24 Haziran 2006 Sayı: 2006/24 (24)
  Kızıl Bayrak'tan
   Kurultaya hazırlık yeni bir döneme ve daha ileri görevlere hazırlıktır
  "ABD'ye en olumsuz yaklaşan ülke" Türkiye
  Bebeklerin katili sermaye düzenidir
  Her gün yeni bir hırsız çetesi yatkalanıyor! Her çete öncelikle devlet kurumlarında yuvalanıyor
  Hükümetle patronlar arasında karşılıklı suçlamalar
  Türkiye Makedonya'dan sonra Avrupa'nın en yoksul ülkesi
TUSİAD'ın eğitim raporu açıklandı; Patronlar yine riyakarlık içinde
Belediye işçisi sermayeye karşı gücünü birleştirmelidir!
Belediyelerde grev kararları asılıyor
Has Alüminyum'da bir kez daha işçi kıyımı ve direniş
ÖSS vesilesi ile: Eğitimde çürüme ve sorumlu öğretmenlik / Yüksel Akkaya
  "Zeytin Dalı"na hazırlanan reformist sol Prodi'sini arıyor / Orta sayfa
  Çorum, Maraş, Sivas.... Katliamların hesabını işçi ve emekçiler soracak
  Nükleer santral karşıtı şenlik başarıyla gerçekleştirildi
  Dünya halkları için en büyük tehdit ABD emperyalizmi!
  Lübnan'ı kana bulayanlar ABD-İsrail cellatları
  Şanghay İşbirliği Zirvesi'nde İran'a özel ilgi
  Somali'de iç savaşı kışkırtan ABD'nin işbirlikçileri yeniliyor
  Eylem ve etkinliklerden
  HÖC temsilcisi Eyüp Baş ile röportaj
  15-16 Haziran etkinlikleri
  Mercan şehitleri anıldı .
  Gelin canlar bir olalım, devletten hesap soralım
  Ulus devlet üzerine kısa notlar -IV- / M. Can Yüce
  Eylem ve etkinliklerden
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Kurultaya hazırlık yeni bir döneme ve daha ileri görevlere hazırlıktır!

Başarılı bir kurultay için zamanı etkili ve verimli bir tarzda kullanmanın önemi!

Bir süre önce “güçlü bir ön hazırlık” gerekçesiyle İstanbul İşçi Kurultayı'nı sonbahara ertelediğimizi kamuoyuna duyurmuştuk. Kuvvetli bir düşünsel yoğunlaşma sağlamak, kurultay gündemlerini sınıfın ileri kesimlerine maletmek, il çapında bir kurultay atmosferi yaratmak ve nihayet toplamda iyi bir organizasyon bakımından yaklaşık üç-dört aylık bir süre var önümüzde. Her bir gerekçe temel bir yoğunlaşma konusu ve hakkı verilerek yapılacak bir ön hazırlık demektir. Bu nedenle kurultayın başarısı için zamanı en iyi biçimde değerlendirmek kritik bir önem taşımaktadır.

Önümüzdeki zamanı genel olarak planlamış, temel bir takım adımları atmış bulunuyoruz. Ancak bu kadarı yeterli değildir. Zamanı en iyi biçimde değerlendirmek demek, pratik hazırlıkların yanısıra atılan bu adımları hızlandırmak ve hala da ayak bağı olmayı sürdüren sorunları, bu sorunlara kaynaklık eden alışkanlıkları bir an önce geride bırakmak demektir.

Zira kurultayın ertelenmesiyle zaman kazanmış olmakla birlikte, yaz aylarının kendine özgü başka dezavantajları da (genel durgunluk, yıllık izinler vb.) hesaba katıldığında, gerek iç hazırlığın tamamlanması gerekse kitle çalışmasının verimi bakımından sınırlayıcı ve zorlayıcı etkenler yerli yerinde durmaktadır. Zaman bu etkenlerin başında gelmektedir ve mevcut olanaklar içinde en sınırlı olanıdır.

