Saldırganlık ve savaş örgütü NATO, önemli tatbikatlarından birini Konyada gerçekleştiriyor. İnsanlığın geleceği açısından ciddi bir tehdit unsuru olan NATOnun, Air MEET-2004 (NAM-04) adı altında yaptığı tatbikat, basın tarafından yok sayılıyor. Anti-emperyalistliği elden bırakmayan kimi reformist-liberal yayınlar da aynı tutum içerisindeler. Oysa emperyalist güçlerin bu en saldırgan, en militarist kurumunun her adımının teşhir edilmesi gerekiyor.
Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığının ev sahipliğinde yapılan NATOnun en büyük hava tatbikatı 4 Eylülde resmen başladı. NATOya dahil 16 ülke ile 2 gözlemci ülkenin yeraldığı tatbikata, 97 uçak ve 1500 personel katılıyor.
Tatbikatın açılış konuşmasını yapan 3. Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Fuat Özakdağ, tatbikatın dünya barışına büyük katkı sağlayacağını iddia etti. Amerikalı Tuğgeneral David E. Clary de bir konuşma yaptı. NATOnun anlayış değişikliği içine girdiğini vurgulayan generaller, tatbikatın sözkonusu yeni anlayış çerçevesinde yapıldığını söylediler. General Özakdağ, bu değişiklik; kuvvet ve komuta yapısı değişikliğinin ötesinde anlayış, yaklaşım, fonksiyon, yetenek ve kültür değişimini kapsamaktadır görüşünü dile getirdi.
Özellikle yaklaşım, fonksiyon, yetenek gibi alanlardaki değişimden ne kastedildiği önemli. Zira NATOnun son zirvede kendine biçtiği yeni roller, bu militarist örgütün eskisinden çok daha geniş bir alanda faaliyet göstereceği vurgulanmıştı. Bunun ilk örneği Afganistan işgali oldu. Demek oluyor ki NATO, saldırgan politikasını dünyanın pek çok bölgesinde hayata geçirecek.
NATO müdahalesinin ne anlama geleceği ise, Afganistana bakılarak anlaşılabilir. Bu ülke işgalci güçlerinin iddialarının aksine halen bir ölüm tarlasıdır. İşsizlik, yoksulluk, açlık, kadınlar üzerindeki cehennemi baskı, savaş ağalarının hakimiyeti vb. Taliban dönemindeki gibi devam ediyor. İşgal gücü İSAF ise başkent Kabilde bile kontrol sağlamaktan acizdir.
General Özakdağ, tatbikatın önemini şu sözlerle dile getiriyor. Bu tatbikat, NATOya üye ülkelerin hava unsurları arasındaki işbirliğini arttırması, NATO usullerini icra ederek, taktik eğitimleri ve harbe hazırlığı geliştirmesi sebebiyle, büyük önem arzetmektedir. Afganistan örneğinde görüldüğü gibi, savaş örgütü NATOya üye ülkeler, işgal gücü İSAFın komutasını sırayla yerine getiriyorlar. Bu da aralarındaki işbirliğini arttırmanın neden büyük önem arzetmekte olduğunu gösteriyor.
Tatbikat Eş Başkanı Amerikalı general ise, bu tatbikatın birçok ilke sahne olacağının altını çizerek, NATO Air Meet-04, Türkiyede ilk kez gerçekleşecektir. Ayrıca ilk kez İzmirdeki Hava Unsur Komutanlığı tarafından icra edilecektir. Bu tatbikata, Romanya da ilk kez NATOnun tam üyelik sorumluluğu altında katılacaktır. Son olarak birçoğunuz da, ilk kez bu kadar kapsamlı bir tatbikata katılacaksınız sözleriyle tatbikatın önemini vurguluyor.
Afganistandan sonra Iraka da ilk adımını atan NATOnun, ABD emperyalizminin saldırganlık ve savaş politikasında aktif rol almaya hazırlandığı açıktır. İstanbul Zirvesini protesto eden onbinler bu bilinçle hareket etmişti. Bu duyarlılık sürdürülmeli, ülkelerin enkaza çevrilerek işgal edilmesine, yağmalanmasına, halkların kıyımdan geçirilmesine karşı yükselen bu mücadele, savaş ve terör örgütü NATOyu da kapsayacak genişlikte ele alınmalıdır.
Tüm NATO ve Amerikan üsleri kapatılsın!
Sermaye iktidarının son dönemlerde yaşanan Türk şoförlerinin kaçırılması olayları karşısındaki tutumu gerçekten ibret vericidir. Türk şoförlerinin kaçırılması ve ölümle sonuçlanan olaylar karşısında hükümetin dışişleri bakanı şöyle bir açıklama yapmıştı:
Türk şoförlerimiz, orada çalışan vatandaşlarımız için görülen ve görülmeyen bir takım çabalarımız sürmektedir. Sözkonusu çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürüyoruz. Tabii ki yaşanan olaylar çok üzücü, biliyorsunuz ki oradaki vatandaşlarımız için gösterdiğimiz titizliği Irakla ve bölge ülkelerle olan ekonomik çıkarlarımızda da gösteriyoruz. Bu yüzden yaşanan olaylara karşı aşırı bir titizlik gösteriyoruz.
İşte sermayenin insana verdiği değerin göstergesi!
Daha sonraki günlerde yapılan açıklamalarda ise Türk şoförlerinin can güvenliği konusunda bir çözüm buldular:Türk şoförlerinin çalıştığı firmalar şoförlerin can güvenliğini sağlamalıdır!
Onlar için üç-beş şoför ölmüş çok mu! Onların derdi ekonomik ilişkilerinin hasar görmemesi. Mala geleceğine cana gelsin zihniyeti!
Irakta kardeş bir halk çoluk-çocuk katliamdan geçirilirken, ülke kan gölüne çevrilmişken, buna karşı direnen bir halk varken sizin ne işiniz var Irakta? Ne işiniz var emperyalistlerin tarafında ve safında!
İşgalden payınıza düşen kemiği yalamak için binbir yalan söylüyor, insani amaçla Irakta olduğunuzu söylüyorsunuz! Evet, tüm dünya Iraka karşı hissettiğiniz yakınlığa tanık oldu. ABDye ve NATOya sınırsızca ülke topraklarını ve sahalarını açan ve böylece işgalin daha kolay gerçekleşmesini sağlayan sizsiniz! Başınıza geçirilen çuval da onurunuzu bir parça incitmedi. Nasıl incitsin ki! Hiç olmayan bir şey incinir mi?
Emperyalist işgale karşı Irakta onurlu bir direniş sürüyor. Dünyada milyonlarca işçi ve emekçinin, ezilen halkların Amerikan emperyalizmine karşı duyduğu nefret her vesileyle alanlarda ifadesini buluyor. Emperyalist barbarlığa duyulan bu nefret İstanbuldaki NATO Zirvesini protesto eden onbinlerin haykırışında da yankılandı.
Bu öfke ve nefret günden güne yıldan yıla büyüyecek, insanlığı barbarlığa, açlığa, yoksulluğa, sefalete, işsizliğe mahkum edenlerin, kendi sefil çıkarları için dünyayı boydan boya kan gölüne çevirenlerin saltanatını gün gelecek yerle bir edecektir. Dünya işçileri, emekçileri ve ezilen halkları emperyalist-kapitalist sisteme sürgit köle olarak kalmayacaklarını gün gelecek dünyayı yeniden sarsarak göstereceklerdir.