15 Ocak 2016
Sayı: KB 2016/02

İşçi sınıfı yeni fırtınalara gebe
“Elinde çekiç olan her şeyi çivi olarak görür!*
”Big Brother” (F)işliyor!
Sultanahmet Katliamı’nın faili AKP ve sermaye devletidir
Kürt halkına karşı yeni İstiklâl Mahkemeleri!
Taraf olan Kürt basını hedefte
Savaş ekonomisi emekçileri vuruyor
Sınıf davasına inanmak yürek ister!
Öfkeyi daha örgütlü ve güçlü hale getirmek için!
Sultanbeyli Greif’te baskılar artıyor!
Gençlik hareketi ve partinin gençlik çalışması
Geleceğimizden ve özgürlüğümüzden vazgeçmiyoruz!
Çocuklar öldürülüyor
İşçi ve emekçi kadınlar Kadın İşçi Kurultayı’nda buluşuyor!
M. Akif Ersoy EAH’ta kölece çalışma koşulları
Ezilen halklarla emekçilerin direnişini birleştirelim!
Madaya: Emperyalizmin kanlı yüzü
Bir esintiden fırtınalara...
Hrant için adalet, işçi sınıfının ellerinde!
Kızıl Bayrak yukarı! Daha daha yukarı!

Devrimin kartalı: Rosa Luxemburg

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Sultanahmet Katliamı’nın faili AKP ve sermaye devletidir

 

Suruç ve Ankara Katliamı’nın ardından bu kez de İstanbul/Sultanahmet kana bulandı. IŞİD adlı ölüm makinesinin bombalı saldırısı sonucunda çoğu Alman kökenli olmak üzere toplam on kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi de çeşitli düzeylerde yaralandı.

Katliamın gerçek faili AKP ve devlettir

Kana ve katliama doymayan IŞİD çetesinin, bu eylemin tetikçisi olduğu tartışmasızdır. Ancak tartışmasız olan bir diğer gerçek de şudur; bu kanlı eylem 13 yıllık gerici AKP iktidarının eseridir. Onun 13 yıllık kanlı ve karanlık politikalarının vardığı yerdir. Ankara Katliamı sırasında “Elimizde canlı bombacıların listesi var, ama eylem yapmadan onları tutuklayamayız” şeklindeki sözleri ile devletin sözcüleri, bizzat kendileri bu katliama davetiye çıkarmıştır.

Bu kanlı eylem, tek başına IŞİD canilerinin üzerine yıkılıp geçilemez. Zira bu katliam, esas olarak AKP gericiliğinin, en başta Suriye ve Rojava politikası olmak üzere, tüm bir bölge için de geçerli olan saldırgan ve provokatif dış politikasının eseridir.

El Kaide ve IŞİD’i üreten, Türkiye, Kürdistan ve tüm dünya halklarının başına bela eden bu aynı politikadır. AKP’nin halihazırdaki ruhu tartışmasız olarak IŞİD ruhudur. Bu karanlık ve kanlı katliamlar bu ruhla ve bu politikaların düzlediği zemin üzerinde gerçekleştirilmektedir.

Kanlı icraatların arkasında ABD var

AKP gericiliği ve onun dümenini tuttuğu sermaye devletinin içerde ve dışarda izlediği saldırgan, maceracı ve provokatif tüm politikaların gerisinde şu ya da bu düzeyde ABD emperyalizmi durmaktadır. “Yeşil Kuşak” projesi ABD’nin projesidir. AKP gerici iktidarına aktif taşeronluk misyonu biçen, Sünni eksenli bir politika çerçevesinde bölgenin mazlum halklarını tüketici bir mezhep kavgasının içine iten ABD’dir. Yemen’de Husileri katletme iznini Suudi gericiliğine veren de ABD’dir. Filistin halkına dönük siyonist barbarlığı yıllardır desteklediği, her platformda koruyup kolladığı bir diğer gerçektir. ABD her türlü kirli, kanlı ve karanlık ilişkinin, politikanın ve icraatın uluslararası merkezidir. O uluslararası bir katliam merkezidir. Emperyalist savaşlar ve işgallerin, mezhep savaşlarının kışkırtıcısı ve birinci derecede sorumlusudur. Her türden gericiliğin baş destekçisidir.

