“Güne devrimci müdahalede bulunmalıyız”
Sermaye devletinin ve devamcısı olan AKP iktidarının Alevilere, Kürt halkına, ilerici-devrimci güçlere çok yönlü saldırılarının arttığı bir dönemden geçiyoruz. 2 gündür Hacı Bektaş şenlikleri için Serçeşme’deyiz. Saldırıların arttığı bu dönemlerde kitlesel anma, eylem, tören vs. etkinliklerde yereldeki bütün güçlerimizi çalışmalara katmalı, güne devrimci müdahalede bulunmalıyız. Haramilerin, ağaların düzenini yıkmak için kitlelere düzenin kirli dayatmalarını, oyunlarını teşhir etmek biz komünistlerin temel sorumluluklarındandır.
Haziran’ın ilk haftasından bu yana seçimlerin gündemden düşmediği bir dönemdeyiz. Biz bunun bilinciyle “Çözüm Ne Seçimde, Ne Mecliste! Çözüm Devrimde, Kurtuluş Sosyalizmde!” pankartımızla geçen yıllarda olduğu gibi stantda yerimizi aldık ve alevi emekçilere ulaştık. Alevi işçi-emekçilerin standa gösterdiği yoğun ilgi kitlelerin insanlığın kurtuluşu olan sosyalizme ne kadar aç olduğunu ortaya koydu. Diğer bir taraftan ajitasyonlar eşliğinde bildirilerle, gazetelerle kitlelere müdahalede bulunduk. Demokrasi, bağımsızlık ve ulusal sorun konusunda verdiğimiz söyleşide, Alevi sorunu ve komünistlerin tutumu konusuna da değindik, böylece kafamızda belli soru işaretlerinin yok olmasını sağlamaya, bu konuda bilinçlenmeye çalıştık. Böyle kitlesel anmalar, törenler, eylemlilik süreçleri pratik faaliyetlerde bir ivme kazanma açısından büyük önem taşıyor. Gelecek seneler de yereldeki güçlerimizi genişleterek, çalışmalara katarak hem bilinç seviyesinde hemde pratik faaliyetlerde bir ivme kazanabiliriz. Ayrıca gelecek seneler için Hacı Bektaş-ı Veli’yi Anma törenlerini daha da politik bir havaya kavuşturmalı ve daha kapsamlı devrimci müdahalede bulunmalıyız...
Kayseri'den Bir DLB’li
***
“Bu sene de BDSP üzerine düşen görevi yerine getirmiştir”
Kapitalizm’in hüküm sürdüğü, işçilere, emekçilere, komünistlere, Alevilere ve Kürtlere yapılan baskıların zirveye ulaştığı bir dönemdeyiz. Bunun en büyük nedenlerinden biri de halkların örgütsüzlüğü ve kendilerini her zaman aç olan kapitalist düzenin yönetimine bırakmış olmalarıdır. Hacı Bektaş-ı Veli Şenlikleri öncelikle Alevi halkı olmak üzere kitlelere ulaşmada önemli bir yer teşkil ediyordu. Başta açtığımız stand olmak üzere yürüttüğümüz çalışmalar bizim için politik planda belirli bir seviyeye ulaşma konusunda olanak sağladı.
Stand çalışması, bildiri dağıtımı, kitap ve gazete satışı ile kitlelere gidilmeye çalışıldı. Saat başı yapılan duyurularda da halkın temel hak ve özgürlüklerinin nasıl kazanılacağı, üzerlerinde bulunan gerici-dinci baskıların nasıl bertaraf edileceği ve bu konuda nasıl bir çalışma yürütecekleri anlatıldı. Günün ilerleyen saatlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle biriken kitleye komünistler tarafından bildiri dağıtımı ve ajitasyonlarla müdahalede bulunuldu. Daha sonra Alevi sorunu, Kürt sorunu ile demokrasi ve bağımsızlık konusunda verilen söyleşide son derece anlamlı tartışmalar yürütüldü. Tıpkı geçtiğimiz senelerde olduğu gibi bu sene de BDSP üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Şu anda bize düşen görev ulaştığımız kitleleri genişletmek ve bu sayede örgütlü mücadelemizi kazanana dek sürdürmektir...
Kayseri’den bir DLB’li
***
“Son derece olumlu tepkiler gözlemlendi”
Hacı Bektaş-ı Veli Şenlikleri'nde geçen yıllarda olduğu gibi bu sene de yerimizi aldık. Mücadelemizi kitlelere ulaştırmak için kararlılıkla çalışmalarımızı yürüttük. Bildiri dağıtımında "gelin canlar bir olalım katillerden, emek hırsızlarından hesap soralım!" şiarıyla kitleleri birliğe çağırdık.
Yürüttüğümüz faaliyetlerde son derece olumlu tepkiler gözlemlendi. Halkın da katılımıyla demokrasi, bağımsızlık ve ulusal sorun başlıkları altında yapılan söyleşide son derece anlamlı tartışmalar yürütüldü. Biz devrimciler her zaman olduğu ve olacağı gibi devrim ve sosyalizm bayrağını daima ileri taşıyacağız. Halkların işsiz, yoksul olmadığı, katliama uğramadığı, sömürülmediği sosyalist işçi emekçi iktidarını kuracağız!
Biz kazanacağız!
Kırşehir’den bir DGB’li
Kamp Armen’de nöbet tutanlara saldırı
Türk sermaye devletinin Ermeni halkından gasp ettiği Kamp Armen’in iadesi için yapılan nöbet eyleminin 100. gününde (13 Ağustos), nöbet tutan eylemcilere saldırı gerçekleşti. Gece 23.30 sıralarında Kamp Armen’de nöbette olan Ensari Taşkaya, kampı ziyarete gelen arkadaşlarını otobüs durağından yolcu ettikten sonra iki arabadan inen 8-9 kişi kamp yerini sordu. “Neden soruyorsunuz?” diyen nöbetçiler, bu sırada sopalı yumruklu saldırıya uğradı. Faşist saldırganlar, 3 nöbet eylemcisini darp ettikten sonra arabalarına binerek hızla uzaklaşırken nöbet tutan diğer gönüllüler de arkadaşlarının yardımına geldi.
Saldırıda hafif yaralanan 3 kişi, hastanedeki tedavilerinin ardından Tuzla Merkez Karakolu’na giderek şikayetçi oldu.
“Soykırımcı zihniyetin bir tezahürü”
Diğer yandan Nor Zartonk da saldırıyla ilgili açıklama yaparak direnişe sahip çıkma çağrısında bulundu. Açıklamada şunlar belirtildi:
“Günlerdir devam eden tacizlerin ardından, 13.08.2015 Perşembe, Kamp Armen Direnişi’nin 100. gününde gece saat 23:30 sularında Kamp Armen’e yönelik faşist bir saldırı gerçekleşmiştir.
İki araç ile Kamp Armen’in kapısına gelen şahıslar, Kamp Armen’de nöbet tutmakta olan yoldaşlarımıza sopalarla saldırmıştır. Saldırı bertaraf edilmiş, bu esnada iki arkadaşımız darp edilmiştir.
Soykırımcı zihniyetin bir tezahürü olan bu saldırıların direncimizi kıramayacağını ve Kamp Armen Direnişini aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Tüm dostlarımızı Kamp Armen Direnişi’ne destek veremeye bir kez daha davet ediyoruz.” |