29 Ağustos 2008 Sayı: SİKB 2008/35

  Kızıl Bayrak'tan
  Gerilim, militarizm ve silahlanma yarışı
   ABD ve NATO savaş gemileri Karadeniz’de…
Emperyalist saldırganlığa ve gerici çatışmalara karşı birleşik mücadeleyi yükseltelim!
Sağlık hakkı için örgütlü mücadeleye!

KESK eylemlerinden…

TİB-DER: Gemiler kara bir tabut olmaya devam ediyor!..
  Grevler, direnişler ve TİS süreçleri devam ediyor!
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Metal TİS’leri ve görevlerimiz
  Mehmet Beşeli ile 2008-2010 Metal Grup Toplu Sözleşmeleri üzerine konuştuk…
  Çevresel bunalım bir aşırı-üretim bunalımıdır!
K. Ali
  GOP’ta tekstil ve kot taşlama işçileri buluştu!
  “Çevrecinin daniskası”na yanıt!
  Bolivya’da sınıf çatışmaları keskinleşiyor!
  Dünyadan…
  ABD emperyalizmi “güvenlik anlaşmasıyla” askerlerini yargıdan muaf tutabilecek...
  Gülsuyu’nda festival coşkusu…
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Grevler, direnişler ve TİS süreçleri devam ediyor!

Grev ve direnişlerle dayanışmayı yükseltelim!


Geçtiğimiz yıl toplusözleşme ve grev süreçleriyle sınıf cephesinde hareketli geçen bir dönemin ardından bugün de Türkiye’nin çeşitli yerlerinde sayıları giderek artan direniş ve grevler yaşanıyor.

Havayollarında sermayeye korku salan grev oylama sürecinin hemen ardından Türk Telekom’da yaşanan 44 günlük grev süreci işçi sınıfı hareketinin son yıllarda gösterdiği en yaygın mücadele düzeyini işaretliyordu. Halen çeşitli yerellerde devam eden grev ve direnişler ise bu süreci izledi. Bu grev ve direnişler genelde farklı sorunlar/ farklı talepler üzerinde yükseliyor.


TEGA’da grev bekleyişi sürüyor...

Halihazırda devam etmekte olan grev süreçlerine göz attığımızda, en eski olarak DİSK / Birleşik Metal-İş Sendikası Anadolu Şubesi’nin Sincan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki TEGA grevi göze çarpıyor.

200’lü günlerini yaşayan TEGA Mühendislik grevi, çeşitli kırılmalar yaşasa da fiili olarak devam ediyor. Fabrika önündeki grev bekleyişi grev gözcüsü işçilerin düzenli olarak tuttuğu nöbetlerle devam ediyor. Ankara’daki sendikalardan belli aralıklarla grev ziyaretleri gerçekleştiriliyor.


KOÜ işçileri direniyor...

DİSK’e bağlı OLEYİS’in 31 Aralık 2007 tarihinde Kocaeli Üniversitesi’ne bağlı kantin ve işletmelerde başlattığı grev, zayıflayan yapısına rağmen devam ediyor. Grev süresince grev kırıcılığına ve Üniversitesi Rektörlüğü’nün grevi karalamaya dönük çabalarına karşı direnen işçiler grev gözcülüğü görevlerini sürdürüyorlar.


DESA’da sendikal örgütlenme mücadelesi...

İstanbul’da süren ve Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu tarafından canlı tutulan grev ve direnişler ise sergilenen kararlılıkla öne çıkıyor.

Bunlardan Deri-İş Sendikası’nın Düzce’de başlayan ve Sefaköy’deki DESA Deri fabrikasına sıçrayan direnişleri en uzun direniş süreci olma özelliğini taşıyor. DESA Deri’nin Düzce Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında 29 Nisan 2008 tarihinde 40 işçinin atılmasıyla başlayan direniş, 3 Temmuz’da Sefaköy Desa önünde direnişe başlayan Deri-İş üyesi Emine Arslan’ın da katılmasıyla iki fabrika üzerinden yürüyor.


Unilever’de kararlı direniş....

Yine Türk-İş’e bağlı sendikalardan TÜMTİS İstanbul Şubesi’nin yoğun örgütlenme çalışmaları sonucu sendikal örgütlenmeye adım attığı Unilever depolarında 26 Mayıs 2008 tarihinde 90 işçinin işten atılması üzerine başlayan direniş devam ediyor.  Direniş 90’lı günleri geride bırakmış bulunuyor.


E-Kart’ta sendika hakkı grevi....