Öte taraftan sınırlı olan yalnızca zaman da değildir. Sınıf hareketinin nesnel tablosunun kısa bir süre içinde ve kendiliğinden değişmeyeceğini biliyoruz. Bu yüzden de ertelenme gerekçemizi sınıf hareketinin mevcut nesnel durumuyla açıklamıyoruz. Aksine, asgari düzeyde başarılı bir kurultay için öznel ve iradi planda yerine getirilmesi gereken politik görevlere çubuk büküyoruz. (Yerellerden başlayarak kurultay çalışmasının, sınıfa/sınıf hareketine öncü müdahalenin bir aracı olarak gündeme sokulmasının da zaten bunun bir sonucu olduğunu hatırlatalım.) Çubuğun politik iradeye, devrimci önderlik kapasitesine büküldüğü yerde, ister istemez kadro niteliği ve niceliği açısından yaşanan zorlanma, bir başka sınırlayıcı temel sorun alanı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ancak bu kurultay sürecinde karşımıza çıkan bir zorlanma alanı değil, bir dönemdir ısrarla çubuk büktüğümüz bir sorundur. Kuşkusuz tek başına kurultay çalışması ya da gündemiyle aşılabilecek bir sorun da değildir. Ancak eğitim sorunundan kadrolaşmaya, kalıcı mevziler yaratmaktan somut bir takım kazanımları güvencelemeye, faaliyet alanını daha da genişletmekten sınıf içinde yeni mevziler yaratmaya kadar bir takım sorunları kurultay vesilesiyle aşma irade ve çabası göstermeyi hedefliyoruz.Bu çaba ve iradenin kendisi sınıf hareketine müdahalede yeni bir düzey yakalamak, varolan bir takım dinamikleri harekete geçirmek, topyekûn bir yüklenmeyle sınıf çalışması cephesinde biriken imkanları açığa çıkarmayı hedeflemek anlamına gelmektedir. Başından itibaren, bugünün ölçülerinde sınırlı da olsa varolan imkan ve dinamikleri harekete geçirmek ile sınıfa/sınıf hareketine müdahale düzeyini (niteliğini) geliştirmek hedeflerini birarada tanımlıyoruz. Dahası, önderlik ve müdahale düzeyine apayrı bir rol biçiyoruz. Sınıf hareketine müdahalede ortaya konulacak düzeyin, devrimci önderlik niteliğinin ne denli yakıcı bir rol oynadığını döne döne vurguluyoruz.

Kuşkusuz sınıf hareketine müdahalede yeni bir düzey yakalama sorunu, başka temel etkenlerin yanısıra sınıf çalışmasında sayıca yeterli, deneyimli, nitelikli kadrolar ve nitelikli çalışma sorunudur. Ancak bu bir süreç ve zaman sorunudur. Kurultay çalışması çerçevesinde kastedilen bu değildir. Söz konusu olan, planlanmış bir dönemsel çalışmayı başarıyla sonuçlandırmak için gerekli olan nitelik, düzey, çaba ve enerjidir.

Başarılı bir ön hazırlık kurultayın başarısının anahtarıdır!

Yerel kurultaylar süreciyle ilk adımlarımızı attık. Ancak yerelliklerde kazanılan deneyimlerin artırılması, birikimlerin kalıcı hale getirilmesi, yeni mevziler yaratılması hala da hayati önemdedir. Bu konuda belli oranlarda mesafe almış olsak da, hala yerel kurultayların gündemlerinin daha geniş sınıf kitlelerinin gündemine taşınması, kurultay sonuçlarının ete-kemiğe bürünmesi temel önemde bir ihtiyaçtır. Kuşkusuz İstanbul İşçi Kurultayı gündemine yönelmekle bu görev ve sorumluluklarımızı bir kenara bırakmış değiliz. Yerel çalışmalar kendi gündemleri ile sınıf kitlelerine yönelmelidir. Burada yakalanan başarı, sınıf çalışmasında derinleşme ve yoğunlaşma hedefinde bugüne kadar yakalanan düzeyin aşılmasını, yeni bir eşiğe sıçramayı ifade edecektir.

Söz konusu bu eşiği aşabilecek bir birikim asgari ölçüde mevcuttur. Yerel kurultayların ortaya çıkardığı bir sonuç da budur. Bu meselenin çözümü yolunda ilk ve temel adım, atıl duran potansiyeli harekete geçirmek, dinamik bir süreci başlatacak müdahalelerde bulunabilmektir. Biz burada şimdilik bu yarışta ipi göğüslemek için içe dönük hazırlıklara ilişkin önemli gördüğümüz bir takım noktalara işaret etmekle yetineceğiz. Ele aldığımız konuya ilişkin aşağıda vurgulanacak noktaların somut deneyimleriyle birlikte zaman geçirilmeksizin kolektif bir tartışmayı gerektirdiğini ise ayrıca belirtmek gerekmiyor. Bu yazı bir tartışma sürecini başlatamaya dönük bir çağrı olarak anlaşılmalıdır.

Ön hazırlık sürecinin bazı temel noktaları

* Kurultaya hazırlık ve kurultay çalışmasının kendisi, sınıf çalışmasında yeni bir döneme ve daha ilerden görevlere hazırlıktır. Çok yönlü ve kapsamlı olan bu hazırlık sürecinin belki de en kritik halkası, bu gerçeği bilince çıkartmak ve politik, ideolojik, örgütsel ve pratik gereklerine uygun bir tarzda davranmaktır. Sınıfa faaliyet götüren, sınıf içinde çalışan örgüt ve kadrolar olmaktan çıkıp, sınıfın devrimci önderleri olmayı başarmak! İşte üzerinde durduğumuz zeminde yapmamız gereken sıçrama, aşılması gereken eşik budur.

