Kızıl Bayrak'tan...
Sermaye sınıfı 22 Temmuz seçim sonuçlarını sevinçle karşıladı. Kuşkusuz bu nedensiz değildi. AKP hükümeti 4.5 yıllık icraatlarıyla sermaye sınıfına hizmette oldukça başarılı bir sınav vermişti. Sermaye sınıfı bu yıllarda semirmiş, gücüne güç katmıştı. Dolayısıyla bu sürecin hiçbir biçimde kesintiye uğramasını istemiyordu. AKP’nin bir dönem daha hizmete devam etmesini kendi sınıf çıkarlarının gereği sayıyordu.
22 Temmuz öncesi cumhurbaşkanlığı seçimi düzen güçleri arasında bir krize yolaçmıştı. Bu kriz gelinen yerde şimdilik aşılmış görünüyor. Sermaye sınıfı başta olmak üzere uluslararası sermaye merkezileri ve düzenin diğer güçleri Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasına onay vermiş durumdalar. Bu süreç önümüzdeki günlerde tamamlanarak geride bırakılacak. AKP hükümeti sınıf ve emekçi kitlelere yönelik sosyal yıkım saldırılarına kaldığı yerden devam edecektir.
Düzen cephesinde bu gelişmeler yaşanırken, işçi ve emekçiler cephesinde daha farklı bir gelişme yaşanıyor. Sınıf ve kitle hareketi uzun bir sessizliğin ardından birçok sektörde alınan grev kararı ile hareketlendi. Başta THY olmak üzere, farklı işkollarında TİS görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması üzerine peşpeşe grev kararları alındı. Grev silahı sınıfın elinde yıllar sonra yeniden etkili bir mücadele aracına dönüşme imkanına kavuştu. Bu silahın sermaye sınıfının saldırılarına karşı etkili bir biçimde kullanılabilmesi ancak sınıf cephesinden birleşik bir mücadelenin örülmesiyle başarılabilir. Açık ki, bu kendiliğinden olmayacaktır.
Sınıf devrimcileri olarak, ortaya çıkan bu hareketli süreci kendi açımızdan daha güçlü ve etkili bir müdahalenin konusu yapabilmeliyiz. Bu sadece gelişmelerin yaşandığı alanlara yapılacak müdahalenin sınırları içinde yapılamaz. Gelişmelerin tüm sınıf bölüklerine taşınması, sınıf kitleleri içinde güçlü bir grev ajitasyonunun yükseltilmesi ve her cepheden sınıf dayanışmasının örgütlenmesi için her türlü araç ve yöntem kullanılmalıdır. Bu açıdan şu ana kadar yapmamız gerekenleri yeterince yapabildiğimizi söyleyemeyiz. Kuşkusuz buna hızla bir son verilmeli, bu müdahele hangi sınırlarda yapılabilecekse bir an önce harekete geçilmelidir.
* * *
Kızıl Bayrak’ın 2007 Ocak-2007 Haziran tarihleri arasındaki sayılarını kapsayan 23. cildi çıktı. Okurlarımız Kızıl Bayrak’ın yeni çıkan 23. cildini ve daha önce çıkan ciltleri Eksen Yayıncılık ve Kızıl Bayrak bürolarından temin edebilirler. |