktunç’tan bir argo seçme yapayım; “milletin” kültürüne katkı sadece bakanlar kurulu başkanından olmasın, biz de hizmet devam edelim… (Durmak yok, yola devamsa devam)

“D” harfinden seçmeler:

Önce, daniska: “Örnek, en iyi örnek (Kanuna bakılırsa yeri yurdu olmayan ve başkalarının sırtından geçinen her tufeyliye bu isim verilmeli. Öyle ise benden âlâ serseri mi olur? Daniskası…”

Dandik: “Sahte, Çok düşük nitelikli.( Ne kadar dandik bir ticaret anlayışımız var)”

Dandikten: “Sahte, göstermelik (Genellikle iki kayıt defteri olurdu: Biri esas kayıt defteri, bir dandikten kayıt defteri”

Dan dun etmek: “Anlamsız konuşmak. Boşa konuşmak. Yapamayacağı şeyleri söylemek (Tabi yahu. Ödü kopmuş enayinin. Dan dun etsin de bak)

Dasnik: Pezevenk, muhabbet tellalı (Matiz: Ulan dasnik oğlu dasniği!.. Ben cihana susta durmuş… nâmımı duyunca dünyayı titretmiş… bir yumrukta dokuz kişinin canına kıymış…)

Dazgırlı: “Taşralı kaba saba kimse. Aptal, bön kişi.

Bir de “h” harfinden örnek verip bitirelim argo sözlükten kültüre katkıları.

Hastir: “Defol, halt emişsin, dediğin yanlış anlamlarında kullanılır (Hergele öyle ayıcı ki. Geçenlerde bana çenelerini kırarım dedi. Hastir lan dedim, baban DP’li diye mi kuruluyorsun? O. Kemal, Gurbet Kuşları).

Meraklısı için kaynak: Hulki Aktunç, Büyük Argo Sözlüğü, YKY Yayınları, Üçüncü Baskı, İstanbul, 2002.