IŞİD adlı ölüm makinesi de esasta onun eseridir. Afganistan’daki kirli ve kanlı silahı El Kaide idi. Kafkaslarda Çeçen çeteleriyle mesai yaptı. Ukrayna’da Nazi artığı faşist çetelerle ilişkilidir. Türkiye’de ise AKP gericiliğini iktidara taşımıştır.

AKP iktidarı Türkiye’yi felakete sürüklüyor

Türkiye’nin bugünkü koşulları öyledir ki, IŞİD’i dışarıda aramaya, onu kanlı eylemleri için davet etmeye gerek kalmamıştır. IŞİD içerdedir. IŞİD kelimenin gerçek anlamında AKP gericiliğidir. Türkiye AKP’nin gerici, kutuplaştırıcı, ezilen halkları imha etmeye ve asimilasyona dönük politikaları sayesinde tam bir gericilik yuvası haline gelmiştir. IŞİD ve benzeri çetelerin sınırlarından rahatlıkla geçtiği, topraklarında cirit attığı, korunduğu, kollandığı bir coğrafya haline gelmiştir. IŞİD sadece Diyarbakır, Hatay, Kilis, Antep, Adıyaman ve Urfa’da değildir, Ankara Garı önünde ve İstanbul/Sultanahmet’tedir de. Demek oluyor ki, eylemi yapan da, yaptıran da esasta AKP gericiliğidir.

AKP gericiliği içerde ve dışarda izlediği politikalarla, girdiği kirli ve karanlık ilişkilerle Türkiye’yi tam bir felakete sürüklüyor. Kuzey Kürdistan’ı elinde tutmak için, hem de dünyanın ve insanlığın gözleri önünde, Kürt halkına dönük, Hitler’in vahşetine rahmet okutan kanlı bir savaş yürütmektedir. Bu savaş şu ya da bu vesile ile durdurulamaz ise eğer, bir iç savaşa dönüşme eğilimi taşımaktadır. Toplum izlenen politikalar yüzünden zaten derin bir kutuplaşma içindedir.

AKP gericiliği artık durdurulmalıdır. Onun oluşturduğu karanlık dağıtılmalıdır. Bu başarılamazsa eğer, Türkiye’yi bugünkünden de karanlık bir gelecek beklemektedir. Oysa ki, Türkiye ve bölge halkları karanlıktan ve her türden pislikten arınmış, aydınlık bir geleceğe ihtiyaç duyuyor. AKP’nin eseri olan bugünkü gerici kuşatmaya son vermek, sömürünün olmadığı, yoksulluk ve açlığın kol gezmediği, IŞİD ve benzeri her türden gericilikten, kandan, katliamdan arındırılmış; ABD ve NATO askerlerinin değil, işçilerin, emekçilerin, ilerici ve devrimcilerin elini kolunu sallaya sallaya dolaştığı aydınlık bir Türkiye, günün en acil, en yakıcı ve en yaşamsal görevi ve sorumluluğudur.

AKP’nin yarattığı gerici kuşatmayı ancak ve ancak devrimci bir sınıf hareketi yarabilir. Türkiye’yi her türden gericilikten ve pislikten arındırılmış, sözü edilen böylesi bir aydınlık geleceğe ancak ve ancak işçi sınıfının damgasını taşıyan birleşik bir devrim taşıyabilir. Akıtılan kana, en başta kardeş Kürt halklarına dönük faili belli tüm katliamlara kesin ve kalıcı biçimde ancak ve ancak bu birleşik devrim son verebilir.

 

 

 

 

Sultanahmet Meydanı’nda canlı bomba katliamı

 

12 Ocak günü Sultanahmet Meydanı’nda yaşanan canlı bomba saldırısında 10 turist hayatını kaybederken, ikisi ağır 15 kişi yaralandı. Savcılık patlamanın üzerinden 2 saat geçmeden Suruç ve Ankara katliamlarında olduğu gibi katliama ilişkin yayın yasağı koydu. Görgü tanıkları patlama ile beraber büyük bir alev topunun oluştuğunu, turistlerin patlama sonucu parçalanarak can verdiğini belirtirken devlet sözcüleri canlı bombanın erkek ve Ortadoğulu olduğunun belirlendiğine dair açıklamalar yaptılar. Katliamda hayatını kaybeden on kişiden en az sekizinin Alman olması nedeniyle Almanya soruşturma için Türkiye’ye ekip gönderme kararı aldı.


 
§