Silahlı direniş Türkmen bölgelerine de yayılıyor...
Irak direnişi işgalcilerin saldırı ve
manevralarına rağmen ilerliyor
Emperyalist orduların işgal karşıtı direnişi ezmek için giriştikleri vahşi saldırılar ters tepiyor. İşgalcilerin temel dayanakları silahlar, bombalar, yıkımlar, işkenceler, kitle katliamları olmaktadır. Yani Irakı özgürleştirmekten sözeden haydutların bu ülke halkına sundukları tek şey şiddet ve zorbalıktır. Bu kıyıcı zihniyetin halkların direnişiyle dize getirildiğine ise tarih defalarca tanıklık etmiştir. Irak halklarının da aynı güç ve kararlılığı gösterecek potansiyeli mevcuttur.
İşgalciler anlaşmaları kaale almıyor
Necefte üç hafta boyunca emperyalist ordulara karşı süren direniş, Ayetullah Ali Sistaninin araya girmesiyle sağlanan ateşkesle sona ermişti. Ardından Bağdatın Sadr semtinde de kukla hükümet ile Mehdi Ordusu arasında anlaşma sağlandığı açıklanmıştı. Ancak işgal ordularının yapılan anlaşmaya uymasını beklemenin boş bir hayal olacağının anlaşılması için fazla beklemeye gerek kalmadı. Zira işgalci ABD güçlerinin Necefi terketmeye niyetli olmadığı hemen anlaşıldı. Buna tepki gösteren Sadrin sözcüsü, ABD askerlerinin tanklarını Hz. Ali Türbesi önüne konuşlandırdığını, bunun da anlaşmanın ihlali anlamına geldiğini açıklamasını yaptı. Aynı sözcü Irak polisini, Necefte arama operasyonları düzenleyerek ve Sadr yandaşlarını tutuklayarak, bu kentte sağlanan ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçladı.
Bağdattaki Sadr semtinde de durum farklı değildi. Amerikan tankları, Sadr semtinin tüm giriş-çıkışlarını tutarken; El Mehdi Ordusuna bağlı direnişçiler uzun namlulu silahlar ve roketatarlarla işgalcilere karşı direniyor, semtin caddelerinde de devriye geziyorlar.
İşgal ordularının saldırgan tutumuna karşı Mehdi Ordusu direnişçileri, yaptıkları açıklamada, Amerikan ordusunun ateşkese uymayarak evlerini bombalaması sonucu ateşkesi sona erdirdiklerini ve Amerikan askerleri ile çatıştıklarını söylediler. Direnişçiler Amerikan askerlerine karşı mücadelelerinin süreceğini vurguladılar. Bu arada, semtte devam eden çatışmalarda 4 Amerikan tankı direnişçiler tarafından tahrip edildi. Çatışmalarda onlarca Iraklının öldürüldüğü 200e yakın insanın da yaralandığı bildirildi. Sadrın yardımcısı Şeyh Naim El Kabi de, çatışmalarda Mehdi Ordusu milislerinden 15 kişinin öldüğünü, 62 kişinin de yaralandığını söyledi. Her zaman olduğu gibi işgalci zorbalar, Sadr semtinde yine sivil halkın tepesine bomba yağdırmaya devam ediyorlar.
İşgalcilerin kayıpları günden güne artıyor
Emperyalist ordularla sicilli Amerikan ajanı Allavi başkanlığındaki kukla hükümetin asıl derdi direnişi kırmak, buna bağlı olarak da Irak halklarının onursuz bir köleliği kabullenmesini sağlamak. İşgalci güçlerle düşkün işbirlikçileri ancak o zaman Irakın zenginliğini diledikleri gibi yağmalayabilir. ABD emperyalizmi de bölge halklarını köleleştirmek ya da katletmek için planladığı askeri üsleri kurabilir.
Küstah emperyalistlerin dayatmalarına meydan bırakmamaya kararlı olan Iraklı direnişçiler ise, işgalci haydut sürüsünü ne pahasına olursa olsun topraklarından söküp atmaya kararlı. Bu kararlılık devam ettiği sürece, işgalcilerle soysuz işbirlikçilerinin kirli amaçlarına ulaşma şansı olmayacaktır.