* Kolektif bir iç eğitim, düşünsel bir yoğunlaşma ve hazırlık, kurultayın - dolayısıyla yeni dönemin- başarısında rol oynayacak temel anahtarlardan biridir. Bu nedenle, çevre ve çeperimizin, kurduğumuz işçi ilişkilerinin politik ve ideolojik olarak geliştirilmesi temel bir yüklenme alanıdır. Çevremizdeki tüm güçleri tartışmalara, eğitim ve başka etkinliklere katarak sürece aktif olarak hazırlamak, her kolektifin öncelikli bir görevidir. Bu sürecin alta doğru yaygınlaşması ve sağlıklı bir tarzda ilerletilebilmesi için öncelikle bölge kolektiflerimizin önden hazır olması, süreci kendilerinden doğru işletmeye başlaması büyük bir önem taşımaktadır.

* Eğitim ve düşünsel yoğunlaşmamızın çerçevesi/konuları temel başlıklarla çizilmiş bulunmaktadır. Amacımız, kitabi bir eğitim değil, sınıf hareketinin ve işçi sınıfının içinde bulduğu nesnel ve somut tabloya hakim olmaktır. Bir başka ifadeyle somut durumun somut tahlilidir. (Kurultayın her bir gündem maddesi ve alt başlıkları tam da bu kaygıyla formüle edilmiştir.) Bu, ona etkili ve doğru müdahalelerde bulunmanın, sınıf çalışmasını dinamik bir süreç olarak adım adım geliştirmenin olmazsa olmaz koşuludur.

* Kısacası, amacına uygun bir kurultay için, sınıfın ve sınıf hareketinin bugünkü nesnel tablosu konusunda (engeller, sorunlar, tıkanma noktaları, dinamikler vb.) tam bir bilinç açıklığı sağlamak zorundayız. Önümüze aldığımız gündemlere ilişkin fazlasıyla yazılı malzeme olmakla birlikte, işe yarar kaynaklar son derece sınırlıdır. Mevcut kaynakların önemli bir kısmı ise güncel olmaktan uzak, akademik, sorunlu ya da kısmi bir özellik taşımaktadır. Temel önemdeki marksist-leninist klasiklere ek olarak, tüm kusur ve eksikliklerine rağmen gündemimizle kesişen kaynakları gözden geçirmek, düşünsel hazırlığın olmazsa olmaz bir parçasıdır.

* Sınıf cephesindeki sorunlara hakim olmanın bir yanı yazılı araştırmaları, deneyimleri okumak ise, bir diğer yanı da canlı tartışmalar, anketler ve söyleşilerdir. Burada önemle belirtmeliyiz ki, belirlenmiş gündemler üzerinden yapılan canlı tartışmalar, çoğu durumda çok daha verimli ve anlamlı olabilmektedir. Yeter ki, ön hazırlığı yapılabilsin, tartışmalar belli bir sistematik ve disiplinle sürdürülebilsin! Yeri geldiğinde en sıradan bir işçinin söylediği bir şey bile, şablonlardan çok daha anlamlı olabilmektedir. Başka bir ifadeyle, tarihsel birikimlerin yanı sıra hayatın canlı, yeşil ağacından öğrenmeliyiz. Bu nedenle mümkün olduğu ölçüde fabrika temelinde serbest tartışmalar örgütlenmeli, her bir tartışmanın notları, ortaya çıkan sonuçlar mutlaka yazılı hale getirilmeli ve sonrasında metinlere dönüştürülmelidir.

* Öte yandan bölgelere, fabrikalara ve işçilere dönük olarak hazırlanan anketler vb. araçlar, mutlaka amacına uygun bir tarzda devreye sokulmalı, kitle çalışmasının bir olanağına dönüştürülmedir. Dahası, ele aldığımız sorunlar ve gündemlere ilişkin canlı verileri sunacak olan anketleri mutlaka hem kurultay hem de bölge çalışması için ayrıca değerlendirmeye tabi tutmalı, gerekli sonuçları çıkarmalıyız.

Kurultay ön hazırlık süreci, kuşkusuz ki yalnızca içe dönük bir hazırlık ve yalnızca bir eğitim, tartışma, tebliğ hazırlama vb. faaliyetlere indirgenemez. Zira, ne ön hazırlık ne de kurultay kendi içinde bir amaç değildir. Yukarda da ifade ettiğimiz gibi, kurultay çalışması sınıf cephesindeki görevlere daha ileri bir hazırlığın adımlarından, sınıfa dolaysız olarak seslenmenin imkanlarından yalnızca biridir. Yapılacak her türlü hazırlık, yürütülecek her çalışma, kullanılacak her araç daha güçlü bir sınıf çalışması içindir.

Önümüzdeki hafta, kurultay ile sınıfa dönük pratik faaliyetin görevlerini ele alarak konuyu işlemeye devam edeceğiz.