15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 38. yıldönümünde Eczacıbaşı ve Giesecke Devrient ortaklığındaki E-Kart işyerinde Basın-İş Sendikası İstanbul Şubesi’nin başlattığı grev, patronun tüm baskı ve engellemelerine rağmen gelişerek devam ediyor. E-Kart işçileri içeriyle dışarının bağını güçlendirerek E-Kart patronuna geri adım attırmak için Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrika önünde bekleyişlerini sürdürüyorlar.


Burulaş’ta sendikal örgütlenme...

TÜMTİS Sendikası Bursa Şubesi’nin Burulaş’ta sarı otobüs şoförleri üzerinden yürüttüğü sendikal örgütlenme mücadelesi, işten atma saldırısına karşı başlatılan direnişle sürüyor.


Liman’daki mücadelede kopma süreci...

İstanbul’da son süreçte ortaya çıkan bir başka direniş ise, başlangıçta coşku ve kararlılığı ile göze çarpan Arser işçilerinin direnişi oldu. Arkas Holding’e bağlı Arser’de çalışan işçiler Liman-İş Sendikası’na üye olmalarının ardından işten atma saldırısıyla karşı karşıya kaldılar. İşten atılan 400’ü aşkın işçi yaptıkları çeşitli eylemlerin yanısıra Ambarlı’daki sendika temsilciliği önünde beklemeye başladılar. Patron-taşeron işbirliği ile yürütülen saldırılara karşı direnen işçilerin mücadelesi gelinen noktada zayıflamış durumda. İşçilerin önemli bir kısmı işe geri dönerken, bir kısmı sendika temsilciliğindeki bekleyişlerini sürdürüyor.


Burgaz Rakı ve Bell Karper’de direniş...

Geçtiğimiz haftalarda sendikal örgütlenme mücadelesine karşı girişilen işçi kıyımının yeni bir örneği Tek Gıda-İş Sendikası’nın Çorlu ve Kırklareli’nde bulunan Burgaz Rakı ve Bell Karper işyerlerinde yaşandı. Burgaz Rakı’da sendikal örgütlenmeden dolayı işten atılan 3 işçi, Bell Karper’de ise 6 işçi, işten atma saldırılarının ardından fabrika önlerinde başlattıkları direnişlerini sürdürüyorlar.


Menderes Tekstil’de direniş...

Örgütsüzlüğün yoğun olduğu Denizli’de geçtiğimiz haftalarda başlayan Menderes Tekstil işçilerinin direnişi fabrika önünde devam ediyor. Sarayköy’de işten atılan 400’ü aşkın işçinin direnişine Denizli’deki sendikalardan da destek geliyor. Menderes Tekstil’de 4200 işçi çalışıyor.


Yörsan’da bekleyiş....

Direnişin devam ettiği bir diğer bölge ise Balıkesir Susurluk... Sendika hakkı için Susurluk’taki Yörsan fabrikası önünde direnişlerini sürdüren Tek Gıda-İş üyesi Yörsan işçileri önlükleriyle beraber bekleyişlerini sürdürüyorlar.



Sarıyer’de kazanılmış haklar korundu...

15 Ağustos’ta kazanılmış haklarının geri alınmasına karşı greve başlayan Genel-İş Avrupa Yakası Bölge Başkanlığı’na bağlı 1 No’lu Şube üyesi Sarıyer işçileri, 7 gün süren grevlerinin ardından belediye yönetimi ile anlaşma sağladılar. Belediye yönetiminin 10 kuruşluk kıdem zammını 8 kuruşa çekme tavrına karşı başlatılan grev, kazanılmış hakların korunmasıyla noktalandı. TİS sonucunda kıdem zammı 10 kuruşta kalırken, mevcut yevmiyelere %14 oranında zam (ortalama 53 YTL olan yevmiyeler 63-67 YTL’ye çıkarıldı) yapıldı. Sosyal paket ise 220 YTL olarak belirlendi.

Genel-İş Avrupa Yakası 1 No’lu Şube’ye bağlı Fatih Belediyesi’nde sağlanan anlaşma sonucunda ise, yevmiyelere %10 oranında zam yapıldı ve kıdem zammı 145 kuruşa çıkartıldı.

Genel-İş Sendikası Avrupa Yakası 2 No’lu Şube’ye bağlı Küçükçekmece Belediyesi’nde sona eren toplusözleşmede de zam oranı %12 olarak belirlendi.


Kadıköy ve Kartal’da toplusözleşme görüşmeleri devam ediyor...

Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 3 No’lu Bölge’ye bağlı 1 No’lu Şube’nin Kartal ve Kadıköy Belediyeleri’nde toplusözleşme görüşmelerinde tıkanma sürüyor.

Kartal’daki grev tarihi 12 Eylül, Kadıköy Belediyesi’nde ise 17 Eylül olarak belirlendi.

 Kızıl Bayrak / İstanbul



Unilever önünde birleşik mücadele adımı…

“Sermayenin saldırılarına karşı tek seçenek birleşik mücadele!”

Türk-İş Şubeler Platformu’nun grev ve direnişlerle dayanışma çağrısına yanıt veren HSGGP bileşenleri, 27 Ağustos günü Gebze’de Unilever depoları önünde yaptıkları kitlesel eylemle direnen işçilerin yalnız olmadığını haykırdılar.

Unilever önünde yüzlerce işçinin katıldığı eylemde Basın-İş Sendikası İstanbul Şubesi’nin, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde devam eden grevinden işçiler, Düzce’de direnişte olan Deri-İş Sendikası üyesi DESA işçileri, Balıkesir Susurluk’ta sendikal örgütlenme mücadelelerini sürdüren Tek Gıda-İş Sendikası üyesi Yörsan işçileri direniş coşkularıyla eylemde yer aldılar. Eyleme ev sahipliği yapan TÜMTİS üyesi direnişçi Unilever işçileri ise eş ve çocuklarıyla beraber katıldılar. Bu tablo eylemin belki de en anlamlı görünümünü oluşturdu.

Unilever önünde “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganıyla karşılanan platform bileşenleri sermayenin saldırılarına karşı birleşik mücadele çağrısı yaptılar.

TTB Merkez Konseyi, İstanbul Tabip Odası, DİSK/Basın-İş, Liman-İş, Limter-İş, TÜMTİS, Türk-İş’e bağlı Basın-İş Sendikası İstanbul Şubesi, Deri-İş, Tez Koop-İş 2 No’lu Şube ve Gebze Şubeleri, Selüloz-İş, T. Harb-İş Anadolu Yakası ve İstanbul Şubeleri, Tek Gıda-İş Sendikası, Emekli-Sen Kartal Şube, Genel-İş Anadolu Yakası 1 No’lu Şube, Petrol-İş 1 ve 2 No’lu Şubeler, Birleşik Metal-İş Gebze Şubesi, Belediye-İş 2 No’lu Şube, Hava-İş, Haber-İş 1 No’lu Şube, Eğitim-Sen sendikalar düzeyinde eyleme katılım sağladılar. BDSP, Tersane İşçileri Birliği Derneği, OSB-İMES İşçileri Derneği, Alınteri, SEH, ÖDP, EMEP, TKP, Devrimci Hareket, DİP Girişimi, EED, UİD-DER, İKP, Halkevleri, DTP ise eyleme katılım sağlayan ilerici ve devrimci kurumlardı.

Eylem boyunca kitlenin en önünde yer alarak direniş sloganlarını atan ve ayları bulan direnişlerine rağmen diriliklerini koruyan direnişçi işçiler dikkat çektiler. Kitlenin önünde yer alan ve birçok slogana öncülük eden Yörsan işçisinin tüm kitleye tekrarlattırdığı “Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz!” sloganı anlamlı biçimde sahiplenildi.

Eyleme katılan kurumlara teşekkür eden ve birleşik mücadele çağrısı yapan TÜMTİS Genel Sekreteri Gürel Yılmaz, sürekli olarak sınıf dayanışması ve birleşik mücadele çağrısı yaptı. SSGSS sürecinde Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu çatısı altındaki birleşik mücadele deneyimini hatırlattı.

Eylemde ilk sözü direniş ve grevdeki işçiler adına E-Kart grevcisi Savaş Bahadır aldı. Direniş ve grevlerini sürdüren işçilerin edindiği mücadele deneyimine ve isteğine değinen Bahadır, birleşik mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı. Direnen işçilerin eş ve çocuklarıyla beraber mücadeleyi sürdürdüklerini haykırdı. Türkiye genelinde süren grev ve direnişlerin sahiplenilmesi çağrısını yükselten Bahadır, Türk-İş’in de bu mücadelede direnen işçilerin yanında olmasını istediklerini duyurdu.

Eyleme katılan Türk-İş Genel Sekreteri Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ise, direnen işçileri selamlayarak başladığı konuşmasında Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu’nun startını verdiği “Direnişteki işçilerle 5 YTL’ni paylaş” kampanyasının anlamlı olduğunu söyledi ve tüm sendikaların bu kampanyaya destek vermesini istedi.