Necefteki direnişin ateşkes oyunu ile sona erdirilmesinden hemen sonra, emperyalist ordular, direnişin güçlü olduğu Felluce, Samara ve diğer kentleri bombalamaya başladılar. Necef dışında Mehdi Ordusunun direnişi yeniden başlarken, Amerikan bombardımanına maruz kalan direnişçiler yanıt vermekte geç kalmadı. Felluce kentinin Amerikan savaş uçakları tarafından bombalanmasından, onlarca sivil kadın, erkek ve çocuğun öldürülmesinden sonra seyir halindeki ABD araçlarına Felluce yakınlarında yapılan saldırıda, 7 Amerikan deniz piyadesiyle 3 Irak Milli Muhafız askerinin öldüğü işgalciler tarafından açıklandı. Fellucedeki saldırıdan bir gün sonra ise, Bağdat yakınlarında ve Musulda düzenlenen saldırılarda ölen ABD askerlerinin sayısı 5 olarak açıklandı. Aynı günlerde Bağdatta, Amerikan üssüne akaryakıt taşıyan 2 tanker direnişçiler tarafından yakıldı. Görgü tanıkları, saldırıda ayrıca, 4 Amerikan askerinin öldüğünü açıkladılar. Aynı günlerde gerçekleşen bir diğer önemli saldırı, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattını devre dışı bıraktı. Bugüne kadar petrol tesislerine yapılan en büyük sabotaj olarak kabul edilen saldırı sonucu günlük kapasitesi 600 ila 800 bin varil olan boru hattından yapılan petrol sevkıyatı tamamen durdu.
Kuzey Irakta Türkmenlerin yaşadığı Tel Afer kasabasına saldıran işgalci ABD ordusu direnişle karşılandı. Amerikan tank ve savaş uçaklarının sivil yerleşimleri bombalaması üzerine, Türkmenler direnişe geçti. 9u sivil 13 kişinin öldüğü, 50yi aşkın kişinin yaralandığı çatışmada, Türkmen direnişçilerin açtığı ateş sonucu bir ABD helikopteri isabet aldı. Emperyalist ordularla Türkmenler ilk defa bu kapsamda silahlı çatışmaya girmiş oldular. Şu ana kadar işgale karşı durmayan Türkmenlerin, -azından bir bölümü- Ankaradaki Amerikan uşaklarından medet umuyor. Oysa Türkmenler katledilirken, hükümet tarafından yapılan açıklamada durumun sakin olduğu söylenerek ABD katliamı görmezden gelindi. Bu gelişmeler, artık Türkmenlerin de işgale karşı duruşlarını gözden geçirmelerinin önünü açacak mahiyettedir.
Pentagon tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Irakta ölen Amerikalı asker sayısı -tabii resmi açıklamalar hiçbir zaman gerçek rakamı yansıtmaz! 1003e, yaralı sayısı ise 7 bine ulaştı. Bu rakama İngiliz ordusu ve Amerikan uşağı rejimlerin Iraka gönderdiği küçük askeri birliklerin kayıpları dahil değil. Özel güvenlik şirketlerine mensup kiralık katiller de bu rakamın dışındadır. Adına Irak polisi veya milli muhafız denilen işbirlikçi Irklıların verdiği kayıpların hesabını ise kimse tutmuyor.
Bu tablo, 1 Mayıs 2003te zafer ilan eden kibirli emperyalistler için azımsanacak cinsten değil. Irak direnişi, hedefi net bir anti-emperyalist programla işgalin karşısına dikildiği zaman, savaş kundakçılarının ölüm çanı da çalacaktır.
Direnişi her yolla destekleyelim!
Iraktaki çatışma hem emperyalist haydutlar, hem de dünya halkları açısından kritik bir önem taşıyor. Zira emperyalist barbarların başlattığı yeni paylaşım savaşının seyrini doğrudan etkileyecek bir cephedir Irak. Dolayısıyla Irakın 2. Vietnama çevrilmesi özellikle bölge halkları açısından acil bir ihtiyaçtır. Aksi durumda yıkım ve katliamların nereye varacağını kestirmek bile olası olmayacak. Amerikan seçimlerinin yaklaştığı bugünlerde, İrana ani bir saldırının sürpriz olmayacağı konuşulmaya başlandı bile.
Açıkça görülüyor ki savaş çetesi, ülkeleri işgal etme ve halkları köleleştirme savaşından kolay vazgeçmeyecektir. Püskürtülene kadar ise, başta hedef seçilen ülke halkları olmak üzere dünya halklarına ağır bedeller ödetmek isteyecektir. Bu durum tüm ilerici-devrimci, anti-emperyalist güçlerin Filistin ve Irak direnişlerine sahip çıkmasını, her olanağı kullanarak destek vermesini zorunlu kılmaktadır.
|