Grev ve direnişlere destek değil köstek olmasıyla ünlenen Türk-İş’in genel sekreteri olarak konuşan Türkel, direniş ve grevlerle dayanışmanın görevleri olduğunu, bunu yapmayan sendikaların tutumunun doğru olmayacağını ifade etti. Başbakan ve Çalışma Bakanı’na seslenerek, hak alma mücadelesi veren işçilerin görmezden gelinemeyeceğini söyledi. Direniş ve grevdeki işçilerin yanında olma sözü verdi.

Eylem sloganlarla devam etti. Eyleme Hava-İş, Deri-İş, TÜMTİS sendikaları genel başkanlarıyla beraber katıldılar. Unilever önündeki eylemin son konuşmacısı ise Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu adına konuşan Hüseyin Demirdizen’di.

TEGA’yı, Kocaeli Üniversitesi’ni, Denizli’de Menderes Tekstil’i, Bursa’da Burulaş direnişlerini de içine katarak süren grev ve direnişlerin sermayenin yalanlarını ortaya çıkardığını söyleyen HSGGP sözcüsü, direnen işçilerle dayanışmanın bundan sonraki süreçte de devam edeceğini duyurdu.

HSGGP adına yapılan konuşmanın ardından eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul


Grev ve direnişlere birleşik destek!

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu (HSGGP), 25 Ağustos günü gerçekleştirdiği basın toplantısı ile, süren grev ve direnişlerle dayanışmayı büyütme, “istihdam paketi” ve “İşçi sağlığı ve iş güvenliği” yasalarına karşı mücadele çağrısı yaptı.

Basın toplantısına grev ve direnişteki sendikalar adına TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun katılırken, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Nazmi Algan, TMMOB İKK adına Dinçer Mete ve KESK İstanbul Şubeler Platformu adına Hatun İldemir katıldı.

Toplantıda ilk sözü alan Algan, birleşik mücadeleye vurgu yapan konuşmasının ardından sözü Çayan Dursun’a bıraktı. Dursun, Unilever’deki örgütlenme sürecine dair yaptığı bilgilendirmenin yanısıra DESA ve E-Kart’taki mücadele süreçlerine değindi. ‘90’lı yılların ardından sınıf hareketi içinde ilk defa bu kadar yoğun bir örgütlenme isteğinin belirdiğini ifade etti. Türk-İş’in süren grev ve direnişlere olan ilgisizliğine değinen Dursun, “Direnen işçilerle 5 YTL’ni paylaş” kampanyasına platformun verdiği desteğin çok önemli olduğunu söyledi. Grev ve direnişlerin kazanımının işçi sınıfının kazanımı olacağının altını çizdi. Konuşmasını 27 Ağustos günü Gebze’de Unilever önünde DESA, E-Kart ve Unilever işçilerinin katılacağı birleşik eyleme çağrı yaparak sonlandırdı.

TMMOB, KESK ve İstanbul Tabip Odası adına yapılan konuşmalarda, sermayenin saldırılarına karşı birleşik mücadele çağrısı yapıldı. Ortak açıklamayı okuyan İTO Yönetim Kurulu üyesi Nazmi Algan açıklamayı şu sözlerle sonlandırdı:

“Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu olarak; sağlığımızdan ve güvenli gelecek talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Birleşik mücadeleyi bugün direnişlere zorlanmış olan işçiler ve sendikalarıyla büyütmeye çalışacağız. Örgütlenmenin, sendikalaşmanın, hakkını aramanın doğal ve insani bir talep olduğunu herkese göstermeye çalışacağız. Bildirilerimizle, toplantılarımız, panellerimiz ve eylemlerimizle işçilerle birlikte güvenli gelecek talebini yükselteceğiz.”

Algan, HSGG Platformu olarak yapacakları dayanışma ve eylem programını açıkladı.

Programda şu başlıklar yer alıyor:

* 27 Ağustos 2008 Çarşamba günü saat 14.00’te tüm direnişlerle dayanışma göstermek amacıyla Gebze’de Unilever depoları önünde yapılacak eyleme katılım...

* Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu’nun başlattığı “Direnişteki işçilerle 5 YTL’ni paylaş” kampanyasını desteklemek...

* 1 Ekim’e kadar SSGSS Yasası’na karşı tepkiyi sürdürmek ve grev direnişlerle eylemli dayanışmayı yükseltmek… 

 Kızıl Bayrak / İstanbul